As�m �ENSALTIK

01 Mart 2025

RAMAZANI HAKKIYLA NASIL DE�ERLEND�REB�L�R�Z?

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُ

“Ey iman edenler! Oru� sizden �nce gelip ge�mi� �mmetlere farz k�l�nd��� gibi size de farz k�l�nd�. Umulur ki korunursunuz.”[1]

Yeni bir Ramazan ay�na daha girmi� bulunuyoruz. M�sl�manlar i�in mânevî bir ar�nma ay� olan Ramazan’a bizi ula�t�rd��� i�in Rabbimize sonsuz hamdu senalar ediyoruz. Ve rabbimizden bu ay� hakk�yla ihya etmeyi bize ve d�nya M�sl�manlar�na nasip etmesini niyaz ediyoruz. Rabbimizden bu ayda yap�lacak ibadetler h�rmetine M�sl�manlara Rahmetiyle muamele etmesini ve ya�ad���m�z bu zilletten tez zamanda bizleri kurtarmas�n� diliyoruz.

Ramazan ay� M�sl�manlar i�in tam bir f�rsat ay�d�r dersek hata etmi� olmay�z. Rabbimizin sonsuz rahmetine ve aff�na nail olmak i�in bize sunulmu� bir f�rsatt�r Ramazan. Yine bizi ku�atan �u maddî d�nyan�n ku�atmas�ndan s�yr�larak mânevî az���m�z� sa�layaca��m�z �nemli bir f�rsatt�r.

�slam’�n bizlerden istediklerini yeterince yerine getiremeyen kimseler i�in kendilerinde var olan eksiklikleri gidererek Allah’a, Allah’�n istedi�i �ekilde kulluk yapacaklar� bir hayata ba�lamalar� i�in bir f�rsatt�r Ramazan. ��nk� Ramazan ay�, di�er aylarda insanlar�n g�ndemlerine gelmeyen dinî duygular�n meydana geldi�i bir ayd�r. Di�er aylarda be� vakit namaz� bile k�lmayan insanlar�n bu ayda, teravih namaz�n� k�lmak i�in camilere ko�tuklar�na �ahit olmaktay�z.

Allah’�n emirlerini yerine getirme gayreti i�inde olan �uurlu M�sl�manlar i�in de ramazan bir f�rsatt�r. Mânevî d�nyam�zdaki bozukluklar� tamir etmek, takvây� ku�anmak ve mânevî olarak donan�ml� hale gelmek i�in bir f�rsatt�r. Di�er aylarda f�rsat bulamad���m�z i�in ihmal etti�imiz manevîyat�m�z� kâmil bir hale ta��mak i�in Ramazan ay� bulunmaz bir f�rsatt�r. Hem de bizi yaratan Allah taraf�ndan biz kullar�na ikram edilmi� bir f�rsat. O halde M�sl�manlar, Allah’�n bize ikram� olan Ramazan ay�n� hakk�yla ihya etmek, bu ikramdan yetirince istifade etmek i�in elimizden gelen gayreti ortaya koymaya �al��al�m.

Ramazan Ay�n� Hakk�yla �hya Etmek ��in �unlar� Yapmal�y�z

Her �eyden �nce Ramazan� di�er aylardan farkl� k�lan en �nemli �zellik hi� ku�kusuz ki oru�tur. Ramazan f�rsat�n� hakk�yla de�erlendirmek i�in bu ayda Rabbimiz olan Allah’�n bize farz k�ld��� oru� ibadetini hakk�yla yerine getirmeliyiz. Mazereti olmad��� halde Ramazan orucunu terk eden bir kimse, di�er ibadetlerini yerine getirse de Ramazan’dan hakk�yla istifade etmesi m�mk�n de�ildir. G�nlerin uzamas�n�n ve havalar�n �s�nmas�n� veya i� hayat�n�n getirdi�i olumsuzluklar� ve zorluklar� g���sleyerek, Rabbimizin r�zas�n� kazanmak ve orucun farz k�l�ma maksad� olan ittika sahibi bir m�min olma gayreti ortaya koymal�y�z.

Orucu sadece cinsel isteklerimize ve midemize tutturmamal�y�z. B�t�n uzuvlar�m�za tutturabilmeliyiz. Yani nas�l ki bir ay boyunca g�n�n sabah�ndan ak�am�na kadar yemek ve i�mekten, cinsel ili�kiden kendimizi uzak tutuyorsak, aynen bunun gibi di�er uzuvlar�m�z� da haramlardan ve gereksiz bo� i�lerden uzak tutmal�y�z.

G�z�m�z� harama bakmaktan uzak tutup, Onu, Allah'�n bize verdi�i bir nimet oldu�unun bilincinde olup, bizim i�in helâl olan �eylere bakarak kullanmal�y�z. Sokaklar�m�z� ku�atan g�rsel haramlara bakmaktan uzak tutmaya �al��t���m�z gibi televizyon, internet, gazete gibi g�rsel bas�nda yer olan haramlardan da g�zlerimizi korumal�, onlara da oru� tutturmal�y�z. قُلْ لِلْمُؤْمِنٖينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظُوا فُرُوجَهُمْؕ ذٰلِكَ اَزْكٰى لَهُمْؕ اِنَّ اللّٰهَ خَبٖيرٌ بِمَا يَصْنَعُونَ“M�min erkeklere s�yle, g�zlerini haramdan sak�ns�nlar ve iffetlerini korusunlar. Bu onlar i�in daha ar�nd�r�c�d�r. Allah onlar�n b�t�n yapt�klar�ndan haberdard�r.” (Nûr, 30)

Ayn� �ekilde, dilimizi de ba�ta yalan olmak �zere elfaz� k�f�r, g�ybet, iftira, dedikodu vb. gibi haramlardan uzak tutmal�y�z. Ramazan d���nda �ok dikkat etmedi�imiz dilimize Ramazanda daha bir dikkat ederek onu yukar�da sayd���m�z dilin haramlar�ndan korumal�y�z. Ebû Hureyre (r.a.)'dan, rivayet edilen bir hadis rivayetinde Hz. Peygamber �u �ekilde buyurmu�tur: "Bir kimse yalan s�ylemeyi ve yalanla i� g�rmeyi terketmezse, Allah (c.�.)'in, onun yeme i�meyi terketmesîne ihtiyac� yoktur."[2]  O halde karde�lerim dilimize dilin haramlar� olan hususlara kar�� oru� tutturmal�y�z. Dilimizi zikir, Kur'an okumak, hakk� s�ylemek, iyili�i emretmek ve k�t�l�kten al�koymak gibi amellerde me�gul etmeliyiz.

Kalbimizi de ramazan� vesile k�larak tezkiye etmeliyiz. Normal zamanlarda yapamad���m�z tezkiyemizi, orucun getirdi�i manevî atmosferi f�rsat bilerek yapmal�y�z. Kalbin amelleri olan kin, nefret, su-i zan, k�skan�l�k, cimrilik, sevilmemesi gerekenleri sevmek, korkulmamas� gerekenlerden korkmak gibi hastal�klar�n� tedavi edebilmeliyiz. Kalbimizi Allah’�n raz� olaca�� amelleri ile me�gul etmeliyiz. 

Yine, nefsin her t�rl� haram ve isyan olan arzu ve isteklerine kar�� bir diren� ortaya koyarak nefsi tezkiye edebilmeliyiz. Bu �zelli�inden dolay�d�r ki bir�ok ayette Rabbimiz baz� g�nahlar�n kaffareti olarak orucu emretmektedir. Yani adeta Rabbimiz i�ledi�imizi g�nahlar�m�zdan temizlenmek i�in oru� bezini/temizleyicisini kullanmam�z� istemektedir. Peygamber efendimiz de bu �zelli�inden dolay�d�r ki nefsi kontrol atl�nda tutmak ve harama gitmesini engellemek i�in nafile orucu tavsiye etmi�tir. "Ey gen�ler toplulu�u! Sizden kimin evlenmeye g�c� yetiyorsa hemen evlensin. Zira evlilik g�z� (haramdan) daha �ok uzakla�t�r�c� iffeti de �ok daha koruyucudur. Evlilik k�lfetine g�� yetiremeyenler ise oru� tutsun. ��nk� oru�, �ehveti k�ran bir �eydir."[3]

Yine bu ay, a�lar�n halinden eh fazla anlayaca��m�z ve elimizdeki imkanlar� onlarla payla�aca��m�z ay olmal�d�r. “A��n halinden tok ne anlar” diye bir atas�z�m�z vard�r. Evet, a� a��n halinden anlar. O halde bizde a� olan karde�lerimizin halinden anlamal� ve Allah’�n bize sundu�u nimetleri a� olan ba�ta Gazzeli karde�lerimiz olmak �zere insanlar ile payla�mal�y�z. E�er imkân�m�z varsa, iftar soflar�m�z� a� insanlar ba�ta olmak �zere, fakirlere, akrabalara ve kom�ulara a�abilmeliyiz. Yard�mla�ma ve dayan��mam�za ramazan� bir vesile k�lmal�y�z.

�zellikle malî durumu iyi olan karde�lerimiz, zekâtlar�n� bu ayda ihtiya� sahibi kimselerle ula�t�rmal� veya bu konuda faaliyet yapan kurumlar� desteklemeleri gerekti�ini unutmamal�lar. Unutmayal�m ki, zekât “temizlemek” demektir. E�er kendimizi ve sahip oldu�umuz mal� temizlemek istiyorsak, yani malî ve mânevî kirlerimizden ar�nmak istiyorsak zekatlar�m�z� tastamam olarak bu ayda vermemiz bizim i�in daha hay�rl�d�r. Hani Ramazan i�in bir f�rsatt�r demi�tik ya! Mânevî temizli�imizi sa�layacak bu aya, mal�m�z� temizleyecek zekatlar�m�z� da ekleyerek tam bir ar�nmay� yakalayabilmeliyiz.  

Yine, f�t�r sadakas� bu aya has malî bir ibadettir. Halk�n fitre dedi�i, zengin fakir demeden b�t�n insanlar�n vermesi gereken bu malî ibadet dinimizce M�sl�manlar aras� dayan��mak ama�lamaktad�r. M�sl�manlar aras�ndaki dayan��may� sa�layan bu malî ibadeti de tas tamam yerine getirmeliyiz. Herkes g�nl�k olarak t�ketti�inin ortalamas�ndan iki ���nl�k bir miktar� fakir insanlara vermelidir. Zengin kendi malî durumuna g�re, fakir de kendi durumuna g�re vermelidir. �htiya� sahibi olan insanlar�n ise fitre vermemelerinde bir sak�nca yoktur. Allah imkân� olan insanlar� bu ibadetle y�k�ml� tutmu�tur. Diyanetin belirledi�i fitre tutar� imkanlar� az olan fakirler i�indir. Dolay�s�yla zengin olanlar kendi t�kettiklerinin ortalamas�n� dikkate alarak fitre vermelidirler. F�t�r ibadeti de bizim, ramazan ay�n� hakk�yla ihya etmemiz i�in bir vesiledir. O halde bu vesileye de sar�lal�m.

Yine hepimizin bildi�i gibi Kur'an, bu ayda inmi�tir ve bizim �rf�m�zde bu ay Kur'an ay� olarak bilinmektedir. شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِيَ أُنزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ هُدًى لِّلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِّنَ الْهُدَى وَالْفُرْقَانِRamazan ay�, insanlara yol g�sterici, do�runun ve do�ruyu e�riden ay�rman�n a��k delilleri olarak Kur'an'�n indirildi�i ayd�r…”[4] Bu ayda Allah'�n kitab� olan Kur'an ile olan ili�kimiz mutlaka artt�r�lmal�y�z. Anlamak i�in Kur’an’� az okuyan bir toplumuz. Ramazan ay�n� bir vesile bilerek, bu ay� “on bir ay�n sultan�” yapan Kur’an’a mutlaka zaman ay�rmal�y�z. Oru�tan sonra, hatta, oru�tan da �nce bu ayda yapmam�z gereken ibadetlerin en �nemlisi hi� ku�kusuz ki, anlayarak Kur’an okumam�zd�r dersek hata etmi� olmay�z. Hz. peygamberimizin Ramazan s�nneti olan Kur'an’� anlama ve maksad�n� kavramaya y�nelik okumaya y�nelik hatimler yapmal�y�z. Halk�n mukabele �rf�n�, Kur'an’� anlama �rf�ne d�n��t�rmemiz gerekmektedir. Ramazan ge�ip gitti�i halde Kur’an’dan istifade etmemi�, �ok �nemli olan bu vesileyi ihmal etmi� birisi olmamal�y�z. Dinimizin temel kayna�� olan Kur’an’� mutlaka anlamaya �al��mal�, dinimizi �ncelikle ondan ��renmeliyiz. Dinini Kur’an’dan, yani Allah’tan ��renmeyenler her daim birilerinin sapt�rmas�na muhatap olabilirler. Dolay�s�yla istikamete ula�mak ve onu koruyabilmek i�in Kur’an’� anlamam�z zaruridir.

Peygamberimizin �nemli bir s�nneti de bu ayda daha fazla dua ibadetine sar�lmas�yd�. Allah ile aram�zdaki en �nemli rab�ta olan dua ibadetinden kendimizi mahrum etmeyelim. Kendimiz, ailemiz ve yak�nlar�m�z i�in dua etti�imiz gibi ba�ta Gazze’de, Arakan’da, Afganistan’da, Suriye’de, Do�u T�rkistan’da ve d�nyan�n di�er co�rafyalar�nda despot y�netimlere ve zalimlere kar�� y�r�tt�kleri m�cadelelerinde ba�ar�l� olmalar� i�in M�sl�manlara dua etmeliyiz. Yapt�klar� bu direni�i, maddî ve mânevîi anlamda desteklemeli ve Allah'�n onlara zafer vermesi i�in bol bol dua etmeliyiz. M�sl�manlar�n Allah i�in ortaya koyduklar� m�cadelelerinde ba�ar�l� olmalar� i�in Allah’tan kendilerine yard�m etmesini istemeliyiz. Onlar i�in hi�bir �ey yapam�yorsak en az�ndan dualar�m�zla onlara yard�m etmeliyiz. �badet halindeyken yap�lan duan�n �slâm'daki �nemi sizce malumdur. Oru� ibadetini ifa ederken hem kendimiz hem de b�t�n M�sl�manlar i�in devaml� dua etmeniz gerekti�inin bilincinde olmal�y�z.

Yine Ramazana �zg� bir ibadet olan teravih namaz�n� mutlaka ifa etmeliyiz. Cami imamlar� arkas�nda k�lm�yor olsak da bizlere ait olan dernek, vak�f, mescid, ve evlerimizde teravih namaz�n� mutlaka k�lmal�y�z. Her ne kadar bu ibadeti farz ve m�ekked bir s�nnet olarak g�rm�yor olsak da k�l�nmas�n�n faydal� olu�una inan�yor ve ar�nmak i�in ba�vurulmas� gereken bir unsur olarak g�r�yoruz. Hz. Peygamberin �nemli bir s�nneti �uydu ki; Ramazan ay�nda ibadetlerini art�r�yordu. ��te teravih namaz� bunu sa�layan �nemli bir etkenlerden birisidir bu vesileyle ikame edilmesi �ok �nemlidir ve ihmal edilmemelidir. Ne yaz�kt�r ki, Ramazan gelip ge�ti�i halde bu ve buna benzer ibadetlerden mahrum olan karde�lerimiz var. Hani dedik ya Ramazan bir f�rsat ay�d�r. ��te bu f�rsatlardan bir tanesi de teravih namaz�d�r. �ster yirmi, isterse de sekiz rekât k�lal�m. Ama mutlaka k�lmaya �al��al�m, teravih denilen bu vesileye de tutunal�m ve bundan gafil olmayal�m.

Ayr�ca, Ramazan ay� hepinizin bildi�i gibi i�erisinde i’tikâf�n bulundu�u bir ayd�r. �’tikâf, ki�inin, t�m zamanlar�n� ibadetle ge�irmek maksad�yla mescit h�km�nde olan bir yere kapanmas� demektir. Kapital sistemin hâkim oldu�u ve para kazanmak i�in insanlar�n zamanlar�n�n b�y�k bir k�sm�n� kendilerinden �ald��� bir durumda M�sl�manlar, buna inat, vakti m�sait olanlar�n, Hz. Peygamberin yapt��� gibi on g�n, vakti ve imkân� olmayanlar�n ise vakitlerinin el verdi�i oranda mutlaka i’tikâfa girmeleri gerekti�ini �iddetle tavsiye ediyoruz. �’tikâf maalesef bu toplumun unuttu�u, Kur’na’da kar��l��� bulunan ve h�k�m olarak da muekket s�nnet olan bir ibadettir. Yani peygamberimizin hi� terk etmedi�i bir ibadettir i’tikâf. Bu ibadeti ifa etmek isteyen karde�lerimizin de, itikâfa girdikleri mekânlar�; uyumak, l�zumsuz muhabbet ve tart��malar yapmak, gerekli gereksiz cep telefonu kullanmak gibi bu ibadetin ruhuna ayk�r� �eylerden ka��narak; ibadet, tefekk�r, zikir ve Kur'an okumak gibi ibadetlerle ge�irmeleri gerekti�ini unutmamal�y�z.

Yine �zellikle Ramazanlarda tv. kanallar�nda boy g�steren s�z�m onlara hoca tiplemelerinin ve M�sl�man belediyelerin yapt�klar� tahribat�n da bilincinde olmal�y�z. Ramazan� bir festivale �eviren, Ramazan’�n ruhuyla hi� alakas� olmayan hususlar� Ramazan vesilesiyle g�ndeme getiren televizyon kanalizasyonlar�ndan ve belediyenin organizasyonlar�ndan uzak durmal�y�z. Sahur ve iftar vakitlerini tv. ba��nda ve belediyelerin bu ifsat yerlerinde ge�irmektense bizim i�in ibadet olacak �eylerle bu vakitlerimizi de�erlendirmeliyiz.

Ramazan ay�n� ayette buyurdu�u gibi, “Umulur ki takvaya ula��rs�n�z”[5] ifadesinde oryaya konuldu�u gibi bir temizlenme ve ar�nma ay� olarak g�rmeliyiz. Nefsimizi tezkiye etmek ve bizim i�in di�er aylarda da gerekli olan donan�mlar� bu ayda sa�lay�p Ramazan’dan takva sahibi bir m�min olarak ayr�lmak i�in her t�rl� me�ru vesileye tutunmal�y�z.

Ramazan f�rsat�n� de�erlendiremeyen bir M�sl�man�n, yeteri kadar bir donan�ma sahip olamad��� i�in di�er aylarda da takvaya uygun bir hayat ya�amas�n�n m�mk�n olamayaca��n� bilmeliyiz. Rabbimizin aya��m�za kadar g�nderdi�i bu f�rsat� ka��rmamak dile�iyle.

Evet rabbim Ramazan’� hakk�yla ihya etmeyi bize ve t�n�n d�nya M�sl�manlar�na nasip etsin! Bayrama her t�rl� g�nah, mânevî kirlerden ar�nm�� bir �ekilde ula�may� bize naip etsin! Rabbim bu Ramazan’� �mmetin uyan���na bir vesile k�ls�n! K�fre kar�� vermi� olduklar� m�cadelelerinde onlara muzafferiyetler versin!

 

 


[1] Bakara, 2/183.

 

[2] Buhârî, savm 8; Tirmizî, savm 16; �bn Mâce, s�yâm 21. S�nen-i Ebu Davud Terceme ve �erhi, �amil Yay�nlar�: 9/211.