

"Kalkan" Arama Sonuçları

Kur'an Nesli İlim Merkezi'nde Ahmed Kalkan'la "Ahlak Dersleri"nin üçüncüsü 27 Aralık 2015 tarihinde "Müslümanın Günlük Hayatında Ahlak İlkeleri" konusuyla gerçekleştirilmişti. Merhum hocamızın konferansını faydalı olacağı düşüncesiyle yeniden paylaşıyoruz:

Hüseyin Kulaoğlu, 2015 yılında merhum Ahmed Kalkan hocayla "İtikâf" konusunda bir söyleşi gerçekleştirmişti. O dönemde de sitemize alıntıladığımız söyleşiyi, faydalı olacağı düşüncesiyle bir kez daha sizlerle paylaşıyoruz:

Kur'an Nesli TV'de 2015 yılında yayınlanan "Ramazan'ı Nasıl İdrak Etmeliyiz?" konulu programı dikkatlerinize sunuyoruz. Merhum Ahmed Kalkan Hoca, Rıdvan Dinçer ve Şükrü Hüseyinoğlu'nun katıldığı programda Ramazan'ın Kur'an'la dirilme ve donanma ayı olduğu vurgusu yapılmıştı.

Kalemder dernek binasında hizmete giren Ahmed Kalkan Kütüphanesi muhtelif konularda binlerde kitabı içerisinde bulunduruyor.

Ahmed Kalkan Hoca'nın, 6 Aralık 2014 tarihinde Kur'an Nesli İlim Merkezi'nin düzenlediği "Tevhid Akidesi Olmadan Ahlak Olur mu?" konferansındaki konuşmasını kendisine rahmet duamızla bir kez daha dikkatlerinize sunuyoruz:

Bir putperestlik biçimi olarak saygı duruşu - Ahmed Kalkan

Ahmed hoca gerçekten son derece hasbi, muhlis, muhsin, muttaki bir mü’mindi. Fedâkardı, Allah için yaşama bilinciyle hareket ediyordu. Onun hayatının özetini, tüm mü’minlerin hayatının özeti olması gerektiği üzere En’am sûresi 162. ayetin tefsiri olarak niteleyebilirim. 2012 yılında bir grup mü’minle birlikte yaptığımız umrede, Mekke ve Medine’de kendisiyle oda arkadaşlığı yapmıştık. Orada kendisini daha da yakından tanıma imkânım olmuştu.

Bu diyarlardan sessiz sedasız, fakat iz bırakan bir değerli Ahmed Kalkan hocam geçti. Müslümanlara naif ve yumuşak, zalimlere karşı ise dik duruşlu, eğilmeyen ve de hikmetli davranan ve ayrıca da ahlakıyla karşı tarafı düşündüren yapısıyla bir mü’min şahsiyet geçti.

Sâbık olanlar kitaba vâris olanların başında gelirler. Çünkü vâris olmanın tüm vecibelerini gereğince yerine getirirler. Kitab’a ve sünnete uyar, insanlara tebliğ etmekte gayret gösterir ve Din-i Mübîn için fedakarlık hatta kendilerini kurban etmek için öne geçmeye çalışırlar.

Merhum Ahmed Kalkan hocamızın vefatı münasebetiyle, en yakın dâvâ arkadaşlarından birisi olan kıymetli Mehmet Pamak hocamızın Kalem-Der'de yaptığı sunumu istifadenize sunarız.

Geçtiğimiz hafta Rabbine uğurladığımız Ahmed Kalkan hoca ile, "Dâvet" kitabı çerçevesinde 2018 yılında İktibas dergisi için bir söyleşi gerçekleştirmiştik. Söyleşiyi, faydalı olacağı kanaatiyle okurlarımızın dikkatine sunuyoruz:

Mehmed Durmuş, Türkiyeli Müslümanların çok önemli bir değeri olan ve birkaç gün önce Rabbine uğurladığımız Ahmed Kalkan hocaya dair şahitliğini kaleme aldı...

İlmi ve duruşu ile Türkiyeli Müslümanlar için önemli bir değer olan Ahmed Kalkan hoca, dün Kayışdağı Mehmet Uslu Camii'nde kılınan cenaze namazı sonrası, Hekimbaşı mezarlığında toprağa verildi. Bizler, kendisinin Allah'tan ve dininden razı olduğuna şahidiz, Rabbimizin de kendisinden razı olduğunu umuyoruz.

Samimiyeti, fedakarlığı, ilmi ve duruşu ile "yaşayan bir sahabi" olarak tanımladığımız, örnek bir mü'min, istikamet üzere bir âlim olan Ahmed Kalkan hoca, bir süredir tedavi gördüğü hastanede vefat etti.

Hastanede koronavirüs tedavisi görmekte olan Ahmed Kalkan hocaya dualarımızla, 2016 yılında sitemizde yayınlanan ve Elmalı tefsirinin M. Kemal tarafından yazdırıldığı iddiasına cevap mahiyetindeki makalesini okuyucularımızla yeniden paylaşmakta fayda görüyoruz.

Yaşayan ve manen yaşamayan insanı tanıyalım. Hani zombiler diye film yapmışlar, mezardan kalkan ölüler timsalı ne yaptığını bilmeden aylak aylak gezen etrafına zarar veren farkında olamayan serseri mayın gibi nerede patlıyacağı belli olmayan bir tipleme, ceset yürüyor ama ruh yok, yaşayan insan da farklı değil, bu tasfir ancak yaşayan insan için örnek verilebilir. Yoksa mahşerde dirilen insan ne olduğunun farkına varacak ve eyvah diyecek!..

Burada evvel emirde dikkat çeken nokta, bugüne kadar fiili savaşı başlatan tarafın, saldırılarına “Dökme Kurşun Operasyonu”, “Gazap Üzümleri” gibi isimler vererek hep siyonist işgal ordusu olmasına rağmen, bu kez savaşı başlatan taraf “Kudüs’ün Kılıcı” operasyonu adını vererek Gazzeli Müslümanlar olmuştur. İşte bizim “Kudüs ve Mescid-i Aksa için ileri atılma, canlı kalkan olma” dediğimiz husus bu noktada belirginleşmektedir.

Zafer Aydın ve Sedat Şahin, Ahmed Kalkan'la "Hayırlarda Yarışmak" konusunu konuştu...

Bursa'da ikamet eden ve görev yapan bir bekçinin, paylaşım sitesindeki hesabından "Hilafet" notu ile Kelime-i Tevhid yazısını paylaşması büyük bir devlet krizine sebep oldu. Olimpos dağı, pardon Çankaya tepesi ilahları buna sessiz kalabilir miydi? Kalmadı da "netekim". Konu devlet meselesi haline getirilip soruşturma açıldı. Ahmed Kalkan, bu olayı yorumladı.
Makaleler
Hava Durumu