Uludere olayı üzerine hükümet tarafından söylenen vicdan yaralayıcı sözleri eleştiren Yenişafak yazarının işine son verildi.

30-05-2012


Ali Akel'in yazısı Yeni Şafak içinde krize neden oldu. Başbakan Erdoğan'ı doğrudan, sert şekilde eleştiren Ali Akel'in gazeteden gönderileceği haberleri hafta başından beri konuşuluyordu.
 
Ali Akel bu iddialara yanıt olarak dün Twitter sayfasında yaptığı açıklamada, "Yazılanlar yanlış, gazetede yazmaya devam edeceğim" demişti.
 
Ancak Ali Akel bu sabah itibariyle Yeni Şafak'tan gönderildi. Ali Akel bu sabah Twittar’a yazdığı açıklamada 16 yıldır çalışmaktan onur duyduğu Yeni Şafak’la bağlarının tamamen koptuğunu duyurdu..
 
ALİ AKEL NE YAZMIŞTI
 
İşte Ali Akel'in gazetesi ile yollarını ayırmasına sebep olan o yazıdan bazı bölümler:
 
"Başbakan Erdoğan, astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile PKK itirafçısı Veysel Ateş'in Umut Kitabevi'ni bombalamalarından sonra Şemdinli'de gösterdiği duruşu Uludere'de de gösterseydi, bugün kelimelerin etrafında dolaşmak zorunda kalmazdı.
 
Hata yaptığınızda, "Evet, hata yaptım" dersiniz. Özür dilenmesi gereken bir durum varsa da, "özür dilerim" dersiniz.
 
34 gencecik bedenin savaş uçaklarıyla bedenlerinin lime lime yapılmasına kazara da olsa, hatayı itiraf edip özür dilemek ile kurtulamazsınız ama.
 
Özür dileyerek giderebileceğiniz hatalar vardır. Öyle hatalar vardır ki, özür dilemeniz yetmez. Bedel ödemeniz, bedel ödetmeniz gerekir.
 
"Hatayı da açıkladık, özrü de açıkladık" diyorsunuz.
 
Allah aşkına, söyler misiniz hangi hatayı açıkladınız!..
 
Allah aşkına, açıklar mısınız? "Özrü de açıkladık" derken, ne demek istiyorsunuz...
 
Özür diliyorsanız, Kasımpaşalı gibi ortaya çıkın ve deyin ki:
 
"Evet, bir hata yaptık. Hem de öyle bir hata yaptık ki, bu hatamız bizi mezarımızda bile rahat bırakmayacak!.."
 
"Özür dilerim, ama yetmez. Vicdanlarınızda açtığımız yarayı bir kuru özür dindirmez."
 
"Önce sizlerden hakkınızı helal etmenizi sonra Allah'tan bizi affetmesini dileriz."
 
Diyemiyorsunuz, çünkü ilk günden itibaren yanlış yerde durdunuz.
 
KATIRI İNSAN TERÖRİSTİ ÇOBAN SANAN SİLAHLI KUVVETLER
 
Öyle bir silahlı kuvvetleriniz var işte... Uzaktan baktığında 'katırı insan, teröristi çoban, kaçakçıyı terörist' zanneden silahlı kuvvetleriniz.
 
İdris Naim Şahin adını taşıyan bir İçişleri Bakanınız var ki, mümkün olsa mezarlardaki parçalanmış çocukların cesetlerini çıkartıp kodese yollayacak.
 
İlk gün "doğru yerde" durmamanın sonuçları bunlar.
 
ALLAH AŞKINA SUSUN
 
Sizler konuştukça vicdanlarımız kanıyor.
 
Bir şey söyleyecekseniz doğrusunu söyleyip, gereğini yapın.
 
Ya da ebediyete kadar susun.
 
Allah aşkına, susun!..

Etiketler : #   
YORUMLAR
  • Zaroké belenqaz   30-05-2012 11:47

    uludere olayında muhafazakar algının nasıl zalimce çalıştıgını, söz konusu kürtlere yönelik yapılan zülümlerin hesabı sorulmak istendiğinde nelerin devreye girdiğini görmek noktasında ibret verici bir olay... AKP nin kürtlere yönelik olarak tek parti dönemine hızla gittiğini belirtmeliyiz. PKK var diye halkın tüm acısına böyle yaklaşanlar acıları şiddete çevirmekten başka birşey yapmazlar... ŞİDDETİ ÇÖZMEYE ÇALIŞANLARDAN MESELEYİ ALIN ŞİDDET KENDİLİĞİNDEN DİNER...

İlginizi çekebilecek diğer haberler

Makaleler

Hava Durumu


VAN