Mehmet PAMAK

02 Mart 2019

�ESK� 28 �UBAT�IN 22. YIL D�N�M�NDE �YEN� 28 �UBAT�IN 3. YILI YA�ANIYOR

Laik-Kemalist TC rejiminin kurulu�undan beri �lkede egemen olan, �slam’a, m�sl�mana ve kontrol d��� m�sl�manla�maya d��man, bask�c�, yasak��, asimilasyoncu ve darbeci zihniyet, s�reklilik arz eden bir “28 �ubat” zihniyetidir. ��te bu zihniyetin hedefi; toplumdaki �slami uyan��ta bir y�kselme oldu�unu g�zlemledikleri her konjonkt�rde hemen m�dahale edip yeni bask�lar, yasaklar, zul�mler yaparak ve emperyalizme eklemlenmi� sosyal m�hendislik projeleri uygulayarak sek�ler Bat� k�lt�r�ne dayal� resmi ideoloji ile Diyanet�e temsil edilen “stat�ko dini” �izgisinde toplumu yeniden hizaya sokmakt�r. Rejimin hudutlar�n� �izdi�i �er�eveyi a�an bir i�erikle m�sl�manla�maya y�nelen halk� “stat�ko dini” ve laik kemalist resmi ideoloji �izgisinde hizaya sokma ama�l� bu m�dahalelerden birisi de 22 y�l �nce al�nan MGK kararlar� ekseninde 28 �ubat 1997’de yap�ld�.

Bu s�re�te, M�sl�manlar� rejimin saf�nda hizaya sokmak i�in adeta bir cad� av� ba�lat�ld�. Ba��rt�l� ��renciler ve ��retmenler okullara ve kamu alan�na sokulmad�, namaz k�lan veya e�i �rt�l� olan binlerce subay ordudan ihra� edildi. O d�nemde i�birlik�ileri olan Fetullah��lar ise, devlette kadrola�makta bu d�nemde yeni mevziler kazand�lar. ��nk� iki taraf da, ABD ile ikizi olan Siyonist �srail’in birbirinin yede�i olarak kullanacaklar� “eski” ve “yeni” “bizim �ocuklar�” idiler. Ayr�ca, Bat� �al��ma Grubu (B�G) ad� verilen bir askeri yap� taraf�ndan camiye giden, g�m�� y�z�k takan, kurumlarda namaz k�lan insanlar bile fi�lenerek ma�dur edildi. �lkenin bankalar� ve fakir halk�n y�z milyarlarca dolarl�k serveti, darbeciler ve yanda�lar� taraf�ndan talan edildi. Bunlar�n hi�birisinin hesab� sorulmad� ve halk�n kaynaklar� geri al�nmad�, �alanlar�n yan�na kâr kald�. Bir�ok M�sl�man da, mesnetsiz su�lamalarla ve darbeci askerler taraf�ndan brifingle y�nlendirilen ideolojik yarg�n�n keyfi ve ideolojik kararlar�yla mahkûm edildiler. Darbecilerin g�d�m�ndeki ideolojik yarg��lar�n ma�dur etti�i y�zlerce M�sl�man yakla��k 22 y�ld�r zindanda �ile doldururken, bu ma�durlara yeniden yarg�lanman�n �n�n� a�makta 16 y�ld�r ayak s�r�yen AKP h�k�meti ve meclis grubu, 28 �ubat’� da ger�ekle�tirmi� olan ulusalc� Kemalist Ergenekoncu ve Balyozcu darbeciler s�z konusu olunca s�ratle yeniden yarg�lanma yolunu a��vermi�tir. Sonu�ta da bu darbeci zalimlerin hepsi beraat ettirilerek, tekrar i�ba�� yapmalar� sa�lanm��t�r.

28 �ubat��lar ise g�stermelik bir yarg�lanmayla “m�ebbet” hapse mahkûm edildikleri halde hi�birisi tutuklanmad�lar, serbest dola��yorlar. Hatta Do�u Perin�ek o zaman bir a��klama yaparak; “Kimsenin onlar� tutuklamaya g�c�n�n yetmeyece�ini” a��k�a s�yledi�i hâlde kendisine hi�bir merciden itiraz gelmedi. Sonu� da onun dedi�i gibi oldu, a��k darbeleri ve kesin su�lar� sebebiyle ba�ka t�rl� karar vermeleri m�mk�n olmay�nca g�stermelik bir “m�ebbet” karar� verilip tutuksuz yarg�lanmak �zere serbest b�rak�ld�lar. 28 �ubat’�n sivil ve medya aya��na ise hi� dokunulmad� ve olay kapat�ld�. Muhtemelen Perin�ek’in bahsetti�i ��rencilerinin hâkimiyetindeki yarg� uygun zaman� kollay�p bu m�ebbet kararlar�n� da bozup beraat ettirecek ya da davay� s�r�ncemede b�rak�p unutturacak gibi g�r�nmektedir. Hâlbuki onlar�n brifing verdikleri yarg��larla haks�z ve hukuksuz bi�imde ceza verilen ma�dur M�sl�manlar, aralar�nda ya�l�lar ve hastalar oldu�u hâlde 22 y�ld�r tutuklu bulunuyorlar. H�k�met ve meclis, darbecilere g�sterdi�i ilgiyi onlara g�stermiyor. Allah yard�mc�lar� olsun, sa�l�k ve sab�r versin in�aAllah. Bu zalim ulusalc� Kemalist darbecilerin ve ideolojik yarg��lar�n daha �nce ma�dur edip zindana att�klar� mazlumlar�n zindanlardaki ma�duriyetleri b�y�k ac�lara yol a�arak hâlâ s�rerken, yeniden i�ba�� yapt�r�lan veya �nleri a��larak ��mart�lan ayn� darbeci kadrolar AKP �emsiyesi alt�nda ya�anan “Yeni 28 �ubat”ta yeni ma�durlar �retmeye devam etmektedirler.

Asl�nda bu laik-kemalist rejim devam etti�i s�rece, ki toplum bu rejimle y�netilmeye lay�k oldu�u s�rece de bu rejim devam edecektir, sistem i�i y�ntemle, sistemin ilke ve kurallar�n� benimseyerek kim iktidar olursa olsun sonu� de�i�meyecektir, de�i�memektedir. Halka umut veren baz� sistem i�i iktidarlar, toplumdaki dini duyarl�l�klar artt�k�a “stat�ko dini”nin ��tas�n� biraz y�kseltmek suretiyle, baz� hak ve �zg�rl�k taleplerine sistemin m�saade etti�i kadar g�rece olumlu cevaplar vererek, her seferinde kitleleri stat�konun yan�nda tutmay� ba�armaktad�rlar. E�er kontrol�n zorla�t��� s�re�lere girilirse o zaman da derin g��ler ve silahl� b�rokrasi harekete ge�ip “27 May�s, 12 Eyl�l vb.” gibi do�rudan darbelere ya da 28 �ubat gibi “post modern” darbelere ba�vurarak, halk� tekrar hizaya sokmak istemektedirler. Allah’�n azab�ndan korkmayan, ahiret ve hesap bilinci zay�f, iktidar h�rs� ise belirleyici olan din istismarc�s� siyasiler oldu�u s�rece, sistem i�inde elde edilen kimi kazan�mlar�n korunmas� dahi hep risk alt�nda olmaya devam edecektir.

Bu bak�mdan, tevhidî uyan�� s�recini ya�ayan M�sl�manlar�n bât�l sistem i�i siyasetten ba��ms�z bir �slami kimlikli yap� olu�turup, “k�r �iddet ve bât�l sistem i�i siyaset” gibi gayri �slami iki ucu reddederek vasattaki nebevî y�ntemi izlemek suretiyle toplumu tevhidî istikamette d�n��t�rme ama�l� tebli�, e�itim ve vahye �ahidli�i esas alan �al��malara yo�unla�malar� gerekmektedir. Ancak maalesef son 10 y�lda tevhidî uyan�� s�reci gruplar�n�n b�y�k �o�unlu�u AKP politikalar�na aktif destek�i konumuna kayarak, on y�llar�n birikimini bu zeminde harcam��lar, kirlenip erimesine yol a�m��lar, umut ettikleri kazan�mlar ve kimi maslahat beklentileri de ters tepmi� bulunmaktad�r. Tevhidî gruplar�n �nemli bir k�sm�n�n ilkesiz davranarak sistem i�i bât�l siyasete aktif destek�i haline gelmeleri, basiretsizlik ve ferasetsizlikle laik bir sistem i�inde bu sonucun ka��n�lmaz oldu�unu fark edememi� olmalar� b�y�k kan kayb�na ve yozla�maya sebep olarak maalesef stat�konun amac�na hizmet etmi�tir. �zellikle, 15 Temmuz sonras�nda olu�an “Yeni Stat�ko”, “Eski 28 �ubat��lar�” i� ba�� yapt�rarak “Yeni 28 �ubat” s�recini ba�latm�� bulunmaktad�r. �ktidara eklemlenmeyen ba��ms�z �slami �al��ma gruplar�n� yok etmeyi hedefledi�i anla��lan “Yeni 28 �ubat”�n bask�, sindirme ve zul�m uygulamalar�, s�ras�n� bekleyenleri ku�atarak ilerlemekte ve giderek yayg�nla�maktad�r.

“Yeni T�rkiye”de “Yeni 28 �ubat” Zulm� Ya�an�yor

“Arap Bahar�” diye adland�r�lan s�recin zorbal�kla durdurulmas�n� m�teakip ba�ta M�s�r, Suriye, Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn, Yemen, Cezayir, Filistin, Irak olmak �zere b�t�n M�sl�man co�rafyas�nda, �slam’a ve M�sl�manlara y�nelik “K�resel 28 �ubat” b�y�k ac�lara ve �st�raplara, i�kence, tecav�z ve vah�i katliamlara, a�l�k ve sefalete yol a�arak yayg�nla��rken, T�rkiye’de de “Yeni 28 �ubat” AKP �emsiyesi alt�nda eskisinde yap�lmayan zul�mleri bile yapabilmektedir.

Bilindi�i �zere, “Yeni T�rkiye” diye yola ��kan Erdo�an ve AKP’nin koruyucu �emsiyesi alt�nda, �zellikle 15 Temmuz sonras�nda, “Eski 28 �ubat”�n ortaklar� olan “Ergenekoncu ulusalc� Kemalistler” ve “MHP” ile olu�turulan koalisyona teslim edilen devlet ve kurumlar�nda “Eski 28 �ubat”�n kadrolar� yeniden i�ba�� yapt�lar. B�ylece ba�layan “Yeni 28 �ubat” s�recinde, “Eski 28 �ubat”ta yap�lmayan daha b�y�k zul�mler yap�lmakta, baz� konularda “Yeni T�rkiye” “Eski T�rkiye”yi aratacak uygulamalara imza atmaktad�r. ��nk� kendisini muhafazakâr kitleler nezdinde “suret-i hak”tan g�steren bir iktidar�n ve siyasi liderinin korumas� alt�nda olduklar�n� bilen “28 �ubat” kadrolar� bu sefer eskisine g�re daha cesur ve daha c�retkâr davranmaktad�rlar. Bu sebeple, “Yeni 28 �ubat”ta ba��ms�z �slami �al��malara y�nelik olarak eskisine g�re �ok daha a��r sald�r�lar kolayca uygulamaya konabilmekte, �iddetle ili�kisi olmayan ve �iddet y�ntemini a��k�a reddettikleri bilinen sivil gruplara ve davet�i M�sl�manlara “ter�rist” muamelesi yap�lmaktad�r.

Kendi yasalar�na bile ayk�r� uygulamalarda gece yar�s� ko�ba�lar� ve balyozlarla kap�lar� k�r�larak M�sl�manlar�n evlerine girilmekte ve aile mahremiyetleri en �irkin bi�imde ihlal edilmektedir. �stelik bu evlerde olup da korku ve panik hâlinde uykudan kald�r�lan hastalara, ya�l�lara, kad�nlara ve �ocuklara da ayr�m yap�lmadan zulmedilmi� olmaktad�r. Legal dernek ve vak�flar, panzerler, tomalar ve a��r silahlarla ku�at�l�p bir “ter�r” yuvas� bas�l�r gibi bas�lmaktad�r. Legal zeminde a��k �al��malar yapan bir�ok vak�f, dernek ve M�sl�man davet�i �ahsiyete, hi�bir alakalar� olmad��� ve hatta a��k�a ele�tirdikleri I��D benzeri k�r �iddete ba�vuran yap�lar�n damgas�yla yaftalamak suretiyle a��k zul�mler ve iftiralar yap�lmaktad�r. Hatta emniyet ve istihbarat raporlar�nda bile a��k�a �iddeti reddettikleri ve “ter�r �rg�t�” olmad�klar�, I��D gibi �rg�tler taraf�ndan tehdit edildikleri yaz�l� olan M�sl�manlara dahi, ulusalc� Kemalist kesimlerin egemen oldu�u yarg� taraf�ndan hi�bir delil ortaya konmadan “ter�r �rg�t�” ya da “I��D” su�lamas�yla a��r cezalar verilebilmektedir.

�iddeti reddeden ve sivil alanda �slami e�itim ve tebli� faaliyetleri i�inde olan, ancak tek su�lar�(!) laik siyasi iktidardan ve laik Kemalist sistemden ba��ms�z muhalif bir �izgide durmak ve iktidar destek�isi, yanda�� olmamak olan bu t�r legal kurulu�lara ve �nc�lerine “ter�rist” damgas� vurulmakta, hen�z hi�bir yarg� karar� olmadan ter�rist muamelesi yap�lmaktad�r. Ard�ndan da g�nlerce g�zalt�nda tutulduktan ya da aylarca, hatta bazen y�llarca tutuklu kald�ktan sonra hi�bir su� unsuru bulunamay�p �o�u hakk�nda takipsizlik ve beraat karar� verilmek zorunda kal�nmaktad�r. Ancak bu s�re�te estirilen ter�rle, yap�lan bask� ve zul�mle, “resmi din”in temsilcisi laik devletin laik bir kurumu olan Diyanetten ba��ms�z �slami e�itim ve tebli� �al��malar�na hayat hakk� tan�mamak i�in, bu t�r ba��ms�z �slami �al��malar sindirilmek, yok edilmek istenmektedir. Sonu�ta takipsizlik ya da beraat karar� verilenlere yap�lan onca zul�m sebebiyle bir �z�r, iadeyi itibar ve tazminat �deme gere�i de duyulmamakta, yapt�klar� zulm�n cezas� ahirete kalmaktad�r. Rabbimize hamdolsun ki ahiret ve hesap var. �n�aAllah o g�n, bu zalimler, yapt�klar� zul�mlerin kar��l��� olarak hak ettikleri azapla kar��la�acaklard�r.

“Yeni 28 �ubat” S�recini Y�r�tenlerin, AKP �emsiyesi Alt�nda Ulusalc� Kemalistler ve MHP Oldu�u Anla��lmaktad�r

15 Temmuz darbe giri�imini �nlemede Perin�ek’�i ulusalc� Kemalistlerin ve k�smen de MHP’nin etkili oldu�u s�ylentileri dola�maktad�r. Do�u Perin�ek, bu konudaki kendi rollerini ��yle ifade etmektedir: Darbe oldu, biz darbede merkezi g�rev yapt�k, biz olmasak o darbe ba�ar�ya ula�acakt�. AK Partinin y�neticileri Tayyip Erdo�an, Binali Y�ld�r�m hepsi bunu biliyor…”. Bunlar� s�yleyen Perin�ek daha sonraki zamanlarda da, Erdo�an’�n kendi �izgilerine geldi�ini defalarca tekrar ediyor: “Erdo�an �slami Kemalist oldu. Erdo�an da art�k kemalizme, bizim d���ncemize geldi. Kemalizme teslim oldu. Bunu ben s�ylemiyorum. Analiz kurumlar� s�yl�yor. Erdo�an i�in ‘�slami Kemalist oldu’ analizleri yap�l�yor. Biz ne demi�tik. ‘Bizim bulundu�umuz noktaya geldi’ demi�tik.

Recep Tayyip Erdo�an, bu beyanlara bir itirazda bulunmad��� gibi tam tersine do�rulayan s�ylem ve eylemlerde bulunmakta, Atat�rk’� abart�l� bi�imde sahiplenen ve y�celten beyanlarda bulunmaktad�r. Yak�n zamanda da “Milli m�cadele ve yeni devletimizin kurulu� d�nemini 2019’dan 2023’e kadar devam edecek kesintisiz bir kutlama program�yla de�erlendirmeyi planl�yoruz”a��klamas�n� yapm��t�. Yani kurulu� y�l d�n�m� i�in bu y�l ba�lan�p 4 y�l s�reklilik arz edecek bir kutlama program�ndan bahsediliyor. Ayr�ca bu y�l yap�lacak 19 May�s kutlamalar�n�n da bir hafta s�rd�r�lece�i ifade edilmi�tir. B�ylece, 19 May�s ve Cumhuriyetin kurulu�u kutlamalar�, bug�ne kadar a��r� Kemalistlerin bile yapmad��� kadar ileri bi�imde abart�l� ve hurafeci bir yakla��mla kutsalla�t�r�lan kutlamalara sahne olacak gibi g�r�nmektedir. AKP’nin ba��rt�l� milletvekilleri ve bakanlar� laik mecliste “Atat�rk ilke ve ink�lâplar�na ba�l�l�k yemini” yapmakla yetinmeyip topluca an�tkabir ziyaretiyle Atat�rk’�n kabri �n�nde tazimde bulunup sayg� ve ba�l�l�klar�n� bildirmi�lerdir. G�r�nen odur ki, “ba��rt�l� demokrasi”yle i�e ba�layanlar sonunda “ba��rt�l� Kemalizm”e ula�m��lard�r. Meclis Ba�kan� Binali Y�ld�r�m ise, “Atat�rk, �lkemizin kurucu de�erlerinin ba��nda geliyor. Bu �lkede kimsenin Atat�rk’le sorunu yok.” diyebilmi�, b�ylece haddini a�arak bizim gibi Atat�rk ve kemalizmle ilkesel ve ciddi sorunu olanlara da iftira atacak kadar ileri gitmi�tir. AKP Grup Ba�kan� Bostanc� ise �unlar� ifade etmi�tir: “Atat�rk, T�rkiye Cumhuriyeti’ni kuran tarihsel ki�iliktir, devlet ve siyaset adam�d�r, ortak de�erdir. Her devletin bir kurucu babas� olur, T�rkiye Cumhuriyeti’nin kurucu babas� da Atat�rk’t�r. Bu konuda insanlar�n farkl� bir fikri yoktur. Bu toplumun �ok b�y�k �o�unlu�u Atat�rk’� ortak bir de�er olarak g�r�r.” Bu da haddini a�an bir beyand�r. Atat�rk onlar�n babas� olabilir, ama bizim i�in inanc�m�za kar�� sava� a�m�� bir ki�idir. Ayr�ca bir�ok AKP il ve il�e te�kilatlar� ve belediyeleri an�tkabire sefer d�zenlemekte, otob�s kald�rarak halk� an�tkabire ta��maktad�r. B�t�n bunlar, Do�u Perin�ek’i hakl� ��karmakta, Erdo�an ve AKP’nin kemalizme kayd���n�n a��k g�stergeleri olarak tarihe ge�mektedir. AKP milletvekili Ayd�n �nal bile dayanamay�p �u ele�tiriyi yazm��t�: “B�t�n o reformlara, b�t�n o sessiz devrimlere ra�men, T�rkiye d�nd�, dola�t�, az gitti, uz gitti, dere tepe d�z gitti, gece g�nd�z yol gitti ve vesayetin bizatihi kayna�� olan anlay�� ve ideolojinin (Kemalizmin) g�lgesi alt�na yeniden girdi.” Erdo�an’� “m�’min ve muvahhid” ilan eden ve AKP’nin “aktif destek�isi” olan Kenan Alpaybile �unlar� yazmak ihtiyac� duymu�tur: “Askeri darbelerin ve vesayetin ma�duru olmu� bir topluma Atat�rk�� ideoloji ve kadrolar� ‘milli ve yerli’ etiketiyle, ‘vatansever’ imaj�yla, FET�’ye kar�� ‘dost ve g�vence’ diye pazarlamaya kalkan sinsi bir �etenin hile ve desiselerine kar�� daima tetikte durmak gerekiyor. Mezkûr �ete sahte ve kar��l�ks�z bir Amerikan d��manl��� �zerinden M�sl�man bir toplumu ihtilalci-komitac� �rg�tlerin tasallutu alt�na sokmay� hedefliyor.”

�zellikle 15 Temmuz sonras�nda zirveye ��kacak kadar abart�lan bi�imde AKP’lilerce Kemalizmi yeniden ke�fetme s�reci ya�anmakta, �zellikle (asker ve yarg� b�rokrasisi ba�ta olmak �zere) b�rokratik iktidar, MHP’nin yan�nda yeniden ulusalc� kemalistlere teslim edilmi� bulunmaktad�r. AKP’nin lider kadrolar� taraf�ndan kemalist s�ylem bu kadar �ok vurgu yap�l�p g�ndemde tutulunca ve devlet politikalar�na y�n verme konumuna oturtulunca bu d�nem, “neo-Kemalist” d�nem denmeyi hak eden bir nitelik kazanm�� bulunmaktad�r. Erdo�an’�n �verek Genel Kurmay Ba�kan� yapt��� Org. Ya�ar G�ler de, Temmuz 2018’de bir askerî t�rende, yeni mezun olan te�menlere, ‘atat�rk�� d���nce sistemi i�inde…’ hareket etmelerini ���tl�yordu. Hâlbuki, bu toplumun iradesine, �slami kimlik ve de�erlerine kar��tl��� ve darbecili�i a��k�a bilinenlerin ve 27 May�s 1960, 12 Mart 1971, 12 Eyl�l 1980, 28 �ubat 1997 askerî darbelerini yapanlar�n aslî akt�rlerinin her birisi de, kendilerinin ilham kayna��n�n hep ‘1923’deki kemalist devrim’ ve “Atat�rk�� d���nce sistemi” oldu�unu s�ylemi�lerdi.

Tek parti d�neminde TDK lugatinde “Kemalizm T�rk’�n dinidir” diye yazan ve kendileri de bir din oldu�una inanan bu d���ncenin savunucular� taraf�ndan, “Atat�rk�� D���nce Sisteminin k�k h�cresini olu�turan unsurlar” ��yle s�ralanmaktad�r: “Birincisi tam ba��ms�zl���n elde edilmesidir. (Bununla kastedilen asl�nda Osmanl�’dan, �slam tarih ve k�lt�r�nden, �slam �eriat� ve de�erlerinden uzakla��larak, emperyalist Bat�n�n sek�ler k�lt�r� ile laik yasalar�n�n �lkeye zorla hâkim k�l�nmas� ve T�rkiye’nin askeri ve k�lt�rel olarak Bat� emperyalizmine tam ba��ml� hâle getirilmesidir). Atat�rk’�n ikinci hedefi T�rkiye’nin Bat� Uygarl�k D�zeyine ula�mas�yd�. (Bug�n Erdo�an’�n s�k vurgulad��� “muas�r medeniyet seviyesine ula�mak” hedefi budur.) Bu hedefe ula�mada B�y�k �nder’in kulland��� temel ise ak�l ve bilim kurallar�n�n gidilecek yolda ���k olarak kullan�lmas�yd�. Ona g�re ak�l ve ilmin rehberli�i esas olmal� ve hi�bir do�ma, hi�bir donmu� kal�pla�m�� kural ya da hi�bir (Kur’an h�km�) ‘ayet’ esas al�nmamal�yd�. ���nc�s� ise D�nya �lkeler toplulu�una kat�lan yeni T�rkiye’nin sosyal k�lt�rel yap�s�n� 1517’de Halifeli�in al�nmas�yla ba�lat�lan Arapla�t�rma olgusuna son vermektir. (Bunun gere�i) T�rkmenlerin, �slamla�t�r�lmas�n�n / Arapla�t�r�lmas�n�n nihayete  erdirilmesi olmu�tur. Bu olu�umlar� elde ederken uygulad��� ve bu devlet ve milleti bat� felsefesine uygun de�erlerle �rg�tleyip in�a ederken haf�zas�nda muhafaza etti�i temel ilke daima bat� de�erlerinin �z�nde olan Eski  Yunan-�talyan R�nesans-Frans�z ayd�nlanma d�neminde y�r�rl�kte olan Bat� Uygarl���n�n temel unsuru olan akl� kullanmas�d�r. T�rk devletini yarat�rken Anayasada laiklik ilkesini kabul etmi�, T�rk milletini yarat�rken dogmalar� ve ayetleri reddetmi�, I��k olarak akl�n rehberli�ini kabullenmi�, �lkesini ba�ka bir devletin lisan�ndan kurtarmak i�in dil devrimi yapm��, Ba�ka bir �lkenin alfabesini kullanmak yerine uluslararas�nda ge�erli Latin alfabesini alm��, �slam dininin kutsal hicretini ba�lang�� olarak esas alan ba�ka bir devletin takvimini terk ederek uluslararas� ge�erli takvimini kabul etmi�, Kad�na (Bat� k�lt�r�n�n) medeni ve sosyal haklar�n� tan�m��, Arap �lkelerinden dev�irilmi� ki�isel k�yafetleri yasaklayarak �a�da� (Bat�l�) k�yafetleri kabul ederek toplumun Bat�ya yak�nla�mas�n� sa�lam��, E�itimde ak�l ve m�spet bilimlerin �����nda tedrisat yap�lmas�n� getirmi�tir. Hatta hutbelerin ve ezan�n Arap�a de�il T�rk�e okunmas�n� sa�lam��, K�rsal kesimdeki halk�n e�itim ve ��renimini sa�lamak i�in K�y Enstit�lerini  kurmu� ve Kentsel Halk�n  ayd�nlanmas�n� sa�lamak i�in Halkevlerini a�m��t�r. Ama b�t�n bunlar�n �n�nde en b�y�k devrim olarak Bat�n�n hukuk sistemini alarak mevcut din ��eleriyle olu�turulmu� Osmanl�/Arap/�slam hukuk sistemini ilga etmi�tir.” (Co�kun �r�nl�, http://www.urunlu.com/78-ataturkcu-dusunce-sistemi-ve-akp).

��te art�k Erdo�an ve kadrosunun da savunup egemen k�lmay� s�rd�rd�kleri bu “Kemalist muas�r medeniyet seviyesi hedefi” ve “Atat�rk�� D���nce Sistemi”, bizzat taraftarlar�n�n ifadesiyle a��k�a �slam’a kar�� sek�ler Bat� k�lt�r�n� esas alarak olu�turulmu� bir resmi din olup, kurulu�tan beri bu �lke insanlar�na zorbal�kla dayat�lan 28 �ubat resmi ideolojisini ve egemen “stat�ko dini”nin belirleyici bir par�as�n� te�kil etmektedir. Do�u Perin�ek, 05 Eyl�l 2018’de Habert�rk’�n “T�rkiye’nin nabz� program�nda yapt��� konu�mas�nda ise, “T�rkiye �u anda 28 �ubat’� devam ettiriyor. T�rkiye 28 �ubat �izgisine geldi. 28 �ubat bildirisini ben yazd�m… Bug�n Fetullah G�len grubuna yap�lanlar�n �ok daha �l�ml�s� 28 �ubat bildirisinde yaz�yordu. (Bu bildiride yaz�lanlar�n) En �nemlisi de devrim kanunlar�n�n uygulanmas�yd�.” demi�tir. Bu sebeple ya�anan s�recin de “irtica”ya kar�� verilen m�cadeleyle ve “Erdo�an’�n Kemalist �izgiye gelmesi”yle “28 �ubat” s�reci oldu�unu a��k�a ifade edebilmi�tir. Perin�ek taraf�ndan bu t�r a��klamalar s�rekli yap�ld��� hâlde, ayk�r� laflar eden bir gazete k��e yazar�na bile cevap vermek ihtiyac� duyan Erdo�an’dan tek bir itiraz vaki olmad��� gibi tam tersine bu a��klamalar� do�rulayan s�ylem ve uygulamalar sâd�r olmaktad�r.

15 Temmuz sonras�nda yarg�n�n kendi ��rencilerinin hâkimiyetine girdi�ini de s�yleyen Perin�ek, “Eski 28 �ubat” uygulamalar�n� aratmayan, hatta daha da ileri giden hukuksuzluklara, keyfiliklere ve ideolojik kararlara imza atan bu yarg� i�in �u ifadeleri kullanmaktad�r: “T�rk yarg�s� son 50 y�l�n alt�n devrini ya��yor. �u an yarg� tarafs�z ve ‘Ak Parti’nin yarg�s�’ tart��malar� yersiz. Hâkimler ve savc�lar cumhuriyetin hâkimleri ve savc�lar�.” 29. 06. 2018 tarihinde BBC T�rk�e ad�na, Vatan Partisi Genel Ba�kan� Do�u Perin�ek ile yap�lan r�portajda Perin�ek �unlar� s�yl�yor: “Yarg� ba��ms�z. Yarg�dan �ikâyet ne i�in? D�rt bin FET� ba�lant�l� savc� ve hâkim temizlendi. Yarg� ba��ml� diyenler bundan �ikâyet edenler. Ben hukuk fak�ltesi hocas� oldu�um i�in �ok say�da ��rencim �u anda yarg�n�n en �st kademelerinde. S�rekli onlarla g�r���yorum. Yarg�da �u anda solcu, Atat�rk�� ve millici olanlar duruma hâkim”. Ulusalc� Kemalist ve 28 �ubat darbe zanl�s� eski Albay Dursun �i�ek’in bas�nda yer alan s�zlerine g�re; “baz� Ba�savc�lar �i�ek’e �unu demi�:“Ergenekon kumpas�nda sadece FET� de�il AKP de su�lu. Biz �u an yarg�da Erdo�an’� indirecek kadar g��l� olmad���m�zdan indiremiyoruz, siz bir �ekilde indirin ondan sonras�n� da bize b�rak�n.” Anla��l�yor ki, Erdo�an deste�iyle devleti, TSK’y� ve yarg�y� ele ge�irmi� g�r�nen bu kesimler asl�nda uzun vadede bizzat Erdo�an i�in de tehlike arz etmektedirler. Ama iktidar h�rs� ve baz� ba�ka hesaplarla bu “Yeni 28 �ubat” koalisyonu s�rd�r�lmektedir.

Perin�ek, bir s�re �nce �stanbul B�y�k �ehir Belediye Ba�kan aday� Binali Y�ld�r�m’� ziyaret etmi� ve ayr�l�rken �u a��klamay� yapm��t�r: “�ok g�zel bir g�r��me oldu. G�r��mede vatan�m�z�n b�t�nl��� ve T�rkiye’nin �n�ndeki zorluklar� hep birlikte g���slemek… konular�nda kar��l�kl� g�r�� al��veri�i yapt�k. �una da g�veniyor, inan�yoruz; T�rkiye bu zorluklar�, �etin ko�ullar� yenecek kabiliyete, birikime, g�ce sahiptir. Milletin b�t�n g��lerini bunun i�in birle�tirmek hepimizin g�revidir.”

Ayr�ca, AKP’nin Bah�eli ve MHP ile ittifak s�re�lerinde, giderek dozaj� artan “milliyet�i” s�ylemler, ulusalc� politikalar Erdo�an’� ve AKP’yi ku�atm��, “k�z�l elma” s�yleminden MHP sloganlar�na, Bozkurt i�aretinden T�rke�’in mezar�n� ziyarete kadar tam bir MHP’lile�me s�reci ba�lam��t�r. Erdo�an’�n s�ylem ve eylemlerine, h�k�metin i� ve d�� politikas�na neredeyse MHP s�ylemi egemen olmu� ve MHP’nin isteklerine itiraz edilemez bir konuma gelinmi�tir. AKP yanl�s� Yeni �afak Gazetesinin eski yazar� M�fid Y�ksel bile �unlar� yazma ve uyarma ihtiyac� duymu�tur: “�lkenin, bizi par�alamak isteyen bat�l� g��lere kar�� m�cadelesinin ilac� asla hamasi milliyet�ilik/�rk��l�k olamaz. Bu tam bir aldatmaca. �lkede yeni bir vesâyet geli�tiren Derin Ulusalc�lar M�sl�man ahâliyi hamasetle kar�� kar��ya getirerek �lkeyi b�l�nmeye s�r�kl�yor.” ” Bu derin g��ler kendilerini iktidar �zerinde kayy�m gibi g�r�yorlar. MHP/Bah�eli iktidar �zerinde adeta kayy�m konumunda.”

Bir yandan devlet kadrolar� “milliyet�i”lere ve “ulusalc� kemalist”lere teslim edilirken, di�er yandan MHP zihniyeti, AKP taban�n� yan�na �ekmeye de ba�lam��t�r. Zaten uzun s�redir Erdo�an, M�s�rl� M�sl�manlar�n Rabia’s�n� “milli/yerli”le�tirerek “tek devlet, tek bayrak, tek millet, tek vatan” bi�iminde tan�mlay�p bu “sek�ler kutsallar�” “stat�ko dini”nin ament�s� gibi meydanlarda, salonlarda, medyada milyonlarca insana s�rekli tekrarlayarak ve tekrarlatarak ger�ekle�tirdi�i beyin y�kama rit�elleri sonucunda AKP taban�n�n ve kadrolar�n�n zihinlerini milliyet�i/ulusalc� istikamette d�n��t�rmek suretiyle MHP’ye haz�r hale getirmi� bulunmaktad�r.

AKP’nin Politikas�: Bir Darbeci �eteye Kar�� Di�er Bir Darbeciyi Kullanmak, Bir Vesayetten Di�erine S�r�klenmek

R. Tayyip Erdo�an, asl�nda s�rekli kendi yanl�� politikalar�n�n sonucu olarak do�an sorunlarla bo�u�maktad�r. �nce Ergenekoncu darbecileri tasfiye etmek i�in G�lenist darbecilerle i�birli�i yaparak devleti onlara teslim eden Erdo�an, 15 Temmuz’dan sonra da eski vesayet�ilerle, kemalist ulusalc� darbecilerle ve MHP ile i�birli�i yaparak bu sefer de devleti onlara teslim etmektedir. Yani Erdo�an “bir ter�r �rg�t�ne kar�� ba�ka bir ter�r �rg�t�yle i�birli�i yanl��”diyerek I��D’e kar�� PKK ile i�birli�i yapan Amerika’y� s�rekli ele�tirirken, kendisi de s�rekli bi�imde bir darbeciye kar�� bir di�er darbeciyle i�birli�i yapmakta, devleti bir darbeciden temizleyip di�erine teslim etmek konumuna d��mektedir. Ancak her seferinde “kand�r�ld�m” diyerek i�in i�inden s�yr�lmaya kalkmaktad�r. Erdo�an’�n “kand�r�ld�m”  dedi�i ama geni� kitlelerin b�y�k s�k�nt�lar �ekmesine ve ac� bedeller �demesine yol a�an G�lenist vesayet d�neminden sonra yeni bir “kand�r�lma” s�recine bu sefer de MHP ve ulusalc� kemalistlerle girilmi� ve G�lenistlerden ar�nd�r�lmaya �al���lan devlet bu sefer de bunlara teslim edilmi� bulunmaktad�r. Yani yine bir vesayet yerine di�eri, bir darbeci yerine di�er darbeci ikame edilmi� bulunmaktad�r.

��in bir de M�sl�manlar zaviyesi var ki, o da ibret vericidir. Kendi zanlar�yla baz� kazan�mlar umarak ve maslahat olarak ileri s�rd�kleri baz� beklentiler u�runa laik sitemin laiklikle h�kmeden bir partisine ve onun �irk anayasas�na destek veren baz� M�sl�manlar, birinci referandumda “G�len �etesinin vesayeti”ne giden yolu a�t�lar. 15 Temmuz ve ikinci anayasa referandumunu m�teakiben, bu sefer de siyaset alan�nda AKP-MHP koalisyonunu, b�rokratik iktidarda ise AKP-MHP-ULUSALCI KEMAL�ST koalisyonunu destekler duruma d��t�ler ve “Yeni 28 �ubat”�n olu�umuna, yani “yeni vesayet”e giden yolu a�m�� oldular.

��te b�yle s�re�ler sonucunda baz� M�sl�manlar�n da deste�iyle iktidar olan Erdo�an ve AKP �emsiyesi alt�nda, MHP ve ulusalc� kemalistlerin egemenli�inde “yeni vesayet” sistemi olu�turuldu. Bunlar, “FET�”den ya da kendi adamlar�n�n �n�n� a��p onlar� yerle�tirmek ve mevkilerini y�kseltmek amac�yla “FET�” iftiras�yla att�klar� “dindar” b�rokratlardan bo�alan kadrolar� kendi ideolojik militanlar�yla doldurdular. ��te MHP ve Ulusalc� Kemalistlerin bu �ekilde devlet kadrolar�n� ele ge�irmeleri soncunda kurulan yeni vesayet sistemi zorbal���n�n bir sonucu olarak 15 Temmuz sonras�nda bir�ok �slami �al��ma grubunun �zerine gidilmekte, bask� ve sindirme politikas� uygulanmaktad�r. Daha �nce ifade etti�imiz gibi, baz� M�sl�manlar, y�llarca AKP’yi destekleyip “ne istedilerse veren” Erdo�an eliyle devleti ele ge�iren G�lenist vesayetin olu�mas�na ve darbeye kadar gitmesine vesile oldular. Son �� y�ldan bu yana verdikleri destekle de, �zellikle de 15 Temmuz sonras�nda MHP ve Ulusalc� kemalist Ergenekoncular�n TSK, Yarg�, Emniyet vb. sivil ve askeri b�rokrasiyi ele ge�irip bu sefer de bunlar�n hegemonyas�nda, �zellikle de ba��ms�z �slami �al��malara hayat hakk� tan�mayan ve giderek daha da azg�nla�arak M�sl�manlar�n �zerine gidecekleri anla��lan yeni bir vesayetin olu�umuna destek vermi� oldular. Allah M�sl�manlar�n yard�mc�s� olsun ve bu yeni vesayetin zulm�nden korusun.

“Yeni vesayet”in �zellikle yarg� ve TSK aya��n� olu�turan Ergenekoncu ulusalc� kemalist zihniyetin siyasi temsilcisi Do�u Perin�ek’in TSK’daki etkisinin bir yans�mas� olarak Afrin’de at�lan f�zelerin �zerine “Kemalizme teslim olun-Do�u Perin�ek” yaz�s� yaz�lm��t�. Ne Erdo�an’dan ne de Genelkurmay’dan herhangi bir itiraz gelmemi� ve b�ylece de bu vesayet imas� z�mnen kabul edilmi�ti. Ayn� Do�u Perin�ek, bu kadar yayg�n ve a��k haks�zl�klar�n, zul�mlerin yarg� kararlar�yla ortaya kondu�u bu d�nemin yarg�s� i�in; “Yarg�, tarihteki en ba��ms�z d�nemini, alt�n devrini ya�amaktad�r” demi�ti. Di�er taraftan ulusalc� kemalist Ergenekoncu zihniyetin siyasi temsilcisi olan Do�u Perin�ek, s�rekli TSK i�indeki generallerin de ayn� zihniyeti ta��d�klar� vurgusunu tekrarlamakta, onlar�n kendi taraftarlar� oldu�u imaj�n� her f�rsatta vermekten �ekinmemektedir. Keza emekli olan general ve subaylar�n en fazla Vatan Partisi saflar�na kat�lmalar� ve medyada s�rekli ayn� tezleri ve g�r��leri tekrar etmeleri de onun bu g�r���n� do�rulamaktad�r.

Muhtemelen 15 Temmuz gecesinden itibaren, FET� darbesini durdurmak ama�l� olarak kurulmu� olabilecek muhtemel bir ili�ki sonucunda, daha sonraki s�re�te aceleyle ��kar�lan yasa ve kararnamelerle Ergenekoncu ulusalc� kemalist darbeciler i�in yeniden yarg�laman�n �n� a��lm��, hepsinin beraat etmeleri ve �nemli bir k�sm�n�n da (muhtemelen yeni darbeleri hayal etmek �zere) i�ba�� yapmalar�, bu kesimin devletteki rol�n�n hangi seviyede oldu�unu ortaya koyan ba�ka g�stergeler olarak de�erlendirilmelidir. 09 A�ustos 2018 tarihinde Cumhuriyet ve S�zc� gazetelerinin sevin�le verdikleri haber �udur: Balyoz ve Askeri Casusluk gibi FET� kumpas davalar�ndan y�llarca cezaevinde yatan 20 general ve amiral, T�rk Silahl� Kuvvetleri’nin kritik birimlerine atand�. Balyozdavas�nda tutuklanarak 13 y�l hapis cezas� alan T�mgeneral Levent Erg�n, kadro unvan� korgeneral olan Genelkurmay’�n beyni Harekat Ba�kanl���’na getirildi.” B�t�n bunlardan anla��lan o ki, Erdo�an liderli�indeki T�rkiye h�k�meti, bir darbeciye (FET�’ye) kar�� bir di�er darbeciye (Ergenekonculara) s���narak yeni bir aldat�lmaya do�ru s�r�klenmi�tir.

“Yeni Stat�konun Dini” Konusunda Uzla�an Koalisyonun, “Tevhid Dini”nin Tebli� ve E�itimine Hayat Hakk� Tan�mayaca�� Anla��l�yor

B�t�n bunlardan anla��lan odur ki, AKP, “Eski 28 �ubat”��lar olan ulusalc� Kemalistler ve MHP ile ittifak halinde 15 Temmuz sonras�ndaki “Yeni Stat�ko”da koalisyon olu�turmu� bulunuyor. AKP’nin ilk 13 y�ll�k d�nemindeki “stat�ko dini”, toplumun geleneksel “�slam” anlay���, tasavvuf ve Osmanl� k�lt�r�, Anglosakson laikli�i, sek�ler demokrasi, muhafazakârl�k, T�rkiyecilik, kapitalist piyasa ekonomisi gibi unsurlar�n sentezinden olu�uyordu. Erdo�an ba��ndan beri, “laiklikle �slam’�n ba�da�t���n�, dinin bireysel oldu�unu, ekonominin/paran�n dini-iman� olmad���n�” s�yl�yor ve toplumun �slam alg�s�n� tahrif edip laikle�tirmeye �al���yordu.

Bug�nk� koalisyonun “Stat�ko Dini”in ise, geli�melerden ve ya�ananlardan g�zlemlendi�i kadar�yla �u unsurlar�n sentezinden olu�tu�u anla��lmaktad�r: AKP 15 Temmuz sonras�nda, mevcut “stat�ko dini”ne, “Kurtulu� sava�� kahraman� ve TC’nin kurucusu olarak Gazi Mustafa Kemal s�ylemini �ne ��karmay�, onun ilkelerini ve muas�r medeniyet hedefini”, yani “Ba��rt�l� Kemalizm”i, ayr�ca “yerli-milli” s�ylemi paralelinde “T�rk Milliyet�ili�ini” ilave etmeyi de kabul etmi� g�r�n�yor. Sonu�ta, Kemalist ulus devleti ve ulusalc�l��� daha fazla i�selle�tirmi� bulunuyor. Yine anla��lan odur ki; Devletin yarg�, TSK, emniyet ve istihbarat ba�ta olmak �zere b�rokratik kadrolar�n� ve derin devleti b�y�k �apta elinde tutan ulusalc� Kemalistler ve MHP ise, ancak “Diyanet kontrol�nde ve �izgisinde olmas� �art�yla T�rk k�lt�r�n�n bir par�as� boyutunda ‘resmi bir �slam’�n toplumsal ve kamusal hayata resmi ideoloji denetiminde yans�mas�na m�samaha g�stermeyi” kabul etmi� g�r�nmektedirler. B�ylece bu ��l� koalisyon, s�z konusu “stat�ko dini” ve T�rk��, Kemalist ve muhafazakâr ilkeler �er�evesinde �lkeyi birlikte y�netiyorlar ve bu stat�ko dinine ayk�r� olan “tevhid dini”nin mesaj�n� yaymaya �al��an ve iktidardan, sistemden ba��ms�z bir �izgide duran �slami gruplara ise hayat hakk� tan�mak istemiyorlar. E�er AKP iyi niyetli olup darbe s�recinde bir �ekilde mecbur kald��� i�in “eski 28 �ubat�� darbecilerle” uzla�m�� olsayd�, o takdirde bunlara kar�� ileri s�rece�i �art �u olmal�yd�: “Evet sizlerle ittifak kurup bu koalisyonu olu�turmu�sak da, sizlerden iste�im asla m�sl�manlara zarar vermemenizdir, aksi olursa bu koalisyonu bozar�m.” Ancak maalesef anla��lan odur ki, Erdo�an ve AKP, Hak ile bât�l� kar��t�rarak, Osmanl� saltanat k�lt�r�, tasavvuf ve laiklik senteziyle olu�turduklar� stat�ko dininde samimidirler. Bu geleneksel ve modern hurafelerle kar���k din anlay��lar� a��s�ndan tevhid dininin yay�lmas�n� tehlike olarak g�r�p bizzat kendileri de rahats�zd�rlar ve b�t�n �slami �al��malar� Diyanet kontrol� alt�na almak istemektedirler. Bu sebeple, bizzat kendilerinin de engel olmak istedikleri tevhidî mesaj�n yayg�nla�mas�n� durdurmak ve tasfiye etmek i�in “Eski 28 �ubat”��larla birlikte “Yeni 28 �ubat” s�recinin olu�turulmas�n� bir f�rsat olarak de�erlendiriyor olabilirler.

Zaten AKP, 15 Temmuz sonras� s�re�te, Diyanet kontrol� d���ndaki �slami tebli� ve e�itim �al��malar�na, hatta Diyanetin izni olmadan Cuma namaz� k�lmaya bile kar�� oldu�unu a��klam�� bulunuyordu. Aral�k 2016’da yap�lan, Diyanet ��leri Ba�kanl��� 33’�nc� �l M�ft�leri �sti�are Toplant�s�ndan sonra yay�mlanan 15 maddeden olu�an bildirgenin 5. maddesinde; “�lkemizde son d�nemde g�r�n�mleri ve etki alanlar� giderek artan birtak�m t�redi dinî hareketler dikkat �ekmektedir… Alternatif Cuma namazlar�, s�zde e�itim faaliyetleri, ilkesiz radyo ve televizyon yay�mlar� ile taraftar toplamaya �al��an bu gruplar�n toplumsal hasarlar�n� �nlemek i�in gerekli tedbirler al�nmal�d�r.”denilmektedir. (http://www.dhaber.com.tr/diyanetten-yeni-feto-uyarisi.html).

AKP milletvekili Re�at Petek Ba�kanl���ndaki AKP a��rl�kl� “Darbe Giri�imini Ara�t�rma Komisyonu Raporu”nda da �unlar yaz�lm��t�r: “Son y�llarda �e�itli dini yap�lar�n, D�B’dan ba��ms�z ve izinsiz olarak kendi binalar�nda Cuma namaz� k�ld�klar�, kendi anlay��lar� �er�evesinde hutbeler okuyup vaaz ettikleri bilinmekte ve bu gittik�e de yay�lmaktad�r. Bu durum, dini bilginin s�hhat� ile ilgili olmas�n�n d���nda ayn� zamanda bir i� g�venlik meselesi haline d�n��mektedir.” S�z konusu raporda bunlar s�ylendikten sonra, ba��ms�z �slamî �al��malar�n ��i�leri Bakanl��� ve Diyanet ��leri Ba�kanl��� vas�tas�yla laik devletin vesayeti alt�na al�nmas� ve M�sl�manlar�n din �zg�rl�klerinin laik devlet denetiminde, Diyanet vesayetinde s�n�rlanmas� gerekti�i­ ifade edilmi�tir.

Oysa Tayyip Erdo�an ve destek�isi olan kimi akademisyenler, ayd�nlar savunduklar� Anglosakson laiklik anlay��lar� gere�i “laik devlet b�t�n dinlere e�it uzakl�kta olmal�” diyorlard�. Ancak Kiliseler ba��ms�z ve �zg�r. Katolikler ayr�, Protestanlar ayr�, Ortodokslar ayr� kiliselere sahipler ve kendi dinî e�itim ve ibadetlerini kendileri belirliyorlar ve laik devlet ve Diyaneti bunlara m�dahale etmiyor, kar��m�yor ve niye ayr� ayr� kiliseleri ve ibadetleri oldu�unu da sorgulam�yor. Zaten do�rusu da budur. S�ra �slam’a ve M�sl�manlara gelince, laik devlet her t�rl� m�dahalede bulunmay�, kurulu�undan beri oldu�u gibi AKP d�neminde de, laiklik iddias�yla �eli�erek hakk� oldu�unu varsaymakta ve M�sl�manlara her t�rl� zulm� yapmaktad�r. Camiler laik devlete ve laik kurumlara ba��ml� oldu�u gibi, resmi ideolojinin ve stat�ko dininin de i�gali alt�ndad�r. Hutbeler ve vaazlar�n i�eri�i bile laik devlet�e belirlenmektedir. Zorunlu tutulan e�itim ve ��retimde devlet okullar�, M�sl�manlar�n �ocuklar�na da laik Kemalistlerin dinine g�re tek tip�i e�itimi/���t�m� dayatmaktad�r. Ayr�ca bu laik-kemalist kesimlerin egemen resmî ideolojiye paralel �ekilde i�leyen son derece �zg�r �zel e�itim kurumlar� da vard�r. S�ra M�sl�manlara gelince, �slami e�itim haklar� gasp edilmi�, a�t�klar� �zel okullar bile, laik Kemalist resmî dine g�re haz�rlanm�� programlar �er�evesinde e�itim vermek zorunda b�rak�lm��t�r.

AKP d�nemi Diyanetinin bu 33. �l M�ft�leri bildirgesinde ald��� karar ve Darbeleri Ara�t�rma Komisyonu Raporundaki �neriler uygulanacak olursa, Kemalist laik ku�atma alt�nda bo�ulan M�sl�manlar�n, dernek ve vak�flar �er�evesinde olu�turduklar� k�smi nefes alma alanlar�nda bile nefesleri kesilmek istenecek demektir. �stelik bu durum, “Eski 28 �ubat S�reci”nde bile d���n�lmemi� bir m�dahaledir. Bu sebeple, “Yeni 28 �ubat”�n daha zalim uygulamalara y�nelece�inin g�stergesidir. B�ylece Diyanet d���nda Cuma namaz� k�lmalar� (ibadet etmeleri) ve kendi �evresinin �ocuklar�na �slami bilgiler vermeleri bile engellenebilecektir. E�er AKP y�netimi, b�t�n �slami �al��malar�m�z�, �slami ibadet ve bilgilenme alanlar�m�z� ortadan kald�r�p Diyanet tekelinde toplamaya kalkarsa, bug�ne kadar �slam’a sava� a�m�� darbe d�nemlerinde bile yap�lmayan� yapacak demektir. B�yle bir duruma asla r�za g�sterip susmamal� ve M�sl�manlar olarak darbe d�nemlerinde verdi�imiz tavizsiz m�cadeleyi, “Yeni 28 �ubat”a kar�� da vermeliyiz. B�yle bir uygulamaya te�ebb�s etmesi hâlinde AKP zulm�ne kar�� da, �slami sorumlulu�umuz gere�ince en az�ndan bizim kendi �ap�m�zda gerekli m�cadeleyi verece�imiz hesaba kat�lmal�d�r. Zorbal���n, haks�zl���n zirveye ��kt��� darbe s�re�lerinde bile bizim 24 y�ld�r s�ren ba��ms�z Cuma namaz� k�lmam�za m�dahale edilmemi�ken, sistem i�i de�i�imle g�rece �zg�rl�k vadeden AKP h�kûmetleri mi bunu deneyecektir?

Bu Yeni Vesayet S�recinde, AKP Yanda�� Olmayan Ba��ms�z �slami �al��ma Gruplar�na Y�nelik Zul�mlerden Baz� �rnekler

“Yeni 28 �ubat”��lar, bir s�reden beri, ba��ms�z �slami �al��malar� sindirme ama�l� politikan�n uygulamas�na ge�mi� bulunuyorlar. Anla��lan odur ki; nas�l ki i��iler aleyhine yasalar�n ��kar�lmas� s�recinde B�lent Ecevit iktidar yap�larak i��i haklar�n� k�san bu de�i�iklikler ona yapt�r�lm��sa, Abdullah �calan’�n ast�r�lmas�n� engelleyecek yasa de�i�ikli�i i�in MHP iktidar orta�� yap�larak bu de�i�iklik de ona yapt�r�ld�ysa, sistemi rahats�z eden tevhidî uyan�� s�recini akamete u�rat�p tasfiye etmek g�revi de Erdo�an’a verilmi� gibi g�r�nmektedir. Erdo�an iktidar�nda �nce �o�unluk tevhidî �al��ma gruplar� AKP’ye destek�i durumuna kayarak sistem i�inde kirlenip erime s�recine girdiler. Her �eye ra�men ba��ms�z kalanlar ve laik demokratik siyasete uzak durup tevhidî toplumsal de�i�im istikametinde �al��may� s�rd�renler de “Yeni 28 �ubat” s�recinde bask� ve zul�mlerle sindirilmek, susturulmak, tasfiye edilmek istenmektedir. Bu “Yeni 28 �ubat” s�recinde, AKP’ye destek�i olmaya yana�may�p ba��ms�z �slami kimli�ini korumak ve Nebevi y�ntemi esas alan �zg�n tevhidî m�cadelesi gere�i tebli�, e�itim ve vahye �ahidlik sorumlu�unu yerine getirmekte �srarc� olan �slami �al��ma gruplar�na ve M�sl�man davet�ilere yayg�n zul�mler yap�lmaktad�r. Bunlardan sadece baz�lar�n� ��yle s�ralayabiliriz:

1- Mesela kendi emniyet ve istihbarat kurulu�lar�n�n bile ter�rle bir alakas� olmad���n� bildirdi�i “Hizb-ut Tahrir cemaati” mensuplar�na verilen y�zlerce y�ll�k zalimane cezalar� (bu cezalar� verenler FET�’den at�ld�klar� halde) bu “yeni vesayet” d�neminde onaylanm�� olup, bu cemaate kar�� ideolojik oldu�u a��k olan ac�mas�z ve b�y�k hukuksuzluklar ya�anmaktad�r. AYM defalarca bu cemaate ve �yelerine y�nelik, “ter�r �rg�t�” �yesi olmak iddias�yla verilen cezalarla “insan haklar� ihlali” yap�ld���na, a��k�a “ter�r �rg�t�” olmad���na ve �iddeti benimsemeyen sivil bir yap�lanma oldu�una karar verdi�i halde A��r Ceza mahkemeleri ideolojik Kemalist �nyarg�yla a��r cezalar vermeye devam etmekte ve hak ihlali kararlar�na ra�men yeniden yarg�lamaya yana�mamaktad�r. Ayr�ca bu grubun yapt�klar� konferanslar hukuksuz bi�imde iptal edilmekte, bu haks�zl�klara sivil itirazlarda bulunan kad�nlar ve �ocuklar dâhil y�zlerce ki�i topluca g�zalt�na al�n�p zulmedilmektedir.

2- G�rece �zg�rl�k vaadeden AKP d�neminde, 10 Mart 2017 tarihinde “�lmi ve K�lt�rel Ara�t�rmalar Vakf�” �LKAV’da Cuma namaz� bas�l�p hutbe okuyan imam ve vaaz hocas� g�zalt�na al�nm��, bask�c� zalim uygulamalar yap�lm��t�r. �LKAV olarak 1993 y�l�ndan bu yana s�rd�rd���m�z �nemli bir prati�imiz, her Cuma g�n� konferans salonumuzda ger�ekle�tirdi�imiz konferans� m�teakip Cuma namaz�n�n k�l�nmas�d�r. 24 y�ldan bu yana darbe s�re�lerinde bile ya�anmam�� bir olay, 10 Mart 2017 Cuma g�n� ya�anm��t�r. �LKAV konferans salonunda k�l�nan Cuma namaz�, tarihinde ilk defa, �nce baz� sivil ve emekli polislerin �nc�l���nde organize olmu� bir grup provokat�r�n provokasyonuyla ifsad edilmeye �al���lm�� ve bilahare ayn� grubun ihbar�yla polis bask�n� ger�ekle�tirilmi�tir. Ancak ne o g�n ne de sonra su�un ne oldu�u ortaya konamam�� ve hi� kimse de bu zalimliklerin hesab�n� sormam��t�r.

�stelik 11 Mart’ta Vak�f Ba�kan� olarak yay�nlad���m a��klamada “2017 y�l�n�n Mart ay�n�n 13’�nde Pazartesi g�n� saat 11.00’de TEM’e gelip teslim olaca��m, hutbede okunan a��klamay� ben yazd�m, bu karde�lerimizin hi�bir su�u yok. O a��klamada da herhangi bir su� da yok. Ama siz a��klamada illa bir su� icat edecekseniz, o su�lu benim. Karde�lerimizi b�rak�n ve beni al�n yarg�lay�n” demi�tim. Pazartesi gidece�im bilindi�i hâlde bir g�n beklemeden Pazar g�n� Vak�f binas�na bask�n d�zenleyip beni zorla g�zalt�na ald�lar. Ka�may�p kendili�inden gelip ifade verecek birisine g�zalt� uygulamak kendi yasalar�na bile ayk�r� b�y�k bir zul�md�r. Be� g�n g�zalt�nda tuttuktan sonra serbest b�rakt�lar ve sonu�ta da uzun bir s�re sonra “hi�bir su� unsuru bulunmad���” gerek�esiyle takipsizlik karar� verdiler. “Eski 28 �ubat” s�recinde bizim �LKAV olarak gerek meydanlarda, gerek “H�k�metten parlamentoya, Yarg�n�n t�m �st kurumlar�ndan TSK’ya kadar” laik devletin b�t�n kurumlar�n�n �n�nde, gerekse Cuma vaaz ve hutbelerimizde devleti, kurumlar�n�, politikalar�n� ve darbecileri hak ettikleri en sert �slup ve i�erikle ele�tirdi�imiz hâlde, bir kez olsun Vakf�m�z ve Cuma namaz�m�z bas�lmad� ve bizler bir kez olsun g�zalt�na al�nmad�k. Darbe d�nemlerinde bile bize yap�lmayan bu hukuksuzluklar� ve zul�mleri AKP korumas� alt�ndaki “Yeni 28 �ubat” s�recinde yapt�klar� hâlde bir �z�r dileme bile s�z konusu olmam��, yapt�klar� zul�m yapanlar�n ve koruyanlar�n ahirette bedelini �deyecekleri hesaba yaz�lm��t�r.

3- Furkan Vakf�na ve Alpaslan Kuytul’a y�nelik hukuksuzluklar, legal bir vakfa yap�lan “ter�r �rg�t�” muamelesi, vak�f merkezinin z�rhl� ara�larla, tomalarla ve a��r silahlarla ku�at�l�p, gece yar�s� kap�lar�n�n ko�ba�lar�yla k�r�larak evlere girilmesi, hi�bir hukuk ve ahlak anlay��� ile ba�da�t�r�lamayacak kadar b�y�k bir zul�m olarak dikkati �ekmi�tir. Son olarak da, Alpaslan Kuytul, bir y�la yak�n mesnetsiz bi�imde ceza evinde tutulduktan sonra tahliye edilmi� ancak o gece evinde ve sevenleriyle rahat etmesine bile f�rsat verilmemi�, ziyaretine gelen sevenlerine evinin balkonundan hitap ederken halk�n vergileriyle ellerine verilmi� ara�lar� keyfi bi�imde kullanan polisler taraf�ndan �al�nan sirenlerle susturulmak istenmi� ve ertesi g�n adeta “uslu durmazsan seni ezeriz” dercesine tekrar tutuklanm��t�r. Kocas� bunca haks�zl�klara muhatap olan bir e� olarak Alpaslan Kuytul’un han�m�n�n, bu keyfiliklere kar�� sivil a��klamalar yapmas�na bile tahamm�l edilemeyerek defalarca g�zalt�na al�nmas� ne anlama gelmektedir? Bu hukuksuzluklar� ve keyfilikleri, bu kadar c�retkârca yapabilen polis yetkilileri bu cesareti kimden al�yorlar?

Adana’da Furkan Vakf� mensuplar�n�n bir parkta yapt�klar� son derece masum bir bas�n a��klamas�na kat�lan ba��rt�l� bir karde�imizin, polis k�l�kl� zalimlerce zorla ba��ndaki �rt� �ekilip al�nmaya �al���lm��, kad�n ve �ocuklar�n da oldu�u toplulu�a biber gaz� ve tazyikli su kullanmaktan �ekinilmemi�tir. Yine Adana’da Furkan Vakf� �evresinden ba��rt�l� k�zlar�n kald��� ��renci evlerinin polis taraf�ndan kaba bir y�ntemle bas�larak e�yalar�yla birlikte soka�a at�ld�klar� vb. bir�ok zul�m �rne�i medyaya yans�d��� hâlde bu t�r uygulamalar en tepeden savunulmakta ya da sessizce �st� �rt�lmektedir. Polisler bile kendi yasalar�na sadakat g�stermezse, maa�lar� ve kulland�klar� silah ve ara�lar bizlerden zorla al�nan vergilerle kar��lanan ve bizim g�venli�imizi sa�lamakla g�revli olan bu kadrolar bile bu kadar keyfi davran�rlarsa, onlara kar�� bizim g�venli�imizi kim sa�layacakt�r?

Ayr�ca, Furkan Vakf�’n�n iptal edilen son konferans�n�n konusu “kutlu do�um” �zerine olunca, ba��ms�z �slâmî �al��malara y�nelik bask� ve zul�mlerin giderek artmas� da dikkate al�nd���nda, ister istemez, “�slâmî konular Diyanet tekelindedir, ba�kalar�n�n bu alanda faaliyet g�stermesine m�saade edilmeyecektir mi denmek isteniyor?” sorusu, g�ndeme b�t�n a��rl���yla oturmu�tur. B�ylece “Cuma namaz� k�lacak olan, sadece laik Diyanetin imam�n�n arkas�nda ve laik ulus devletin belirledi�i resmî hutbelerle k�labilir. �slâmî e�itim almak isteyen sadece laik e�itim program� uygulayan �HL’den ve laik Diyanetin kurslar�ndan alabilir. Rasûlullah’� (s) anmak isteyen de sadece laik Diyanetin programlar�na kat�labilir. Sonu� olarak, laik Diyanet ve laik devlet kurumlar� d���nda kimse �slâmî herhangi bir �al��ma yapamaz” m� denmek isteniyor?

4- Konya’da Selam-Der adl� dernekle birlikte o �at� alt�nda faaliyette bulunan ve ba��nda Alâaddin Palevi Hoca’n�n bulundu�u �slâmî ilimler tahsil edilen medrese KHK ile kapat�ld�, binas�na ve kitaplar dâhil i�indeki e�yalara el konuldu. Gaziantep’te de baz� medreseler kapat�ld�. TEGEM ad�yla e�itim faaliyeti s�rd�ren M�sl�manlara ait �zel okullar kapat�ld�. �stanbul Ba�c�lar’da �slâmî davet ve e�itim faaliyetleri y�r�ten Daru’l-Erkam Medresesi hocalar�ndan Cihan Akman ve 7 arkada�� gece yar�s� bask�n�yla g�zalt�na al�nd�lar. Cihan Akman bir y�l tutukluluktan sonra beraat etti. Recep Baltac�, Artvin’den Murat Ayd�n, Ba�c�lar’dan Salim Demirel ve daha niceleri ayn� ak�beti payla�t�lar. Anla��l�yor ki, �nce sindirmek ve g�zda�� vermek ama�l� g�zalt� kararlar� veriliyor, sonra uygun su� aran�yor, ama bulunam�yor.

Baz� �ikâyetler �zerine, iki y�ldan bu yana Silivri ceza evinde tutuklu bulunan Kerimullah Tando�an ise ba��ndan ge�eni ��yle aktarmaktad�r: “Ben Zeytinburnu’nda ikamet ediyorum. �zbek Hoca diye tan�nm�� olan Abdullah Buhari’nin ��rencisiyim. Malumunuz hocam 2014’te Rus Ajanlar taraf�ndan suikaste u�ram��t�. 2017’nin �ubat ay�nda baz� mecralar�n �ikâyetiyle tutukland�m. Bana ‘Kanaatle 7 y�l 6 ay ceza’ verdiler. Alt�n� bir daha �iziyorum “kanaatle ceza” yani zanla h�kmettiler. Ellerindeki k�yt�r�k, eften p�ften �eylerle dosya olu�turup bana hi� s�k�p atamayaca��m bir leke s�rd�ler. DEA� ter�r �rg�t�ne eleman kazand�rma yaftas�yla ‘davet’ hayat�m� bitirdiler. Ben sokak davet�isiyim, cemaatimle beraber caddelerde stant a��p dilimizin d�nd��� kadar toplumu bilin�lendirmeye �al���yoruz. �u an o hizmetin �n�ne ta� koydular. Ben sokaklara geri d�nmek istiyorum. Karde�lerimle bulu�mak onlarla g�n�l k�pr�s� kurmak ve toplumu daha iyi konuma getirmek istiyorum. Ben topluma adam kazand�ran biriyim, toplumu yok eden de�il. Beni marjinal anar�istlerle denk tuttular.”

5- Ba��ms�z �slâmî �al��malar yapan M�sl�manlara y�nelik son d�nemdeki bask�lara s�rekli yenileri ekleniyor. Bir�ok dernek, vak�f ya da �slami e�itim ve tebli� �al��mas� yapan M�sl�man davet�iler ya da medreseler hedef al�nmakta bask� ve zul�mle sindirilmeye �al���lmaktad�r. Kalemder ve Maruf Yay�nlar� �evresinden Ahmed Kalkan Hoca ve Ahmet Turgut Ulucak, yapt�klar� �slami sohbetler sebebiyle son zamanlarda s�k s�k ifadeleri al�nmak �zere emniyete ve savc�l�klara �a��r�lmaktad�rlar. Ayr�ca, �ah�merdan Sar�’ya ve �evresine reva g�r�len bask�lar ve hukuksuzluklar da s�rmektedir. Adana’dan Fukara-Der y�neticisi Hasan S�sl�’n�n bir�ok �rnekte ya�and��� gibi evi gece yar�s� bas�l�p kap�s� zorlanarak girilmi� ve g�zalt�na al�nm��, sonra da yine bir�ok �rnekte oldu�u gibi bir su� unsuru bulunamad��� i�in serbest b�rak�lm��t�r. Sira� Derne�i, Davet-Der ve Venhar Kur’an Evi gibi �ocuklara �slami bilgiler veren mekânlar kap�lar� m�h�rlenerek kapat�lm��lard�r. Kur’an’a Hizmet Vakf�na kayyum atanm�� ve soru�turma a��lm��t�r. Edirne Gen�lik Derne�i y�neticisi Habil Mert’in �slami sohbet verdi�i mekân bas�l�p izinsiz sohbet iddias�yla bu mekân� terk etmeleri istenmi�, yar�m kalan sohbeti tamamlamak i�in yak�ndaki Camiye gitmeleri �zerine polis oraya da gelip �mam� y�nlendirip Camide bir grup m�sl�man�n �slami sohbet yapmas�na da m�dahale ederek oray� terk etmelerini istemi�tir. Fikir h�rriyeti s�yleminin sadece kâ��t �zerinde kald���n�n pe� pe�e �rneklerini g�r�yoruz. Son zamanlarda g�zalt�na al�nan M�sl�manlar�n hi�birisi, ne �imdi ne hayatlar�n�n herhangi bir d�nemlerinde �iddete hi�bir �ekilde ba�vurmu� ya da �iddet y�ntemini benimsemi� kimseler de�ildir.

6- Tevhid Dergisi’ne ve Halis Bayuncuk ba�ta olmak �zere bir�ok M�sl�mana ve bunlar�n �slami e�itim kurumlar�na y�nelik zalimane uygulamalar yap�lm��, bask�lar, kapatmaya dair kararlar, haks�z su�lamalar ve mesnetsiz cezalar verilmi�tir. B�t�n bu zul�mler, keyfilikler, hukuksuzluklar, �lkeyi idare eden siyasi otorite taraf�ndan sadece seyredilmektedir. Maalesef bu t�r zalimane uygulamalar, giderek ba�ka gruplar� da kapsayacak �ekilde yayg�nla�maktad�r. Bunlara benzer, bir toplumu �slamile�tirmede �iddeti y�ntem olarak kullanmay� reddeden, hatta k�r �iddeti bu ama�la kullanan guruplar�n �slam’a ve �slami m�cadeleye b�y�k zararlar verdi�ine inanan ba��ms�z �slami kurulu�lardan bir�oklar�na, hatta kimi Kur’an okuma �al��malar�na bile kolayca “I��D” damgas� vurup iftira ederek verilen haks�z cezalar ve yap�lan zul�mler s�z konusudur. Mesela g�zalt�na al�nd���mda ayn� h�crede tutulunca tan�d���m, baz� konularda farkl� d���nd���m�z� tespit etmi� olsak da, I��D ve benzeri k�r �iddet hareketlerine a��k�a kar�� oldu�unu bizzat kendisinden dinledi�im ve bana “k�resel cihad hareketi �slam’a ve m�sl�manlara b�y�k zararlar verdi” diyen Halis Bayuncuk da a��k bir zulme muhatap k�l�nm��t�r. Dosyas�nda da I��D’e kar�� oldu�una ve hatta I��D taraf�ndan tehdit edildi�ine dair belgeler oldu�u hâlde Perin�ek’in sahiplenip �vd��� ideolojik yarg� taraf�ndan I��D �yesi olmak su�lamas�yla 12 y�l cezaya �apt�r�lm�� bulunmaktad�r.

Nedir bunca zulm�n sebebi? Bu insanlar hangi su�u i�lemi�lerdir? �stelik �iddete ba�vurmadan sadece kendisini ifade etmek isteyenlere y�nelik bu polis �iddetinin ve ideolojik yarg� bask�s�n�n izah� yap�labilir mi? Bu gidi�in sonu d�nyada da ahirette de h�srand�r. Hangi inan�, fikir ya da d���nce kesimi olursa olsun, herkes istedi�i fikri ve inanc�, serbest�e se�ip �zg�rce beyan edebilmeli ve ya�ayabilmelidir. �iddete ba�vurmad��� ve k�r �iddete �a��rmad���, ba�kas�n�n hakk�na ve hayat�na zorla m�dahale edip hak ihlali yapmad��� s�rece hi�bir g�c�n m�dahale etme ve zorbal�kla engel olma hakk� olamaz. Baz� konularda birbirlerinden fikrî ve baz� y�ntem farkl�l�klar� da olan bu M�sl�manlar�n tek ortak yan� vard�r. O da, Tevhidî ilkelerin ve Nebevî y�ntemin ana istikametinde davet ve e�itim �al��mas� s�rd�rmeleri ve sisteme eklemlenmeye yana�mamalar�d�r. ��te b�t�n bu kesimlere yap�lan haks�z uygulamalar, bask�lar, yasaklar ve verilen haks�z cezalar, “fikir h�rriyeti, bu �lkede sadece sisteme eklemlenenlere ait bir ayr�cal�k m�?” sorusuna hakl�l�k kazand�rmaktad�r.

7- Su�un varl��� ispat� gerektirmeyecek bi�imde b�t�n toplumca bilinmekte oldu�undan 28 �ubat darbecilerine mecburen verilen “m�ebbet hapis” cezalar�na ra�men tutuklama karar� vermeyen 28 �ubat darbesinin de arkas�nda durmu� olan Ergenekoncu ve 28 �ubat’�� Perin�ek’in “ba��ms�zl���n�n zirvesinde” olarak tan�mlad��� “mahkeme”ler, FET� iftiras� sonucunda “darbe te�ebb�s�” ile alakas�z ve hen�z su�lar� ispat edilmemi� ve ceza da almam�� olan on binlerce insan� y�llard�r tutuklu bi�imde yarg�lamakta �srar etmektedirler. G�len grubuna yak�n olanlar�n, onlara nas�lsa yard�m etmi� olanlar�n yahut bir �ekilde yasal d�zlemde yolu kesi�enlerin bile �zerine ac�mas�zca gidilirken, kurunun yan�nda nice ya�lar da yanmaktad�r. Onlarca ma�dur ki�i �aresizlikle bunal�ma girip intihar etmi�, binlerce ki�inin ailesi, �ocuklar� sefalete itilmi� bulunmaktad�r. Darbeden hemen sonra 125 bin ki�i kamudan ihra� edilirken, b�y�k �o�unlu�u ise soru�turmalara maruz kalm��t�r. Soru�turmalar�n neticesinde 27 bin ki�i mahkemeler taraf�ndan takipsizlik ve beraat almas�na ra�men, ne yaz�k ki OHAL Komisyonu taraf�ndan hen�z ya i�e iade karar� verilmemi� ya da ret karar� verilmi�tir. Masumiyeti mahkeme taraf�ndan kesinle�en KHK’l�lar ise b�y�k s�k�nt�lar i�inde i�e iadesini beklemektedir. Ayr�ca eften p�ften sebeplerle KHK ile i�ten at�lanlar�n, emeklilik haklar� da gasp edilerek ikinci bir zulme muhatap k�l�nm��lard�r. �ok yayg�n �st�raplar ya�anmakta, haks�zl��a u�rad�klar� tespit edilenler bile eski haklar�na kavu�amamaktad�r. AKP destek�ilerinden Bahad�r Kurbano�lu bile bu s�re�te “Hukukun �i�nenen en temel kaideleri”nin “-Adil yarg�lama, -Masumiyet karinesi, -Su�un �ahsili�i ve -Lekelenmeme hakk�” oldu�unun alt�n� �izerek, “Bu d�nemde de Siyaset-Medya-Yarg� ��l�s�n�n ideolojik davranma gelene�inin ihya edildi�i” g�r���n� savunmaktad�r. Ger�ek FET�’c� i� adamlar�na ve siyasilere dokunulmadan, taban denilen memurlar ve zay�flar alan�nda ya�anan yayg�n ma�duriyetler ve s�k�nt�lar, yans�ma suretiyle milyonlarca insanda �fke birikimine yol a�arak, G�len �etesinin militan darbeci kesimiyle yap�lmas� gereken m�cadeleyi de zaafa u�ratabilecek bir y�ne do�ru ilerlemektedir.

8- Bir tarafta, darbe su�u i�ledikleri ispat edildi�i halde tutuklamay�p serbest b�rakarak 28 �ubat darbecilerini kay�ran uygulamalar ya�an�rken, di�er yanda bu su�u i�leyenlerin brifingleriyle y�nlendirilmi� ideolojik yarg��larca verilmi� darbe yarg�s� kararlar�yla haks�z cezalara muhatap k�l�nan 28 �ubat darbesi ma�durlar� yakla��k 600 ki�i 22 y�ld�r ceza evinde tutuluyorlar. Ayn� �ekilde ulusalc� kemalist darbeci zihniyetin “derin devleti”nin provokasyonu oldu�u a���a ��km�� bulunan Sivas olaylar� bahanesiyle haks�z cezalar verilerek ceza evine at�lm�� mazlumlar 26 y�ld�r yeniden yarg�lanmay� beklerken, onlara ve mazlum ailelerine merhamet etmeyenler, darbe su�u i�leyip “m�ebbet” hapis cezas� alm�� olanlar� serbest b�rak�yorlar. AKP iktidar� bu darbeciler i�in yeniden yarg�lanman�n yolunu hemen a�arak onlar� serbest b�rak�p g�revlerine iade konusunda bu kadar acele ederken 16 y�ll�k iktidar� s�recinde hem de �ok hakl� bir gerek�eyle “yeniden yarg�lama” isteyen 28 �ubat ma�durlar�n� duymazdan ve g�rmezden gelmeye devam etmektedir.

B�t�n bunlar, “milliyet�i” ve ulusalc� kemalist zihniyetin, Erdo�an’�n yanl�� politikalar� ve i�birli�i sebebiyle yarg� ve emniyet ba�ta olmak �zere devlet kurumlar�nda yo�un bi�imde kadrola�malar�yla devlet �zerinde olu�an b�rokratik vesayetin ka��n�lmaz bir sonucu olarak g�r�lmelidir. 15 Temmuz darbe giri�imi sonras�ndaki s�re�te, devletin yeniden ABD’nin ve Bat�n�n “eski bizim �ocuklar”� olan ulusalc� kemalistlere, Ergenekonculara ve T�rk “milliyet�i/kavmiyet�i”lerine teslim edildi�i i�eriden tespitlerle de ifade edilmektedir. �stelik “yeni bizim �ocuklar” olan Fetullah�� kadrolardan baz�lar� hâlâ etkin bi�imde g�revde kald�klar� halde, tasfiye edilenlerden bo�alan yerlere de ulusalc� kemalistler ve MHP’li kadrolar yerle�mekte ve bunlar hep birlikte “�slami duyarl�l�klar� olan” kadrolar� FET�’c� diye tasfiye etmektedirler. T�pk� FET�’n�n Ergenekoncu olmayanlar� bile (bu damgay� bas�p) tasfiye ederek kendi adamlar�na yer a�t��� gibi, �imdi de ayn� takti�i ulusalc� Kemalistler ve MHP’liler uygulamakta ve kendilerinden olmayanlara y�nelik bu topyekûn tasfiye ile bir�ok masum insan�n ma�duriyetine yol a��lmaktad�r. Bu taktikle hem bo�alan kadrolara kendi adamlar�n� yerle�tirip devleti tamamen ele ge�irmeye �al��maktad�rlar hem de bu “Yeni 28 �ubat”��lara itiraz edebilecek mutedil unsurlar ortadan kald�r�lmaktad�r. B�ylece Fetullah �etesinin baz� unsurlar�yla birlikte, FET� ile alâkas� olmayan ama �slami duyarl�l��� olan kimselerden bo�alt�lan yarg�, TSK ve polis ba�ta olmak �zere askeri ve sivil b�rokratik kadrolar�n bu kesimler taraf�ndan dolduruldu�u ger�e�i ya�anmakta ve bu durumun giderek neo-Kemalist uygulamalar� artt�rd��� g�zlemlenmektedir. Bir yandan ba��ms�z �slami �al��malar, “Reis” ad�na bu kadrolarca sindirilmeye �al���lmakta, di�er yandan Erdo�an’a tam teslimiyetinden ��phe edilen AKP’nin “aktif destek�ileri” dahi hedefe konabilmektedir. Kemalist resmi ideolojik ku�atma ise, e�itimden di�er kurumlara kadar, baz� yasaklar ve dayatmalar kald�r�lm�� olsa da b�y�k �apta devam etmekte, hatta baz�lar� yeni stat�koda da yerle�ik bir kabul haline getirilmekte, kal�c� h�viyet kazanmaktad�r.

9- 1990’l�  y�llarda T�rkiye’de M�sl�manlara pek �ok zulm�n yan� s�ra ba��rt�s� zulm� de yayg�n olarak uyguland�. Onca zulme ra�men o d�nemde bir M�sl�man han�m�n g�zalt�, tutukluluk d�nemi ya da nezarette herhangi bir gerek�eyle ba��n�n a��ld���na ne �ahit olduk ne de b�yle bir olay duyduk. Ancak ya�anan “Yeni 28 �ubat” s�recinde ��i�leri Bakan�n�n a��klamas�yla bu uygulaman�n yap�ld���n� bas�ndan ��rendik. Soylu’nun bas�na yans�yan a��klamas� ��yle; “Biz bir tedbir al�yoruz. Nezarethaneye bir kad�n veya bir erkek girdi�i zaman biz hi�bir �ey tutmuyoruz. Kad�nlar� ayr� bir nezarethaneye koyuyoruz. Ba��rt�leri konusunda bir tasarruf yapmak durumunday�z. Ba��rt�lerini al�yoruz, orada hi�bir erkek personel olmuyor.”

Bakan Soylu’nun, ‘tedbir al�yoruz’ gerek�esiyle a��klad��� ba��rt�s�n�n cebren ��kart�lmas� olay� asla kabul edilemez. Su� ve su�luyla m�cadelede hukuk kurallar�na ve temel haklara riayet edilmesi gerekir. Ba��rt�s�n� ��kartma gerek�esi olarak sunulan, ‘kendilerine veya birbirlerine zarar vermemeleri’ hususu ger�ek�i de de�ildir. Bu mant�kla gidilirse ki�ilerin g�mle�i, pantolonu, i� �ama��r� ve di�er k�yafetlerine de m�dahale edilmesi gerekir. Kad�nlar�n konuldu�u nezarethanelerde de bir�ok hizmetin erkek memurlar taraf�ndan verilmesi, kad�nlar�n lavabo ihtiya�lar� i�in erkeklerin oldu�u b�l�mden ge�mek zorunda kalmalar�, kameralar�n ba��nda erkek personelin olmas�, baz� memurlar�n bu konuda gerekli hassasiyeti g�stermemeleri gibi bir�ok ger�ekle kar�� kar��yay�z. O halde hi�bir sebeple g�zalt�na al�nan kad�nlar�n ba��rt�leri zorla al�namaz. Bu t�r zalimane bir uygulama da, ilk defa AKP korumas� alt�ndaki “Yeni 28 �ubat” s�recinde yap�lmaktad�r.

Ayr�ca, M�sl�manlarca ya da haks�zl��a u�rayan di�er kesimlerce bu t�r zul�mleri protesto etmek amac�yla �iddete ba�vurmadan yap�lan sivil bas�n a��klamalar�n�n bile �iddet kullan�larak da��t�ld��� ibretle g�zlemlenmektedir. Bu t�r hukuksuz uygulamalar s�recinde, Adana’da bir parkta yap�lan bas�n a��klamas�na kat�lan ba��rt�l� bir kad�n�n ba��rt�s�n�n polis taraf�ndan �ekilip al�nd��� g�r�nt�lerle sabittir. Ankara’da yap�lan bir ba�ka protesto a��klamas�nda da bir di�er ba��rt�l� kad�na bir polisin al�ak�a el ile tacizde bulunuldu�u ibretle g�zlemlenmi� bulunmaktad�r. �stelik bu t�r k�t� muameleleri yapanlar�n haklar�nda soru�turma a��l�p bu t�r haks�zl�klar�n, hukuksuzluklar�n ve ahlaks�zl�klar�n engellenmesi i�in m�eyyide uygulanmas� yoluna gidilecek yerde, tam tersine bunlar� ortaya ��karanlar “polisi y�pratma” ama�l� yay�nlar yapmakla yaftalan�p susturulmak istenmektedirler. Nitekim, ��i�leri Bakan� Soylu “Babas� FET�’den ihra�, karde�i DHKP-C’li proje kad�n �zerinden polisi ezmesine m�saade etmeyiz” diyebilmi�tir. T�pk� katil darbeci Sisi rejiminin idama mahkûm etti�i M�s�rl� gen� bir M�sl�man� hukuka ayk�r� bi�imde darbeci katile iade eden polisi ve yetkilileri sorguya �ekip cezaland�racak yerde, o gencin u�akta arkadan kelep�eli resmini �ekip duyuran temizlik i��isinin tutuklanmas�n�n tercih edilmesi gibi. A��k�a �l�me g�nderilen M�s�rl� M�sl�man gencin iade karar�n� alan yarg��lar, uygulamay� yapan polisler hangi ideolojinin emriyle kendi hukuklar�na da ayk�r� bu karar� al�p ve hukuksuz uygulamay� yapt�larsa, g�zalt� s�ras�nda bir kad�na el ile cinsel tacizde bulunmak da ayn� “Yeni 28 �ubat” zihniyetidir. T�m bu zul�mlerin ortaklar� “Eski 28 �ubat��” ulusalc� Kemalist veya MHP’li yarg��lar ve polis yetkilileridir.

Emniyet yetkililerince, polis taraf�ndan cinsel tacize u�rayan kad�nla ilgili yap�lan a��klamada, “M.D. isimli �ahs�n zaman zaman Ankara’ya gelerek eylem ve etkinliklere kat�ld���, babas� E.D’nin �orum ilinde ��retmenlik yaparken FET�/PDY ter�r �rg�t� i�erisindeki faaliyetlerinden dolay� (Aktif Eğitim Sen �yesi olduğu) 2016 y�l�n�n Ağustos ay�nda ihra� edildi�i” belirtildi. “Sosyal medyada ve bas�n kurulu�lar�nda habere konu olan yakalama i�lemi esnas�nda �ekilen videolarda olay�n b�t�n� ile ele al�nmayarak sadece bir kare �zerinden T�rk Polis Te�kilat�n�n kamuoyu nezdinde y�prat�lmaya �al���larak k���k d���r�lmek istendi�i” belirtilen a��klamada, ayr�ca ��yle denildi: “Bahse konu eylemde �ah�slara da��lmalar� hususunda gerekli yasal uyar�lar yap�lm�� olup �ah�slar�n eylemlerine devam etmeleri �zerine, yakalama i�lemi s�ras�nda direnmeye devam ettikleri, M.D. isimli bayan�n g�zalt� arac�na al�nmas� esnas�nda direnmesi sonucu bas�na yans�yan g�r�nt�lerin ortaya ��kmas�na neden olmu�tur. �rg�t mensuplar�nca g�ndeme getirilen bu ve benzeri g�r�nt�lerin amac�, emniyet teşkilat�n� y�pratmak, g�rev alan personeli te�hir ederek moral ve motivasyonunu bozmak, g�rev yapmas�n� engellemeye �al��mak ama�l� olup… payla��mlar hakk�nda cumhuriyet ba�savc�l���na birden fazla su� duyurusunda bulunulmu�tur.”

G�r�ld��� �zere, en temel insan haklar�n� ihlal eden, ba��rt�l� kad�na el ile cinsel tacizde bulunan, idaml�k m�sl�man genci Sisi cuntas�na iade eden, ter�rle alakas� olmayan M�sl�manlar�n evlerini gece yar�s� kap�lar� k�rarak basan, g�zalt�ndaki kad�nlar�n ba��rt�lerini zorla a�an polisin bu yapt�klar� hukuksuzluklar bas�na yans�d���nda, polisi y�pratma su�lamas�na muhatap k�l�n�p zulme itiraz engellenmek ve zul�mler �rt�lmek istenmektedir. Hâlbuki polisi ger�ek anlamda y�pratanlar, �ncelikle ve bizzat polis i�inde bu t�r hukuka, yasalara ve ahlaka ayk�r� davran��larda bulunan polislerdir. Bir de bu polisler hakk�nda soru�turma a��p m�eyyide uygulamak yerine onlar� sahiplenip savunan polis m�d�rleri ve bizzat ��i�leri Bakan�n�n kendisidir. ��nk� polise g�veni sarsacak olan bu t�r hukuksuz ve ahlaks�z uygulamalard�r, bunlar�n haber yap�larak ele�tirilmesi de�il.

10- Baz� il ve il�elerde kendilerini gizemli bir �slupla devlet g�revlisi olarak tan�tan (istihbarat eleman� olabilirler) baz� ki�ilerin, muhtarlar� ziyaret edip, �slami tebli� �al��malar� yaparak �evresine vahyin mesaj�n� yaymaya �al��an baz� M�sl�manlar hakk�nda bilgi istedikleri ve ayn� ki�ilerin bu t�r M�sl�manlar�n davetine icabet edip sohbetlerine kat�lanlar� �rk�t�p bu m�sl�manlar� k�t�leyerek onlar� dinlemeye gitmemelerini ���tledikleri haberleri de yayg�nla�maktad�r.

11- Bu kadar yayg�n ve zalimane uygulamalar s�z konusu olunca, baz� �slami gruplar�n da kendili�inden faaliyetlerini k�s�tlamaya, “Yeni 28 �ubat”��lar�n �errinden �ekinerek geri ad�m atmaya y�neldikleri g�zlemlenmektedir. Mesela “Eski 28 �ubat” s�recinde zulme ve darbecilere kar�� ilkeli ve y�rekli bir direni� ortaya koyan iki gruptan birisi on y�llard�r ��kard�klar� bir dergiyi kapatma yoluna gitmi�, di�er bir grup da y�llard�r s�rd�rd��� Diyanetten ba��ms�z Cuma namaz� k�lma prati�ini sonland�rm��t�r. ��nk� dergide yaz�lar� ��kan ya da dergiye gelip giden yahut da Cumaya gelenlerin fi�lendi�ini ve dosyalar�na bu �slami �evreyle ili�kisine dair belge konuldu�unu, sonra da bir kamu kurumuna i�e girme te�ebb�s�nde, bunlar�n de�erlendirildi�ini ��renmi�ler. Bu t�r gen�lerin yaz�l� s�nav� kazand�klar� halde m�lakatta elendiklerini ya da atama s�recinde bu belge ileri s�r�lerek engellendiklerini, hatta atamas� yap�lm�� olanlar�n dahi i�ten at�lmayla muhatap k�l�nd���n� tespit etmi� bulunuyorlar. “Eski 28 �ubat” s�recinde bile bu boyutta ya�anmam�� b�t�n bu zul�mler, AKP korumas� alt�ndaki “Yeni 28 �ubat” s�recinde ya�anmaktad�r. ��phesiz ki, ahirette bunlar�n hesab� sorulacak, zalimler hak ettikleri azab� tadacaklard�r.

Baz� AKP Destek�isi Gruplar Bile, “Yeni 28 �ubat”�n “Eski 28 �ubat”tan Daha Zalimane Uygulamalar Yapt���n� S�yl�yorlar

Ba��rt�l� bir han�ma g�zalt� s�ras�nda cinsel tacizde bulunan polisin, yap�lan resmi a��klamalarla sahiplenilip taciz zulm�n� if�a edenlerin polisi y�pratmakla su�lanmas� ve g�zalt�ndaki tesett�rl� han�mlar�n ba��rt�lerinin zorla al�nmas� zulm�n�n ��i�leri Bakan� taraf�ndan savunulmas� �zerine; y�llarca yay�nlad�klar� bildirilerle AKP’yi ve yapt��� anayasa de�i�ikliklerini aktif bi�imde destekleyen tevhidî uyan�� s�reci gruplar�ndan baz�lar� da bu s�recin “Eski 28 �ubat”tan daha zalimane uygulamalar yapt���n�n alt�n� �izmi�lerdir. Mesela �zg�r-Der Genel Ba�kan� R�dvan Kaya yapt��� konuyla ilgili a��klamada �unlar� ifade etmi�tir: “Ne hazindir ki, AK Parti iktidar�n�n ‘Yeni T�rkiye’ s�ylemiyle ge�mi�in karanl�k sayfalar�n�n mazide kald��� ve zorbal�k uygulamalar�n�n unutulmaya terk edildi�inin s�k�a iddia edildi�i bir vasatta 28 �ubat’ta bile tevess�l edilemeyen bir uygulaman�n icra edildi�ini bizzat ��i�leri Bakan�’n�n ifadelerinden ��renmi� bulunuyoruz! ��i�leri Bakan� S�leyman Soylu kendisine y�neltilen bir soruya cevaben g�zalt�na al�nan ba��rt�l� han�mlar�n ‘tedbir gere�i’ nezarethanelerde ba��rt�lerinin ��kar�ld���n� ifade etmi�. A��k�as� bu a��klaman�n anlams�zl���n� tart��m�yor, i�erdi�i had safhada tutars�zl�klar� saymay� l�zumsuz addediyoruz. Ayr�ca yap�lan�n neden din ve vicdan �zg�rl��� a��s�ndan kabul edilemez bir zul�m oldu�unu; insan haklar� zaviyesinden ne kadar bariz bir ihlal te�kil etti�ini; 28 �ubat�� despotlar�n bile yeltenmedi�i b�ylesi bir �irkinli�e ba�vurman�n nas�l bir �arp�k zihin �r�n� oldu�unu uzun uzad�ya s�ralamaya da gerek duymuyoruz. G�zalt�na al�nan m�tesettir han�mlara a��k ve do�rudan i�kence anlam�na gelen bu zalimane uygulamaya derhal son verilmelidir!” 

Anadolu Platformu �evresinden olan Ramazan Beyhan ise, Mazlum-Der ad�na Cumhurba�kan�na yazd��� a��k mektupta �u �a�r�da bulunmak zorunda kalm��t�r: “Devletin ‘bekas�’ ad�na ifade ve �rg�tlenme �zg�rl��� iyice k�s�tland�. Toplant� ve G�steri Y�r�y��leri Kanunu, bizzat g�venlik g�revlilerince ihlâl ediliyor. Diyarbak�r’da bir kad�n�n site i�indeki evine, gece yar�s� 03.00’te, kap�s� ko�ba�� ile k�r�larak girilebiliyor. �nanca ve mahremiyete sayg� g�sterilmiyor. Nezarethanelerde kad�nlar�n ba��rt�leri �ekip al�nabiliyor.STK’lar �zerinde bask� kuruluyor, bas�n a��klamalar� engelleniyor, kapal� dernek toplant�lar�nda bile polisler kap�lara dayan�yor. ��i�leri Bakan�, su�u �nleme ad�na g�venlik g�revlilerine �iddet tavsiye edip, “yakalay�n, ayaklar�n� k�r�n” diyebiliyor. Bir kad�n, erkek g�venlik g�revlileri taraf�ndan, “kargatulumba” g�zalt�na al�n�rken, cinsel taciz tart��malar�na neden olacak g�r�nt�ler bas�na yans�yor. Sorumlu Bakan, “su�lu bile olsa bir kad�na b�yle davran�lmaz” diye polisini uyaraca��na; “Yasad��� eylem yap�p direnirseniz, uyar�lardan sonra ‘kargatulumba’ g�zalt�na al�n�rs�n�z. Hayat� kendi gibi d���nmeyenleri tacizle ge�enlerin ‘Babas� FET�’den ihra�, karde�i DHKP-C’li, proje kad�n’�zerinden polisi ezmesine m�saade etmeyiz” diye bir tweet atabiliyor. Cezalar�n �ahsili�i prensibi, �st d�zey g�revliler eliyle buharla�t�r�l�yor. FET� ya da di�er �rg�tler bahane edilerek hukuk ve adâlet g�rmezlikten gelinmemeli… L�tfen, �lkemizin ve �ocuklar�m�z�n gelece�i i�in, de�erlerimize b�y�k zararlar veren s�z konusu uygulamalara engel olunuz.”

Bir�ok kurulu� da �u meyanda a��klamalar yapmaktad�rlar: “Meclis ve h�k�met ‘28 �ubat Post-Modern Brifingli Yarg�’ d�neminde a��lan, devam eden veya karara ba�lanan davalar� yok sayarak bu davalar�n,  hukuk usul�ne uygun, san�k haklar�n� g�zeterek adil bir yarg�lama s�reci ile yeniden g�r�lmesini sa�layabilir. Adaletin ve hukukun gere�i de budur. Darbe d�nemi �artlar�nda en a��r iddialarla da olsa yap�lan yarg�lamalar �ekli olarak dahi olsa lekelenmi�tir ve adil bir yarg�lamadan bahsedemeyiz. Bu y�zden en az�ndan halen cezaevlerinde olan ki�iler y�n�nden net ve genel bir d�zenleme yapmak zaruret halini alm��t�r.”

Ancak maalesef, b�t�n bu �evrelerin hep birlikte destekledikleri h�k�met ve meclis, t�m bu adalet ve hukuk i�erikli �a�r�lar� g�rmezden, duymazdan gelmekte ve sonu�ta “Eski 28 �ubat’�n ma�durlar� hukuksuz cezalar�n �ilesini �ekmeye devam etmektedirler. Ancak ayn� h�k�met ve meclisin “yeniden yarg�lama yolunu a��p beraat ettirdikleri” darbeci kadrolar�n yeniden i�ba�� yapmalar�yla “Eski 28 �ubat”�� ulusalc� Kemalistler ve MHP ile kurulan koalisyonla ba�layan “Yeni 28 �ubat” s�reci ���nc� y�l�nda yeni ma�durlar �retmeyi ac�mas�zca s�rd�rmektedir.

Son Olarak, �ktidar Sahiplerine ve Ard�ndaki Derin G��lere Seslenerek �unlar� da �fade Etmek �stiyorum

Devletin parlamento, h�k�met, TSK, Yarg�, M�T ve Emniyet gibi, laiklikle h�kmetme ya da laik sistem u�runa silah kullanma yetkisi olan kurumlar�n� ve bunlar �zerinden de devleti ele ge�irmek hedefi olanlardan korkuyorsan�z, siz de �ok iyi biliyorsunuz ki, bunu yapmaya �al��anlar tevhidî davet gruplar� asla de�ildir. ��nk� bizler, bu t�r g�revlerde yer almay� ak�devî ilkelerimiz bak�m�ndan caiz g�rmemekteyiz. Yani bu laik sistemin o makamlar�n� b�rak�n ele ge�irmeyi, siz �ste ba�ka imkânlar da sunarak �srarla ikram etseniz bile kabul etmeyiz, rahat olun. Bu makamlar� ele ge�irme hedefi olanlar, sizler gibi geleneksel ve modern hurafelerin sentezi, Hak-bât�l kar���m� bir din anlay���na sahip olan tasavvuf, tarikat kesimleri ve Fetullah benzeri geleneksel cemaatlerdir. O hâlde bu zaviyeden korkman�z gerekenler de; her birine “ne istedilerse vererek” bahsedilen kurumlarda kadrola�malar�n� sa�lad���n�z, neredeyse her birine, liyakati de�il partinize sadakati ve yanda�l��� esas alarak bir bakanl��� pe�ke� �ekti�iniz geleneksel cemaatler, yani kendi taban�n�z� te�kil eden bu kesimlerdir. �stelik bunlar da, ele ge�irdikleri bakanl�klarda ve kurumlarda ayn� yanda�l�k duygusuyla kendilerine ba�l� olmayanlara kap�lar� kapatarak oralara tamamen kendi adamlar�n� doldurmaktad�rlar.

Bizim hedefimiz ise; Allah’�n h�km�yle h�kmetmeyen laik sistemde devleti ya da iktidar� ele ge�irmek olmay�p, �ncelikle Kur’an ve s�nnet eksenli sahih �slam’� ana kaynaktan do�ru olarak ��renmek, h�r bir bi�imde ya�amak ve toplumun Kur’anî �l��lerde M�sl�manla�mas� i�in �aba g�stermektir. Bizler Nebevî y�ntem gere�i inan�yoruz ki, �slam, iktidar eksenli de�il kulluk eksenli bir hayat tasavvuruna sahiptir. Bu y�zden �ncelikli olan, esas olan ve bize d��en sorumluluk, toplumu vahiyle in�a edip M�sl�manla�t�rmak, yani �z�ndekini tevhidî istikamette de�i�tirmesine vesile olmakt�r. Sistem ve iktidar de�i�imi ise, ancak uzun soluklu bir �aba ile sa�lanabilecek b�yle bir sosyal de�i�imin sonucunda ger�ekle�ebilecek bir sonu� olarak Allah’�n takdir alan�na girmektedir. Toplum neye lay�k olursa Rabbimiz onu takdir edece�ini vaat etmi�tir. Bu Allah’�n de�i�mez toplumsal de�i�im yasas�d�r. ��te bu sebeple bizim amac�m�z, vahyin kurtar�c�, karanl�klardan ayd�nl��a ��kar�c� mesaj�n� tebli�, e�itim ve vahye �ahidlik yoluyla yayarak kurtulu�a erenlerin ve cenneti hak edenlerin say�s�n� artt�rmaya, bize zulmedenlerin bile hidayetine vesile olmaya �al��arak Allah’�n r�zas�n� kazanmaktan ibarettir. Bu y�zden, bizlerden sadece �eytan ve onun evliyas� olan insan �eytanlar� korkarlar ve ne pahas�na olursa olsun engel olmaya �al���rlar. ��nk� onlar daha fazla insan� sapt�rmaya, laikle�tirmeye, sek�lerle�tirmeye, d�nyevile�tirmeye ve kendileriyle birlikte cehenneme s�r�klemeye �al���rken, bizler ise daha fazla insan�n hidayetine yol a��p, vahiyle f�trat� bulu�turarak imanl�, adil, merhametli ve ahlakl� M�sl�man �ahsiyeti in�a etmeye vesile olmak suretiyle daha fazla insan�n cennete gitmesi i�in ��rp�n��� temsil etmekteyiz. �zetle sizler bize bunca zulm� yapt���n�z hâlde, bizler size de tevhidî daveti ula�t�r�p sizin de kurtulu�unuza ve cennete gitmenize vesile olmak i�in ��rp�nmaktay�z. Ama siz bu hakikati anlayamaz, bu merhametli, adaletli ve ahlakl� �rnekli�i kavrayamazs�n�z.

Sonu�

Sonu� olarak ifade ediyorum ki, sadece bir k�sm�n�, ancak haberdar olduklar�m�z� bu yaz�da s�ralad���m�z ma�duriyetlerin benzerlerini ya�ayan daha �ok say�da grup ve binlerce mazlum M�sl�man s�z konusudur. Ya�anan t�m bu ma�duriyetlere sahip ��k�p mazlumun yan�nda yer alarak zalime kar�� itiraz etmenin, hak ve adaleti savunman�n, hem insani, hem imanî ve �slami hem de ahlakî sorumlulu�umuz oldu�u unutulmamal�d�r. O hâlde ahiret ve hesap bilinciyle aya�a kalkmal� ve hi� de�ilse Rabbimize mazeret olarak sunabilece�iniz �abalar i�inde olmal�y�z. Ancak ne yaz�k ki, iki y�ld�r yapt���m a��klamalarda, konu�malarda ve yazd���m makalelerde, s�rekli bi�imde, ya�anan b�y�k yozla�maya ve “Yeni 28 �ubat” zulm�ne kar�� ittifak olu�turma ve birlikte ortak bir iradeyle topluca itiraz etme �a�r�s� yapm�� olmama ra�men, bug�ne kadar hi�bir cevap alamam�� bulunmaktay�m.

Hâlbuki, �zellikle tebli�, davet, e�itim ve vahye �ahidlik �abalar�yla toplumu vahiyle d�n��t�rme eksenli Nebevi y�ntemi takip eden t�m �slami �al��ma gruplar� olarak olu�turaca��m�z ortak irade ve g�� birli�iyle, bask�c� Kemalist d�nemde ve “Eski 28 �ubat” s�recinde verdi�imiz onurlu m�cadeleyi, neo-Kemalist “Yeni 28 �ubat” d�neminde de yapmaktan �ekinmeyece�imizi “yeni vesayet”�ilere bir an �nce g�stermeliyiz. Aksi takdirde tek tek “s�ras�n� bekleyen” b�t�n M�sl�manlar�n �zerine gidecekleri ve sonu�ta �ok ge� kal�nm�� olabilece�i ak�ldan ��kar�lmamal�d�r. Rabbimiz, hem ba�ta M�s�r, Suriye, Filistin, Yemen olmak �zere b�t�n �mmet co�rafyas�ndaki k�resel 28 �ubat’�n, hem de T�rkiye’deki yerel “Yeni 28 �ubat”�n zul�mlerine kar�� sorumluluklar�m�z� yerine getirmeyi ve r�zas�n� kazanmay� hepimize nasip etsin in�aAllah.