
"sistem" Arama Sonuçları
Kapitalist Sistemde Müslümanlar ve Ramazan
Hep sorarım neden bir İslam beldesinde ramazan ayı gelince fiyatlar hep tavan yapar? Merhametin ve adaletin kaynağı olan bir din Ramazan’da nerede? İslam’ın ticaret ahlakı, tüketim ahlakı oruçlu iken olmayacaksa ne zaman olacak? Neden? Neden? Neden? Çünkü içimizde İslam’ın üflediği ruh değil, kokuşmuş kapitalizmin daha çok kazanma ruhu hüküm sürüyor. Hiç kusura bakmayın sokakta ve alışverişte gördüğümüz manzara bu.
“Aile Yılı” trajedisi ve sistemin “ebter” olma korkusu
Küresel sistemle tam entegre olmuş seküler/liberal/demokrat/muhafazakâr toplumu inşa etme sürecinde, mevcut iktidar erkleri, aile konusunda tam bir çıkmazın içine düşmüş gibidirler. Bütün eğitim hayatını pozitivist/maddeci/kapitalist değer yargıları ile dizayn eden sistem, ‘rızkın temini’ konusunda da aynı zihin kodları ile hareket ederek (yukarıda da değindiğimiz gibi), mensuplarını Allah’ın kefil olduğu bir konuyu sorgular hale getirmiştir. ‘Aile’ kurumunun yapı taşı olan çocukların bakım ve iaşesini (güya) destekleyerek, ebter olmaktan kurtulacağı zannına kapılmıştır.
Ulusalcılığın Yeniden İnşasında AKP Başarısı ve 15 Temmuz
15 Temmuz gecesi tüm yaşananlar çok tartışıldı, çok konuşuldu. Ayarlı darbe diyen de oldu her şey bir mizansen idi diyen de. Ancak diğer yandan bu tarihi gece ile başlayan süreçte, 28 Şubat döneminde Müslümanların sistem ile açılan mesafesi hızla kapatılmaya çalışıldı.
Yaklaşan Seçimler ve Müslümanların Ahvali
Müslümanlar artık sistemin tüm ayartmalarına rağmen müstakil bir duruş sergilemeli ve bütün olarak Allah’ın dini ve emirleri dışında hiçbir uzlaşmaya yanaşmamalıdır. Aksi takdirde işlenen suçların meşruiyet sağlayıcısı ve ortağı olacaktır.
Sistemin Tenceresinde Kaynayanlar
Şimdilerde Gazze’de yaşananlar, toplumda yazarlığı veya hatipliği ile bilinen ve iktidara geçmişte çokça destek veren birçok ismin şaşırma taklidi yapmasına veya beklenti yönetiminde kötü sınavlar vermesine neden oluyor… Önemli olan, sistemin tenceresinde kaynamadan çok önceleri bunu fark edebilmek ve hatta mümkünse o tencereye hiç girmemektir.
Siyonazi çetesi artık soykırım sanığı
80 yıldır “soykırım mağduru” denilerek küresel sistemde ayrıcalıklı bir yere konulan siyonazi işgal ve terör çetesi, 26 Ocak 2024 itibarıyla artık bir soykırım sanığı. Güney Afrika’nın başvurusunu değerlendiren Uluslararası Adalet Divanı, Gazze’de yeterli kanıt olduğuna hükmederek, siyonist çetenin soykırım suçundan yargılanmasına karar verdi.
Mescid-İ Aksâ: Mekke'den yürürcesine varılan hedef!
Bu sancak, Mekke’de düşmeyecek, Medine’de… ve nihayetinde Kudüs’te de düşmeyecektir. Düştüğü yerden onu kaldırmasını bilen bir inanç sisteminin neferi olmaktan biz Müslümanlar şeref duyarız.
Müslüman, Sistemin İçinde mi Olmalı, Dışında mı?
İslam ile beşeri ideolojilerin arasındaki temel farklılık Allah’a teslimiyette belirginleşir. İslam’ın tüm kural ve kaidelerinin belirleyici mercii Allah’tır. Beşeri ideolojilerin belirleyicileri ise ekonomik ve siyasal gücü elinde tutan zalim azınlığın heva ve hevesleridir. İslam insanları kula, heva ve heveslerine kulluktan Allah’a kul olmaya davet ederken beşeri ideolojiler Allah’a kulluğu men etme gayretindedir.
İktibas Dergisi “Ekonomi ve Müslümanlar” manşeti ile çıktı
İktibas’ın 537. sayısı ekonomi konusunu manşete taşıyan kapağıyla okurlarına ulaştı. Derginin yorum sayfalarında, kapitalist liberal ekonomik sistemin getirdiği huzursuzluğa dikkat çekilirken, İslami ekonomi düzenin vahyin ışığı altında oluştuğu vurgulanıyor.
Dünya genelinde yüz milyonlarca insan yardıma muhtaç
Küresel sistemin refah ve mutluluk vaadine rağmen dünya çapında yardıma muhtaç insanların sayısı 2022’de 324,3 milyon iken Ağustos 2023 itibarıyla 363,3 milyona yükseldiği bildirildi. İhtiyaç içindeki en çok insanın bulunduğu ülkeler ise, Afganistan, Etiyopya, Kongo Demokratik Cumhuriyeti (KDC), Sudan, Yemen, Pakistan, Myanmar, Ukrayna, Suriye ve Güney Sudan olarak sıralandı.
Kadim Bir Put Olarak “Gavs” İnancı
Her dünya görüşü ve inanç sisteminin olduğu gibi tasavvufun da, inanış ve pratiklerini üzerine bina ettiği kavramları vardır. İşte bu kavramlardan biri ve tasavvuf açısından çok merkezi bir konumda olanı “Ricâlulgayb” kavramıdır.
İktibas’ın Ağustos sayısı çıktı
Derginin 536. sayısı “Müslüman, Sistemin İçinde mi Olmalı, Dışında mı?” manşeti ile çıktı.
Rejimin eskimeyen havarisi Milli Görüş
Necmettin Erbakan ve çizgisi Milli Görüş’ün tüm mücadelesinin özü, laik-demokratik-kemalist rejimin asla karşıtı olmadıkları, aksine müslümanların sistemi daha iyi ıslah edeceğini ve yöneteceğini ispat etmektir.
Sistem, İslam üzerinden meşruiyet arıyor
Allah’ı yok sayan, sadece O’nun adını kullanarak kendisine meşruiyet ve halk desteği sağlayan bu sisteme dahil olduğu, verdiği oylar ile şu veya bu kişinin, partinin, görüşün iktidara gelmesine sebep olduğu için Rabbine ne cevap verebilecektir insan. Din konusunda ehven-i şer diye bir kuralın olmadığını bildiği halde kendisini bununla mı savunabilecektir.
İktibas Dergisi Haziran sayısı
İktibas’ın yeni sayısı “Sistem, İslam üzerinden meşruiyet arıyor” manşeti ile çıktı. 534’üncü sayısı ile okurlarının karşısına çıkan derginin kapağında, son yapılan seçimlere atıfla, seçime giren adaylara ve bir oy pusulası yer alıyor.
Neyin seçimi?
İpi göğüsleyen taraf rejimi 2023, 2053, 2071 gibi hedeflerine taşıma ihalesini almış olacak. Tabii ki sonuç ne olursa olsun “büyük ikramiye” yine düzenin hanesine yazılacak. Bu “seçimler”in gündemi ise başından “sistem tartışması” olarak konumlandırılmış bulunuyor.
Şahitlik nedir, ne değildir?
Müslümanlar açıklıkla insanları Allah’ın dinine çağırır, İslam’dan başka hiçbir düzen, sistem, ideoloji ve yaşama biçiminin yeryüzüne hayır, bereket, kardeşlik, saygı ve sevgi getiremeyeceğini, avazları çıktığı kadar söyleyebilirlerse, o zaman bir şahitlikten bahsedilebilir. Yoksa mevcut siyasi partilerden birine eklemlenip, rejimin ‘güvenlikli’ mekanlarını siper edinerek, sisteme göz kırpan aktivitelerle şahitlik yapmak pek sahici görünmemektedir.
Şeyhmuz Nebati: Laik sistemler Allah’ın razı olmadığı sistemlerdir
2016 yılında Sabahattin Zaim Üniversitesi’nde “Kuran’da tağut kavramı” adı ile bir yüksek lisans tezi kaleme alan Şeyhmus Nebati, tezinde tağut kavramı ile bağlantılı olarak hüküm ve kulluk kavramlarına eğiliyor.
Laik rejimin Müslümanlara çizdiği sınır
İşte bu laik sistem ve kesimler, Müslümanlara belli alanlarda, birtakım haklar vererek! sistemin genel gidişatına, özüne, putlarına, batıl hükümlerine "dokunmadan" yaşayabilecekleri, bireysel birtakım ibadetlerini yapabilecekleri, özgürlük alanları belirlemişler ve bunun dışına asla çıkılmaması gerektiği savını ileri sürmüşlerdir...
Seyyid Kutub'un batıya ve batıcılığa yaklaşımı
Batıyı kuşatan düşünce ve inanç sisteminin tahrif edilmiş olsa bile Hristiyanlıktan almadığını, Roma merkezli bir akidenin oluşturduğunu savunur. Kutub’a göre (ki bizde aynı kanaatteyiz) İslam, geleneksel ve modern bütün cahiliye düşüncelerini kökten reddeder. Oysa Batı dünyası modern cahiliyeyi tüm imkanları ile kuşanmış durumdadır ve Kutub hayata yön veren tüm prensiplerin oluşturduğu kaynağı Mekke cahiliyesi ile bir tutar.
Makaleler
Hava Durumu


























































