

"Ne" Arama Sonuçları

Cuma Hutbesi: Öncelik Akidevi İktidarın Tesisindedir - Kur'an Nesli İlim ve Dâvet Merkezi - Şükrü Hüseyinoğlu - 8 Cemazilahir 1442 / 22 Ocak 2021

Kadınlara ‘’güç’’ altın tabakta öyle sunuluyor ki güçlü olmak eşittir mutlu olmak gibi algılanıyor. Güç gelirken mutluluk da tıpış tıpış peşinden gelecek havası çiziliyor. Fakat çoğu zaman ‘’güç’’ yalnız geliyor, gelirken de mutluluğu beraberinde getirmiyor, hatta kimilerinde var olan mutluluğu da götürebiliyor.

Cuma Hutbesi: Öncelik Akidevi İktidarın Tesisindedir - Kur'an Nesli İlim ve Dâvet Merkezi - Şükrü Hüseyinoğlu - 8 Cemazilahir 1442 / 22 Ocak 2021

Ercümend Özkan, bugün ne yazık ki çok çok az Müslümanın sebat ettiği Nebevi metod çizgisinde ömrünün sonuna kadar sarsılmaz bir duruş sergilemiş, Nebevi sünnete tâbi olma konusunda mücadele yöntemi ile namazı aynı çerçevede değerlendirmiştir.

Doğu Türkistan İnsan Hakları İzleme Derneği; Çin ile iade anlaşması ve İstanbul'da yapılan gece baskınları sebebiyle Türkiye'de yaşayan Uygurlara dair endişelerini dile getiren bir açıklama yayınladı.

İşgal altındaki Batı Şeria’da yer alan Yahudi yerleşim birimlerindeki yerleşimci sayısı yüzde 2,6 artarak 476 bine yükseldi.

Kur’an değişmemiştir, ama Kur’an okuyanlar başkalaşmıştır. Kur’an anlayışı, Kur’an’a bakış, Kur’an’a yaklaşım değişmiştir. Kur’an, aynı Kur’an’dır, ama Kur’an’a yönelmesi gereken insan, Kur’an’a sahabe gibi yönelmiyor.

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, 2020 yılı yedek ödenek rakamlarını açıkladı.

Suriye’nin İdlib kentindeki çetin hava koşulları mültecilerin hayatını zorlaştırdı. Suriye Müdahale Koordinatörleri Teşkilatı’nın verdiği bilgiye göre 145 kamp yoğun yağışlardan etkilendi, su ve çamur içinde kaldı. Bu nedenle binlerce kişi dışarıda kaldı. Yollar kapandığı için bazı kamplardaki mültecilerin durumu bilinmiyor.

24 Aralık 2020 tarihinde Gurbet24 Tv'de Şükrü Hüseyinoğlu ile canlı yayın Kur'an'dan Hayata Dersler Programı'nda konu "Namazı Zâyi Eden Nesiller" idi.

Bazen vermediğimiz veya almadığımız bir selâmla, bazen saklayamadığımız bir küçümsemeyle, bazen müstehzi bir gülüşle, kimi zaman da sosyal medyada paylaştığımız ve birilerini ne kadar inciteceğini düşünmediğimiz bir espriyle hepimiz kutuplaşmaya katkıda bulunuyoruz.”

28 Şubat darbe sürecinde cezaevinde yatan Habil Mert bu sefer de Suriyelilere yardım etmekten yargılanıyor. Hakkında El Kaide bağlantılı örgütlere üye olmaktan hapis cezası istenen Mert'in dava dosyası Türkiye'de hukukun ne hale geldiğini açık bir şekilde gözler önüne seriyor.

Cuma Hutbesi: Kur'an'ın Muhafızı Olma Yükümlülüğümüz - Kur'an Nesli İlim ve Dâvet Merkezi - Şükrü Hüseyinoğlu - 1 Cemazilahir 1442 / 15 Ocak 2021

Bu sorumluluğu layıkıyla yerine getirmekte örneklik ve öncülük edecek “vasat ümmet” birlikteliğinin oluşup sürdürülebilmesi ve yozlaşmalara kapının kapatılabilmesi için en önemli görevimiz, diğer kesimlere yapmakla yükümlü kılındığımız “emr-i bi’l maruf ve nehy-i ani’l münker” vazifemizi öncelikle birbirimize karşı kendi içimizde gerçekleştirmemizdir.

İnsan Hakları İzleme Örgütü, "2020 Olayları 2021 Dünya Raporu"nda Çin'in Doğu Türkistan'daki Uygur Türklerine, İç Moğolistan ve Tibet özerk bölgelerindeki etnik gruplara yönelik tutumunun gittikçe kötüleştiğini belirterek, Çin'i "1989'da gerçekleşen Tienanmın olaylarından bu yana insan hakları konusunda en karanlık dönemin ortasında olmakla" eleştirdi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı Merkezi yönetim bütçesi 2020'de 172,7 milyar lira açık verdiğini açıkladı.

İşgalci siyonist rejimin Mescid-i Aksa’ya yönelik yıkım planları tehlikeli boyutlara ulaştı. Kazı çalışmaları Kubbet’üs-Sahra’ya kadar ulaşırken İsrail ordusuna bağlı tam teçhizatlı mühendisler Mescid-i Aksa’nın meydanını basarak ölçümler yaptı.

Kadınlar anamız, bacımız, kızımız, halamız, teyzemiz, ninemiz, ablamız ve eşimizdir. Kadınlarımız varlık sebebimizdir. Kadınlar hayatın ağır yükünü omuzlayarak erkeklere yardımcı olan eli öpülesi mübarek varlıklardır. Onlar olmasaydı, erkekler hayat denen bu ağır yükü taşıyamazlardı. Onlar zorlu hayat yolculuğumuzda bize omuz veriyorlar.

Kitabın en önemli özelliği yazarının Sudanlı olması. Sudanlı bir yazarın gelip bu kitap özelinde düşünürsek Müslüman Türkler ve onların Bulgaristan’da yaşadığı eziyetleri kaleme alması son derece ilginç. Genelde böyle bir şeyi zulme uğrayan taraftan beklersiniz. Fakat yazar, kendisini de eziyete uğrayan topluluktan kabul ediyor. Zaten “Bütün Müslümanlar kardeştir” hadisinin gereği de budur. Olayları dinlerken gözyaşları içinde kaldığını, her şeyini toplayıp oradan uzaklaştığını ve tekrar geri dönmesinin uzun zaman aldığını belirtiyor. Bu arada kendi kendini de sorguluyor ve ne Türk ne de Bulgar olduğu halde kendisini bu meseleyle ilgilenmeye itenin ne olduğunu düşünüyor. Herhalde bu da Müslüman kardeşinin derdiyle dertlenmek ilkesinin gereği olsa gerek.
Makaleler
Hava Durumu