

BİR TOPLUMU DIŞARIDAKİ DEĞİL İÇERİDEKİ DÜŞMAN YIKAR
Ahmet DURMUŞ
04-05-2025 04:57
22 Nisan 2025 Salı günü Batı Şeria’da Mahmud Abbas bir toplantı düzenledi. Toplantının konusu İsrail işgali ve işgalin Filistin halkı üzerindeki olumsuz etkilerinden ziyade Hamas’ın Siyonizme karşı duruşuydu. Abbas’ın konuşması Siyonistlerde ve onların ipini elinde tutan sahiplerinde büyük memnuniyet oluşturduğu tartışılmaz bir gerçektir. İşgal ve savaş konusunda ABD, Batı, Arap ülkeleri ve diğer sözüm ona tüm İslam ülkelerinin arka planda Siyonistleri desteklemeleri, ikiyüzlü açıklamaları ve vurdumduymaz tavırlarına karşı çıkması, eleştirmesi beklenen Mahmut Abbas hedef tahtasına Hamas’ı oturttu ve verdi veriştirdi. Tabi ki itaatkar bir uşaktan beklenen de buydu. Onun gözünde zaten Hamas başından beri suçlu ve düşmandı.
Daha önceki yazılarımızda da bu konu üzerinde yani Abbas’ın ihanetiyle alakalı görüşlerimizi belirtmiştik ki, Abbas’ın bu kaçıncı ihanetidir bilinmez. Bundan dolayı şaşırmış değiliz. Fakat gelinen son nokta da durum daha da ileriye taşındı ve doğrudan küfür ve hakarete sarıldı. Dahası Mahmut Abbas kendi içerisinde büyüttüğü kinini dışa vurdu ve büyük bir nefretle kustu. Aynı zamanda direnişten rahatsız olduğunu, özgür bir Filistin istemediğini, net olarak dile getirdi ve ihanetini açıkça belgelemiş oldu.
Bir toplumu, bir davayı, bir direnişi yok etmek, istiyorsanız bunun en güzel yolu dışarıdan değil içeriden insanları sınıflara, gruplara, partilere ve çeşitli ideolojilere ayırarak bu yıkımı gerçekleştirebilirsiniz. İşte Filistin’de Siyonistler tarafından yürürlüğe konulan plan ve oynanan oyun küresel manada bundan ibarettir. Çünkü bu büyük oyunları küresel emperyalist kafirler planlıyor ve yürürlüğe koyuyor. İşte bu oyunun bir parçası olan Abbas, kendi kardeşlerine “it oğulları” diyecek kadar asimile olmuş, kendi kültüründen ve özünden kopmuş, Müslümanlardan tiksinen bir adam. Peki, Mahmut Abbas kimdir diye bir soru sorsak? Alacağımız cevap muhtemelen Filistinli ve Arap ırkına mensup birisidir olacaktır. Ama bana göre o, olsa olsa içimizdeki yerli bir Siyonist’tir. Çünkü Siyonizm bir ideolojidir ve bu ideolojiye dünyanın her köşesinden insanlar gönül verebilir. İşte Abbas’ta bu ideolojinin gönüllü müritlerindendir. Hamas ve Kassam tugaylarının ortaya koyduğu şanlı ve kutsal direniş bu güne kadar Mahmut Abbas yönetimi tarafından asla sevilmedi ve her platformda Hamas’a olan kinlerini üstü örtülü de olsa kustular. Ve bundan sonra da Hamas ve direniş cephesi bu zihniyet tarafından asla sevilmeyecektir. Her zaman El Fetih Hareketiyle Hamas, ülke çıkarları için zoraki bir araya geldiler ve Hamas buna şartlar gereği katlanmıştır. Dolayısıyla pamuk ipliğine bağlı olan ilişkileri en sonunda koptu. Kopması gerekiyordu çünkü bir taraf (Hamas) Allah’a kul olmaya çalışırken diğeri (Abbas ve temsil ettiği düşünce) ABD’ye kul olmaya çalışıyor. Başka bir söylemle birisi ırkçı diğeri ümmetçi, yine birisi yüzünü sadece dünyaya dönerken diğeri ahir hayatı kaygı etmektedir. Velhasıl bu iki ayrı düşünce arasında ayrılık kaçınılmazdı.
Aslında fikir ayrılığı her toplumda olabilir bunda şaşılacak bir şey yok. Ancak kendi ülkesini, kendi insanını satacak kadar Siyonistlere yaranmaya çalışmak, onlara uşaklık etmek ancak Zuhruf Suresinin elli dördüncü ayetiyle açıklanabilir. Tıpkı Fiavun’un aptallaştırdığı, küçük düşürdüğü ve itaat altına aldığı kavim gibi Siyonist devlet de Mahmut Abbas gibilerini aptallaştırıp, aşağılamış ve itaat altına almıştır. Bu kadar şehit, bu kadar kan ve yıkımın üzerine bu ihanetin açıklaması bundan başkası olamaz. Ama şunu da unutmamak lazım; Mahmut Abbas gibileri bu günler için beslenir büyütülür ve günü geldiğinde birileri ona görevini hatırlatır ve düşmanın üzerine salınır. Eğer üstlendiği vazifeyi yerine getirmezse derhal ipi çekilir yerine yeni bir kukla bulunur.
Eğer Mahmut Abbas, Hamas’a samimi olarak şu teklifle gitseydi bunu anlayabilirdik; kardeşlerim gelin bu gidişata bir çözüm bulmaya çalışalım, insanımız katlediliyor, vatanımız, yuvamız tarumar edildi, on binlerce masum evladımız toprağa düştü, hayatta kalan çocuklarımız açlığın pençesinde kıvranıyor, geleceğimiz meçhul bu gidişata hep beraber bir çıkış yolu bulalım. Bu tekliflere daha insani ve daha masum, daha anlaşılabilir olarak bakılabilirdi. Ama o Siyonist terör devletinin askerlerinin serbest bırakılmasını talep ediyor ve bu yapılırsa Filistin halkının kurtulacağını zannediyor. Mahmut Abbas ve onun gibilerinin bir türlü anlamadığı ve anlamak istemediği şey şu; eğer siz Siyonist rejimin tüm isteklerini yerine getirseniz bile yine de onlar, eğer Müslümansanız sizi yine öldürecekler, sürgün edecekler ve topraklarınızı yine elinizden alacaklar. Bu onların amentüsü ve değişmez kuralıdır.
Gerçekten Gazze ve Gazze halkı ölüyor, hiç kimse bir şey yapamıyor, yapamadığımız içinde savaşa ve direnmeye devam gibi üst perdeden hamasi cümleleri artık çok rahat kuramıyoruz. Ama şu cümleyi de hiç kuramıyoruz; bırakın artık bu direnişi, verin bu toprakları Siyonist itlerine, sizde kendinize şehitlerin kanlarına karşı size ödenecek ABD dolarlarıyla başka coğrafyada yeni bir hayat kurun. Yani böyle bir teklifi yapmaktan Allah’a sığınırız. Böyle bir teklife ne Allah, ne Rasulü ne Müslümanlar, ne de Hamas’ın kahraman evlatları razı olur. Zaten Hamas ve diğer Müslüman gruplar buna inanıp iman ettiği için direnişi terk etmiyorlar ve Abbas Münafığının açıklamalarına bu yüzden sert tepki gösterdiler. Tüm dünya şuna şahit oldu ki; yeryüzünde bulunan son teknolojik bombalar başlarına yağmasına rağmen inanmış bir avuç imanlı insanı kimse mağlup edemedi ve teslim alamadı. Bu Allah’ın yardımı değil de nedir Allah aşkına? Bu yüce Kur’an’ın çok açık tefsiridir. Bunu Siyonistler anladı ama Abbas anlamadı. Bu yüzden de Siyonistler Abbas’ı bir kez daha sahneye sürdü.
Sözü daha fazla uzatmadan son olarak duamız şu olsun; Allah’ım kardeşlerimize yeni bir ortam yarat ve onları, işbirlikçi, münafık ve hainlerin insafına bırakma. Tüm Müslümanları onların direnişine maddi ve manevi anlamda duyarlı kıl. İslam ümmetinin basiretini aç ki, Hamas gibi şerefi ve izzeti sadece Allah’tan ve İslam’dan alan tüm mücahitlere karşı içimizdeki kini sök at. Sen biliyorsun ki onlar it oğulları değil tam tersine onlar Senin kulların ve aziz İSLAM’ın oğullarıdır. Selam ve dua ile.
Makaleler
Hava Durumu