Düzenli: İlim, Allah’ın bak dediği yerden bakmaktır

Yaşar Düzenli: İlim sıradan bir bilgi değildir. Sadece öğrenilen bir bilgi değildir, derin bir bilinçtir, Müslüman aklıdır. Bir vicdanın imar edilmesidir, dünya görüşüdür. Söz konusu ilim amelini kendi içinde barındırır. Geleneksel İslam düşünce tarihindeki en önemli kırılma ilimin amelden ayrılması faslında olmuştur.

08-12-2012


Önce bilim denilen olgunun rasyonalist bir kurgu olduğunu, aydınlanmaya tekabül eden seküler bir ortamda palazlandığını tespit etmemiz gerekiyor. Yani “bilim” Müslümanların kurguladığı bir kavram değildir. Tamamen rasyonalist, pozitivist ve seküler bir anlam arayışının ürünüdür.

Onun rasyonalist olması, akılla genelgeçer doğrulara ulaşabileceği iddiasında olması demektir. Pozitivist olması ise onun beş duyuya hitap eden fiziksel, maddi dünyanın gerçeklerini tek gerçek olarak kabul etmesidir.

Kavramların tarihî ve kültürel kökleri vardır. Şimdi siz bilim kavramını pozitivist ve rasyonalist köklerinden söküp ayıramazsınız. Kavramın mahiyetine indiğinizde mutlaka onlarla karşılaşmak durumundasınız. Şu durumda rasyonalizmden ve pozitivizmden arındırılmış bir bilim kavramı söz konusu edilemez. Dolayısıyla Müslüman zihni rasyonalist ve pozitivist kökleri olan bu kavramı kabul edemez. Çünkü Müslüman zihni mutlak doğrulara akılla değil vahiy ile ulaşılacağını, fiziksel ve maddi dünyanın dışında da gerçekliklerin olabileceğini düşünür.

Bilim Müslüman aklının kurguladığı bir kavram değil

Görülüyor ki “bilim” kavramı Müslüman aklının ürettiği bir kavram değil, tamamen seküler bir kavramdır. Zaten bilim putunu zirveye taşıyanlar da bunu seküler ve kapitalist nedenlerle yapmışlardır. Çünkü bilim teknolojiyi doğurur, teknoloji ise ilerleme demektir. Bilim, maddi olarak ilerlemeyi sağladığı için, gelişmeyi tetiklediği için kıymetli görülür. Biz ise Müslümanlar olarak diğer dünyevî düşünceleri kabul etmediğimiz gibi tamamen dünyevî ve kapitalist temelleri olan ilerlemecilik fikrini de kabul edemiyoruz. Çünkü kıstası maddi değerlere endekslenmiş bir ilerleme fikri bize hitap etmiyor.

Bilime doğrulatmak eziklikten kaynaklanıyor

Yıllardır birçok Müslüman bilim karşısında ezilmiş bir ruh hali ile din ile bilimin çatışmayacağı iddiasını savundu durdu. Hatta yaşam tarzımız anlamına gelen dinin sünnetlerini bile bilime doğrulatma hevesine kapılanlar oldu. Mesela misvakın dişler için faydalı olduğu, yerde oturarak yemek yemenin sağlık açısından faydalı olduğu gibi bilgiler bilim adamlarına doğrulatılmak istendi. Bunu yapanlar aslında farkında olmadan seküler temelli bilim anlayışını da yüceltmiş oluyorlardı.

Bizim kâinatı okuma biçimimiz ilim ile ifade edilir

Artık bu dönemleri inşallah geride bıraktık. Kendi inancımıza olan güvenimiz arttıkça kavramlara kendi mağaramızdan bakmayı da yavaş yavaş öğreniyoruz. Bu anlamda kendi kavramımız olan “ilim” kavramının “bilim”i karşılamadığını çok iyi kavramamız gerekiyor.

Bilimin bir çeşit kâinatı okuma ve açıklama tekniği olduğunu söyleyebiliriz. Bu okuma tarzı pozitivist ve rasyonalist olduğu için bizim okuma tarzımıza benzemiyor. O maddi gözlüklerle bakıyor kâinata… Biz ise kâinata, kâinattaki her şeyi Yüce Rabbimizle ilişkilendirerek bakıyoruz. Yani kâinatı besmele çekerek okuyoruz ki bu okuma biçimine de “ilim” diyoruz. Nitekim Kur’an’ın ilk inen ayetinde de; “Rabbinin adıyla oku” buyuruluyor.Yaşar Düzenli

İlim sıradan bir bilgi değildir

Geçtiğimiz günlerde Gençlik Kültür Merkezi’nde katıldığım tefsir dersinde Prof. Dr. Yaşar Düzenli Hoca bu konuyla ilgili bazı muazzam tespitler yaptı. İlim hakkında şunları söyledi: “İlim sıradan bir bilgi değildir. Sadece öğrenilen bir bilgi değildir, derin bir bilinçtir, Müslüman aklıdır. Bir vicdanın imar edilmesidir, dünya görüşüdür. Söz konusu ilim amelini kendi içinde barındırır. Geleneksel İslam düşünce tarihindeki en önemli kırılma ilimin amelden ayrılması faslında olmuştur. Müslümanlar aklını kaybetti. Ben akıl derken Batı rasyonalizminden bahsetmiyorum. Kur’an’ın inşa ettiği bir Müslüman aklından bahsediyorum.” Anladığım kadarıyla Yaşar Düzenli Hoca burada Müslümanların Müslümanca düşünmekten uzaklaştıklarını ifade etmek istiyor.

İlim Allah’ın bak dediği yerden bakmak ve ona uygun işler yapmaktır

Kur’an kavramlarına vakıf olan Yaşar Düzenli Hoca, ısrarla “ilim” dememiz gerektiğini “bilgi” veya “bilim”in onu karşılamadığını vurguladı. İlim kavramını o kadar güzel bir şekilde ortaya koydu ki bu da bizim başından beri anlatmaya çalıştığımız meseledir. Hoca ilimi şöyle tanımladı: “İlim, varlığı, olayları, insanı, toplumu kısacası her şeyi Allah’ın bak dediği yerden bakarak tanımlamak ve o tanımlamaya uygun davranışı ortaya koymaktır.” Buradan da anlıyoruz ki âlim kâinata Allah’ın bak dediği yerden bakan ve onunla da amel eden kimsedir. Bilim adamının ise böyle bir kaygısı yoktur.

Amel ilmin içindedir

İlimin ameli de içinde barındıran bir bilinç olduğunu söyleyen Yaşar Düzenli Hoca sözlerine şöyle devam etti: “Allah bize evrene nasıl bakmamızı öğütlüyorsa, nasıl tanımlamamızı öğütlüyorsa ona göre davranacağız. Onun bak dediği yerden bakar da öyle davran dediği yerden davranmadığımız zaman Kur’an dilinde bunun karşılığı cehalettir, dikkat edin bilgisizlik demedim.” Hocanın bu sözlerinden de anlıyoruz ki cahil diye bilgisiz kimseye değil, Allah’ını ve peygamberini bilmeyene deniliyor.

Yaşar DüzenliSekülerizmin temelleri cahiliyededir

Hocanın sözlerini bütün olarak değerlendirdiğimizde de görüyoruz ki Müslümanın kâinata bakışını “bilim” kelimesi karşılamamaktadır. Bilim, hayatı seküler bir algıyla okuyanların yücelttiği bir kavramdır. Hayatı dünyadan ibaret olarak algılama anlayışı olan sekülerizmin cahiliyede de bir karşılığı bulunmaktadır. Cahiliye insanı da esasında seküler yani ahiret yokmuş gibi dünyevî düşünen insandır. Bu konuda Yaşar Düzenli Hoca şunları söyledi: “Kur’an’daki ifadelere bakıldığında müşriklerin ahiret inancının olmadığı düşünülebilir, ancak öyle değildir. Onlarda ahiret inancı vardır fakat sağlam bir ahiret inancı yoktur. Yani onlar ahiret yokmuş gibi davranıyorlar. Hayat bugünden ibaret gibi davranıyorlar. Hesap verme noktasında hiçbir kaygıları yok.”

İslam’da ahiret vurgusu güçlüdür

Yahudilerin kutsal metinlerinde ahirete dair bölümleri bulmanın güç olduğunu, hatta yüzeysel araştırma yapanların Yahudilerde ahiret inancının olmadığını sandıklarını söyleyen Yaşar Düzenli Hoca, Yahudilerin de ahiret inancı olduğunu ancak onun bilincinde yaşamadıklarını ifade etti. İslam’da ise ahiret inancının en net bir şekilde ifade edildiğini söyleyen Yaşar Düzenli Hoca; “İslam öyle bir ahiret tablosu ortaya koyar ki okuduğunuzda gidersiniz oraya. Cenneti ile cehennemi ile mahşeri ile mizanıyla, olup bitenlerle onu adeta yaşarsınız.”

Ders sonunda Yaşar Düzenli Hocamızla bilim ve ilim konusunda özel olarak da konuştuk. Kendisi Kur’an kavramlarından haberdar olan herkesin ilimle bilimin aynı şeyler olmadığını bileceğini ifade etti. Bu konuda meallerdeki yanlış tercümelere de değindi. Ben de kendisine ders kitaplarında “İlim öğrenmek kadın ve erkek her Müslümana farzdır” hadisinin tahrif edilerek “ilim” yerine “bilim” konulduğunu hatırlattım.

(Aydın Başar / Dünya Bizim) 

Etiketler : #Düzenli:   #İlim   #   #Allah’ın   #bak   #dediği   #yerden   #bakmaktır   
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !
İlginizi çekebilecek diğer haberler

Makaleler

Hava Durumu


VAN