�eyhmuz Nebati: Laik sistemler Allah��n raz� olmad��� sistemlerdir

�eyhmus Nebati, Sabahattin Zaim Üniversitesinde verdi�i tezinde, hüküm hakk�n�n Allah’a ait oldu�una ili�kin �u vurguda bulunuyor:

“Mutlak anlamda hüküm hakk�, emr, nehy, te�ri hakk�, mülk ve saltanat sahibinindir. Ki bu da hiçbir orta�� olmayan Allah’a mahsustur. Allah Teâlâ bizi yaln�zca O’na kulluk yapmam�z için yaratt� ve emrine itaat etmek, nehyinden kaç�nmak, �eriat�na uymakla mükellef k�ld�. Hüküm ve te�ri hakk� yaln�zca Allah’a aittir. Biz kullar�n�n yapmak zorunda oldu�u �ey ondan ba�kas�n� hakem ve kanun koyucu olarak kabul etmemektir. Hiç kimsenin Allah’�n hükmünden sonra ba�ka bir �ekilde hükmetmesi, Allah’�n izni olmaks�z�n kanun koymas� hakk� de�ildir.”

Konuya ili�kin ayetlere de yer veren Nebati, �öyle devam ediyor:

“Böyle bir hakk�n kendisinde oldu�unu iddia eden kimse, kullu�un haddini a�t��� ve rab ve ilahl��a yeltendi�i için tâ�uttur.

Bugün ne yaz�k ki ço�unlu�unu Müslüman nüfusun olu�turdu�u ülkeler de dahil olmak üzere neredeyse bütün dünya devletleri hüküm ve te�ri hakk�n� Allah’tan ba�kas�na vermeyi tart��maktad�r. Sosyalist veya kapitalist ekonomik düzenler, demokratik yöntemlerin tamam� laiklik ilkesine dayanmaktad�r. Bu ilkenin tarifinden de anla��laca�� gibi, �slamla ba�da�mas� mümkün de�ildir. Laik kelimesi latince (laicus) den al�nm�� Frans�zca bir terimdir. Ruhani olmayan kimse, dini olmayan �ey, fikir, sistem, prensip, müessese demektir. Daha sonra kelimenin anlam� geni�letilerek, dinî olmayan fikir, müessese, prensip, hukuk ve ahlaka da laik denilmi�tir. �u halde laik hukuk deyince bundan dinî olmayan, esaslar�n� dinden almayan hukuk; laik devlet deyince de dini esaslara dayanmayan devlet anla��l�r. Bizde me�rutiyet y�llar�nda ‘lâ dinî’ diye tercüme edilerek kullan�lmaya ba�lanm��t�r.

Yeryüzünde hüküm süren siyasal sistemlerin propagandas� ve müreffeh hayatlar� insanl��� büyülemi� durumdad�r. Öyle ki, �slam mücadelesi veren birçok siyaset ve fikir adam�n�n dahi bunun etkisi alt�nda oldu�u ve laik-demokratik sistemlerin tek çözüm yolu oldu�una inand�klar� görülebilmektedir. Burada en büyük etken bat� dünyas�n�n sahip oldu�u yüksek hayat standartlar�d�r. Bunun etkisinden korunmak için �u ayet yol gösterici olabilir.”

“Kâfirlerin refah içinde diyar diyar dola�malar� sak�n seni aldatmas�n. (Onlar�n bu refah�) az bir yararlanmad�r. Sonra onlar�n bar�na�� cehennemdir. Ne kötü bir yatakt�r oras�.” (Al-i �mran 3-196-197)

�eyhmus Nebati, tezinde, laik sistemlerin bir Müslüman için kabul edilemez oldu�unu ise �öyle belirtiyor:

“Siyaset tarz� belirleme aç�s�ndan en ciddi problem, devletin laiklik prensibini esas ald���, halk�n�n ço�unlu�u Müslüman olan ülkelerdir. ‘Tâ�ut’ kavram�n� inceledi�imiz bu çal��ma göstermi�tir ki, laik sistemler Allah’�n raz� olmad��� sistemlerdir ve ‘tâ�ut’ kavram�na dahildirler. Bu yüzden reddedilmeleri iman�n gere�idir. Konunun, Müslümanlar�n maslahat� gözetilerek f�k�h aç�s�ndan geni� bir �ekilde ara�t�r�lmas� gerekmektedir.”

�eyhmus Nebati’nin yüksek lisans tezine bu linkten ula�abilirsiniz:

Kur’an’da ta�ut kavram�