

"sadece" Arama Sonuçları

Binlerce belgeyi tarayarak İstanbul’daki tarihi yapıları inceleyen İSTED, yok edilen 400 caminin izine ulaştı. Camilerden bazılarının yeri Fransız, Rus ve İngiliz ajanların 1900’lü yılların başında çektiği İstanbul fotoğraflarından bulundu

Allah Teala müminler hayatlarına tatbik etsinler diye Kur’an ahkamını indirmiştir. Fakat Kur’an bizde sadece okuyup sevap kazanmak içindir. Mezarlığın iriş kapısında Allah’ın ayeti yazılır fakat okullarımız Allah’ın adıyla açılmaz ve kapanmaz. Öğrencilerimiz derslerine Allah’ın adıyla başlamazlar. Herhangi bir monarkın adı Allah’ın adıyla yer değiştirmiştir.

Nebîlerin mücadele yöntemleriyle yeniden hayata dönebiliriz. Sadece kendi nefislerimiz için yaşamadığımızı, bütün insanlığa karşı -karınca kararınca- bir sorumluluğumuz olduğunu düşünmekle başlayabiliriz işimize…

Biz İslam’a iman etmede ısrarcı olduğumuz takdirde ve Kur’an’ın yol göstericiliğini kendimize kılavuz seçtiğimiz sürece bu kirli propaganda şiddetinin etkilerine maruz kalmayız. Ne var ki işimiz sadece bununla da bitmiyor. Önümüzde uzanan onca kirliliğe sebep olan düşünce, davranış bozukluklarına karşı da söz ve amel inşa etme mecburiyetimiz vardır.

“Türkiye’de Sinema Sansürünün Tarihi” ismiyle yayınlanan kitap, 1932 ile 1988 yılları arasındaki Film Denetleme Kurullarının aldığı sansür kararlarını içeriyor. Kitaptaki bilgiler, İslam'a karşı düşmanca tavrın sadece senarist ve yönetmenlerden kaynaklanmadığı, devletin dine dair tüm sahneleri bir bir sansürlediği ve yapımcıları uyardığı ortaya çıktı.

‘Made by USA’ tarzı ekonomik tetikçiliğin sadece İran Devriminde sert kayaya tosladığı anlaşılmaktadır. Gerçi Latin Amerika ülkelerinde de işleri kolay olmamıştır fakat Ekvador başkanı Roldo’nun bir uçak kazasında öldürülmesi (24 Mayıs 1981), ondan iki ay sonra Panama başkanı Omar Torrijos’nun yine bir uçak kazasında yok edilmesi gibi çakal müdahaleleriyle, zorluk çıkartan başkanlar, ‘kolaylık çıkartanlar’la değiştirilmiştir.

Cihad kelimesinin karşılığı "savaş" değildir! Burası iyi anlaşılmalıdır. Cihad, yukarıda da açıkladığımız gibi, Allah'ın dinini O'nun rızası için ve razı olduğu şekilde her tarafa ulaştırmak için yapılan her türlü faaliyet ve harekettir. Savaşmaya ise Arapça “kıtal” denir ve kıtal, Cihadın sadece bir bölümünü ihtiva eder.

Belki ilginç gelecektir ama Türkiye’de çok nadir gerçekleşen bir toplumsal mutabakatla yaklaşık yirmi yıldır iktidarda olan AKP sadece toplumun zinde güçleri değil, bizzat kendi (muhafazakâr) seçmen kitlesi tarafından da laikliği dışlayan değil, benimseyen kimliğinden dolayı tasvip görmüştür.

İngiliz kuvvetlerinin Afganistan işgali sırasında 86 çocuk ve 200’den fazla sivilin ölümüyle bağlantılı olduğu, bu kişiler için ortalama 2 bin 380 sterlin tazminat ödediği, bazı çocuklar içinse sadece birkaç 100 sterlin verildiği tespit edildi.

Malcolm X’in “Biz Amerika’ya getirilmeden önce zenci değildik, herkes gibi insandık. Ama bize burada zenci olduğumuz öğretildi.” dediği gib... Biz önceleri sadece müslüman ve kardeştik...

Uzun bir emekle Kur’an’ı Kerim tefsiri hazırlayan Tanış, bu süre içerisinde sadece dinlenmek için evden dışarı çıktığını söyledi. Ailesi, bazen de yoğun çalıştığı için hastalandığını belirtti.

Bu din, Helal ve Haram kılma yetkisinin Allah’a ait olduğu hakikatini yerleştiriyor. Çünkü bu ikisi, ilah olmanın en başta gelen özelliklerindendir. Helal ve Haram kılma yetkisi kimseye verilmemiştir. Burada çokça altını çizeceğimiz Helal ve Haram konusu sadece fıkhî manada bir hüküm değil, yönetim konusundaki yasak koyma ve serbest bırakmayı da içerir.

Aslen kaderimiz üzerinde söz sahibi olmamız ‘’sorumluluk,, alanımızın sadece kendimiz ile sınırlı olmadığını da bize öğrettiğinden kader konusundaki istikamet yanlışlığını ‘’sorumluluktan kaçış sendromu,, diye isimlendirsek yeridir.

Uşak’ta geçen hafta "FETÖ" ithamıyla gözaltına alınan kız öğrencilerin Emniyet'te başlarının açtırıldığı ve çıplak arama işkencesine maruz bırakıldıkları iddiaları tepkilere yol açtı. Görüntülerde başörtülerinin açıldığı ve öğrencilerin başında sadece bonelerle kaldığı zaten açıkça görülürken, çıplak arama konusundaki ciddi iddialar da açığa kavuşmayı bekliyor.

Kur’an, tamamen Allah sözüdür. Kelimelerinin seçilişi, cümlelerinin kuruluşu, âyetlerinin tertibi, lafızları ve manası ile tamamen Allah’a aittir. Bu konuda vahiy meleği ve Peygamberimiz sadece birer elçi, birer vasıtadır. “İŞTE O KİTAB (KUR’AN); ONDA ASLA ŞÜPHE YOKTUR.”(2/Bakara, 2)

İslâm’a göre hayat, ne bir ferdin, ne bir insan neslinin ve ne de bütün insanlığın sadece bu dünyadaki ömürlerini temsil eden şu kısacık, sınırlı ve görünen dönemden ibaretir.

İzzeddin Kassam, 1935'te beraberindeki bazı mücahitlerle birlikte silah eğitimi için Cenin yakınlarındaki Ya'bed dağına çıktığı sırada İngiliz işgalcilere casusluk yapan biri tarafından yeri ihbar edildi. İngiliz işgalciler 500 kişilik bir mücehhez birlikle onu karadan ve havadan muhasaraya aldılar. Kendisine teslim olması çağrısında bulundular. Ancak Kassam ve beraberindekiler işgalcilere teslim olmayı değil karşı koymayı tercih ettiler. Bu kuşatma esnasında İzzeddin Kassam'ın beraberinde sadece 14 mücahit bulunuyordu.

“Mü’minler, sadece Allah’a tevekkül etsinler.” (Âl-i İmran: 122)

Rabbimiz bizden, başka rabler edinmememizi ister. Çünkü o aciz sahte rabler, yaşadıkları dünyada belli bir zamana kadar hükmü geçer. Oysa bizim Rabbimiz ezeli ve ebedi olan, ölmeyen, hep diri olan, yoktan var eden, sadece dünyanın değil, Âlemlerin de Rabbi olan Allah’tır.

Bugün 11 Eylül 2020; yarın da 12 Eylül. Türkiye’de sık sık yapılan darbelerin en büyüğü ve zulmü en kapsamlı olan 12 Eylül darbesinin 40. Yıldönümü. Her on yılda bir darbe yapılması gelenek hale gelen bu ülkede, darbe yapan veya darbe girişiminde bulunan askerlere hiçbir ceza verilmemiştir. Sadece Fetöcüler diye adlandırılan ve darbede nasıl bir rol aldığı hâlâ belirsizliğini koruyan kişilere darbe bahanesiyle, cezası verilemeyen diğer darbelerin de cezası sanki onlara kesiliyor gibi, darbeye hiç katılmayan o grubun üyelerine de büyük cezalar verilmiştir. Evet, bilfiil darbe yapanlara ceza verilmezken, darbeye hiç katılmayan, sadece o cemaate sempati besleyen kimselere en ağır cezaları uygun gördüler. Bir tarafta, sonuçları açısından çok büyük zulümlere sebep olan 12 Eylül darbecilerine hiçbir ceza verilmez veya verilemezken, diğer taraftan başarısız bir darbe girişiminde hiçbir rolü olmayan o cemaatin fertlerine yönelik büyük cezalar verildiğine şahit olduk.
Makaleler
Hava Durumu