Su(ud)ikast'lar ülkesi

Haremeyn’in Allah(cc) ve ümmet nezdindeki statüsü, ayrıcalık ve değeri, hak ettiği yere konulup oturtulmadığı için o mübarek mekanlara bağlı olarak gelişen olaylar, ilişkiler ve suudikastlar da gereği gibi yorumlanamıyor.Hal böyle olunca da o haramîler ümmetin mirası üzerinde hoyratça tepinmeye devam ediyorlar.

20-10-2018


Haremeyn ve “suikastçı” Suudî haramîlerine dair..!

Mekke,kentlerin anası…

Kâbe-Beyt-i Haram, ilk ev ilk mabed…

İbrahim, İsmail, Hacer, Kurban, Zemzem….

Suudîler,itibar, statü ve ayrıcalığı Kâbe’den, Mekke’den alan ahir zaman bedevîleri….

Ruhlarını “Büyük Şeytan Amerika’ya satmış…

Yarınlarını israil’e ipotek etmiş….

Servetlerini İngiliz’lere rehin vermişharamîler

Hadim-ül Haremeyn’den Hain-ül Haremeyn’e

Bizler her iki kıblesi de işgal altında olan bir ümmetiz. Büyük bir aileyiz. Allah(cc)’ın izniyle her sorunun üstesinden gelebiliriz lakin gayret ve mücadelenin yanında sabra, tahammüle, zamana ve duaya ihtiyacımız var.

Maalesef, müslümanlar olarak inancımıza, kutsalımıza, değerlerimize, coğrafyamıza ve namusumuza herhangi bir saldırı veya suikastin gerçekleştirilmediği sakin bir gün yaşayamıyoruz. Bunu kulluk ve imtihanımızın bir gereği ve tecellisi olarak algılıyoruz.

Bu güne kadar ilâhî-tevhidî-nebevî mirasımıza, aklımıza, hafızamıza, tarihimize, kimlik kodlarımıza, vahdet ve kardeşliğimize yönelik pek çok ihanet, saldırı, suikast gördü, yaşadı ve atlattı bu ümmet.

Haremeyn’in Allah(cc) ve ümmet nezdindeki statüsü, ayrıcalık ve değeri, hak ettiği yere konulup oturtulmadığı için o mübarek mekanlara bağlı olarak gelişen olaylar, ilişkiler ve suudikastlar da gereği gibi yorumlanamıyor.Hal böyle olunca da o haramîler ümmetin mirası üzerinde hoyratça tepinmeye devam ediyorlar.

Ümmetin duyarsızlığı ve yaptırım gücüne ulaşacak özgün kurumlarının bulunmayışı şımarık Suudîlerin pervasızlık ve cesaretlerini artırıyor.

Öncelikle ifade edelim ki, Mekke ve Medine’nin statüsüne Cemal Kaşıkçı olayı-cinayeti özelinde gündeme getirilecek bir konu olarak yaklaşmak, baştan eksiktir ve çapsız düşünmek olur. Aksi halde ümmet ve insanlığın maslahatını ıskalamış, maşeri vicdanları sızlatmış, hakkın şahitliğini de yapmamış oluruz.

“Deveden Cadillac’a, oradan da özel uçağa bir nesil içerisinde geçmiş ve elde ettiği her teknolojik kolaylığı fazla sorgulamadan kullanmaya alışmış Suudî Arabistan vatandaşları için devletin kendilerine sağladığı kolaylıklar devam ettiği sürece siyaset pek önemli olmayacak.” [1]

Kıblemiz, Haccımız, Umremiz, Kurbanlarımız, Peygamberimiz, Mekke’miz, Medine’miz hepsi orada.

Fakat vahye şahit olmuş, doğduğu o yıllardaTevhid dininin bağlılarını bağrına basıp muvahhidlere ev sahipliği yapmış bu coğrafyada Allah(cc)’ınResûlünden, Nebevî mirastan, evrensel varlık mücadelesinden sahici herhangi bir ize rastlamanız adeta mümkün değildir.Sanki siz geçmişle ve değerlerinizle bir bağ kuramayasınız diye ellerinden geleni yapmışlar.Ne görebilir ne de hissedebilirsiniz o evrensel-tarihi şahitliği.

Kaynaklarda, resmi verilerde her ne kadar ülkenin başkenti Riyad olarak geçmekteyse de Suudîlerin başkenti Washington, kıblesiİsrail, sığınak ve ağababaları İngiltere olarak bilinir. Ve kısaca“Suudî Amerika” olarak anılır.

Çoşkun Uzun'un makalesinin devamını okumak için tıklayın...

Etiketler : #Su(ud)ikast'lar   #ülkesi   
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !
İlginizi çekebilecek diğer haberler

Makaleler

Hava Durumu


VAN