

SEÇME YAZILAR

Günümüz şartlarında da bâtılla mücadelenin kapsamını büyük oranda sosyal medyaya hasretmiş durumdayız. Daha doğrusu sevinçlerimizi, üzüntülerimizi, hatta eşle dostla paylaşmadıklarımızı bile burada paylaşmaya alıştığımız için cihadımızı da buraya taşıdık gibi gözüküyor. Hepimizin samimâne, hâlisâne bir çaba içinde olduğumuz varsayımıyla konuşacak olursak dahi bize acilen bir "sosyal medyada bâtılla mücadele rehberi" gerekiyor

Kadınlar anamız, bacımız, kızımız, halamız, teyzemiz, ninemiz, ablamız ve eşimizdir. Kadınlarımız varlık sebebimizdir. Kadınlar hayatın ağır yükünü omuzlayarak erkeklere yardımcı olan eli öpülesi mübarek varlıklardır. Onlar olmasaydı, erkekler hayat denen bu ağır yükü taşıyamazlardı. Onlar zorlu hayat yolculuğumuzda bize omuz veriyorlar.

"Oğlum sırtıma çıkınca acele etmekten çekindim." Efendimizin bu sözlerinde, oyunun çocuklar için ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz. Yine burada; çocuğun oynadığı oyunu tamamlamasının, oyundan doyum sağlaması adına önemli olduğunu görüyoruz. Bununla ilgili olarak, şunu da belirtelim: Çocuğun oyunu sonlandırmasını istediğimizde, buna çocuğu hazırlamalıyız. Oyun süresinin bitmesine en az beş dakika kala onu durumdan haberdar edelim ki onun oyununu bitirmesine fırsat vermiş olalım.

Avustralya’dan Fatih Yargı: “Malûmunuz yılbaşı geliyor gayr-i Müslim ülkede yaşıyoruz. Komşularımız Hıristiyan ve diğer dinlerden olabiliyor. Bunların bayramlarını kutlayabilir miyiz? Bunda bir sakınca var mı? Meselâ Noel’i kutlayabilir miyiz? Bunlar bizim bayramlarımızı kutluyorlar. Bu konuda ölçümüz ne olmalı?”

Şimdi de okulun Sahibini tanıyalım: Rahman, Rahim olan Âlemlerin Rabbi Allah (cc) Kâinatın yegâne sahibi ve yetkilisidir. Büyüklükte eşi ve benzeri yoktur. Kâinattaki her varlık onunudur ve O’nun tasavvurundadır. Hiç kimse O’na hesap soramaz. O her an yaratma halindedir. Asla çocuk edinmemiştir. Öncesi ve sonu yoktur. Doğmamış ve doğurulamamıştır. Kâinatta ki her bir varlık O’na itaat ve tesbih eder. O hüküm ve hikmet sahibidir.

Günümüz çağdaş, Kemalist, Laik zihniyetin, toplum içinde kadına biçtiği model ise tam bir enkaz şeklindedir. Kadınla erkeği sürekli birbirine rakip gören, içi boşaltılmış EŞİTLİK kavramını kullanarak, kadınların birçoğunun feminist bir yaklaşımla erkeklere düşman olmasına sebebiyet veren hastalıklı bu kafa, toplumun inşası için olmazsa olmaz, huzur ve barış içinde yaşaması gereken erkek ve kadın karakterinin birbirleriyle çekişmesine ve birbirlerine karşı üstünlük kurmalarına sebebiyet vererek insanlığın fıtri kodlarıyla oynamıştır.

Mehmet Pamak'tan ibretlik bir 10 Kasım anısı...

Teklifî hükümlerden biri olan haram; sözlükte "yasak, memnu" demek olup helâlin zıddıdır. Dinî terim olarak ise "Şâriin yapılmasını kesin ve bağlayıcı bir ifade ve üslûpla yasakladığı fiil"dir.

Değerden düşen insanın kendini müstağni görmesiyle kötülük yapma istidadı artar, ardından yıkıcı ve bozucu özelliği olan fesat çıkarması beraberinde ailenin bozulması, neslin bozulması, ürünün bozulması, ekosistemin bozulması ve doğal hayatı tahribatı, fıtratın bozulması meydana gelir.

Egemenliğin, yani hükmün kaynağının insana ait olmadığı, kula kulluğun dayatılmadığı Allah’ın emir ve nehiylerinin hayatı şekillendirdiği bir düzen ve zaman diliminde muhakkak ki adalet bir güneş gibi tüm insanlığın üzerine doğacaktır!
Makaleler
Hava Durumu