

"Bizim" Arama Sonuçları

Bayram, Bizim İçin Ne İfade Ediyor? - Şükrü Hüseyinoğlu (KISA VİDEO)

Maalesef mevcut laik düzen ve onun tebaası olmayı kabullenmiş halk açısından ezana biçilen konum, ezan minarelerden günde beş defa okunsun, fakat onun şiarları bizim hayatımızı belirlemesin, ülkedeki egemen nizam haline gelmesin şeklindedir.

al-Monitor internet sitesine röportaj veren İran eski cumhurbaşkanı Rafsancani’nin kızı Faize Rafsancani, “Bizim hatalarımız, siyonist işgal rejimi, ABD ve Şah rejimi de dahil olmak üzere, kötü olarak tanımladığımız tüm rejimlerin hatalarından daha fazla” dedi.

Çocuklar bizim malımız değil, ama bizim eserimiz ve onlar bize Allah’ın emanetidir. Biz gerekeni hakkıyla yerine getirelim ondan sonra Hz. Nuh’u, (as) Hz. İbrahim’i, (as) Hz. Yusuf’u (as) ve Hz. Lokman’ı örnek verelim.

Burada evvel emirde dikkat çeken nokta, bugüne kadar fiili savaşı başlatan tarafın, saldırılarına “Dökme Kurşun Operasyonu”, “Gazap Üzümleri” gibi isimler vererek hep siyonist işgal ordusu olmasına rağmen, bu kez savaşı başlatan taraf “Kudüs’ün Kılıcı” operasyonu adını vererek Gazzeli Müslümanlar olmuştur. İşte bizim “Kudüs ve Mescid-i Aksa için ileri atılma, canlı kalkan olma” dediğimiz husus bu noktada belirginleşmektedir.

Bizler Allah’ın buyruklarını yerine getirenler olsa idik,bırakın Filistin’de Müslüman katliamını/tecavüzlerini,yeryüzünde hiçbir insana zulüm yapmaya kimse cesaret edemezdi.

Ramazan, mübârekliğini Kur’ân ayı oluşundan alır. Demek ki, o mübârek ay bereketini/kutsallığını bizzat zamandan değil, o zamanda inmeye başlayan Kur’ân’dan almıştır. Şu halde aynı Kur’ân bizim hayatımıza inerse, ömrümüze nasıl bereket katacağını varın hesap edin!

Veliaht Prens Hüseyin’in Kudüs yolundan geri çevrilmesi, odağında BAE’nin bulunduğu krizde yeni bir aşamaya işaret ediyor. Gözler şimdi, Ortadoğu’daki eski dengeleri yeniden kurma vaadini sürekli tekrarlayan yeni ABD yönetiminde. Ancak, Joe Biden ve ekibinin Ürdün’ü ne kadar “vazgeçilmez” gördüğü, bu noktada en önemli soru. Washington’dan gelen işaretlere bakılırsa, muhtemel cevap şu yönde: “İsrail’in güvenliği sağlandıktan sonra, ha Ürdün ha BAE, bizim için fark etmez.”

Mücahid, bizim talebelerimiz içinde sıradan birisi değildi. Devamlı olumlu izlenim bırakan sevdiğim bir oğlum (gibi) idi. Rabbim rahmetiyle muamele etsin.

Arılar sinekler gibi değillerdir. Arılar elin emeğiyle değil, elinin emeğiyle geçinerek değer üretirler. Sinekler ise elinin emeği ile değil elin emeğiyle geçinerek değer tüketirler...

Bu gayretin sahipleri bu gerçeğin farkında olsalar da olmasalar da, propaganda ettikleri modernist yaklaşımlar hep bu talebe karşılık gelmektedir: “Bu Kur’an’ı değiştirin, bizim ictimai-siyasi-iktisadi düzenimizi tehdit eden ahkâmını revize veya iptal edin yahut da razı olacağımız, bizim düzenimizle çatışmayacak yeni bir Kur’an getirin!”

Avustralya’dan Fatih Yargı: “Malûmunuz yılbaşı geliyor gayr-i Müslim ülkede yaşıyoruz. Komşularımız Hıristiyan ve diğer dinlerden olabiliyor. Bunların bayramlarını kutlayabilir miyiz? Bunda bir sakınca var mı? Meselâ Noel’i kutlayabilir miyiz? Bunlar bizim bayramlarımızı kutluyorlar. Bu konuda ölçümüz ne olmalı?”

Rabbimiz bizden, başka rabler edinmememizi ister. Çünkü o aciz sahte rabler, yaşadıkları dünyada belli bir zamana kadar hükmü geçer. Oysa bizim Rabbimiz ezeli ve ebedi olan, ölmeyen, hep diri olan, yoktan var eden, sadece dünyanın değil, Âlemlerin de Rabbi olan Allah’tır.

Kendilerini feda ederek ümmete önemli bir fikir ve ilim mirası bırakan insanları unutmamamız, onlar bedenen aramızdan çekilmiş olsalar da bizim düşünceleriyle onların yaşamalarını sağlamaya çalışmamız gerekir.

Dünya hayatında iniş ve çıkışlarımız olacak. Önemli olan her durumda, hem inerken hem de çıkarken, Rabbimizle beraber miyiz? Rabbimizi sadece iniş zamanlarında, yani zor zamanlarda mı hatırlıyoruz? Çıkış günlerinde, rahatımızın gıcır, işimizin tıkır olduğu zamanlarda unutuyor muyuz? Yoksa bir mümine yakışır şekilde, her inişte tövbe, her çıkışta hamd mı ediyoruz? Bizim için asıl ve sormamız gereken mesele bu.

İktibas Dergisi'ne konuşan Yalçın İçyer: "Temsil bizim en temel sorumluluğumuz. Bizler tüm resûller gibi önce emin kişiler olmalıyız. Bu toplum emin ve dürüst insan hasreti içinde. Sözünde duran, insanları dolandırmayan, ahlaki sınırları gözeten ve adab-ı muaşerete riayet eden Müslümanlara hasret. Bu konuda çok yol almamız gerekiyor."

Hasan Hüseyin Ceylan, Dünya Bizim Kitaplığı’ndan çıkan “Tanrı Uludur’dan Allahu Ekber’e Giden Yol” isimli kitabında Arapça ezan yasağının karanlıkta kalmış yönlerine ışık tutuyor.

Kendimizle muvacehe, yüzleşme zamanı. Kitabımızla bağımızı, kurbiyetimizi yeniden gözden geçirme vakti. Bizimle kitabımız arasına girmiş olan ne kadar basit unsur varsa bir kenara atma mevsimi. Doğru ile yanlışın, hakikat ile hayalin, güzel ile kübuhun farkına varmamız; kendimizle yüzleştiğimiz kadardır.

Afrika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezinin (Africa CDC) Direktörü: "Mevcut stok bize 2-3 haftalık zaman kazandırdı ama önümüzdeki haftalarda bizim Afrikalılar olarak kendi stokumuza sahip olmaya ihtiyacımız var." dedi

İslami dâvet çalışmalarıyla tanınan bir grup mü'min, "Koronavirüs" gündemini değerlendirip, bu virüsün verdiği mesajlar üzerinden insanlığa mevcut istiğna, istikbar ve tuğyan halini sorgulama ve halini ıslah etme çağrısı içeren bir metin yayınladı. "Bizim insanlığa çağrımız, bu virüs musibetine köklü bir muhasebe ve özeleştiri ile yaklaşmak, insanların dünya ve âhiret saadetini harap eden, başta şirk ve tuğyan olmak üzere her türlü pisliklerden imana ve onun gerektirdiği takvaya hicret etmeye gayret etmektir. Nasuh bir tevbeyle İslâmî hayata topluca yönelmek ve yeryüzünde İslâm nizamını egemen kılma gayretine sarılmaktır" ifadelerine yer verilen metni ve bu metne göre hazırlanan videoyu dikkatlerinize sunuyoruz:
Makaleler
Hava Durumu