Mehmed DURMUŞ

19 Mart 2023

İBLİSİN CÜBBELİSİ

Kitabımız Kur’an’a göre şeytanlar ikiye ayrılır: İns ve Cin şeytanları (şeyâtînu’l-ins ve cin). Aslında insan insandır, şeytan da şeytandır ama insan ahlaksızlıkta ve din düşmanlığında mazarrat olur ve sonuçta ‘ins şeytanı’ olur; insan suretinde şeytan.

İnsan şeytanlarının işlevleri vardır. Müminlerle yüz yüze geldiklerinde, surat değişimi yaparlar, inanıyormuş havası takınır, zevahiri kurtarırlar. Şeytanlarıyla (şeytandan farkı olmayan, cibilliyetleri aynı olan kimselerle) baş başa kalınca gerçek tavırlarını takınırlar ve asıl onlarla beraber olduklarını, müminlerle alay ettiklerini söylerler. (Bakara, 14).

İnsan şeytanları, kendi kumaşlarından olan dostlarına, müminlerle/İslam ümmetiyle mücadele etmelerine yarayacak fısıltılar yapar, telkinlerde bulunurlar. (En’am, 121). Her nebînin ins ve cin şeytanlarından düşmanları olmuştur. (En’am, 112).

Şeytanlar israfçıların yani her hususta haddi aşanların kardeşleridir. (İsra, 27).

Şeytanların indiği kimseler vardır: Günaha, iftiraya düşkün, yalancılardır bunlar. Her vadide (TV kanalı, sosyal medya vb.) başına buyruk konuşan, yapmadıkları şeyleri söyleyen, hayattan kopuk, Allah’ın dini ile alakası olmayan ne kadar curufat ve necaset varsa hepsini Allah’ın dinine boca eden ahlaksız, edepsiz şarlatanlardır bunlar. (Şuara suresinin 221-226 ayetleri bu mealdedir).

Cin şeytanları, bize tamamen gaybî bir konu olsa da, ‘malum’dur. İns şeytanlarını ise -Kur’an sayesinde- yeterince tanımaktayız. Bunlar bildiğimiz ‘insan’dırlar; görüntü itibariyle, ontolojik olarak insandırlar. Bunları fiziki olarak ortalama bir insandan ayırt etmek mümkün değildir. İns şeytanlarını şeytan yapan, onların işlevleridir. Şeytanın işlevi insanı dinden uzaklaştırmak, imanda tereddüde düşürmek, ikircikli, bencil, çıkarcı, namusu çoktan kirletmiş, Allah’ın haramlarını helalleştiren, helalleri haramlaştıran fâsıklar topluluğu türetmektir.

On yıllardır toplumda fitne, fısk ve fücûr yayan, cübbesiyle nam salmış bir kişi şeytanın bütün bu görevlerini fazlasıyla yerine getirmektedir. Bu cübbeli İblis Kur’an’dan istediği ayeti ahlaksız ve ahmakça safsatalarına alet edebiliyor, İslam’ın tertemiz akidesine karşı istediği imansızlık zehrini kusabiliyor, istediği zaman istediği hezeyanı savurabiliyor. Kur’an’ın tanımıyla, kendisi gibi cin ve ins şeytanları zümresine vahiyler indiriyor / telkinlerde bulunuyor.

Bu cübbeli iblis ve benzerleri İslam’a değil, halkın İslam algısına zarar vermektedirler. Çünkü bin yıllardır onunla mücadele eden nice ins iblisleri gelmiş geçmiş ama yüce İslam’a hiçbir zarar verememişlerdir fakat zaten dinle ilişkisi pamuk ipliğine bağlı olan yığınlar böylesi cübbeli şeytanları bir ‘şey’ zannedip, onların beyanatlarından etkilenmektedirler.

Rasûlullah zamanında yaşasaydı cübbeli şeytanın yeri münafıklar olurdu, onların mescid-i dırarında saf tutardı, Tebük seferi aleyhinde kehanetlerde bulunurdu, Rasûlullah’a türlü iftirayı atar, belki de ifk olayının baş mürettibi olurdu.

İslam’dan uzaklaşmış, her türlü günaha elverişli toplumda cübbeli şeytanlara kulak verenler az değildir. Çünkü kitleler -şeytanların vesvesesi gereği- bu gibi “duvara yaslanmış kütükler”de bir keramet olduğu vehmine kapılmaktadırlar. Akit gazetesi gibi tetikçi yayın organları da bu gibileri ‘hoca’ yerine koyunca, fine katmerlenmektedir.

Cübbeli şeytanların şerrinden nasıl korunuruz? Bunların şerrinden korunmak için, şerlerinden insanların Rabbine, Melikine, İlahına sığınmak yeterlidir. Bilinmelidir ki ins ve cin şeytanları ancak, kendilerinin büyüsüne kapılan zayıf kişilere zarar verebilirler, onları, gerçek tıynetleriyle tanıyan, iç yüzlerini bilen müminlere hiçbir şerleri dokunamaz, hiçbir zarar veremezler. Emir Allah’a aittir, Allah’tan başka güç ve kuvvet yoktur. Gaybı bilen de sadece Allah’tır.