TSK`n�n `disko` sicili kabar�k

Kuzey K�br�s’ta terhisine iki hafta kala konuldu�u askerî disiplin ko�u�unda gördü�ü i�kenceler sonucu ya�am�n� yitiren �stanbullu er U�ur Kantar’a ili�kin Genelkurmay’�n “Erimizin ailesi GATA misafirhanesinde misafir edilmi�tir” aç�klamas�na baba Ayd�n Kantar’dan yalanlama geldi

Kuzey K�br�s’ta terhisine iki hafta kala konuldu�u askerî disiplin ko�u�unda gördü�ü i�kenceler sonucu ya�am�n� yitiren �stanbullu er U�ur Kantar’a ili�kin Genelkurmay’�n “Erimizin ailesi GATA misafirhanesinde misafir edilmi�tir” aç�klamas�na baba Ayd�n Kantar’dan yalanlama geldi. Taraf ’a konu�an ac�l� baba, “Ne misafirhanesi, 24 gün boyunca banklarda yatt�m. Misafirhanede kayd�m olmas�na ra�men iki defa ‘yer yok’ diye ç�k���m� verdiler” dedi.

Genelkurmay, Gazi Magosa’daki 28. Tümen, 62. Alay, 3. Tabur 9. Bölük’te bir haftal�k disiplin cezas�n� çekmek için konuldu�u diskoda gardiyanlar taraf�ndan gördü�ü i�kence sonucu komaya giren ve tedavi gördü�ü Ankara GATA’da ya�am�n� yitiren er U�ur Kantar’a (21) ili�kin internet sitesinde aç�klama yaparak, aileye ba�sa�l��� diledi. Olayla ilgili iki gardiyan�n tutukland��� ve adlî i�lemlerin sürdü�ünün hat�rlat�ld��� aç�klamada, “GATA’n�n bütün imkanlar� seferber edilerek yo�un ilgi ve tedaviye ra�men maalesef kurtar�lamayarak, 12 Ekim 2011 tarihinde, tedavisinin 79’uncu gününde vefat etmi�tir.... P.Er. U�ur Kantar’�n GATA’daki tedavisi süresince kendisine refakat eden babas�, annesi ve yak�nlar� GATA misafirhanesinde misafir edilmi�, kendilerine her türlü idarî destek sa�lanm��t�r” dendi.

Aç�klama üzerine Taraf ’� arayan baba Ayd�n Kantar, �unlar� söyledi: “Söyledikleri do�ru de�il. E�imle birlikte ilk 10 gün acilin önündeki banklarda yatt�k. Bir doktorun söylemesi üzerine misafirhaneye gittik. Geceli�i 6.5 TL vererek kalmaya ba�lad�k. Ancak iki defa ç�k���m� verdiler. Her seferinde birer hafta d��ar�da yatt�m. Toplam 24 gün banklarda kald�m. Dedikleri gibi hep misafirhanede kalmad�m. Zaten misafirhanede öncelik �ehit aileleri, subay, astsubaylar, e�leri ve yak�nlar�, gazilere veriliyor. Yer kal�rsa erlerin ailesi kalabiliyor.”

Askerî tören istemedim, çünkü...

O�lu öldükten sonra kald�r�ld��� Adlî T�p’tan cenazesini askerlerin tören e�li�inde almak istediklerini hat�rlatan baba Kantar, “Kabul etmedim. Niye kabul edeyim ki. Onlara da söyledim. Askeriye öldürdü çocu�umu. O�lumun askerli�ini yapt��� birlik komutanlar� gönderdikleri ba�sa�l��� mesajlar�nda halen ‘görevini yaparken rahats�zland�’ diyorlar. O�lum i�kence sonucu öldü” dedi.

Baba Kantar’�n sözünü etti�i ba�sa�l��� mesajlar�nda, “Vatani görevini yaparken rahats�zlanan ve GATA’da tedavi gördü�ü esnada vefat haberini ald���m�z o�lunuz U�ur Kantar...” sözleri dikkat çekiyor.

Bu arada Er U�ur Kantar’�n a��r i�kence sonucu hayat�n� yitirdi�i askerî disiplin ko�u�unda üç kez zulüm gören bir asker, “disko” gerçe�ini Meclis’e yazd�.

Dayan�lmaz i�kenceler

Er U�ur Kantar’�n ölümüyle gündeme gelen, askerler aras�nda ‘disko’ diye bilinen askerî disiplin ko�u�lar�yla ilgili TBMM �nsan Haklar� �nceleme Komisyonu’na geçti�imiz ay son derece vahim iddialar içeren bir dilekçe gönderildi. 2009-2010 döneminde askerlik yapan, tam isminin aç�klanmas�n� istemeyen G. dilekçede 95. Z�rhl� Tugay, 1. Tank Taburu, 2. Tank Bölü�ü’nde askerlik yapt��� s�rada ya�ad��� i�kenceleri anlatt�.

G’nin ww.askerhaklari.com adresine ula�arak Asker Haklar� �nisiyatifi üzerinden TBMM �nsan Haklar� �nceleme Komisyonu’na gönderdi�i 19 eylül tarihli üç sayfal�k dilekçe özetle �öyle:

Askerli�im süresince üç kez bölük komutan�n�n emri ile disiplin cezaevine (disko) gönderildim. Disko’da iki kez yedi gün, bir kez de üç gün kald�m. “Emre itaatsizlik” ad� alt�nda çok eften püften nedenlerden ötürü diskoya gönderildim. Disko olarak tabir edilen o kâbus gibi yerde yap�lan i�kenceleri yazmak bile benim için bir ölüm gibi ve yazarken o anlar� yeniden ya�am�� gibi oluyorum.

Sizi oraya teslim eden ki�i arkas�n� dönüp gittikten sonra Cehennem ba�l�yor. Botlar�m�z� ç�kard�ktan sonra ite kaka elbiselerimizi de�i�tirdik. Siyah bir pantolon ve siyah bir gömlek ve siyah bir kep veriyorlar. Zaten o lanet elbiseyi giydi�in zaman psikolojin bozuluyor.

Sonra copla kalça taraf�ma vurmaya ba�lad�lar ve arka tarafa do�ru yürü dediler. Bir kapa�� açmam� söylediler, açt�m. Bana içeri girmemi söylediler. Beni sokmak istedikleri yer içi pisliklerle (insan d��k�s�) dolu bir la��m gibi bir yerdi. �çeri girmek için bir an tereddüt ettim ama itiraz etme �ans�n�z yok. Girdim. �çerisi pislik (d��k�) doluydu ve la��m farelerinden yere basam�yordunuz. Yakla��k 10 dakika bu pislik içerisinde bekledikten sonra ç�k emri verdiler. Ç�kt�m pislikten. O pislikle beraber 50 metrelik bir hat boyunca sürünmemi istediler ard�ndan. Bu da son derece y�prat�c� bir �eydi. Sonra kalk dediler. Diskodaki hortumla üzerime su tuttular ve sonra o sulu halimle ve üzerimdeki pislikle b�rakt�lar beni. Le� gibi kokmay� geçtim, her yerimde sivilce benzeri �eyler ç�kt�.

(...)Arkada�lar�m�z bize seslendiklerinde copla vurarak bakmam�z� engelleyip bizi rencide ediyorlard�. Kafam önümde bu �ekilde arkada�lar�m�n beni görmesinden dolay� onurum k�r�ld��� için a�lad���m� hat�rl�yorum.

(Gardiyanlar�n) Canlar� s�k�l�yordu d��ar�da içtima diyorlard�. Uzun e�ek oynuyorduk. Yatan hep biz yani mahkumlar oluyorduk. Olanca a��rl�klar�n� vererek üzerimize atl�yorlard�. Hayvan gibi davran�yorlard� bize. Belimiz k�r�lacak gibi oluyordu.

Sonra safta toplan�n ve gökyüzüne bak�n diyorlard�. Eller yukar� komutu verip z�pla z�playa gökteki y�ld�zlar� toplama emri veriyorlard�. Dur demeden duracak olan olursa sabah kadar sürünür diyorlard�. Mecburen z�pl�yorduk. Bay�lana kadar “y�ld�z topluyorduk”.

Gece 12 oluyordu, hadi t�ra� olun diyip sal�yorlard�. Gece yar�s� 3 veya 4’te dolaplara vurma sesi ile beraber “kalk�n lan” diye ba��r�larak yataktan kald�r�l�yorduk. Yerlere su ba�m��lar. Yerde 4 parmak yüksekli�inde su var, su temiz de de�il. Temizledikten sonra yat�n diyorlard�. Zaten temizleyene kadar saat 6 oluyordu.

Süpürge ile (süpürgeyi silah gibi tutup - ki son derece onur k�r�c� ve a�a��lay�c� bir hareket) kafalar�na göre seçtikleri ki�ilere sabahlara kadar nöbet tutturuyorlard�.

Ayn� �ekilde kahvalt� almaya gidiyorduk. Yürümeye derman yok zaten. Gündüz en az�ndan bir �ey yapmazlar diye dü�ünüyordum. Hava zaten s�cakt�, bahçede de yerler m�c�rd�. Önce güzelce bizi süründürdüler m�c�rlar�n üzerinde. Sonra ö�lene kadar m�c�rlar� say�yorduk yerdeki. Ne alaka ise. Bir arkada��m�z bu m�c�rlar� say�nca ne yapacaks�n�z diye sordu diye 10 dakika boyunca dayak yedi. “Sana m� sorucaz lan gavur hepiniz vatan hainisiniz” diyorlard�.

Ö�len yeme�i yedikten sonra ve yerleri y�kad�ktan sonra diskonun hemen üst taraf�nda tepe vard�, oraya mevzi kazd�r�yorlard� ve kendi adlar�n� yar�m metre derinli�inde yazd�r�yorlard�. Gardiyan�n ad� Mehmet’ti örne�in, Mehmet yaz�yorduk.

Ak�am yeme�i yenip yemekhane y�kand�ktan sonra tuvaletleri temizliyorduk. Diz üstüne çöküp 5 ki�i beraber giriyorduk ve di� f�rças� kadar ufak bir f�rçayla tuvaletin deli�ini temizlemeye zorlan�yorduk.

Her gece yorgan�n alt�ndan a�lama sesleri geliyordu. 3 saat uyuma �an��m�z oluyordu, onu da a�lamakla geçiriyorduk. Bir ara öyle bir noktaya gelmi�tim ki intihar etmeyi, kendimi asmay� dü�ündüm. Bu yüzden olsa gerek giri�te botlar�n ba�c�klar�n� al�yorlar.

(Kaynak: Taraf)