
Yakup D��ER
M�SL�MANIN DERD� OLMALI
Bir derdi olmal� Müslüman�n, dert edinece�i türden bir derdi. Geli�i güzel de�il, dert gibi bir derdi olmal�. Ama mutlaka olmal�, dersiz ya�ayamamal�. Gece gündüz kendisini me�gul eden, rahats�z eden, dürten, motive eden, yerinde durdurmayan bir derdi. Varsa yoksa o olmal� hayat�nda, sabah kalkt���na o derdiyle uyanmal�, gündüz i�inde, ö�len çay�nda, ak�am a��nda, ama hep akl�nda olmal�.
Derdiyle hem hal olmal�, s�ms�cak dost olmal�, ku�atmal� derdi kendisini, derdine ait olmal� Müslüman. Ne gündelik söylemleri, ne günübirlik i�leri, ne kendisine ait kobisi, nede dünyal�k hobisi, ne fakirli�i ne zenginli�i, ne varl��� ne de yoklu�u velhas�l neyi varsa fani olan, yani bu dünyal�, derdinden büyük dert olmamal�. Öyle sevmeli yani derdini. Derdim var demeli hayk�rarak, utanmadan s�k�lmadan, k�nanma korkusu olmadan, kimseden gocunmadan. Ama hayk�rmaya de�ecek bir derdi olmal� illaki. Her kesin sahip olmayaca�� türden, ba�ka dünyal� olmal�, bu dünyal� de�il. Öyle uyumal� ki derdinin rüyas�n� görmeli, uyand���nda kan-ter içinde gerçek gibi gelmeli.
Genelde birço�umuzun bir derdi vard�r hayatta, dertlerimizle dertlenir durur, s�zlan�r durur, dövünür dururuz. As�l derdin has�ralt� oldu�u dertlerle, evimizle, bark�m�zla, arabam�zla, i�imizle, günlük i�lem hacmimizle, ayl�k cirolar�n kasaya yans�yan getirisiyle, gelecek y�llara yapaca��m�z yat�r�m hesaplar�yla. Gelgit monoton bir hayat�n ya�anmayan ço�unlu�unda geçer gider ömrümüz. “Ve mâ halaktul cinne vel inse illâ li ya'budûn” hakiaktinden uzak bir dert yuma��, sarm��t�r hayat�m�z�, derdimizin asl�ndan uzak yapay me�galelerdir bunlar, oyun ve oyalanma, dünya süsü, bir e�lencedir. Dünyam�z� da unutal�m demiyorum tabi ki, lakin derdin asl�n� unutturmas�n… da unutup gidiyoruz ���k h�z�yla akan hayatta, sürekli ko�u�turma yar���nda, biraz sonras� olmayan hayatta, kahvalt�m�z bile bir simitçide sokak ba��nda, bakm���z gün bitmi�, dertlenmedi�imiz derdimiz ba��m�za püsküllü bir dert olmu�.
Derdimiz ba�ka olmal� bizim, hatta adanm��l��� bile a�mal�, bedel ödemenin üstünde, ka��tlar� kalemleri, yaz�lar� a�arak, dört duvardan ç�karak “ elestü birabbiküm” den “Gal-u Bela” ya uzanmal�, bütün hayat bu dertle ya�anmal�, gözlerinizi ufka dikti�inizde, görebildi�iniz her yer bizim olmal�, nefes alan kim varsa akl� ba��nda, bir kelam etmek, her söze bir mana yüklemek, sözüm var demek derdimiz olmal�. Bütün sözlerin bitti�i yerden bizim sözümüz çare olmal�, sözlüklerde yer almayan, lugatlerin anlatamad��� kavramlar, bizim heybemizde olmal�. Ama her �eyden önce derdimiz olmal�.
Al�koymamal� hiçbir �ey bizi derdimizle dertlenmekten, oyun ve oyalanma olan bu dünyada, ebede ç�kan yolda, dertsiz bir hayat�n derdini çekmemeliyiz bizler. Derdimizle dertlenmeliyiz, hatta delisi olmal�y�z. Derdinin delisi olmayanlar�n, asl�nda derdi de yok demektir. Ne türden derdiniz olursa olsun, derdinizin delisi de�il iseniz olmuyor. Ucundan k�y�s�ndan ili�ik dertlenerek, arada bir gaza gelerek, derdim var demek, sonra da derdinizden ba�ka �eylere sahiplenmek bir yere getirmiyor insan�. �llaki de derdini sahipleneceksin. Uyumaman gerekiyorsa uyumayacaks�n, zaten ömrün üçte biri uykuyla geçmiyor mu? Di�er do�al diyebilece�in ihtiyaçlar�n� da toplarsan bir üçte bide öyle geçiyor, derdinle dertlenecek zaman kald� m� ki? Bu gün derdini anlataca��n bir yere gideceksen, bütün toplant�lar�n�, randevular�n�, iptal edeceksin, mesai saatlerini de�i�tireceksin ki, esas derdini kendinde anlayacaks�n. Korkma sak�n kaybetmekten, kardan zarar etmekten, i�lerin kesat olaca��ndan, çünkü bizim, “Zengin olan Allah’t�r, siz fakirsiniz” diyen bir Rabbimiz var.
Derdin için her gün bir �eyler yapacaks�n ki, dertlendi�ini kendine gösterebilesin, ba�kalar�na de�il kendine göstereceksin. El-Basir olan zaten görüyor. Hayat�n ve ölümün, hangimizin daha güzel i�ler yapaca��n�n belirlenmesi için yarat�ld���n� bilerek derdine sahip ç�kacaks�n. Derdinin delisi olacaks�n, “Ashabu meymene” den “Sabikun” ’a ula�acaks�n. Derdin sana “Kalk ve uyar” diyecek, “Rabbini yücelt” kelam�, seni derdinin delisi yapacak. Sonra, sonras�nda sen Allah’a tevekkül et, Allah vekilin olacak, Vekil olarak Allah yetmez mi?
Derdinin delisi olan dünyal�lar, nas�l gayret ediyor dünyal�k için, ibret alacak ebedili�in delisi olacaks�n, gitti�in her yere, tevhidin çivisini çakacaks�n. Zülkarneyn(as) gibi bentler yapacaks�n ça�da� yecüc-mecüclere, bir �brahim(as) gibi tek ba��na bir ümmet olacaks�n, �uayb(as) gibi namaz�ndan dolay� kovulacaks�n, Muhammed(as) gibi çad�r çad�r dola�acaks�n, ama illaki de derdinin delisi olacaks�n. Derdinin delisi olmazsan bir yere varamayaca��n� anlayacaks�n.
Derdine sahip ç�kacaks�n, aldanmadan, uzla�madan, eksen kaymas�na u�ramadan. Derdinle gurur duyacaks�n, paras�yla, makam�yla, at�yla, kat�yla, yazl���yla, k��l���yla, limitsiz kartlar�yla, müsrif harcamalar�yla gurur duyanlara inat, sen derdinin delisi olmakla gurur duyacaks�n. Kördü�üm gibi olacaks�n, gev�emeyen, çözülmeyen, çözülemeyen. Ve hep dua edeceksin, “Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi kayd�rma ve Kat�ndan bize bir rahmet ba���la. �üphesiz, ba���� en çok olan Sensin Sen." diye.
Derdin olacak, Hasan El Benna gibi, köyleri, �ehirleri dola�acaks�n, Malkom X gibi ba� a�r�tacaks�n, b�kmadan usanmadan Allah’a davete ko�acaks�n. Ahdini yerine getirenlerden sonra s�rada bekleyenler gibi sende bekleyeceksin. Belki bir gün, �ehri uyarmaya gelen elçilere arka ç�kan adam gibi, “Ke�ke kavmim bilseydi” diyeceksin.
�n�aallah gün gelecek, “Ey mutmain nefis, Rabbine, ho�nut edici ve ho�nut edilmi� olarak dön. Art�k kullar�m�n aras�na gir. Cennetime gir.” denileceksin.