29-10-2018 21:33

Bir sosyal medya ilmihaline ihtiyac�m�z var

Yaln�zca medyada de�il, hayat�n her alan�nda ge�erli olaca�� �zere, kural olmayan bir alanda kaos olu�ur. ��te sosyal medya da kaosun ne kadar vahim boyutlara ula�abilece�ini g�rd���m�z bir alan h�line geldi. T�m bu olumsuzluklar�, bozukluklar� d�zeltmek i�in belirli, oturmu� bir d�zen gerekmektedir. Bilgisayar ve telefonlar� basit bir ileti�im cihaz� halinden ��kar�p, kompleks bir ileti�im ve medya cihaz� haline getirenler ve bunu kullananlar �eytan�n geleneksel, nostaljik, eski, yeni, f�t�ristik, teknolojik gibi tak�nt�lar�n�n olmad���n� pek hesaba katmam�� olabilir.

Bir sosyal medya ilmihaline ihtiyacýmýz var

Ömer Yüceller/Dünya Bizim

 

Kadim zamanlarla modern zamanlar aras�ndaki en büyük farklardan biri muhakkak "h�z"d�r. Günlük ya�ant�lar�n, ülke gündeminin, ticaretin ve dünya siyasetinin h�zlanmas�na kimine göre vesile kimine göre sebep olan teknoloji, bir yandan dünyaya h�z katarken bir yandan da kendisi h�zla ilerledi. Buharl� makine, seri üretim, petrol kullan�m�, atom bombas�, seyyare, tayyare derken bugün �a�k�n bir halde teknolojiden ziyade piyasadaki teknolojik ürünleri izliyoruz.

 

Teknolojik ürün deyince akl�m�za günlük hayat�m�za en fazla sirayet eden, günlük hayat�m�zda en çok kulland���m�z ürünler geliyor: Telefon ve bilgisayar. �nternet ise bu iki cihaz�n mütemmim cüzü haline geldi. �unu hat�rlatmak gerekir ki hemen hemen tüm teknolojik cihazlar ve icatlar gibi telefon,bilgisayar ve internet de askeri çal��malar s�ras�nda ortaya ç�km��t�r, daha sonra günlük kullan�ma sunulmu�tur. Bu üçlü esasen varolu�lar�n� sava�lara borçlular. Belki de bu yüzden, yani tabiatlar� gere�i kendi kullan�c�lar�n� dü�ük yo�unluklu sava�a benzer bir hâle sürüklüyorlar. Gelin görün ki gerçek sava��n bizde bir f�kh�, yani kurallar manzumesi varken; bu sanal sava��n ve teknolojinin bir f�kh� yok. Çünkü teknolojinin, teknolojik ürünlerin ve sanal dünyan�n içtihad�n� yapamad�k, yapam�yoruz, görünen o ki yapmakta da zorlanaca��z.

 

Ba�larda ileti�im cihazlar�n�n ileti yollar� k�s�tl�yd�. H�zla ilerleyen bili�im bu cihazlar�n teknolojik yönünü geli�tirdi. Tabi ki kapitalizmin enstrümanlar� da bu teknolojiden yeni sermaye alanlar� yaratmaya çal���yordu. Ba�ar�s�z ve k�sa süreli denemelerden, bilinçsiz u�ra��lardan sonra ortaya istikrarl�, bilinçli, sektör ve platform haline gelen bir alan ç�kt�: "Sosyal Medya".

 

Ne yani, �imdi biz ahlâks�z m�y�z?”

 

Sosyal medyaya ve ahlâka dair dü�üncelerimin su üstüne ç�kmas�na sosyal medyada tan�k oldu�um üzücü bir hadise sebep oldu. Bir vakf�n mensuplar� bir payla��m üzerine yorum yap�yor, farkl� dü�ünceler serdediyorlard�. Herkesin neredeyse karde� hukukuna sahip oldu�u bir arkada� grubu, muhtemelen kendilerinin de tam olarak anlayamad��� bir sebepten ötürü tart��maya ba�lad�. Bir a�abeyimizin “ke�ke sosyal medya ahlak� diye bir dersimiz olsa” yazmas� ise olay� alevlendirdi. Sosyal medyada jest, mimik, duygu, ses tonu gibi durum ve hareketler muhatap taraf�ndan alg�lanamad��� için yaz�lan her �ey yanl�� anla��lmaya te�ne bir hal al�yor. Bu iyi niyetli ve ciddi cümle, muhataplar taraf�ndan bir i�neleme olarak alg�land� ve “ne yani, �imdi biz ahlâks�z m�y�z?” diye uzay�p giden bir kavgaya dönü�tü.

 

Sosyal medya, ileti�imi fonksiyonel k�lsa da duygular� ve niyetleri örten bir yap�ya sahip. Samimiyeti setreden bir do�as� var. Nostalji güzellemeleri yapmak istemem fakat mektup bile duygular�m�z� daha rahat ifade etmemizi sa�layan bir ileti�im yoluymu�, bunu anlayabiliyoruz. Mektuptan daha h�zl� ve en az mektup kadar uzun yazabilece�imiz sosyal medya - karakter say�s� mecraya göre de�i�se de – neden mektup kadar samimi de�il? Çünkü sosyal medyan�n bizim olu�turmad���m�z, kendine has bir ahlâk�, ahlâks�zl��� var.

 

Sosyal medya h�zl�d�r, uzunlu�u kald�rmaz. Bu uzun yazmama durumu genel kullan�c� kitlesi itibariyle “az ama öz”den ziyade “az ve bo�” olarak �ekilleniyor. Sosyal medya çabuk tüketir, çabuk tükettirir. Yan�nda, alt�nda “Hz. x” yazan bir söz hemen payla��l�r ve bir daha akla gelmez. Sosyal medya sadece �irketlerin de�il, �ah�slar�n da reklam yapaca�� bir alan oldu�u için, reklam�n�z� i�neleme yolu ile yapmak reklam gelirlerinizi artt�r�r. Bu yüzden art�k arkada�lar bile birbirine söylenen sözlerden �üphelenmeye ba�l�yor. Sosyal medya haberi çabucak yayar. Herhangi bir cümle, do�rulu�u teyit edilmeyen bir haber, a�z�n�zdan kaçan bir söz bir anda milyonlar taraf�ndan görülebilir ve payla��labilir.

 

Toplumu gerçek yüzleriyle kand�ramayacak insanlar...

 

Sosyal medyan�n hayat�m�za soktu�u önemli hususlardan biri de sahte hesaplar. Tan�nm�� insanlar�n ad�na aç�lan hesaplar ile yaz�lanlar, at�lan 'tweetl'er, payla��lan foto�raflar vs. tam bir dezenformasyon örne�i olu�turuyor. Bu dezenformasyon politikadan tutun da dini hükümlere kadar her alanda yer buluyor. Hatta tesadüfe bak�n ki, �u sat�rlar� yazd���m s�rada me�hur bir akademisyen-�airin ad�na aç�lm�� bir hesaba denk geldim ve Hz. Ai�e Validemiz’e dair çocuklar�n bile gülece�i bir hüküm okudum. ��in bir ac� taraf� da bu hesaplar�n sahte oldu�unu anlamayan kullan�c�lar�n bir hayli kalabal�k olu�u. T�pk� Hz. Ai�e’ye dair verilen saçma hükme dair “Allah raz� olsun hocam” cevab�n�n yaz�lmas� gibi, pek çok kullan�c� bu hesaplardan yaz�lanlara inan�yor ve bunu gerçekmi� gibi yay�yor.

 

Geçti�imiz aylarda Erkan O�ur’un ad�na aç�lm�� bir sahte hesap ve bu hesaptan at�lan tweetler yüzünden O�ur’un bir konseri iptal edildi. Geçti�imiz senelerde Ömer Tu�rul �nançer taraf�ndan ad�na sosyal medya hesaplar� açanlara ula��lmaya çal���ld�, bu hesaplar�n kapat�lmas� rica edildi. Milli E�itim Bakan�m�z Nabi Avc� neredeyse her ay “Twitter hesab�m yok” diye aç�klama yapmak zorunda kal�yor. Baz� yazar-çizer, sanatç� ve siyasetçiler s�rf bu yüzden kendilerine ait bir hesap açmak zorunda kal�yor. Toplumu gerçek yüzleriyle kand�ramayacak insanlar, profil resimlerine ad�na hesap açt��� ki�inin foto�raf�n� koyuyor ve ucunun nereye gidece�ini bilmedi�i, belki de bildi�i olaylar silsilesini yaratmaya ba�l�yor.

 

Yalanlarla insanlar� manipüle etmek

 

Sosyal medyan�n, f�s�lt� gazetesinin yaz�ya bürünmü� halini ald���n� söyleyebiliriz. Bu mecra bir dedikodu kazan�na dönmü� durumda. F�s�lt� gazetesinin ve dedikodunun yan�nda sönük ve masum kald��� bir durum var ki o da yalanlar. “Bir deli bir kuyuya ta� atm��, k�rk ak�ll� ç�karamam��” misali, çok gizli bilgiler verdi�i izlenimi uyand�ran sosyal medya hesaplar� her türlü tezvirat� yapabilmekteler. Bir müddet önceye kadar ara�t�rmalar neticesinde sosyal medyan�n egoyu ve tatminsizli�i yükseltti�ini söylerken, art�k bunlar� mumla arar hale geldik çünkü egonun belki yaln�zca sahibine zarar� varken yalan haberlerin, manipülasyonlar�n tüm topluma zarar� oluyor. Takipçileri de merakland�ran ve heyecanland�ran baz� haberler, yaz�lar hem “lâ tecessesü”yü hiçe saymaktalar hem yalan söylemekteler hem de bu yalanlarla insanlar� manipüle etmekteler. Sosyal medyada yay�lan yalan haberler yüzünden baz� toplumsal olaylarda hararetin artt���n�, insanlar�n olaylara kat�lmaya tahrik edildi�ini, hatta olaylar�n bu yüzden büyüdü�ünü biliyoruz.

 

Sosyal medyaya dair bir ilmihalimiz ve f�k�h kitab�m�z olsa

 

Yaln�zca medyada de�il, hayat�n her alan�nda geçerli olaca�� üzere, kural olmayan bir alanda kaos olu�ur. ��te sosyal medya da kaosun ne kadar vahim boyutlara ula�abilece�ini gördü�ümüz bir alan hâline geldi. Tüm bu olumsuzluklar�, bozukluklar� düzeltmek için belirli, oturmu� bir düzen gerekmektedir. Bilgisayar ve telefonlar� basit bir ileti�im cihaz� halinden ç�kar�p, kompleks bir ileti�im ve medya cihaz� haline getirenler ve bunu kullananlar �eytan�n geleneksel, nostaljik, eski, yeni, fütüristik, teknolojik gibi tak�nt�lar�n�n olmad���n� pek hesaba katmam�� olabilir. Fakat �ah�slar�n nas�l ki her yerde ve her zamanda bir ahlâka riayet etmesi gerekirse, sosyal medyada da bir ahlâka riayet etmesi gerekir. Çünkü sosyal medyada, bizim günah dedi�imiz ve halen ciddiye ald���m�z eylemlerin, hâllerin pek ço�u e� zamanl� olarak ya�anmaktad�r. Mezkur günahlara bula�anlar sanal olarak de�il, gerçekten günaha girdiklerinin fark�na varmal�lar.

 

Bu problemlerin önüne T�B (Telekomünikasyon �leti�im Ba�kanl���), Emniyet Müdürlü�ü Siber Suçlarla Mücadele�ubesi gibi kurumlar�n geçece�ini söyleyemeyiz elbette. Bunlar ancak suçu i�leyeni tespit edip suçu durdurur ve cezai müeyyide gerektiren durumlarda savc�l�kla i�birli�i yapar. Yani f�kh�n, içtihad�n ceza bahsini öyle veya böyle halletmi� olurlar.

 

Fakat biliyoruz ki f�k�hta ceza adaleti sa�lasa ve cayd�r�c� olsa da, ceza gerektiren i�lemi yapmamak-yapt�rmamak için belirli bir ahlâk tertibi vard�r ailede-çevrede-toplumda. Bu yüzden sosyal medyan�n içtihad�n� yapacak ve bunu yayg�nla�t�racak, buna riayet edecek kullan�c�lara ihtiyac�m�z var. “Mevcut f�kh�, b�rak sosyal medyay� sosyal hayatta uygulayam�yoruz” diye temel bir tepki, ya da “Henüz kitle medyas�na dair yerle�mi� ve istikrarl� bir kurallar bütünü olu�turamad�k ki s�ra ona gelsin” gibi bir tepki gayet yerinde olur. Zaten böyle bir giri�imin zor oldu�unu biliyoruz ama zarar�n neresinden dönersek kârd�r. Bütünden ziyade parçayla u�ra�mak daha kolay olabilir. Ke�ke �u önümüzde duran, bas bas ba��ran, güncelli�i taptaze olan ve halen “yeni” say�ld��� için kaosa aç�k oldu�u kadar nizama da aç�k olan sosyal medyaya dair bir ilmihalimiz ve f�k�h kitab�m�z olsa...

YORUMLAR
Hen�z Yorum Yok !