

KAVRAMLAR

Biz, “müslümanım” diyenlere, terbiyecimiz olduğunu kabul ettiğimiz Allah’ın elçileriyle gönderdiği vahyi, yine elçilerinin takip ettiği metot ile uygulamaları halinde Allah’ı razı edebileceklerini tavsiye ederiz. Hak, budur. Ve bizler ancak hakkı-sabrı tavsiye edenleriz…

İtikadın esasları nelerdir? Bu esasları kim belirler? Biz bu esaslardan ne şekilde sorumluyuz? Bütün bunların bilinmesi ve buna göre inanılarak, amel edilmesinde hayati önem görmekteyiz.

İdeal bir müslüman hayatının en güzel örneği şüphesiz ki İslam’ın elçisi Muhammed (sav)’in hayatıdır. Rasulullah (sav) ve peygamberlerin tamamı dünyanın her nimetinden yeterince yararlanmışlardır. Diğer insanlar bir veya iki evlilik yapmışsa, Rasulullah 13 evlilik yapmıştır. Hayatının belli dönemlerinde maddi sıkıntılar geçirmişse de, ticaretten ve ganimetlerden büyük paylar da elde etmiştir. Rasulullah Kur’an’a tabi olmuş, dünya nimetlerini asla kötülememiştir. Dünya nimetlerine tapmaktan sakındırmakla, onları kötülemek farklı şeylerdir.

İlim, Kur’an’a bakıldığında İslam’ın kendisi konumundadır. İlme teslim olmak insanın kurtuluşu için gerekli hatta zaruridir.

Bir dinin en temeldeki görüşleri, kavramları, ilkeleri o dinin akidesi’ni oluşturur. İ’tikadınıza dikkat ediniz!.. Hem de çok titizleniniz itikadınız konusunda… Kendinizde bulunanı test ediniz Kur’an’dakilerle.. Uymayanları atınız, uygunları üzerinde varsa tereddütlerinizi gideriniz. Eksiklerinizi Kur’an’la tamamlayınız, fazlalarınızı Kur’an’da bulunmadığı için atınız ki kurtuluşa erenlerden olasınız.

Din, özellikle de İslâm insan için gönderilmiş, insana gönderilmiş bir dünya görüşü ve hayat tarzı olduğuna göre “İnsanın İslâm’la muhatab olmasının ne zaman zamanıdır?” sorusu cevabını bulmalıdır. Biliyoruz ki insan, sorumluluk demek olan İslâmı taşımaya, bâliğ olduğundan itibaren mükelleftir.

Hurafe ve hurafeciliği küçümsememek gerekir. İslam’la hurafeler bir arada bulunamaz. İslam’ın hak inancı tertemizdir, şirkin hiçbir tonuna geçit vermez. İslam’da Allah’ın şanı belli, insanın -rasûl de olsa- mevkii bellidir. Allah’ın eşi-benzeri, ortağı, vekili yoktur. Hesabı sadece Allah görecektir, hesap görürken hiç kimseden yardım (şefaat) talebinde bulunmayacaktır. Batıl inanışlara ve hurafelere sahip çıkmak, kişinin imanını ve İslamı’nı malül hale getirir.

İslâm düşüncesinde infak; Allah’a gereği gibi kulluk yapmanın, îmânı bir bedel ile ispat ve ifade etmenin kaçınılmaz bir yolu; Allah için nefsi ve malı arındırmanın bir gereğidir.
Makaleler
Hava Durumu