En b�y�k ter�rist, bat� ve medyas�d�r
Bat� medyas�, g�c�n medyas� oldu�unu g�sterdi: Habercilik, her �eyden �nce ahl�k meselesidir. Ama Bat� medyas�, k�resel g�� odaklar�n�n ve ��kar �ebekelerinin s�zc�s� ve g�zc�s� oldu�unu ispatlad� bir kez daha! Ter�riste �ter�rist� diyemedi bile! Charlie Hebdo sald�r�s�n� yapanlara �M�sl�man ter�ristler� diyen Bat� medyas�, Yeni Zelanda�da ibadet eden insanlar�n �zerine makinal� silahlarla sald�rarak kitlesel katliam yapan canilere �gunman� (silahl� ki�i!) dedi -�rne�in New York Times!

Yusuf Kaplan, Yeni �afak'ta yazd�:
Medya terörü’nü konu�mayacak m�y�z?
Yeni Zelanda’da iki camiye düzenlenen 50 ki�inin �ehadetiyle neticelenen, insan�n kan�n� donduran, ürpertici bir katliam ya�and�.
Bu katliamdan sonra Sri Lanka’da kiliselere kar�� hunharca sald�r�lar düzenlendi. Sald�r�lar� �hvan’a y�kmaya çal���yorlar!
Yeni Zelanda katliam� sonras�nda, Yeni Zelanda Ba�bakan�’n�n izledi�i “sorunu sahiplenme” stratejisi nedeniyle katliam konu�ulamad�; Yeni Zelanda Ba�bakan� ve Avustralyal� milletvekiline yumurtayla sald�ran çocuk gündemi rehin ald�lar ve sadece bu iki olay konu�uldu.
Evet Yeni Zelanda’da katliam� ama iki haftad�r Sri Lanka katliam� konu�uluyor.
TERÖR�ZMLE SAVA� BAHANE, �SLÂM’LA POSTMODERN SAVA� SÜREC� BU
Bat�l� emperyalistler, 1990’lar�n ba��nda So�uk Sava�’� derhal sona erdirdiler ve �slâm’� küresel sistemin yegâne hedefi konumuna yerle�tirdiler.
Bunun için geli�tirdikleri stratejiyi, “terörizmle sava�” stratejisi olarak adland�rd�lar. Görünü�te terörizmle sava�acaklard� ama gerçekte �slâm’�n yeniden tarih sahnesine ç�kmas�n�n önünü nihaī olarak t�kamak için �slâm’� hedef tahtas�na yat�racaklard�: Bunun ad�, �slâm’a Kar�� �slâm Sava�� stratejisiydi.
�slâm’la postmodern yöntemlerle, terör örgütlerini kullanarak uzaktan kumanda (proxy) sinsi bir sava� ba�latm��lard� Bat�l� emperyalistler.
Bu sava�, dönemin NATO Genel Sekreteri Willy Cleas taraf�ndan aç�kça �öyle ilan edilmi�ti: “Küresel sistemin önündeki en büyük tehdit �slâm’d�r.”
NATO gibi son derece diplomatik bir dil kullanmas� gereken bir kurumun ba��ndaki adam aç�kça �slâm’� hedef tahtas�na yerle�tiriyorsa, bilin ki, özelde NATO, genelde küresel sistem �slâm’la sava�� NATO doktrini ve en hayatî küresel strateji hâline getirmi� demektir.
Nitekim 1990’lardan bu yana ya�ananlar söylediklerimi do�ruluyor.
Dönemin “demir leydi” lakapl� �ngiltere Ba�bakan� Margaret Thatcher, dönemin ABD Ba�kan� Ronald Reagan kitleleri yan�ltmak için “terörizmle sava�” k�l�f�yla �slâm’la Postmodern Sava� projesinin hayata geçirilmesinde kilit rol oynad�lar.
Reagan’�n daha 1980’lerin ortalar�nda “uygarl���m�za bir sald�r� var!” diye televizyonlardan bang�r bang�r ba��rd���n� hiç unutam�yorum.
TERÖR AYGITI OLARAK MEDYA
O vakitler �ngiltere’deydim ve BBC’den seyrediyordum bu “uygarl���m�za sald�r� var!” nutuklar�n�! Nedense BBC’yle özde�lemi�ti bu nutuklar! Ne de olsa BBC medyada bu sava��n (terörizmle sava� bahanesi ile �slâm’la yürütülen postmodern sava��n) en sinsi enstrümanlar�ndan biriydi!
Ayr�ca BBC’nin, baz� radikal gruplar�, baz� tuhaf adamlar� önce nas�l patlatt���n�, popüler yapt���n�, sonra da �ngiliz devleti taraf�ndan gözlerinin ya�lar�na bak�lmadan nas�l çat�r çat�r katledili� haberlerini i�tiyakla, �evkle verdi�ini de hiç unutam�yorum.
Evet, medya en büyük teröristti. Bizim ileti�imbilimi’nin pîrlerinden Arthur Asa Berger’in “terör ayg�t� olarak televizyon” (television as a terror apparatus) olarak bir kitaba ba�l�k yapacak kadar medya-terör ili�kisini ciddiye ald��� zamanlarda medyan�n nas�l terör ayg�t� gibi i�ledi�ini, Heidegger’in “kamera izleyiciye yöneltilmi� bir silaht�r”sözünün nas�l gerçe�e dönü�tü�ünü, Paul Virilio’nun “silah çekmekle (shooting a gun), film çekmek (shooting a film) bir ve ayn� �eylerdir” tespitinin nas�l da gerçek oldu�unu bizzat BBC’den, yani BBC izleyerek, BBC’nin yapt�klar�na bakarak ö�rendim bendeniz.
Bütün bunlar� terör ile medya aras�ndaki sadece siyasî, stratejik ili�kiyi de�il, ontolojik / felsefî ili�kiyi daha iyi gösterebilmek için yazd�m. Medya olmasa terör olmaz. Medya olmasa, terör tutmaz, köksalmaz. Meselenin bir boyutu bu. Görünen boyutu.
Bir de görünmeyen, felsefî boyutu var. As�l önemli olan boyutu o: Medyan�n, terörü görünür k�lmas�, me�rula�t�rmas� ve önemlisi de, görüntünün gerçekten daha gerçek bir hakikate dönü�mesi.
Yeni Zelanda’da 50 masum Müslüman�n alçakça katledilmesiyle sonuçlanan terör sald�r�s� dünyada hak etti�i ilgiyi görmedi! Dünyan�n önde gelen ülkeleri de, Bat� medyas� da iki camiye makinal� tüfekle yap�lan alçakça, kalle�çe ve barbarca sald�r�ya s�radan bir olay gibi yakla�t�lar!
Oysa teröristin i�ledi�i katliam ne kadar alçakça ve barbarca ise, dünyan�n önce gelen ülkelerinin ve Bat� medyas�n�n böylesine hunharca bir katliama sessiz kalmalar� da ayn� ölçüde alçakça ve ürperticidir!
Katliama, “terör sald�r�s�” diyen ç�kmad� Bat�l� liderler aras�nda!
EN BÜYÜK TERÖR�ST, BATI VE MEDYASI!
Bat� medyas�, gücün medyas� oldu�unu gösterdi: Habercilik, her �eyden önce ahlâk meselesidir. Ama Bat� medyas�, küresel güç odaklar�n�n ve ç�kar �ebekelerinin sözcüsü ve gözcüsü oldu�unu ispatlad� bir kez daha! Teröriste “terörist” diyemedi bile!
Charlie Hebdo sald�r�s�n� yapanlara “Müslüman teröristler” diyen Bat� medyas�, Yeni Zelanda’da ibadet eden insanlar�n üzerine makinal� silahlarla sald�rarak kitlesel katliam yapan canilere “gunman” (silahl� ki�i!) dedi -örne�in New York Times!
�ngiliz Daily Mail gazetesi, teröristi “melek-çocuktu” diyerek aklamaya kalk��t�!
Alçakl�k de�il de nedir bu?
Emperyalist Bat� da, medyas� da en büyük teröristtir: Gerçekleri öldüren / örten, teröristleri masum gösterecek kadar hakikat dü�man�, insanl�k dü�man�d�r üstelik de!
Bat� medyas�, Bat� emperyalizminin öncü kolu, vurucu gücüdür: Sava�, meydanlardan önce medyalarda veriliyor art�k!
Yeni Zelanda katliam� unutuldu ama Srilanka’daki kilise katliam� unutulmayacak. Medya istihbarat örgütlerinin operasyonu olan bu katliam� Müslümanlara y�karak tastamam terör havas� estirecek Müslümanlara kar��! Ancak yalan üzerine kurulu bir düzen zulümle ayakta durabilir bir süre ama kendi y�k�m�n�n dinamitlerini de dö�er birer birer.
Zulmün, zulüm düzeninin çökü�ü, kendisi gibi gürültülü olur.