15-01-2010 17:30

Kur`an diyorsun, fakat...

Evet, sen Kur`an diyorsun, ama hangi Kur`an? Cehaletin elinde teberr�k edilip kutsanan bir nesne olan Kur`an m�? Cinayetin m�zraklar�n�n ucundaki Kur`an m�? Yoksa �eyrek y�zy�ldan daha az bir s�rede, ��l�n da��n�k ve d��man kabilelerini birle�tirerek, d�nyan�n egemen g��lerini -Bizans, Sasani- ��kerten, insanl���n kaderini ele ge�iren, devrimci yap�s�yla insanl�k tarihinde yepyeni bir medeniyet ve k�lt�r meydana getiren bir kitap olarak m� Kur`an?

Kur`an diyorsun, fakat...

Son dönem �slami uyan���n önemli neferlerinden olan Ali �eriati, kitaplar�nda yer yer Müslümanlar�n Kur'an'la ili�kilerini sorgulamaktad�r. A�a��dakii paragraflar, �eriati'nin sair eserlerinde yer allan konuyla ilgili önemli tesbitleri içermektedir.

Okuyucular�m�zla payla�mak istiyoruz (�slamvehayat.com):

��te Ali �eriati'nin kaleminden Müslümanlar�n Kur'an'la irtibatlar�na dair tesbit ve yorumlar:

Evet, sen Kur'an diyorsun, ama hangi Kur'an? Cehaletin elinde teberrük edilip kutsanan bir nesne olan Kur'an m�? Cinayetin m�zraklar�n�n ucundaki Kur'an m�? Yoksa çeyrek yüzy�ldan daha az bir sürede, çölün da��n�k ve dü�man kabilelerini birle�tirerek, dünyan�n egemen güçlerini -Bizans, Sasani- çökerten, insanl���n kaderini ele geçiren, devrimci yap�s�yla insanl�k tarihinde yepyeni bir medeniyet ve kültür meydana getiren bir kitap olarak m� Kur'an?

Daha çok hayata, bilgiye, izzet, kemal ve cihada yönelik! Yakla��k yetmi� suresinin ad�n� insan� ilgilendiren konulardan alan bu kitap; yakla��k otuz süresinin ad�n� maddi fenomenlerden al�rken, yaln�zca iki süresinin ad�n� ibadetlerden alan bir kitap!.

Bu kitap, "dostunun cehaleti" ve "dü�man�n�n hilesiyle" yapraklan aç�ld��� günden beri, yapraklar� masrafl� olmaya ba�lad�. "Metni" terk edilip "cildi" revaç buldu�undan beri ad� "okumak" anlam�na gelen bu kitap, okunmaz oldu. Kutsama, teberrük ve mal kazanma i�leri gördü. Toplumsal, ruhsal ve dü�ünsel mesele ve dertlerin cevab� bu kitapta aranmad���ndan beri, onda so�uk alg�nl���, romatizma türünden bedensel hastal�klar�n �ifas� aran�r oldu. Uyan�kken terkedip, yatarken ba�lar�n�n üstüne asarak uyuduklar�ndan beri, görüyorsun ki ölülerin hizmetine sunulmakta, ölüp gitmi�lerin ruhlar�na ithaf edilmekte ve sesi yaln�zca mezarl�klardan duyulmaktad�r.

[Anne Baba, Biz Suçluyuz]

Kur'an ve Sapma

Okuman�n, dü�ünmenin, ayd�nlanman�n, kavraman�n, bilinçlenmenin, yol bulman�n [hidayet], aya�a kalkman�n [k�yam], amel etmenin kitab� olan Kur'an; izleyicilerinin, yükümlülük, seçebilirlik [furkan] ve insani sorumlulu�u ad�na önerdi�i tek çözüm; "�stihare" olan, teberrük edilen bir kitap biçimine dönü�türüldü. �zleyicilerinin ona" kar�� görevi: Kupkuru bir yüceltme, takdis, tazim, teberrük ve öpmek.. Abdestsiz el sürmemek, bir k�l�fa geçirerek aynan�n kenar�na veya duvar�n yüksek yerine asmak... Kunda��n yan�na, yeni evin kap�s�na, misafirin ba�ucuna... Baz� sureleri / ayetleri de cad�ca i�levler, özel törenler, t�ls�m ve büyüler, cin ve romatizma kovup-gidermeler, büyük büyülerin dü�ümlerini atmalar... için kullan�l�r oldu.

Bundan önce dindarlar, sömürgecilik ve emperyalizmin boyunduru�unda olmalar�na ra�men; gündeme gelen dini amel; dini tav�r onlar için �u anlama geliyordu: Bireysel günahlardan ar�nmak, ibadetle ahiret için sevap dev�irmek, Rasul ve imamlar ile salihlerin �efaatini kazanmak... Peki ya emperyalizm ve sömürgecilik?!!

...Fakat Kur'an, kutsal raf�ndan e�itim, ö�reti ve dü�ünme saikiyle inince, onlara; Ahiret'teki kurtulu�un, bu dünyadaki kurtulu�a ba�l� oldu�unu, Cennetin yolunun, özgürlük, izzet, uyan�kl�k, bilgi ve bilinçten geçti�ini, bu dünyada zillet üzere ölenin orada zillet üzere kalkaca��n�, burada kör olan�n orada kör olaca��n� ö�retti.

... Bildiler ki; "zulme r�za gösteren zalimin orta��d�r". Müslüman�n ya�am� "akide ve cihad ile sa�lamd�r". Peygamber ve izleyicilerinin sünneti; bireysel riyazetler, kulluk, telkin ve uyu�turucu ibadetler de�ildir, "cihad ve �ehadettir." Kur'an'�n getirdi�i ruhbanl�k de�ildir. "Peygamber silahl�d�r", Risaletin hedefi bilgi-bilinç ve adalettir.

...Kur'an halk� uyand�rd�. �slam'�n en büyük görevi, her �eyden önce toplum ve dü�üncedeki çökü� etkenlerini kökünden kaz�makt�r. Taharet ve necasette yeni bir bölüm ke�fetme, ziyaret yoluyla �ehid sevab�n� kazanma[!], kelam-f�k�h çeki�meleriyle u�ra�ma yerine, silah�n� kap�p Frans�z sömürgecili�ini yok etmektir.

...E�er Kur'an, kitap olsa, okunup anla��lsa, gündemi ��gal etse; e�er mü'minlere, "O konu�uyor, hitab� sanad�r, kulak vermeli, ne dedi�ini dinleyip kavramal�s�n" dense, kurtulu� ba���lar, izzete ula�t�r�r, uyand�r�c� ve yap�c� olur. Kur'an bu gücü yaln�zca geçmi�te göstermi� de�ildir, bugün de böyledir. Salt geçmi�, Roma-Sasani emperyalizmine kar�� de�il, ça�da�/modern sömürgecilik ve emperyalizme kar�� da bu gücü verir.

... Kur'an'�n tarihteki izleri ara�t�r�lmal�. Son yüzelli y�ld�r sömürgecili�in Asya ve Afrika toplumlar�ndaki dü�ünsel, kültürel ve politik sald�r�lar�na kar�� koyu� yöntemlerini incelemeli. ��te bundan sonra tan�r ve görürsün ki, bu kitap, dü�ünce, özgürlük ve adaletin kitab�d�r.

[Anne Baba, Biz Suçluyuz]

Kur’an’� Anlamak

�imdi yine ayn� kitap önümüzde bulunuyor; gerçi mesaj getirici de�il; ama mesaj� var. Bu mesaj bize sorumluluk yüklüyor. ��te bu yüzden ben tarih dersini bu a�amadan sonra Kur'an'dan alaca��m. Bundan sonra bütün incelemelerimi Kur'an üzerinde yo�unla�t�rmaya karar verdim. Bugüne kadar çe�itli konular�, çe�itli alanlarda ortaya koydu�umda dayanaklar�mda ve �ahit getirmelerimde Kur'an'dan fazla yararlanmad���m� görmenizin iki sebebi vard�: Birincisi, esasen, her �eyden önce dü�ünmenin, ba��ms�z ve mant�kl� dü�ünmenin, bir söze dayanmadan dü�ünmenin kendisi ba�lamal�d�r. Bir di�eri de daha çok �u sebeptendir. Ben sade bir ara�t�rmac�, kitap ve inceleme ehli bir insan olarak, nazari ve ilmi bir mesele ortaya koydu�umda, kesinlikle benim gözüme çarpan, sonuç ç�kard���m, delil getirdi�im �eyin bir yan�lma pay� vard�r. Bundan dolay� benim veya benim gibi olanlar taraf�ndan "�u ancak böyledir, ba�ka türlü olamaz" �eklinde bir görü� öne sürülmemi�tir, olamaz da. Bizim inand���m�z ve emin oldu�umuz �ey, daima daha iyi ve do�ru anlama çabas�nda oldu�umuz, bu i� için herkesten yard�m diledi�imiz, hatta dü�man ve kötü adl� kimselerin bu yolda bize yard�m edecekleri, ettikleri konusudur.

Bunun için, bir tez ve bir ilmi görü� ç�kard���mda veya inand���m bir mektepten söz nakletti�imde; e�er Kur'an'�n uygun, büyükçe bir suresini, bir ayeti al�p, o konunun alt�na yazar, ona dayan�rsam, bu, Kur'an'�, kendi fikrimi ispatlamak yolunda kullanmam demektir. Kur'an daima böyle bir ara�t�rma veya tebli� yönteminin kurban� olmu�tur. Kur'an, daima buyruklar�m�z� -ne olursa olsun- ispatlamak için bir alet olmu�tur. Hiç bir zaman hiç kimse, her �eyi, -mezhebi, ilmi, edebi- bütün zihniyetini ve bilgisini bir tarafa f�rlat�p; önceki görü�lerinden ar�nm�� bir zihinle Kur'an'a yönelmemi�tir. Söyledi�ime uygun bir hadis vard�r: "Her kim Kur'an'� kendi görü�üyle tefsir ederse, yeri ate�tedir,", Bu "görü�"e "ak�l" dediler, yani her kim Kur'an'� akl�yla tefsir ederse...! Öyleyse neyle tefsir etmek, do�ru tan�mak için ak�ldan ba�ka bir yolumuz yok. Sonra hay�r diyorlar, bizim maksad�m�z her ayetin alt�na imamdan bir rivayet getirmektir! Efendi! Yoksa bu rivayeti de ak�lla seçmek gerekmez mi? Yoksa, bu ayetin tefsiri olan rivayeti akl�m�z�n seçmesi, anlamas� gerekmez mi? Bunu ayetin alt�na getir, sonra da bu ayetin manas�n�n bu oldu�unu anla?!! Ak�ls�z adam�n ba��na istedi�in kadar ayet, istedi�in kadar rivayet döksen yine de fayda etmez. Sa��rlara ça��r�n� i�ittiremezsin, hele bu sa��r ve dilsiz insan, o sesi ça�r�y� anlam�yor, duymuyorsa. Bu adam�n can� s�k�l�r, sinirlenir de, senden bezer, kaçar, s�rt�n� döner. Art�k peygamberin kendisi bile ona bir �ey duyuramaz.

Öyleyse mesele Kur'an'� "görü�le tefsir etmemektir. "Görü�" ne demek? Yani daha önceki fikir ve inançlar�m�z. Önce filan ilmî, fiziki, kimyevi, f�khi, mezhebi, görü�e inan�yor, ondan sonra gidip Kur'an'da, önceki görü� ve inanc�m�z�n ispat� pe�inde dola��yoruz. ��te bu yüzden bak�yoruz ki �ia, Kur'an'�n ard�ndan gidiyor, �ia ç�k�yor; Sünni gidiyor, Sünni ç�k�yor; Vehhabi gidiyor, Vehhabi ç�k�yor; Cebri gidiyor, Cebri ç�k�yor; Nasibi gidiyor, Nasibi ç�k�yor; �htiyari gidiyor, �htiyari ç�k�yor,.; . �yi ama o halde Kur'an ne yap�yor? Bütün bunlar görü�tür ve bütün bunlar görü�le yap�lm�� tefsirlerdir. Öyleyse nas�l olmal�y�z? Önceki bütün görü�lerden ar�nm��, veraset yoluyla veya zorla yüklenmi� bütün önceki inançlardan temizlenmi� bir ak�l; idmanl�, uyan�k bir zihin olarak; mant�ki ve akli, kudretli, uyan�k, mana ç�kar�c�, ama daha önceki herhangi bir görü�ü ispatlamaya taassubu ve taahhütü olmayan bir görü�le, Kur'an'a gitmeli ve Kur'an'�n içinden neyin ne oldu�unu görmeli ve ç�karmal�d�r...

[�ki Sure, �ki Yorum]

YORUMLAR
Hen�z Yorum Yok !