03-02-2022 17:20

Kitap Tan�t�m�: �Mektupla�malar�

Meryem Cemile, Bat��n�n kad�na bak���n� ele�tirdikten sonra o d�neme g�re Bat�l� bir kad�ndan beklenmeyecek �u dikkat �eken Kur�ani tespiti yapmaktad�r: �Her kad�n�n m�mk�n olan en iyi e�itimi almas� gerekti�ine inanmakla beraber, kad�n�n i� �leminde erkeklerle yar��malar�na kar��y�m. Bence kad�n�n yapaca�� en iyi �ey, �ocuk bak�m�n� anaokullar�ndan evlere kayd�rabilecek �l��de �ocuk terbiyesi ��renmesidir.�

Kitap Tanýtýmý: “Mektuplaþmalar”

Meryem Cemile ismini tesadüfen izledi�im bir videoda i�itmemi� olsayd�m, müstesna bir Müslüman karde�imin varl���ndan haberdar olamayacakt�m. Meryem Cemile ismini biraz ara�t�rmaya ba�lay�nca Mevdudi ile mektupla�t���n� ve bunu kitapla�t�rd���n� ö�rendim.

Bu yaz�m�zda, Amerika’da Yahudi bir ailenin çocu�u olarak yeti�en ve as�l ad� Margeret Marcus olan genç bir han�m�n Müslüman olma sürecini ve Mevdudi ile mektupla�malar�n� anlatan bir kitaptan bahsedece�iz. Türkçesi Akabe yay�nlar�ndan ç�kan kitap, 120 sayfadan olu�uyor. Bu müstesna kitab�n 1986 y�l�ndaki ilk bask�s�ndan sonra ikinci bask�s�n� yapmamas� ise çok ilginç. Kitap maalesef ancak sahaflarda bulunabiliyor.

Meryem Cemile, Amerika’da �ngilizceye çevrilmi� �slami eserlerin hepsini okuduktan sonra daha ayr�nt�l� bilgi edinmek, Müslüman olman�n ne oldu�unu daha iyi anlamak, �slam ülkelerinde olup biten ak�mlar� yak�ndan tan�mak amac�yla birçok Arap ve Pakistanl� Müslüman genç ile yaz��maya ba�lar. Bu mektupla�malar çok uzun sürmez. Onlarda ke�fetti�i Bat�l� ya�am tarz� ve hayranl��� kendileri ile çeli�kileri, �slam akaidine olan gizli husumetleri ve bunu hiç gizlememeleri onu hayal k�rkl���na u�rat�r. Mektupla�malar�n�n yönünü olgun ve etkin Müslüman liderlerle, özellikle de ulema ile sürdürme�e karar verir. 1960 y�l�na kadar, içlerinde Muhammed el-Bahai, Hamidullah, Said Ramazan vb. o dönemin önde gelen dü�ünürlerin de oldu�u yazarlar ile mektupla��r. O s�rada M�s�r’da zindanda bulunan Seyyid Kutup ile mektupla�mak için gayret sarf eder. Amerikan bas�n�nda Hasan el-Benna ve �hvan-� Müslimin’in çal��malar� geni� ölçüde lehte ve aleyhte i�lendi�i için, onlar hakk�nda da bilgi sahibi olur. O s�ralarda Amerikan bas�n�nda Mevlana Mevdudi ve Cemaat-i �slami yeterince ilgi çekmiyordur. �slam dinini ara�t�rmak için cesurca ad�m atmaktan sak�nmayan Meryem Cemile on y�ld�r �slami konular� içeren tüm �ngilizce kitap ve süreli yay�nlar� okumas�na ra�men, o zamana kadar Mevdudi hakk�nda hiçbir �ey duymad���n� söyler. Mevdudi ismine ilk olarak, “En Do�ru Yol �slam” adl� kitapta rastlar. Bu al���lmad�k tipteki Müslüman ayd�n ile mektupla�mak ister. Mevdudi’ye ilk mektubunu yazar. Mevdudi ile ortak görü�lerinin olmas� ileride hayat felsefesini derinden etkileyece�inin fark�nda olmad���n� belirtir. Meryem Cemile Amerika’da ya�amas�na ra�men,  Mevdudi ile mektupla�madan önce de, �slam’� müdafaa sadedinde makaleler yaz�yordur. Mevdudi ile mektupla�malar�n�n sonucunda bilgi ve görü�lerinin geni�ledi�ini, yaz�lar�n�n net ve kaliteli hale geldi�ini aç�k yüreklilikle söylemektedir.

“Mevdudi gibi bir yol göstericiyle kar��la�m�� olmay� ancak Allah’�n bir lütfu olarak de�erlendirebilirim” diyen Meryem, “Onun vesilesi ile Allah’�n bana lütfetti�i bu yeni iklimin bereketli topra�� bana anlaml�, yeni ve huzurlu bir hayat için her türlü imkân� sunuyordu” diye ekleyerek Mevdudi’nin hakk�n� teslim eder.

1960 y�l�na gelinceye kadar Meryem Cemile, �slam dünyas�n�n entelektüel çevrelerinin savundu�u görü�lere kar�� reddiye türü makaleler yazmaktad�r. Ali Abdurraz�k, Seyyid Ahmet Han, Taha Hüseyin, Ziya Gökalp vb. �ahsiyetlerin görü�lerini ret ettikten sonra bu �ah�slar�n fikirlerine kar�� makaleler ve kitaplar kaleme al�r. Bu Meryem, 1960’l� y�llar�n�n Amerika’s�nda Yahudi bir ailenin çocu�u olan, ya�ad��� yerde bir Müslüman’a rastlayamaman�n eksikli�ini hisseden, �slam’a �iddetle ilgi duyan yaln�z ba��na bir Meryem’dir…

Yukar�da ismini zikretti�imiz �ahsiyetlerin görü�lerini reddeden Meryem Cemile, �u cesur sözleri dile getirir: “Bütün bu Müslüman adl� ilericiler herhangi bir harici dü�mandan çok daha tehlikelidirler. Çünkü bunlar �slam’�n temellerine içten sald�rmaktad�rlar.”

Mevdudi, Meryem Cemile’nin mektuplar�na kay�ts�z kalmaz. Hatta ona neredeyse bir kütüphane te�kil edecek hacimde �ngilizce kitap ve risalelerinden gönderir. Mevdudi, Meryem Cemile’nin makalelerini okurken sanki kendi fikirlerini okuyormu� hissine kap�l�r. Birbirlerini hiç tan�mad�klar� halde olaylara ayn� pencereden bakmalar�n�n sebebinin, bilgiyi tek ve ayn� kaynaktan almalar� oldu�unu belirtir. Meryem Cemile’nin yak�nd��� ve “harici dü�mandan” daha tehlikeli sayd��� dü�ünürler için Mevdudi: “�slam ülkelerinin en kötü üretimleri” oldu�unu belirtir. Bat� sömürgecili�inin en önemli etkisinin, siyasi veya ekonomik olmaktan ziyade Müslümanlar�n zihninde açt��� yara oldu�unu, bunlar�n fikri köle olarak yeti�tirildi�ini, siyasal olarak ba��ms�z olmalar�na ra�men bu köleleri Müslüman ülkelerde b�rakt�klar�n� söyler. Mevdudi, Meryem Cemile ile ayn� dü�üncelere sahip olmalar�na hem sevinmekte hem de �a��rmakta, “Amerikal� bir k�z nas�l böyle net ve asli bir �slami dü�ünceye ula�abiliyor?” diyerek merak�n� belirtmektedir.

Daha ilk mektubunda Meryem’i,  “Ramazan orucunu bizimle tutabilirsiniz. Bu beni ve ailemi çok memnun edecektir” diyerek Pakistan’a davet eder.

Meryem Cemile, Amerika’dan Bat� modernle�mesini ve �slam dünyas�na etkilerini tespit ederken, Pakistan’dan Bat�’y� ve �slam dünyas�n� okuyan Mevdudi de ayn� tespitleri yapmaktad�r. Birbirini görmemi� iki insan�n olaylara bu �ekilde bakabilmeleri �a��rt�c� olsa gerekir. Mektuplar� okudukça �a�k�nl���m�z devam etmektedir. Meryem Cemile, içinde ya�ad��� toplumdaki yaln�zl���n� dile getirirken, Mevdudi: “ Siz, Kuzey Kutbu’na dikilme�e çal���lan tropikal bir fidan gibi kaç�n�lmaz zorluklarla kar���lacaks�n�z” dedikten sonra “�ki alternatif aras�nda seçme yapmal�s�n�z ya Amerika’da kal�p kuraca��n�z bir grupla �slam’� aç�ktan tebli� etmeye ba�lamal�s�n�z, ya da Pakistan’a göçmelisiniz” demektedir.

Meryem Cemile, Bat�’n�n kad�na bak���n� ele�tirdikten sonra o döneme göre Bat�l� bir kad�ndan beklenmeyecek �u dikkat çeken Kur’an-i tespiti yapmaktad�r: “Her kad�n�n mümkün olan en iyi e�itimi almas� gerekti�ine inanmakla beraber, kad�n�n i� âleminde erkeklerle yar��malar�na kar��y�m. Bence kad�n�n yapaca�� en iyi �ey, çocuk bak�m�n� anaokullar�ndan evlere kayd�rabilecek ölçüde çocuk terbiyesi ö�renmesidir”.

Meryem, “Be� gün önce Bayram namaz�nda, iki Müslüman arkada��n �ahitli�inde Kelime-i �ehadet’i Arapça telaffuz edip, dini bütün bir Müslüman oldum. �slami ad�m Meryem Cemile oldu. Bundan böyle her yere bu imzay� ataca��m. Ailem ve çevrem bu isimle ça��rmamakta inat ediyorlar. Bu konuda �srarc� olmayaca��m. Sizinle ve din karde�lerimle sadece bu ismimi kullanaca��m. Yeni ismimden çok gurur duyuyorum” diyerek Mevdudi’yi sevindirir.

Mevdudi ise bu payla��m kar��s�nda, “�ehadet getirerek Müslüman oldu�unuzu ilan etmenizi, �slam karde�li�inin bir neferi oldu�unuzu ve �slami bir isim alman�z� ö�renmek beni yürekten sevindirdi. Bütün bunlar, geçirdi�iniz fikri a�amalar�n tabii bir sonucu olarak vuku buldu. Allah’tan dilerim ki bu amellerinizi dergâh�nda kabul eder ve size �slam’� ya�aman�z ve tebli� etmeniz için güç ve cesaret verir. Böylece siz de çevrenizde �slam’� yayars�n�z” diye sevincini ifade eder.

Meryem Cemile; Muhammed Esed, Muhammed �kbal, �ah Veliyullah vb. �ahsiyetler hakk�nda sorular sorar. Mevdudi kendisine, ad� geçen �ahsiyetlerin fikir dünyalar�ndaki sapmalar�ndan ilginç örnekler verir.

Meryem Cemile, Mevdudi’ye olan hislerini “Sanki çok yak�n bir ‘akrabamm��s�n�z gibi kendime yak�n hissediyorum. Oysa henüz sizi görmü� bile de�ilim” diye ifade eder. Mevdudi daha önceki teklifini yenileyerek art�k Amerika’da yapacak bir �eyinin kalmad���n�, Pakistan’a gelmesinin en do�ru karar oldu�unu, geldi�i takdirde ona her türlü yard�m� yapaca��n� söyler.

Hiç görmedi�i Amerikal� Yahudi bir ailenin çocu�u olan, toplamda on bir mektup ile fikirlerini ö�rendi�i Meryem Cemile’ye evini ve yüre�ini açan büyük Mevdudi, 1962 y�l�nda küfrün merkezindeki Müslüman karde�ine, insan�n burnunun dire�ini s�zlatan �u ifadeleri yazar: ”Yine de sizi ailemin bir ferdi olarak kar��lamaya haz�rlan�yorum. Sizi Medineli ilk Müslümanlar�n, Mekkeli Muhacirleri a��rlay�p ba��rlar�na bast�klar� tarzda kar��lama�a haz�rlan�yorum. Sizin de Mekkeli Müslümanlar gibi hicret ruhuyla yola ç�kman�z� diliyorum. Hat�rlayaca��n�z gibi hicret olay�n�n da, Mekke’den hicret edenlerle Medine’de onlar� kar��layanlar aras�nda akrabal�ktan daha güçlü ba�lar olu�mu�tu. Bizim ba�lar�m�z�n da kan ba��ndan daha güçlü olmas�n� diliyorum”.

(Alaaddin Ayd�n / Venhar Haber)

YORUMLAR
Hen�z Yorum Yok !