

GÜNCEL

Batı hayranlığının, neredeyse geri kalmış tüm dünya ülkelerinde korkunç bir etkiye sahip olduğunu görünce, batıya biat etmiş liderlerden daha tehlikeli olan bir şey var ise, şüphesiz o da silahsız işgal anlamına gelen kültür emperyalizmidir. Birincisinden kurtulmak kolay, ama ikincisi o kadar ciddi ve silinmez etkilere sahip ki…

Osman Yıldız'ın hazırlayıp yönettiği "Gündemin Nabzı" programında konu haftaki konu "Savrulmaların Gençlikteki Yansımaları" idi. Avukat ve sosyolog İlhami Sayan'ın konuk olduğu programın video kaydınız dikkatlerinize sunuyoruz:

Binlerce belgeyi tarayarak İstanbul’daki tarihi yapıları inceleyen İSTED, yok edilen 400 caminin izine ulaştı. Camilerden bazılarının yeri Fransız, Rus ve İngiliz ajanların 1900’lü yılların başında çektiği İstanbul fotoğraflarından bulundu

"Ailenin korunması ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi için" çıkarılan, fakat aileleri darmadağın eden 6284 sayılı kanun sebebiyle 5 yılda 2 milyon erkek evden uzaklaştırma cezası aldı.

Suriye'de Beşar Esed rejiminin eski 'mezar kazıcısının' itirafları kan dondurdu.

Bütün yol, yöntem ve vasıtalarla hayattan men ettikleri İslam'ın yerine laikliği ikame edenlerin niyetleri -Bebek’teki mücrimlerin çıplaklığı misali- bütün çıplaklığı ile hala tebarüz etmediyse, bunun artık kalplerin mühürlenmesi, gözlerin perdelenmesi ve kulaklara ağırlık vurulmasından başka bir izahı yoktur. Laiklik Allah'ın günah saydığı, haram kıldığı bütün cürümler için alan açmakta, korumalık yapmakta, haramı teşvik etmektedir.

Mavi Marmara gemisine İsrail saldırısı ile 10 Müslümanın yaşamını yitirmesinin 12’inci yılı nedeniyle Fatih’ten Edirnekapı Şehitliği’ne yürüyüş yapıldı. Konuşmalar kısmında Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Heniyye de telefon bağlantısıyla katıldı.

Teknoloji ve robot aletler insanı tembel ve atıl hale getirdi. Çevremiz gereksiz haber ve bilgi sarmaşığı etrafımızı sarmalamış durumda, aķılsız telefon, sosyal medya, bilgisayar ve televizyona adeta hapsedilmişiz. Gelen bilgiler çoğu sağlıklı değil ama insanda ne yazık ki bunlara itibar ediyor.

Teoman Duralı, Bilge Kağan'ın söz konusu tercihini ve gerekçesini söylediğinde, aklıma doğrudan 1920'li yıllar, M.Kemal, etrafındaki kadro ve batılılaşma/bâtıllaşma tercihleri geldi. "Keşke o gün M.Kemal'e hayır diyecek, onu bu ilhad ve irtidattan vazgeçirmek, değilse engellemek için tavrını koyacak bir "Tonyukuk Kağan" bulunsaydı Ankara'da" diye düşündüm.

Bir de istatistiklere bakalım. Bu kanunu ve sözleşmeyi savunan “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu”nun verilerine göre 2012 yılında 200 civarında olan kadın cinayeti sayısı 2021 yılında ikiye katlanarak 400 bandını aşmıştır. İçişleri Bakanlığının TBMM’de açıkladığı verilere göre 2012’de kadın cinayeti sayısı 128 iken 2021 yılında bu sayı 380’e çıkmıştır.
Makaleler
Hava Durumu