Zanla H�k�m Verilmez

�ktibas’� dikkatle okuyorsan�z veya okursan�z göreceksiniz ki Peygambersiz din olamayaca��n�, Kur’ân’� anlama zarureti yan�nda peygamberi de anlamak, sünneti gerçe�iyle kavramak zaruretinden bahseden bir dergidir. Özellikle benim yaz�lar�m� dikkatle okuyunuz. �slam’�n, bizi k�yamette kurtaraca�� �ekliyle, yani indi�i ve peygamberimiz taraf�ndan anla��l�p uyguland��� �ekliyle anla��lmas� ve ya�anmas� için 30 y�ldan fazla zamand�r mücadele veren, bu yüzden de 10 sene 3 ay a��r hapis cezas�na, iki y�l Bingöl’de sürgünü, 16 y�l yurt d���na ç�kma yasa��na ve ömür boyu kamu hizmetlerinden mahrumiyet cezas�na çarpt�r�lm�� ve y�llarca hapislerde ya�am�� biri oldu�umuzu göreceksiniz.

Alevî olmad���m gibi, olunmas�n� da kesinlikle tasvib etmedim. Zira Kur’ân ne Alevîli�i, ne de ba�ka bir �eycili�i tasvib etmiyor. Peygamberimiz de Alevî de�ildi, yaln�zca Müslümand�. Zira Rabbi Allah kendisinden yaln�zca Müslümanlardan olmas�n� istiyordu ve o da Rabbinin sözünü dinleyenlerin ba��nda geliyordu. Bu itibarla da bizim için Kur’ân’da örnek olarak gösterilmi�tir. Zira Kur’ân’� ahlak edinmi�ti.

Devaml� Peygamber Efendimiz ile u�ra�mam�za gelince, bu u�ra��m�z Peygamberimizin tevhid akidesini nas�l anlay�p uygulad���n�, amellerini kavramay� amaçlayan bir çal��mad�r ve Müslümanlara Peygamberimizi gerçek veçhesi ile tan�tmak, anlamalar�n� sa�lamak içindir. Bizler Kur’ân’la, Peygamberle u�ra�may�p da ne ile me�gul olaca��z. Bunlardan daha gerekli me�guliyet sebebi mi vard�r? Dü�üncelerinizi bize yaz�n�z, cevaplamaya çal��al�m. Hatta mümkün olursa geliniz bizzat görü�üp, tan��al�m. Alevi miyiz, neyiz bizzat, kendi gözünüzle görünüz. Zann�n�zla hareket ederseniz Allah kat�nda sorumlu olursunuz. �ktibas’� okuyanlar daha iyi Müslüman oluyorlar. Zira �ktibas �slam’�n gerçek yüzünü anlatmak için yay�nlan�yor.

�ktibas Sünnetin ne oldu�unu da en iyi anlatmaya çal���yor. Daha dikkatli okuyunuz. Hadislerin ele�tirisini ise tââ �mam Buhârîler, Müslimler ve hatta daha öncekiler yapmaya ba�lam��lar. Bunlar da m� müste�rik idiler? Bunlar da m� �ngiliz adamlar� idiler? Niye dü�ünmüyorsunuz? Daha Peygamberimiz hayatta iken onun sözlerini nakledenlerden yanl�� nakledenleri Hz. Ömer’ler ve daha niceleri Hz. Ali gibi tenkid etmi�lerdir. Onlar da m� müste�rik idiler? Onlar da m� �ngiliz adam� idiler? Niye akletmiyorsunuz?

Müste�rikler, yani �arkiyat ile u�ra�anlar�n en eskisinin mazisi �urada 300 y�l� bile bulmaz. Bu sebebten Müslümanlar bilgisizliklerinin sonucu olarak hadis tenkidini bat�l�lara mal ediyorlar. Tamamen yanl��t�r. Bilmeniz gerekti�i gibi Peygamber sözü olarak nakledilmeye ba�lan�lan sözlerin tarihi ne ise, bunlar�n tenkidinin de tarihi odur. Yani Peygamberle ba�layan Peygamber sözlerinin nakli, bu sözlerin nakledilmeye ba�lan�ld��� o günlerde tenkid edilmeye ba�lanm��t�. Ara�t�rsan�z, elinizdeki hadis kitaplar�n� ve hadis usulü kitaplar�n� okusan�z bunlar�n do�ru oldu�unu göreceksiniz. Bu i�in �ngiliz’le, Frans�z’la ilgisi yoktur. Bu kefereler daha dün denecek kadar yak�n zamanda bu i�lerle u�ra�maya ba�lad�lar.

��in nazik ve önemli yan� �udur ki Müslümanlar Peygamberimiz söyledi zannederek onun söylemesi mümkün olmayan sözleri ona mal ederek, kitablara bile geçirmi�ler ve bunlar� günümüze kadar ta��m��lard�r. Biz Müslümanlar tââ o zamandan bu yana Kur’ân’�n ruhuna ayk�r� rivayetlere -ki bunlar Peygamberin sözleri de�il, onun sözleri denilen sözlerden ba�ka bir �ey de�ildir- itibar etmese ve Peygamber sözü imi� gibi kabullenip kitablara almasa idik, bugün kimse ç�k�p da bak�n�z �u çeli�kilere, Peygamber �öyle söylemi� türünden halt edemeyecekti. Ne yaz�k ki bizler bunu yapmay�p, ne rivayet edildi ise tümüne itibar edip kitablar� bunlarla doldurunca, elin gâvurlar� da bak�n Müslümanlar�n kitablar�na ne kadar birbiri ile çeli�kili haberler var diye bizleri küçük dü�ürmeye yeltenmi�lerdir. Bunu onlar kefere olduklar� için yapacaklard�, vars�n yaps�nlard� ama bâri bizler gerçekten Peygamberin söylemesi mümkün olmayan sözleri ona söyletmemi� olsa idik ve kitablar� bunlarla doldurmasa idik de onlar ne yapacaklarsa yine yapsalard�. Yapabilecekleri bir �ey kalmazd� ki ciddiye al�nacak. Ama bizler hurafeleri, �srailiyyât� bile Peygamber sözü diye sahiplenince, elin gâvuruna aç�k kap�lar b�rakt�k ve onlar da içeriye dald�lar ve tenkidler yapt�lar. Biz f�rsat verdik Müslümanlar olarak. Biz aç�k vermeyelim, onlar ne halt edeceklerse etsinler. Havalar�n� al�rlar, öyle de�il mi?

Bu konularda çook söylenecek sözler vard�r. Ama burada biz size bu i�lerin esas�n� te�kil edecek ipuçlar�n� bizden alarak Peygamber reddedilir mi, d��lanabilir mi? Peygamberi d��lanm�� bir dinin kitab� kabul edilebilir mi? Biz Peygambere itibar etmemiz, ona güvenmemiz, yani emîn olmas� yüzünden bize getirdi�i ve bana Allah söylüyor dedi�i sözleri Allah’�n ayetleri olarak kabul etmiyor muyuz? Yoksa her birimize Cibril gelerek haber mi verdi, Allah Muhammed’i elçi seçti ve benimle kendisine Vahiy gönderiyor diye.. Böyle bir �ey yok de�il mi? Biz, Peygamberimizin eminli�inden, s�dk�ndan eminiz. Kendisinden emin oldu�umuz insan�n Kur’ân’� ahlak edindi�ini, dinini Kur’ân’dan ö�rendi�ini de emin olarak biliyoruz.

Dikkat ediniz ve size bir �eyler söyleyenleri iyi anlamaya çal���n�z. Gerekirse konu�an veya yazana sorunuz, ben sizin yazd�klar�n�zdan �unlar� anl�yorum, do�ru mu anl�yorum diye, ki ara�t�rman�z ve sonuç olarak hüküm vermenizde isabet bulunsun. Aksi halde zann�n�zla kal�rs�n�z ve hükmünüzü zann�n�za dayand�r�p davrand���n�zdan da Allah kat�nda sorumlu olursunuz, hesab�n� veremezsiniz. Müslüman�m diyenlerin ise Allah’a hesab�n� veremeyecekleri i�leri yapmaktan �iddetle kaç�nmalar� gerekmiyor mu? Böyle davranmalar� salih amellerinin temelini olu�turan tutumlar� de�il midir?

Evet, lütfen, Müslümanlar olarak bugüne kadar olageldi�i gibi de�il, ara�t�rarak, okuyarak, dü�ünerek Müslüman olmaya, mü’min olmaya bakal�m. Bunu yapal�m ki Hesab Günü’nde hesab�n� kolay verebilenlerden olal�m veya en az�ndan bunu umabilelim.

Sizi Allah’a emanet ediyor ve okudu�unuz yaz�lar�m�zla ilgili olarak bize yazman�z� diliyor ve istiyoruz. Zira daha k�sadan kar��l�kl� görü�ür, konu�ur ve yanl��lar�m�z� de�i�tiririz. Bunu yapmak ise Müslümanlar olarak bizlere vacibtir. Hepimiz birbirimizi düzeltmekle mükellef de�il miyiz?

Ercümend Özkan/�ktibas Dergisi