
��kr� H�SEY�NO�LU
TESETT�R�N EVRENSELL���NDEN, �IPLAKLI�IN EVRENSELL���NE
Kanadal� ileti�im bilimci Marshall Mcluhan, 1960’l� y�llarda kaleme ald��� “Global Village / K�resel K�y” adl� eserinde, d�nyada h�zla yayg�nla�an Amerikan mahre�li Tv k�lt�r�n�n giderek d�nyay� global bir k�ye d�n��t�rece�ini ifade etmi�ti. Per�embenin geli�i �ar�ambadan belliydi ve �ng�rd��� gibi de oldu. D�nya art�k tek k�lt�rl�, tek k�bleli k�resel bir k�y durumunda.
Tabi biz M�sl�manlar a��s�ndan sorun d�nyan�n k�resel k�y haline gelmesi, tek k�bleli ve k�lt�rl� olmas� de�il, bu k�resel k�y�n k�ble ve egemen k�lt�r�n�n bât�l olu�udur. Yoksa �slam’�n gayesi de d�nyay�, k�blesi �lemlerin Rabbi’nin belirledi�i k�ble, egemen hayat nizam� O’nun bildirdi�i din olan bir k�resel k�ye d�n��t�rmek de�il midir? Ki, Bakara suresi 193 ve Enfal suresi 39. ayetlerde Rabbimiz bize bu hedefi g�stermektedir.
Bilindi�i �zere yery�z�nde yerle�ik ilk hayat nizam� �slam’d�. �lk insanlarla birlikte yery�z�nde Allah’�n �l��lerine g�re i�leyen bir hayat nizam� kurulmu�,[1] daha sonra insanlar�n Allah’�n �l��lerinden uzakla�maya ba�lamas�yla farkl� d�nya g�r��leri ve ya�ay�� bi�imleri, ideolojiler meydana gelmi�tir. Bu konuyla ilgili olarak Rabbimiz ��yle buyurmaktad�r:
“�nsanlar tek bir �mmetti. (Ard�ndan ayr�l��a d��t�ler.) Allah, m�jdeciler ve uyar�c�lar olarak Peygamberler g�nderdi ve beraberlerinde, insanlar�n anla�mazl��a d��t�kleri �eyler konusunda aralar�nda hak �zere h�k�m vermek i�in kitaplar indirdi…” (Bakara, 2/213)
Yery�z�nde �slami hayat�n, yani fert ve toplum olarak Allah’a itaat �zere ya�ama prati�inin as�l, Allah’a tu�yan�n arizi olu�unu en veciz �ekilde ifade eden ayet gruplar�ndan biri de, namazla ilgili �u ayet-i kerimelerdir:
“��te bunlar, kendilerine Allah'�n nimet verdi�i Peygamberlerdendir. Adem'in soyundan, Nuh ile birlikte ta��d�klar�m�zdan, �brahim ve �srail (Yakub) soyundan, do�ru yola eri�tirdiklerimiz ve se�tiklerimizdendirler. Onlara Rahman�n ayetleri okundu�unda, a�layarak secdeye kapan�rlard�.
Sonra onlar�n ard�ndan �yle nesiller geldi ki, namaz� zayi ettiler ve �ehvetlerine uydular. Bu sebeple bunlar azg�nl�klar�n�n cezas�yla kar��la�acaklard�r.” (Meryem, 19/58-59)
K�sacas� �slam; yaratan, ya�atan ve emreden Rabbimizin kullar� i�in belirledi�i ve ikmal etti�i[2] yegâne hak hayat nizam�[3] olarak as�l oland�r. �slam d���ndaki t�m d�nya g�r��� ve ya�ay�� bi�imleri, ideolojiler ise arizidirler, t�redidirler, insan hevas� �r�n� olarak câhili ve bât�ld�rlar.
�nsanl�k tarihinin asli �izgi ve y�r�y���, Rabbimizin insanlar aras�ndan onlar�n hidâyeti i�in se�ti�i Peygamberler (a.s.) ve beraberlerindeki topluluklar�n temsil etti�i �slami hayatt�r. �slami hayat, �lemlerin Rabbi’nin �l��lerini esas alan, O’nun ol dedi�i yerde olmay�, dur dedi�i yerde durmay� temel kabul eden y�neli�in ad�d�r.
�slami hayat, �lemlerin Rabbi’nin emir ve nehiyleri kar��s�nda “i�ttik ve itaat ettik” teslimiyetini ifade ederken,[4] �slam’�n d���ndaki t�m ideoloji ve ya�ay�� bi�imleri “i�ittik ve isyan ettik” tu�yan�na dayan�r.[5] Tabi “i�ittik ve itaat ettik” teslimiyeti de, “i�ittik ve isyan ettik” tu�yan� da salt dille ifade edilen bir durum de�ildir. Bilakis daha ziyade hal diliyle, Allah’�n emirlerine fiili ittiba ya da fiili itaatsizlik ile ifadesini bulmaktad�r.
Nice insanlar var ki, dilleriyle “i�ittik ve itaat ettik” ifadesini kullanmakta, fakat ya�ay��alr�yla bu s�zlerini tekzip etmektedirler. ��in do�rusu ve ac� taraf� da zaten, insanl�k tarihinin genelinde ve bug�n de, dil ile ifade edilmese de hal diliyle “i�ittik ve isyan ettik” diyenlerin �o�unlukta oldu�u ger�e�idir. Ki Rabbimiz, Asr sûresinde insanl���n bu “s�f�rlarla dolu” karnesi ile ziyan�n� bize bildirmektedir.
Tesett�r As�l, Tesett�rs�zl�k Ar�zidir
Evet, hak as�l bât�l ar�zidir. �lemlerin Rabbi’ne itaat, emirlerine ittiba as�l, tu�yan ar�zidir. Namaz�n ikamesi as�l, namazs�zl�k ar�zidir. �ffet as�l, iffetsizlik ar�zidir. Tesett�r as�l, tesett�rs�zl�k arizidir. �nsanlar�n as�ldan ziyade ar�zi olana ra�bet etmeleri, as�l olan� ar�zi, ar�zi olan� as�l yapmaz. Nitekim Rabbimiz, “Yery�z�nde bulunanlar�n �o�una uyarsan, seni Allah'�n yolundan sapt�r�rlar. Onlar sadece zanna ve yalanlara uyuyorlar.” (En’am, 6/116) buyurarak, �o�unlu�un hak olan�n �l��s� olamayaca��n� vurgulamaktad�r.
�nsanlar tarihsel s�re�te maalesef as�l olandan (haktan) ziyade ar�zi olana (bât�la) ra�bet etmi� olsa ve Allah’�n dininin yery�z�nde egemen k�l�nd��� d�nemler s�n�rl� kalm�� olsa da, Rabbani ��reti ve h�k�mlerin etkisi �o�u zaman b�t�nc�l nitelikte olmasa da toplumlar �zerinde her zaman kendisini g�stermi�tir.
Mesela bug�n d�nyada insanlar�n ta��d��� en yayg�n isimler, Peygamber isimleridir. Muhammed (a.s.)’�n risaleti �ncesi yery�z�nde ge�erli risaletler olan Musa (a.s.) ve �sa (a.s.)’�n risaletleri tahrif edilmi� olsa da, k�r�nt� kabilinden baz� ��retileri bug�nlere kadar ta��nm��t�r. Faizin haraml��� ve tesett�r emri, ki iktisadi ve i�timai hayat i�in son derece m�him h�k�mlerdir, �u son birka� asra kadar asl�nda insanl���n neredeyse ortak uygulayageldi�i Rabbani h�k�mlerdi.
Bu anlamda, 20. asra kadar tesett�r kad�nlar�n evrensel bir kabul ve prati�iydi diyebiliriz. �slam d�nyas�nda oldu�u gibi, H�ristiyan d�nya ve Yahudi topluluklarda da tesett�r, genel ge�er giyim-ku�am bi�imini olu�turuyordu. Bug�n H�ristiyan d�nyada salt rahibelerin k�yafeti olmaya indirgenen tesett�r, yak�n ge�mi�te yayg�n giyim-ku�am� te�kil etmekteydi.
�imdilerde ise, �ok ac� bir ger�ektir ki tesett�rs�zl���n, ��plakl���n evrenselli�i s�z konusudur. “�slam d�nyas�”n� dahi kapsam�na alan, kas�p kavuran tu�yani, �eytani bir evrensellik. New York’un caddeleri, sokaklar� neyse, Tokyo’nun, Moskova ve Kiev’in, �stanbul ve Bak�’n�n, Kahire ve Kazablanka’n�n sokaklar� da a�a�� yukar� ayn� durumda.
Muhtemelen, insanl�k tarihinde ��plakl���nbu kadar s�radanla�t��� ve yayg�nla�t�� ba�ka bir d�nem ya�anmam��t�r. T�rkiye’de bir d�nem bir GSM operat�r�n�n reklam�nda yer alan “�zg�r k�z” fig�r�n�n de sembolize etti�i “kad�n�n �zg�rle�mesi” mottosu, kad�n� yarat�c�s�ndan, ailesinden, e�inden, �ocuklar�ndan ve b�ylece iffetinden, f�trat�ndan “�zg�rle�tirme” neticeleri do�urarak ��plakl���n ve iffetsizli�in evrenselle�mesine yol a�t�.
Tabii ki ��plakl�k/iffetsizlik yeni bir durum de�il. Bilakis, câhiliye y�nelim ve pratiklerinin ortak bir niteli�ini te�kil ediyor. Nitekim Rabbimiz, Mekke câhiliyesini bize tan�tt��� d�rt terkibin birinde “câhiliye teberrucu”ndan, yani câhiliye kad�nlar�n�n a��l�p-sa��lmas�ndan s�z ediyor.[6]
Lakin “câhiliye teberrucu”, kimi fâcir ve fâs�k topluluklarla s�n�rl� olman�n �tesine ge�ip, bug�nk� gibi evrensel bir tu�yan halini tarihin hi�bir d�neminde almam�� olsa gerek.
Tesett�r�n evrenselli�inden ��plakl���n evrenselli�ine ge�i� s�recinin temelinde, ilahi kaynakl� h�k�mleri “tarihsel” ilan edip, insan hevas�na dayal� ideoloji ve ya�ay�� bi�imlerini “evrensel” olarak kodlayan modern tu�yan�n ve onun da temelinde protestan tahrifat�n bulundu�unu ifade etmek gerekir.
Musa (a.s.) ve �sa (a.s.)’�n risaletleri, tarihte maruz kald�klar� geleneksel tahrifin �zerine, bir de modern d�nemde protestan tahrifata maruz kal�p, laisizm ve kapitalizme b�t�n�yle entegre edilmi�lerdir. Bu tahrifat, iktisadi alanda faizin haraml���n� ortadan kald�r�p kapitalist ya�ma ve y��man�n, i�timai alanda ise tesett�r emrini buharla�t�r�p tesett�rs�zl���n/��plakl���n �n�n� a�m��t�r.
K�sacas�, bat�da kapitalist ya�ma ve y��mac�l���n ve kad�n� metala�t�ran tesett�rs�zl���n ta�lar�, teolojik sapt�rmalarla d��enmi�tir. Bug�n i�imizdeki kimi “protestan papazlar�” taraf�ndan �slam’�n bu alandaki h�k�mleri konusunda yap�lmaya �al���lan da ayn�s� de�il midir?
Bat�dan ithal “tarihselcilik” sapt�rmas�yla �slam’�n hayat menba� ahkâm� bug�n i�in hâ�â ge�erlili�i olmayan “tarihsel” h�k�mler olarak konumland�r�lmaya ve bat�n�n ideoloji ve kanunlar� “evrensel” olarak kodlanarak t�m yery�z�n�n genel ge�er h�k�mleri k�l�nmaya �al���l�yor.
Bu sapk�n modern ve postmodern bidat��l��a g�re, �lemlerin Rabbi’nin kullar� i�in belirledi�i h�k�mler hâ�â tarihsel bir s�n�rl�l��a mahkûmken, kendi kendisinin ilah� ve rabbi olma iddias�ndaki modern insan�n ortaya att��� sek�lerizm, liberalizm, feminizm vb ideolojiler evrensel bir niteli�e haiz bulunmakta!
Ne yaz�k ki art�k ortal�k bu modern ve postmodern bidat��lardan ge�ilmiyor. Asl�nda, “Copy” yapt�klar� bat�l� protestan papazlar�na ait yorumlar�, getirip T�rk�e olarak “paste” yapmaktan ibaret bir m�ritlikle malul olsalar da, kendilerini orijinal fikirler �reten ayd�n (!) insanlar zannedebiliyorlar.
��te bu postmodern m�ritler, t�pk� m�ritli�ini yapt�klar� protestan papazlar misali Rabbimizin kad�nlar� metala�maktan, objele�tirilmekten korumaya matuf tesett�r farz�n� buharla�t�rmak i�in yorum ad� alt�nda �eytani tahrifatlar yapmaktad�rlar. ��lerinden abz�lar� bu i�i, “Kur’an meali” ad� alt�nda Kur’an’�n h�k�mlerini buharla�t�rma �eytanizmine vard�rm�� bulunmakta.
20. Asr�n Avrupas�nda Tesett�r
Bug�n Amerika ile birlikte f�sk-f�curun, ��plakl���n, her t�rl� fuh�iyat�n merkezi durumunda olan Avrupa’da yak�n zamana kadar �zellikle k�y ve kasabalarda hâkim giyim-ku�am tarz�n�n tesett�r oldu�u ger�e�ini ilk olarak, alt� b�l�ml�k bir ikinci d�nya sava�� belgeselini izledi�imde fark etmi�tim.
Siyah-beyaz kamera �ekimleriyle sava��n anlat�ld��� bu belgeselde g�sterilen Almanya, Fransa, Polonya vb �lkelerin k�y, kasaba ve k�smen �ehirlerinde kad�nlar�n, t�pk� Anadolu’da oldu�u gibi ba�lar� kapal�, tesett�re uygun giyimli oldu�unu g�rd���mde �a��rm��t�m.
Daha sonra 1900’lerin ba��nda Avrupa’da �ekilen benzer bir�ok g�r�nt�yle kar��la�t�m. 125 y�l �nce �ngiltere’de �ekilip sonradan renklendirilen o y�llara ait kalabal�k bir cadde g�r�nt�s�nde, t�pk� Anadolu’daki kad�nlar gibi atk�larla s�k� s�k�ya �rt�nen kad�nlar dikkat �ekiyordu mesela.
Ge�ti�imiz g�nler i�inde bir arkada�, 1912 y�l�nda New York tren istasyonunda �ekilmi� bir aile foto�raf� payla�t�. Amerika’ya g�� eden bir Alman ailesinin oldu�u foto�rafta anne ve iki k�z�n�n �rt�l� oldu�u g�r�l�yor. Zira o d�nemler, laik-sek�ler modern câhiliyenin hen�z yery�z�n�n egemen k�lt�r� haline geldi�i y�llar de�ildi. Dolay�s�yla halen tesett�r�n evrenselli�i s�z konusu idi.
Avrupa’da protestanl���n yayg�nla�mas�yla birlikte kapitalizmin �n�n�n a��lmas�, s�m�rgecilik ve beraberinde gelen sanayile�me “kapitalist kentle�me”yi, bu kentle�me bi�imi kapitalist e�lence k�lt�r�n� ve beraberinde f�sk-f�curun yayg�nla�mas�n� getirdi. �kinci d�nya sava�� sonras� televizyonun ve dolay�s�yla Amerikan mahre�li Tv k�lt�r�n�n t�m d�nyada yayg�nla�mas�yla da tesett�r�n evrenselli�inden ��plakl���n evrenselli�ine ge�i� s�reci h�z kazand�.
Evet, ac� bir ger�ek ki d�nya art�k sek�ler câhiliye k�lt�r�n�n egemen oldu�u k�resel bir k�y durumunda. Art�k tu�yan, f�sk-f�cur, fuh�iyat k�resel/evrensel bir hal alm�� durumda. Sek�ler câhiliye, �imdilerde LBGT sapk�nl�klar�n� normalle�tirme ve k�reselle�tirme �abas� i�inde. Bu ama�la Net Flix, Disney Plus gibi dijital ifsat platformlar�n� t�m d�nyada yayg�nla�t�r�yorlar.
T�rkiye’de mesela �ok b�y�k paralarla yay�n ve yap�m yat�r�mlar� yap�yorlar. Tabi dolarlar� bast�r�nca da, kendilerine cehaletle “sanat��” denilen e�lence sekt�r� fig�rlerini bu k�lt�rel i�gal projelerinde lejyoner olarak istihdam etmeleri zor olmuyor.
Birka� ay �nce bu konuda “�ocuklar�m�z� koruyal�m” ba�l�kl� bir yaz� kaleme alan bir k��e yazar�, LBGT sapk�nl�klar�n� toplumlar nezdinde normalle�tirme ve yayg�nla�t�rmay� temel yay�n politikas� edinmi� olan Amerikan Disney Plus dijital platformunun T�rkiye’ye 600 milyon TL’lik b�t�eyle girdi�ini yazm�� ve �u bilgilere yer vermi�ti: “Ne kadar star, y�netmen, senarist varsa neredeyse topunu iki y�ll���na kendilerine ba�lam��lar… Anla�ma yapt�klar� ‘y�ld�zlar’ bu s�re i�inde ba�ka hi�bir yerle i� yapamayacaklar.”[7]
K�sacas� bat�l�lar bir as�r �nce nas�l ki kendilerine “genel valilik” bah�etme kar��l���nda dev�irdikleri lejyonerler arac�l���yla bu topluma laik-sek�ler tu�yanlar�n� ve f�sk-f�cura dayal� ya�ay�� bi�imlerini dip�ik zoruyla dayatt�larsa, �imdi de dolarlarla dev�irdikleri k�lt�r end�strisi leyjonerleri �zerinden ifsatlar�n� bir level daha ileri ta��ma �abas� i�ine girmi� bulunuyorlar.
Neticede �u ac� ger�e�i bir kez daha ifade edelim ki, bug�n yery�z�nde laik-sek�ler tu�yan�n ve k�lt�rel ifsad�n�n k�resel egemenli�i s�z konusudur. Konumuz olan tesett�r �zelinde ifade edecek olursak, son birka� as�r insanl�k, tesett�r�n evrenselli�inden ��plakl���n evrenselli�ine do�ru bir ��z�lme ve ��r�me s�reci ya�am�� ve ya�amaktad�r.
Bu ��r�meye engel olup yery�z�nde yeniden tesett�r�n evrenselli�ini ikame etmek ise, tabii ki bu k�resel k�y�n k�blesini ve kavalc�s�n� de�i�tirmekten ge�iyor. K�blesi bât�l bat�, kavalc�s� da onun m�ritleri olduk�a, onlar kavallar�yla modern ve postmodern hurafeleri dillendirmeye devam edeceklerdir.
K�y �lemlerin Rabbi’nin k�y�d�r ve k�y�n sakinleri de O’nun kullar�d�r. Dolay�s�yla bu k�yde O’nun s�z� egemen k�l�nmal�, yaln�zca O’nun dedi�i olmal�d�r. Bu da, biz M�sl�manlar�n �ekildi�imiz dar grup gettolar�ndan ��k�p, �slam dâvâs�n�n nitelik ve mahiyetine uygun �ekilde b�y�k d���nmemiz ve b�y�k hedeflere y�nelmemizle m�mk�n olacakt�r.
K�resel ky�n k�resel egemen dinini Allah’�n yegâne hak dini �slam olmas�, bizim bu k�resellik �ap�nda d���n�p hedefler belirmemize ve bu do�rultuda at�l�mlar yapmam�za ba�l�d�r. Biz �zerimize d��eni yaparsak, Allah’�n yard�m�n� hak ederiz. O zaman da nice olmaz g�r�lenler kolayl�kla oluverir.
[1] “Derken Adem, Rabbinden kelimeler ald�. Bunun �zerine Allah onun tevbesini kabul etti. ��phesiz O, tevbeleri kabul edendir, esirgeyendir.” (Bakara, 2/37)