`Ni�anl�l�k d�nemi nik�h�`: Kitab`a uymak yerine kitab�na uydurmak
S�z konusu �nikah� �yle bir nikah ki, nikah de�il! T�pk� deveku�u gibi; ne ku�, ne deve! ��nk� taraflar� kar�-koca haline getirmiyor. Mant��� �u: Ni�anl�l�k d�nemindeki g�r��melerde rahat davran�ls�n ve bu rahat davranmadan do�an g�nahlardan bu nikah sayesinde kurtulunsun!

"Ni�anl�l�k dönemi nikâh�": Kitab'a uymak yerine kitab�na uydurmak
�ükrü Hüseyino�lu
Kitabullah kar��s�nda insanlar temelde iki tür tav�r tak�n�rlar: Kitaba uyanlar ve kitab�na uyduranlar. Kur’an’da insanl�k tarihi boyunca bu iki tav�r sahipleriyle ilgili çe�itli k�ssalar anlat�l�r. Yüce Rabbimizin �srailo�ullar�’n� cumartesi yasa��yla imtihan�n� anlatan k�ssa bunlardan biridir. Bu k�ssada, söz konusu yasak kar��s�nda Kitab’a uyanlar oldu�u gibi, kitab�na uyduranlardan da söz edilir. Onlar, cuma ak�am�ndan a�lar�n� denize at�p, pazar günü topluyor, böylece güya hem cumartesi yasa��n� ihlal etmiyor, hem de Allah’�n imtihan için bal�klar� ak�n ak�n gönderdi�i cumartesinin bereketinden mahrum kalm�yorlard�. Tabir yerindeyse ne yardan, ne de serden geçiyorlard�. Hem güya Allah’�n hükmüne tabi oluyorlar, hem de cumartesi ak�n ak�n gelen bal�klar� kaç�rmam�� oluyorlard�. Kur’an’da bu hadise �u �ekilde haber veriliyor:
“Onlara deniz kenar�ndaki, cumartesi yasa��n� çi�neyen kasabay� sor. Onlara avlar� cumartesi günlerinde ak�n ak�n geliyor, yasaklar� olmayan günlerde gelmiyorlard�. ��te onlar� fas�kl�k ettikleri için böyle imtihan ediyorduk.
Onlardan bir topluluk �öyle diyordu: Allah’�n helak edece�i ve �iddetli bir ceza ile cezaland�raca�� topluma niye ö�üt veriyorsunuz? Rabbinize kar�� bir mazeret olsun ve belki sak�n�rlar, diye cevap verdiler.
Kendilerine hat�rlat�lan� unuttuklar�nda, kötülükten men edenleri kurtar�p, zalimleri fas�kl�k yapmalar� sebebiyle çok kötü bir ceza ile yakalad�k.” (Ar’af 7/163-165)
Kitabullah’a tabi olmak yerine, kitab�na uydurmaya kalk��mak olarak niteleyebilece�imiz bu tavr�n günümüzde de çe�itli iz dü�ümlerine �ahit olmaktay�z ne yaz�k ki. Allah’�n dinine inanmakla birlikte, heva ve heveslerini kay�ts�z �arts�z Allah’�n hükümlerine tabi k�lmaya yana�mayan kimseler, Allah’�n hükümlerine uymad�klar� yerlerde tutup o hükümleri kendilerine uydurmaya kalk��abilmektedir.
Son dönemlerde s�kça duydu�umuz ve adeta bir furya halini alan “ni�anda nikah k�y�lmas�” konusuna getirmek istiyorum sözü. Asl�nda herkes bilir ki, nikah evlilik akdidir. Nikah akdi, kad�n ve erke�in kar�-koca ilan edilmesi ve bir ailenin kurulu� sözle�mesidir. Alemlerin Rabbi yüce Allah ve insanlar kar��s�nda yap�lan bu akdin, taraflara verdi�i haklar ve yükledi�i sorumluluklar vard�r. Bu, ki�iden ki�iye de�i�en bir akit de�ildir. Bu akdin taraf� kad�n ve erkek, akdin yap�lmas�ndan itibaren kar�-koca olmakta, birbirlerinin helali olmaktad�rlar.
Fakat �imdilerde yayg�n olarak uygulanmaya ba�lanan ve gariptir ama “ni�anl�l�k dönemi nikah�” �eklinde kendine has bir niteleme yapabilece�imiz uygulamada ise, taraflar�n ni�anl�l�k döneminde rahatça görü�meleri amaçlanmakta ve nikah k�y�larak güya aralar�ndaki mahremiyet me�rula�t�r�lmak istenmektedir. Ne var ki bu nikah, taraflar� kar�-koca haline getirmeyen, sadece ni�anl�l�k döneminde rahatça görü�ebilmelerini gaye edinen kerameti kendinden menkul garip bir “nikah”t�r. Çünkü aralar�nda bu �ekilde nikah k�y�lan taraflar�n kar�-koca hayat� ya�amas� me�ru görülmemekte, aileler böyle bir �eyi de�il kabul, dü�ünmek bile istememekte, kar�-koca olmak, dü�ün öncesi k�y�lacak yeni bir nikahla mümkün olmaktad�r.
�imdi burada ortaya ç�kan çarp�kl���n hangi birinden söz edelim? Söz konusu “nikah” öyle bir nikah ki, nikah de�il! T�pk� deveku�u gibi; ne ku�, ne deve! Çünkü taraflar� kar�-koca haline getirmiyor. Mant��� �u: Ni�anl�l�k dönemindeki görü�melerde rahat davran�ls�n ve bu rahat davranmadan do�an günahlardan bu nikah sayesinde kurtulunsun! Tam anlam�yla �srailo�ullar�’ndan, cumartesi yasa�� kar��s�nda cuma ak�am� a�lar�n� denize at�p pazar günü toplay�p böylece güya yasa�� delmeden bal�klar� toplayanlar�n yapt��� gibi. Kitab’a uymay�p kitab�na uydurmaya kalk��ma cehaletinin bugünkü izdü�ümlerinden biri. Söz konusu istismara aç�k uygulama ile malesef birçok genç k�z ma�dur olmakta, hayatlar� alt üst edilmektedir.
Söz konusu uygulamayla nikah kavram�n�n içi bo�alt�lmakta ve adeta nikah mefhumu oyunca�a çevirilmektedir. Ad� nikah olan ama kendisi nikah olmayan, bu bilindi�i için de zaten dü�ün zaman� geldi�inde yerini “as�l nikah”a b�rakan bu ucube uygulama giderek yayg�nla�maktad�r. Bu yayg�nla�mada insanlar�m�z�n �slam’� do�ru ve yeterli bilmemelerinin etkisi büyük ne yaz�k ki.
Olay�n bir de bu ucube sözde nikah� k�yan “din görevlileri” cephesi var ki i�in vahameti o noktada daha da art�yor. Her �eyden önce �slam’� bildi�ini iddia eden bir kimse nas�l olur da nikah gibi çok çok önemli bir mefhumun içini bo�altan böylesi bir uygulamaya dahil olur, do�rusu anlamak zor. Bu durum, toplumumuzda �slam’�n hükümlerini gere�ince hayata aktarmaktan uzak olu�un yaln�zca bilmemekten kaynaklanmad���n� ortaya koyuyor. Bilmemenin ötesinde çok önemli bir sorun da �slam hakk�nda yanl�� bilgilenme sorununun varl��� ve Kur’an’la sa�l�kl� bir ba�� bulunmayan bir din anlay���n�n ya�at�lmakta oldu�udur.
Kitab�na uyduranlardan de�il de, Kitab’a uyan ve böylece dünya ve ahiret saadetine kavu�anlardan olmak için, öncelikle Kitab’a yönelip idrakimizi, teori ve pratiklerimizi Kitab’a in�a ettirmemiz gerekmektedir.
-
��kr� H�seyino�lu 29-01-2010 18:35
De�erli �lyas abi, asl�nda yaz�da yanl�� uygulamadan s�z ederek do�ru olan� da anlatt���ma inan�yorum fakat bunu do�rudan ifade etmek gerekirse, do�ru olan ni�anl�l�k d�neminde nik�ha asla tevess�l edilmemesi, bu d�nemin m�mk�n oldu�unca k�sa tuutlmas� ve bu d�nem i�erisinde mahremiyetin korunarak, g�r��melerin �slami �l��ler i�erisinde yap�lmas�d�r.
-
ilyas metin 29-01-2010 17:18
��kr� karde�im,bu i�in do�rusu nedir, ��z�m �nermemi�siniz selamlar