14-10-2025 05:26

SAPKIN GURU TRUMP VE MÜRİTLERİNİN BARIŞ (!) TİYATROSU

Dünyanın bir sifonu olsaydı ve imkânım olsaydı hiç tereddüt etmez çekerdim o sifonu. Zira artık midemiz olan biteni kaldırmıyor.

SAPKIN GURU TRUMP VE MÜRİTLERİNİN BARIŞ (!) TİYATROSU
Bazı sapkın Hindu tarikatlarının toplantılarından görüntüler zaman zaman internet ortamına düşer.
 
"Guru"nun etrafında toplanmış, ona türlü tazim ve takdis ritüelleriyle bağlılıklarını göstermeye çalışan, ayaklarına kapanan, yüzlerini ona sürmeye çalışan müritler görürüz.
İzleyince midemiz bulanır, insanlık adına utanırız.
 
Dünkü Şarm eş-Şeyh barış (!) toplantısında yaşananları görünce aklıma bu sapkın Hindu tarikat toplantıları geldi.
 
Tam anlamıyla midem bulandı, insanlığımdan utandım. İnsan türünün bu denli iflasa sürüklenmesi karşısında omuzlarım düştü.
 
Sapkın guru Trump ve onun rızasını kazanmak için gayret eden müritlerinin seremoni ve tazim-takdis ritüellerine tanıklık ettik dün.
 
Pakistan (son dönemdeki haliyle Rezilistan) başbakanı sıfatı taşıyan müridin, daha birkaç saat önce Gazze soykırımının ortağı olduğunu siyonazi meclisinde övünerek itiraf etmiş olan tanrısı Trump'ı tazim ve takdisi, Sisi adlı favori diktatörünkünü bile sollayan türdendi.
 
Türkiye cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, ülkesindeki vicdan sahipleri tarafından soykırımın ortağı olduğu için UCM'ye şikayet edilen İtalya başbakanı Meloni'yle sigara muhabbeti yapıp gülüşmesi de maalesef mide bulandıran bir başka husus oldu.
 
Dünyanın bir sifonu olsaydı ve imkânım olsaydı hiç tereddüt etmez çekerdim o sifonu. Zira artık midemiz olan biteni kaldırmıyor.
 
(Şükrü Hüseyinoğlu / İslam ve Hayat)
YORUMLAR
  • Vedat Demiralay   14-10-2025 11:19

    Liderler Gazze'de için "Şarm el-Şeyh Anlaşması"nı imzaladı.... Bu başlık ve üstte dünyayı idare eden! sömüren ülke liderlerinin fotoğrafının yer aldığı kareyi görünce,teşbihte hata olmaz birden gözüme daha önce ekranlardan izlediğim hayvanlar aleminden bazı enstantaneler aklıma geldi. Hani sizde görmüşsünüzdür bilirsiniz,av ve avcı kovalamacası,bunlar bazen tek avlanır bazen ekip halinde hareket ederler ,neyse bu mücadele neticesinde baş avcı ,avcılar avı haklamış üstün gelmiş yere indirmiş,av kurtulmak için hertürlü yolu denemiş fakat yalnız tek başına yardımsız diğer güya kardeşleride kendi derdine! düşmüş!sarı öküz meseli ,zavallının gücü yetmemiş üstelik avcı hayvanlar sürüleri ile ekip halinde saldırmışlar.Neticede avcılar hakimiyetini kurmuş ondan parçalar koparmakta arka tarafta ise sıranın kendisine gelmesini bekleyen yardımcı daha zayıf halka ve biraz geride akbaba,sırtlan vb cinsten leşciller kurbana çökmek paylarını almak için sıralarını beklemekte..yani kendi hiyararşik yapılanmalarında doğal bir süreç,tabiatları hilkatleri bu.! Sorun ,Rabbimizin Kur'an'da beyan ettiği gibi eşref-i mahlukat, yaratılmışların şereflisi olarak Allah'a kul olması gereken insanın,esfel-i safilin aşağıların aşağısı,belhum adal hayvanlardan da aşağıda" olan bir insan hayvan modelini benimsemesi.Ve bunun akabinde,kurtlukta kanun düşeni düşürdüğünü yemektir,insan insanın kurdudur,güçlüler haklıdır vs gibi davranış ve sözlerle zulmü meşrulaştırıp hayvanlar gibi hatta daha aşağı olanlar.Hayvanları hayvanlar alemini kendilerine model alanlar,sorun burada...yoksa hayvanlarda bi sorun yok. Tabi başka enstantanelerde gözümün önüne geldi bu hayvanlar aleminden.,Bu karedede av ve avcı ön plandaydı fakat önceki aklıma gelenden farklı bir şekildeydi görüntüdeydi bu mücadele ,burada ise diğerinden farklı av pozisyonunda olanlar, avcıya düşmana karşı birlikte sırt sırta vererek direniyorlar mücadele ediyorlar,avcı onlardan birine dişini geçirse teşebbüs etse hemen hepberaber müdehalede bulunuyor kardeşlerini kurtarıyorlardı ve düşman onların aralarına giremiyor,birliklerini güçlerini nekadarda gayret etse parçalayamıyordu,neticede avanesini toplayıp süklüm püklüm yenilgiyi kabullemek zorunda kalıyordu avcı pozisyonundaki hayvan,hayvanlar... Birinci kare elbetteki bizim bugünkü halimizi yansıtıyor.Aslında tarih boyunca biz bugün şahit olduğumuz o fotoğraf karesine ,karelere durumlara defalarca tekraren şahit olduk.Ümmet olarak nezaman Kur'an'ı mehcur bıraksak,nezaman Allah'ın rızasını ahkamını terk etsek ,hevalarımızı asabiyetlerimizi ön plana çıkarsak,fikirsel ve fiziksel olarak bölünüp ayrışsak...vs o kötü fotoğraf karesindeki durumla karşılaştık. Enson Osmanlı'nın parçalanışı ümmet coğrafyasının bu sırtlanlar tarafından parçalanaşı aralarında pay edilişinde yapılan anlaşmalar neticesinde herbirinin müstemleke haline getirilişinde ,aralarına cetvelle sinsi planlarla yapay sınırlar çizilisinde...vs ..vs gördük.. Gördük görmesinede hatalarımızdan,günahlarımızdan ders alıp birtürlü kendimizi düzeltemedik hep benzer hataları yanlışları devam ettirdik ümmet olarak.Av avcı mücadelesinde hep av konumunda kurban konumunda olduk,birtürlü avcılara karşı birlikte hareket edip gereğini yerine getirip galip gelemedik hep onların sofralarında(anlaşma masalarında) paylaşılan ganimet olduk.Ve hep avcı hikayeyi anlattı,tarihi yazdı siyaseti belirledi,coğrafyayı belirledi... Hep can veren kan veren biz olduk ama birtürlü yem olmaktan kurban olmaktan kurtulamadık...söylenecek çok şey varda... Sizcede birşeyleri biz yanlış yapıyor olabilirmiyiz!? yada nerede yanlış yapıyoruz!?Rabbimizin vaadi var kendi yolunda cehd edenlere yardım edeceğine dair,O ise sözünden asla dönmez. Öyleyse....bu Esfele safiline,belhum adale karşı, Eşrefi mahlukat olan insanı ayağa kaldıracağız,yoksa bu kısır döngü içinde savrulmaya devam ederiz...