İslam ve Hayat

Kurtuluş Savaşı'nın ardından, savaşı yöneten Birinci Meclis'i çeşitli entrikalarla fesh edip, İslami bir yönetim kurmayı amaçlayan kadroları türlü ayak oyunlarıyla tasfiye eden Kemalistler, iktidarı ele alır almaz, ülkeden kovulan gavurların nesi varsa ithal edip batı kültürünü zorla, baskılarla Anadolu halkına dayatarak İslami değerlere düşman, batı kültürünün truva atı işlevi gören bir yönetim biçimi kurdular.  

Anadolu insanının başta İslami değerler uğruna canını ortaya koyduğu bir savaşın mirasına konarak ülkeden kovulan gavurun değerlerini ithal edenler, bir de kalkıp "Sizi işgalden kurtardık, bize minnettar olacaksınız. Bize itaat edeceksiniz" diye Anadolu insanının başında demoklesin kılıcını sallandırır oldu. 

İşte işgalden kurtulup kurtulmadığımızı, onbinlerce Anadolu gencinin hayatıyla can verdiği Kurtuluş Savaşı'nın amacına ulaşıp ulaşmadığını test etmek için işte 5 adet soru. Buyurun beraber çözelim bilmecemizi:

1- Temel hedefleri Osmanlı'yı Anadolu'ya sıkıştırmak ve Osmanlı topraklarındaki petrol kaynaklarını elde etmek olan işgalci batılı güçler, savaşın ardından imzalanan Lozan'da, aslında Misak-ı Milli toprakları içinde bulunan petrol bölgesi Musul ve Kerkük'ü de elde etmiş oldular. İşgalden kurtulmak, bu mudur?

2- İngiltere liderliğindeki batılı emperyalist güçlerin temel hedeflerinden biri de sembolik de olsa Müslümanalrın birliğini temsil eden Hilafet'i yıkmak ve kendi kültürünü İslam topraklarına ihraç etmekti. Bu konuda batılıların istediği mi, yoksa Anadolu halkının uğrunda can verdiği idealleri mi gerçekleşmiştir?

3- Batılı işgalciler bir İslam ülkesinde kısa bir süre içinde kendi alfabelerini, kendi takvimlerini, kendi kılık-kıyafetlerini, kendi hukuk sistemlerini hakim kılabilirler miydi? Yoksa bunu ismi Ahmet, Mehmet, Mustafa olanların yapması, halkın tepkilerinin kontrol edilebilmesi açısından daha mı kolaydır ve kolay olmuştur?

4- Batılı emperyalistler sırf şapka hakkında önceden yazılmış bir risalesi sebebiyle bir İslam alimini asmaya cesaret edebilirler miydi? 

5- 1932 yılında Belçika'da düzenlenen dünya güzellik yarışmasına Türkiye'den katılan Keriman Halis sahnede görünür görünmez niçin birinci seçilmiştir ve yarışma jürisindeki batılılar bu durumda ne yorum yapmıştır?

Bu soruları artırmak mümkün, fakat bu kadarının cevabı bile "batı işgalinden kurtuluş" iddiasının bir masaldan ve koskoca bir yalan olduğunu anlatmaya yettiği aşikardır.