İslam ve Hayat

Albayraklar grubunun eline geçtikten sonra kuruluşunda taşıdığı İslami hassasiyet ve iddiaları bir tarafa bırakıp, holding çıkarları doğrultusunda yayın yapmaya ve bu çerçevede belli siyasi kadroların sözcülüğünü yapmaya başlayan Yeni Şafak, gelinen noktada Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP)'nin yayın organı misyonunu üstlenmiş bulunuyor. Yeni Şafak'ın son zamanlardaki manşetlerine bakıldığında AKP tarafından kendisine yüklenen yeni misyonun Büyük Şeytan Amerika'yı dindar okuyucusu nezdinde sempatik göstermek ve dindarların işgalci ve soykırımcı ABD'ye yönelik tepki ve öfkelerini bertaraf etmek olduğu anlaşılıyor.

Önce PKK'yı kullanıp onlarca insanın katline sebep olan, sonra da PKK kartını kullanıp AKP'yi emperyalist hedefleri doğrultuğusunda işbirlikçiliğe razı ettiği görünen ABD'nin bu oyununun bir parçası olan "istihbarat paylaşımı" yemini manşetlerinden günlerce abartılı olarak veren ve "BBG evi" masalını dilinden düşürmeyen Yeni Şafak, bugün de, Abdullah Gül'ün ABD gezisi çerçevesinde Bush için sempati avcılığına soyundu. "İlk telefon Air Force One'dan" şeklinde manşet atan Yeni Şafak, Gül'ün ağzında şu ifadelere yer verdi: "Cumhurbaşkanı seçimi akabinde, Sayın Sezer'i yolcu ettikten 2-3 dakika sonra, ilk arayan ABD Başkanı Bush oldu. Uçaktan aradı ve tebrik etti. O görüşmede beni ülkesine davet etti. Ziyaret böyle planlandı."

Yeni Şafak'ın yaptığı şeytanın avukatlığına soyunmak ve şeytanı melek suretinde göstermeye çalışmak değilse nedir?

Yeni Şafak'ın sahiplerine bir çift sözümüz var: Allah'tan korkmuyor, insanlardan utanmıyorsanız, hiç değilse nur yüzlü, ak sakallı Ahmet amcadan utanın!