Koronavir�s hakk�nda �ok �ey s�ylendi, biz ise mikrofonu kendisine uzatt�k. ��te y�l�n r�portaj�
Birka� ayd�r herkes ondan s�z ediyor, t�m d�nya onunla yat�p onunla kalk�yor. T�m �lkeler amans�zca onunla sava��yor. Hakk�nda �ok farkl� yorumlar yap�l�yor, bilimsel makaleler yay�nlan�yor, Tv kanallar�nda art�k sadece o konu�uluyor, farkl� tezler ve komplo teorileri havada u�u�uyor. Peki ger�ekte neyin nesidir, k�keni, varl�k sebebi ve gayesi nedir? Ne yapmak istiyor, insanl��a vermek istedi�i bir mesaj� m� var?�imdi s�z Koronavir�s`te. ��te y�l�n r�portaj�:

Ortaya ç�kt��� 2019’un Aral�k ay�ndan bu yana tüm dünyada gündemi belirlemekte olan yeni tip koronavirüs ile, kökeni, etkileri, insanl��a mesajlar� konular�nda bir söyle�i gerçekle�tirdik. Koronavirüs, “Kökenim konusunda aç�kças� ben de çok bilgi ve fikir sahibi de�ilim. Allahu a’lem, biyolojik bir silah da olabilirim, Çinlilerin tayyibat yerine habîsata dayal� beslenme al��kanl�klar�n�n neticesi ortaya ç�km�� bir hastal�k unsuru da olabilirim, Allah’�n insanlar� ikaz etmek, hadlerini hat�rlatmak için var etti�i bir nezir/uyar�c� da olabilirim. Fakat kökenim bunlardan hangisi olursa olsun, neticede Allah’�n âyetlerinden bir âyet oldu�umda ku�ku yoktur” diyor. Söyle�imizi ilgiyle okuyaca��n�za inan�yoruz.
KORONAV�RÜS: ALLAH’IN B�R ÂYET� OLARAK, �NSANLI�A “DURUN KALABALIKLAR” MESAJI VER�YORUM�ükrü Hüseyino�lu: Sizin için “biyolojik silah” diyen de var, “dabbetul arz” diyen de, �ehrin uza��ndan ko�up gelerek insanlara “Allah’a ve birbirinize muhtaç oldu�unuzu unutup müsta�nile�tiniz, müstekbirle�ip tu�yan ettiniz, ta�i ve dahas� ta�utla�t�n�z. Yeryüzünü zulme, kana bo�dunuz. ��te ben Allah’�n size gönderdi�i bir uyar�c�y�m” diyen bir nezir olarak gören de var. Sizi kendi a�z�n�zdan tan�yabilir miyiz?
Koronavirüs: Bildi�iniz gibi ilk olarak Çin’in Vuhan kentinde, Aral�k 2019’da, yarasa dâhil sizlerin yan�na dahi yakla�maktan kaç�naca��n�z çe�itli hayvanlar�n yiyecek olarak sat�ld��� deniz ürünleri pazar�nda çal��an bir ki�ide ortaya ç�kt�m. Hayvandan insana bula�an bir virüs olsam da, insandan insana ve çok kolay bula�ma kemer escort özelli�imden ötürü h�zla yay�ld�m. Çin yönetimi ilk birkaç hafta varl���m� saklasa da, kontrol edilemez bir yay�l�m göstermem sebebiyle varl���m� kabul etti ve Vuhan �ehrini tamamen izole edecek �ekilde karantina tedbirlerine ba�vurdu. Ancak ba�lang�çtaki gizleme tutumlar� sebebiyle Vuhan s�n�rlar�n� a��p tüm dünyaya yay�lmaya ba�lam��t�m bile. �imdi gördü�ünüz üzere tüm dünyan�n sorun olarak gördü�ü ve i�ini gücünü b�rak�p mücadele etti�i “insanl��� ba� dü�man�” haline getirildim. Bu arada bana COV�D-19 diye de bir isim verildi.
Kökenim konusunda aç�kças� ben de çok bilgi ve fikir sahibi de�ilim. Allahu a’lem, biyolojik bir silah da olabilirim, Çinlilerin tayyibat yerine habîsata dayal� beslenme al��kanl�klar�n�n neticesi ortaya ç�km�� bir hastal�k unsuru da olabilirim, Allah’�n insanlar� ikaz etmek, hadlerini hat�rlatmak için var etti�i bir nezir/uyar�c� da olabilirim. Fakat kökenim bunlardan hangisi olursa olsun, neticede Allah’�n âyetlerinden bir âyet oldu�umda ku�ku yoktur.
Eyvallah. Var olan her �ey Allah’�n bir âyetidir ve her âyet beraberinde bir mesaj ta��r. Sizce siz hangi mesaj� ta��yorsunuz insanl�k için?
Her �eyden önce, gözle görülemeyen, ancak geli�mi� mikropkoplarla görüntülenebilen bir virüs olarak, musta�nile�ipmüstekbirle�en, burnundan k�l ald�rmayan insanlara, yeryüzünde rablik ve ilahl�k taslayan ta�utlara, Firavun düzenlerine acziyetlerini hat�rlatan, Kur’an’da Fât�r Sûresi 15. âyette vurguland��� üzere insanlar�n Karun kadar varl�kl� olsalar dahi Allah’�n kar��s�nda her halükârda fakir(muhtaç) durumda olduklar� gerçe�ini vaz’eden, insanlara kap�l�p sürüklendikleri bu fâsid h�z ve haz selinden �öyle bir sahile ç�kma, durup dü�ünme, olup-biten, gidi�at� sorgulama imkân� sa�layan bir âyet niteli�i ta��yorum. Mesaj�m budur. �nsanlara “Durun kalabal�klar! Bu cadde ç�kmaz sokak” diyorum, hadlerini, hududlar�n� hat�rlat�yorum.
Bu noktada ta��d���m mesaj�n kar��l�k bulup etkili oldu�unu da söyleyebilirim. Mesela �talya Ba�bakan�’n�n "Salg�n�n kontrolünü kaybettik, fiziksel ve zihinsel olarak öldük, art�k ne yapaca��m�z� bilmiyoruz. Dünyadaki tüm çözümler sona erdi. Art�k tek çözüm gökyüzüne kald�” sözleri, insan�n Allah’a muhtaç olu�unun, Allah’�n kar��s�ndaki fakru zaruretinin bir itiraf�ndan ba�ka bir �ey de�ildir. Tabi ben ortadan kalkt���mda bu sözler unutulup musta�nilik ve müstekbirli�e devam edilir mi bilemem.
Sizin için virüs deyip geçiyoruz fakat olup-biteni, gündemi çok iyi takip etti�iniz anla��l�yor…
Gündemi takip etmek de ne söz, kaç ayd�r bizatihi gündemi ben belirliyorum!
Evet hakl�s�n�z. Bu arada sizin için “Suriye’de, Filistin’de, Irak’ta, Afganistan’da, Yemen’de bombard�manlarla paramparça edilen, ‘Sizi Allah’a �ikayet edece�im’ diye feryat eden, Akdeniz’de, Ege’de batan mülteci teknelerinde bo�ulan çocuklar�n ah�n�n bir neticesi, bu zulümlere seyirci kalan insanl���n kaç�n�lmaz olarak muhatap k�l�nd��� bir musibet” yorumlar� da yap�l�yor. Bu konuda bir yorumunuz olacak m�?
Tabi tüm bunlar� ancak sizlerin de benim de Rabbim olan Allah bilir. Kur’an’da, insanlar haddi a��p tu�yan etti�inde, yeryüzünde fesad� ço�altt���nda yaln�zca zulmedenlere isabet etmekle de kalmayacak umumi bir musibetin beklenmesi gerekti�i vurgulan�yor. Özellikle 2001’de Afganistan, 2003’te Irak’�n Amerikan emperyalizmince i�gali ve devam eden süreçte milyonlarca mazlum insan�n hunharca katledilmesine fiilen ortakl�k eden “uluslararas� toplum”un bu suç ortakl���, 2011’de Suriye’de Baas rejiminin do�rudan halk� hedef alan katliam politikas� ve 2015’te Rusya’n�n bir i�galci güç olarak fiilen müdahil olmas�yla katlanarak artan ve do�rudan çar��-pazar, f�r�nlar gibi sivil alanlar� hedef alan bombard�manlar�n sessizce izlenmesi, mültecilere kap�lar�n kapat�lmas� sonucu botlar ve teknelerle Akdeniz’i, Ege’yi geçmeye çal���rken bo�ulup denizde kaybolan binlerce mültecinin ac�s�, payla��m yerine y��ma ve ya�maya dayal� kapitalist düzenin ahtapot misali dünyaya hükümran olu�u, insanl���n boynundaki a��r veballerdir. Tüm bunlar�n ilânihaye kar��l�ks�z kalaca��n� dü�ünmek e�yan�n tabiat�na da ayk�r�d�r. “Allah imhal eder, fakat ihmal etmez” diye bir söz vard�r, Kur’an’�n konuyla ilgili âyetlerinden mülhem.
Evet bugün insanlar benim yol açt���m hastal�k sebebiyle ac�lar ya��yor, hayatlar�n� kaybeden insanlar, yak�nlar�n� kaybedenler, hastanelerde s�k�nt�lar ya�ayanlar, i�ini kaybedenler söz konusu. Bu insanlar�n ac�s�n� ben de yüre�imde hissediyorum. Fakat isti�na, istikbar ve tu�yan�n hükümran oldu�u, dolay�s�yla zulüm ve sömürünün kol gezdi�i, mazlum a��tlar�n�n bütün bir küreyi sar�p yürek yakt��� bir dönemde, insanl���n yaln�zca zulmedenlere dokunmakla kalmayacak umumi bir musibete muhatap olmas� muhtemeldi diyebiliriz. Rabbimiz Tevbe Sûresi 126. âyette “Görmüyorlar m� ki, her y�l bir ya da iki kere imtihan ediliyorlar; sonra yine ne tevbe ediyorlar ve ne ibret al�yorlar” buyuruyor. Gerekli dersleri al�p tevbe-i Nasuh ile hallerini düzeltmeye vesile yapabilirlerse insanlar�n bundan sonraki dünya hayatlar� ve akibetleri, âhiretleri için bir nimete de dönü�türülebilir.
Bizler y�llard�r insanlara "Rabbimizin haram k�ld��� f�sk-fücurdan, münkerden sak�n�n, uzak durun. Hududullaha riayet edin. Allah'a itaat üzere temiz bir hayat ya�ay�n ki, dünyada ve âhirette mutlulu�a ula�as�n�z" nasihat�nda bulunuyoruz, "Durun kalabal�klar, bu cadde ç�kmaz sokak" diye feryat ediyoruz. Fakat çok kulak veren olmad�. Siz ortaya ç�kt�n�z, "Durun kalabal�klar" dediniz ve insanlar durdu. Ne dersiniz?
�ehirlerinize bak�n, düne kadar f�sk-fücurun kol gezdi�i caddeler, sokaklar benim sayemde mü kerattan ne kadar da ar�nm�� halde. Haram�n s�n�rs�zca ve aleni i�lendi�i barlar, gazinolar, meyhaneler vs kapal�. �nsanlar nicedir teslim olduklar� haz ve h�za dayal� ko�turmacay� terk edip, ihmal ettikleri evlerine çekilmi� durumda.
Yöneticiler benden korktuklar� için bu f�sk-fücur mekanlar�n� kapatma karar� ald�, mekan sahipleri de yöneticilerin uygulayaca�� yapt�r�mlardan korktuklar� için bu karara uyuyor. Yol açt���m salg�n tehdidi geçince buralar maalesef yeniden aç�lacak, �ehirler yine f�sk-fücurla dolacak. �ayet yöneticiler ve halk Allah'a, O'nun cennet vad ve cehennem vaidine gerçekten iman etmi� olsayd� bugün benim varl���m sebebiyle al�nan tüm bu kararlar, f�sk-fücurdan sak�nma tutumu, egemen hayat tarz� olurdu.
Dünya çap�nda yöneticiler ve toplumlar�n size ve etkilerinize dair gündemleri sebep oldu�unuz hastal�k ve salg�n�n önlenmesi, söz konusu hastal�k ve salg�ndan korunma düzeyinde kalsa da, dü�ünen insanlar�n sizin insanl���n gidi�at� konusunda vermekte oldu�unuz mesajlar üzerinde kafa yormaya ba�lad��� da bir gerçek. Sizin, Allah’�n bir âyeti olarak ta��d���n�z mesajlar konusunda Müslüman dü�ünürlerin çok önemli vurgular yapt���n� gördü�ümüz gibi, farkl� kültürlere mensup dü�ünürlerden de dikkat çekici ç�k��lar geliyor. Frans�z dü�ünür Edgar Morin’in ülkesinde bir dergiye verdi�i mülakatta ‘Virüsün verdi�i mesajlar aç�k. Bu mesajlar� duymak istemememiz talihsizlik olur’ dedikten sonra tüm bir insanl��� kapitalist tröstlerin uysal üretim-tüketim köleleri haline getirmeyi gaye edinmi� olan küreselle�meyi ele�tirmesi örne�inde oldu�u gibi. Bu konuda bir yorumunuz olacak m�?
Bahsetti�iniz dü�ünür o mülakatta “Koronavirüs bize tüm insanl���n, toplumsal ve siyasi olarak bir New Deal için, neoliberal doktrini terk edecek yeni bir yol aramas� gerekti�ini söylüyor” ifadelerini kullan�yor. Bu f�tri bir itiraz ve aray��� ifade ediyor. Tabii ki Frans�z bir dü�ünürün insanl�k için f�traylar�, yarat�l��lar�yla uyumlu bir New Deal (Yeni Düzen) önerebilmesini beklemek gerekir. Onunkisi ancak bir sorgulama ve aray�� düzeyinde kalacakt�r. Zira onun elinde bir hidayet rehberi, yol haritas� bulunmamaktad�r.
Edgar Morin gibi, insanl���n sürüklenmekte oldu�u neo-liberal tu�yan seline kap�lmak yerine onu sorgulamay� tercih eden insanlar�n konumu, �slam öncesi Mekke’de var olan Hanifler’in halini ça�r��t�rmaktad�r. Mevcut i�leyi� ve gidi�ata itiraz eden ve fakat bir hidayet rehberine sahip olmad�klar� için yeni bir toplumsalla�ma, yeni bir gidi�at ve düzen öneremeyen… Mevcut gidi�ata itiraz etmekle kalmay�p, insanl���n ihtiyac� olan ictimai, iktisadi ve siyasi in�a ve i�leyi�i, yani Yeni Düzen’i kurabilecek olan yaln�zca, Allah’�n insanl�k için bildirdi�i hidayet rehberi Kur’an’la mücehhez olmay� ba�aracak olan Müslümanlard�r.
Do�u Türkistanl� karde�lerimizi nazi toplama kamplar�n�n 21. as�r versiyonu olan kamplara toplay�p insanl�k d��� uygulamalarla asimile etmeye çal��an zalim Çinlileri, virüsten korunma amaçl� devasa kamplara mahkûm eden, mü’min kad�nlar�n tesettürüne el uzatmalar�na kar��l�k onlar� tepeden t�rna�a “tesettüre” bürüyen, kendilerini yenilmez, bile�i bükülmez olarak gördükleri bir dönemde neticede bir virüs kar��s�nda bile çaresizli�e mahkûm aciz be�erler olduklar�n� hat�rlatan ibretlik bir i�lev de gördünüz. Sizce do�um yeriniz ve kas�p-kavurdu�unuz ilk ülke olan Çin’de toplum ve yöneticiler sizden gerekli dersleri, ibretleri alacaklar m�d�r?
Umar�m al�rlar demeyi çok isterdim. Bu konuda müstekbirlerin geçmi�ten bugüne ortaya koydu�u genel tutumu göz önüne ald���m�zda çok ümitvar olmad���m için, dilerim al�rlar demekle iktifa etmek isterim. Yukar�da hat�rlatt���m Tevbe Sûresi 126. âyet ve benzeri birçok âyet de müstekbirle�mi� toplumlar�n ço�unlukla, muhatap k�l�nd�klar� musibetlerden gerekli dersleri ç�karmak yerine, düze ç�kt�klar�nda isti�na, istikbar ve tu�yan üzere olan isyanlar�n� sürdürdüklerini bize haber vermektedir. En’am Sûresi 43. âyette de Rabbimizin �u beyan�n� okuyoruz: “Hiç de�ilse onlara azab�m�z geldi�i zaman yakar�p tevbe etselerdi ya. Fakat (bunu yapmad�lar), kalpleri kat�la�t�. Zaten �eytan da yapmakta olduklar�n� onlara süslü göstermi�ti.”
Bu konuda Kalem Sûresi'nin 17-33. âyetlerinde zikredilen "bahçe sahipleri k�ssas�" her ça��n oldu�u gibi bu ça��n insanlar� için de çok önemli dersler içermektedir. Hadsizlikleri, Allah's�z bir hayat tasavvurlar� ve En'am 141, Zariyat 19, Mearic 24-25. âyetlerde vurguland��� üzere yeryüzündeki zenginliklerde, ürünlerde Allah'�n tüm kullar�n�n hakk� oldu�u gerçe�ini unutup, payla�mak yerine y��may� tercih eden yakla��mlar� sebebiyle Allah’tan bir ceza ve ikaz olarak musibete maruz kalan bahçe sahipleri, bu musibet kar��s�nda do�ru tutumu tak�narak muhasebe-özele�tiri ve tevbeye yöneliyor ve böylece musibeti haklar�nda hayra çevirmi� oluyorlard�.
Ke�ke günümüz toplumlar� da, içinde bulunduklar� Allah's�z / Allah'a ra�men hayat anlay��lar�n� ve buna dayal� siyasi, ictimai, iktisadi zulüm i�leyi�lerini hiç de�ilse benim ortaya ç�k���mla muhatap k�l�nd�klar� musibet vesilesiyle sorgulayabilse, bir özele�tiri ve tevbe sürecine yönelebilseler.
Bir Çinli olarak, son y�llarda devasa bir ekonomiye dönü�en, dünyan�n en önemli üretim merkezi haline gelen Çin hakk�nda bizleri k�saca bilgilendirir misiniz?
Do�ru, Çin bugün üretim ve tedarik merkezi olarak tüm dünyadaki üretim-tüketim süreçlerinin kendisine ba��ml� hale geldi�i, küresel ekonomik i�leyi�in merkezinde yer alan bir ülke konumunda ve devasa bir ekonomik büyüklü�e ula�m�� durumda. Bu tabi d��ar�dan bak�nca imrenilecek bir durum gibi geliyor ço�u insana. Fakat bu “���lt�l�” tabloya merce�i biraz yakla�t�rd���n�zda hiç de içaç�c�, imrendirici olmayan gerçeklerle kar��la��yorsunuz. Hani sizde “D��� sizi, içi beni yakar” diye bir deyim vard�r ya, tam da öyle i�te. Sosyalist bir rejim olma iddias� ta��yan, bununla birlikte küresel kapitalizmin tam anlam�yla hamall���n� üstlenmi� olan ve bu hamall��� bihakk�n yerine getirebilmek, küresel kapitalist tröstleri memnun edebilmek için de kendi insan�n� kelimenin tam kar��l���yla kölele�tirmi� bir ülkeden söz ediyoruz.
Türkiye’de Çin rejiminin Do�u Türkistanl�lara yönelik fa�ist politikalar�, kelimelerin anlatmakta aciz kald��� zulümleri bir parça da olsa biliniyor, fakat küresel kapitalizmin kölesi haline gelmi� bu zalim rejimin kendi halk�na olan zulmü, onlar� vardiya sistemiyle ac�mas�zca döndürülen üretim bantlar�nda insanl�k d��� �artlarda çal��maya mahkûm etmesi, robotlar misali üretim çarklar�n�n s�radan parçalar� haline getirdi�i bilinmiyor.
Rabbimizin emir ve nehiyleri kar��s�nda yayg�n bir duyarl�l�k göstermeyen, sak�nma bilinci (takva) tutumundan oldukça uzak olan ekserun nas’�n, siz bula��c� bir virüs olarak ortaya ç�k�p ölümlere yol açmaya ba�lad�ktan sonra, hastal���n bula�mas�na kar�� çok ciddi bir sak�nma (takva) tutumu tak�nd���n�, yiyecekler, temizlik gibi konularda hassasiyetle hareket etmeye ba�lad���n� görüyoruz. Sizin varl���n�z insanlar�n bu çeli�kisini, salt dünya hayat�n� gözeten, onunla s�n�rl� olan alg�lar�n� bir kez daha aç�k etmi� oldu. Bu konuda neler söylersiniz?
Evet dedi�iniz gibi benim ortaya ç�k���m tüm dünyada al��kanl�klar� de�i�tirmi�, insanlar�n davran�� biçimleri, toplumlar�n alg�lar� ve devletlerin sosyo-ekonomik politikalar� konusunda önemli de�i�imlere yol açm�� görünüyor. �slam’�n dünya ve âhiret saadetleri için insanlara vaz’etti�i temizlik, do�al, temiz ve sa�l�kl� beslenme gibi al��kanl�klar�n tüm dünyada gündeme gelip hat�rlanmas� da benimle birlikte oldu. Dünya ve âhiret hayatlar�n�n selameti aç�s�ndan Rabbimizin sak�nmalar�n� emretti�i hususlar konusunda yayg�n bir duyars�zl�k, hatta Allah’a itaatsizlik ya�an�rken, benim ortaya ç�kmamla birlikte insanlar salt hastal�ktan korunmak için de olsa �slam’�n sak�n�lmas�n� emretti�i birçok davran�� ve unsurdan sak�nmaya, do�al beslenme ve temizlik gibi olumlu tutumlara yönelmeye ba�lad�.
Ba�ta benim neticede Allah’�n âyetlerinden bir âyet oldu�umu ifade etmi�tim. ��te bir âyet olarak insanlar için ta��d���m mesajlardan biri de, dünya hayatlar�n�n devam� için sa�l�klar� konusunda gösterdikleri bu titizli�i, tak�nd�klar� sak�nma tutumunu, hem dünya ve hem de onu Allah’�n istedi�i gibi ihya etmekle kazanacaklar� âhiret hayatlar�n�n selameti konusunda göstermemekle içerisine dü�tükleri büyük çeli�ki ve ç�kmaz� onlara benim tutmu� oldu�um boy aynas�nda göstermektir. Üç günlük ömürleri konusunda f�tri bir refleksle ve tabii ki hakl� olarak titizlenen insanlar�n, âkibetleri, âhiretleri için yayg�n bir duyarl�l�k ta��mamalar�, asl�nda temelde gaybe, ahrete iman konusunda ta��nan ciddi bir zafiyeti göstermektedir. Maalesef bu kendisini Müslüman olarak niteleyen toplumlar için de geçerli bir durum.
Çok önemli bir �ey söylüyorsunuz. Dünyada milyarlarca insan farkl� içeriklerle de olsa neticede Allah’�n varl���na ve O’nun insan� hesaba çekerek yap�p ettikleriyle yarg�layaca��na inand�klar�n� söylüyorlar. Siz ise insanlar�n mevcut yayg�n tutumlar�ndan yola ç�karak, ekserun nas’�n gaybe, âhirete gerçekte iman etmedi�ini öne sürüyorsunuz…
Bak�n, inand���n� söylemek ve zannetmekle, inanmak, iman etmek çok ayr� �eylerdir. Bunun sa�lamas� da çok kolayd�r. �nsan kendisine haber verilen bir tehlikenin varl���na gerçekten inan�rsa o tehlikeye kar�� tedbir al�r. Bir metre sonras�n�n uçurum oldu�unu kavrayan bir insan, yürüyü�ünü durdurur ve geri çekilir. �ayet insanlar�n büyük ço�unlu�u Rabbimizin emir ve nehiylerini dikkate almayan bir ya�ay�� üzereyse bugün, bu durum insanlar�n hesap gününe, Allah’�n vad ve vaidine gerçek anlamda, Kur’an’�n tabiriyle yakînen iman etmedi�ini gösterir. Bu sebeple insanlar�n öncelikle bir tecdid-i imana ihtiyac� oldu�umu rahatl�kla söyleyebilirim. Benim dünyada olu�turdu�um deh�etengiz etki ve gündem, bu konuda insanlara bir muhasebe, özele�tiri ve yönelim kap�s� açarsa bu anlamda ta��d���m mesaj da yerini bulmu� olacakt�r.
Tüm dünyada olu�turdu�unuz etkilerden biri de, birkaç as�rd�r maruz kald��� modern sald�r�lar�n ötesinde bir süredir post-modern sald�r�lar alt�nda tamamen yok edilmek istenen aile ve ev mefhumlar�n�n öneminin yeniden kavranmas� oldu. Ailenin ve evin önemini ortaya koyan hamlenizle modern ve post-modernizmin evi ve aileyi tarûmar etmeye yönelik hamlelerini �imdilik de olsa püskürtmeyi ba�ard�n�z. Bun konuda gelecek ad�na ümitli misiniz?
Ben bu konuda üzerime dü�eni yapt���m� dü�ünüyorum. Ailenin ve evin önemini tüm insanlara göstermi� oldum. Ailenin, evin kendileri için vazgeçilmez bir kale oldu�unu unutulmayacak bir dersle gündemlerine ta��d�m. Bundan sonras� insanlara ait bir sorumluluktur. Olup-bitenden ders almak da, ben çekip gittikten sonra hiçbir �ey olmam�� gibi davran�p modern ve post-modern ifsada teslim olmak da insanlar�n tercihine kalm�� bir durumdur.
Sizinle ortaya ç�kan ve �uan art�k tüm dünyay� etkisi alt�na alarak “pandemi” kapsam�na al�nm�� olan salg�nla ilgili olumlu ve olumsuz öngörülerin yan� s�ra, yol açt���n�z hastal��a çare bulunmas�na yönelik a�� ve ilaç çal��malar� da devam ediyor. Bu konuda sizin öngörünüz nedir?
Hat�rlanaca�� üzere Avustralya'da aylarca orman yang�nlar� ya�and� ve Avustralya devleti sonunda acziyetini ilan etti, "Çaresiz kald�k, herkes yang�n bölgelerinden kaçs�n" aç�klamas� yapt�. Bu aç�klamadan çok k�sa süre sonra Rabbimiz ya�mur nimetiyle, insanlar�n söndüremedi�i devasa yang�nlar� söndürüverdi. Öyle san�yorum ki benim yol açt���m ve insanlar� aciz, çaresiz b�rakan salg�n konusunda da böyle bir süreç ya�anacakt�r. Benim ortaya ç�kmamla ba�layan musibetin sona ermesi konusunda Allah’�n müdahalesi geldi�inde, ki sonuç verecek bir a�� veya ilac�n üretilmesi de neticede Allah’�n insanl��a bir lütfu olacakt�r, imtihan�n ikinci boyutu ba�layacakt�r.
�nsanlar ya�ananlardan gerekli dersleri alm�� ve Allah'a isyan yerine itaat üzere bir hayata ve bu minvalde toplumsal bir nizama yönelecekler mi, yoksa Kur'an'da zikredilen f�rt�naya yakalanm�� gemi meselindeki gibi nankörce bir tutum mu tak�nacaklar? Kur’an’da Rabbimizin hep hat�rlatt��� üzere sa�l�k da, hastal�k da, evlatlar ve mallar bah�edilmesi de, canlardan ve mallardan eksiltilmesi de hep siz insanlar için imtihand�r. Olup-biteni bu bilinçle kavrayan ve bu bilinç üzere tutum tak�nanlar dünyada izzeti, âhirette cenneti kazanan bahtiyar kullardan olacaklard�r.
(Söyle�i: �ükrü Hüseyino�lu / �ktibas Dergisi - Nisan 2020 Say�s�)
-
�. H�seyino�lu 11-04-2020 15:18
�lyas abim ve Murat karde�im, ilginiz ve iltifatlar�nuz i�in te�ekk�r ederim.
-
Murat Kurt TV 11-04-2020 08:11
Kimi zaman hakikati s�yleme y�ntemimizi de�i�tirmemizin, hedefe daha uygun d��t��� kanaatimi peki�tiren, bu fikrin ve amelin sahibine te�ekk�rlerimi; O fikri ve ameli ona Veren�e ��k�rlerimi arz ediyorum.
-
�lyas Metin 08-04-2020 23:46
S�per bir r�portaj Allah �m�r verirse final r�portaj� da bekleriz