
Nihat G��
13 Mart 2025
N�YET -II-
Bir Müslüman, haram ve günah i�lerken veya i�lenirken niyetinin iyi olmas� kendisini günahtan kurtaramaz ve ar�nd�ramaz. Oradan uzakla�mas� kaç�n�lmaz bir durumdur. Tek çare budur. Yoksa zamanla Müslümanlar bu pis ortamlara al��kanl�k kazanabilir, davran��lar�nda de�i�ikli�e gidebilirler.�çki içilen ortamlarda içki içmeden oturmay� al��kanl�k edinmi� bir Müslüman, gün gelir içki içmeyi gayet masum bir fiil olarak telakki edebilir. �nsanlar�n yar� aç�k giyindikleri ortamlarda hiçbir �ey olmam�� gibi dola�an bir insan gün gelir aç�kl��� normal bir durum, tesettürü de anormal bir vak�a olarak görmeye de ba�layabilir.Allah muhafaza buyursun!Allah’�n Resulü: “Allah’a ve ahiret gününe inanan asla içki içilen sofrada oturmas�n!” (Ahmed b. Hanbel, 1/20) �eklinde bir emri bulunmaktad�r. Haramlar�n alenen i�lendi�i, te�vik edildi�i veya haram olarak bak�lmad��� ortamlar bir Müslüman�n bulunaca��, hayat�n� idame etmeye devam edebilece�i ortamlar de�ildir. Ayn� �ekilde tesettüre riayet edilmeyen, ç�plakl��� te�vik ve özendirici ortamlar da Müslümanlar�n bulunabilece�i, keyiflerince e�lenebilece�i, hiçbir �ey olmam�� gibi davranmaya devam edebilece�i ortamlar de�ildir.Nitekim �bnu Ömer (r.a.) Resulüllah (s.a.v.): “Allah, �araba, onu içene, satana ve alana, onu üzümden s�k�p ç�karana, onu s�k�lmas� için emir verene, ta��yana ve kendisine getirilen kimseye lanet etsin.” buyurdular. (Ebu Davut, Kitab’ul E�ribe, 2)Bu hadis bize içki içmiyor olsa dahi ki�inin, içki içilen ortamda oturmas�na devam etmemesi gerekti�ini emrediyor. Tabi her konuda oldu�u gibi bu konuda da zaruret durumu farkl�d�r. Zaruret durumu zamana, mekâna ve ki�iye göre de�i�iklik arz edebilir. Her insan için zaruret durumu farkl� olabilece�i gibi yasa��n i�lendi�i mekâna göre de�i�iklik de arz edebilir.�çki içen ki�inin niyeti ne olursa olsun içkili ortamlarda bulunmas� kendisini temize ç�kartmayacak, günahs�z yapmayacakt�r. �çki içmeyi, �eytan�n i�i bir pislik olarak görülmesi gereken bu fiili masum göstermeye yetmeyecektir.Kumarda da durum böyledir. Niyeti ne olursa olsun kumar oynayan, oynanan, oynat�lan, oyunu izleyen, kumardan gelen suyu, çay� ve kahveyi içen, kazanan� alk��layan ki�inin günahs�z olmas� dü�ünülemez. Oynanan kumar� izlemek ya da oynanan kumar�n etraf�nda ba�da� kurup oturmak da ki�iye günah olarak yeterli olacakt�r. “Niyetim iyiydi. Orada otururken kötü dü�üncelere sahip de�ildim. Oyun oynam�yordum. Biraz e�lenmek istiyordum.” diyen ki�i oynanan kumardan muaf olamaz, oynanan kumardan ortaya ç�kan haramdan da yakas�n� yevmi’l k�yamette kurtaramaz.Faiz de bundan farkl� bir haram de�ildir. Hangi niyetle yap�l�rsa yap�ls�n faiz haramd�r ve büyük günahlardan biridir. Allah ve Resulü (s.a.v.)’ne aç�lm�� aleni bir sava��n ad�d�r faiz: “E�er böyle yapmazsan�z, Allah ve Resûlüyle sava�a girdi�inizi bilin. E�er tövbe edecek olursan�z, ana paralar�n�z sizindir. Böylece siz ne ba�kalar�na haks�zl�k etmi� olursunuz, ne de ba�kalar� size haks�zl�k etmi� olur.” (Bakara/279) Bu sava�ta ki�inin sahip oldu�u niyet, faizi paklamaz, Allah ve Resulü (s.a.v.)’ne kar�� giri�ilen sava�� hafifletmez ve oradan gelecek olan kazanc� temize ç�karmaz. Resulüllah (s.a.v.) “Faiz yiyene, yedirene, kâtibine ve �ahitlerine lanet etti.” (Müslim, Musakat 106)Hiçbir niyet, hiçbir görev, hiçbir i�, faizi Allah ve Resulü (s.a.v.)’ne aç�lm�� bir sava� olmaktan beri k�lamaz. Hiçbir niyet, ayn� ortam� payla�mak suretiyle Allah Resulü (s.a.v.)’nün okudu�u lanete u�ramaktan paklayamaz.Put yapmak, puta tapmak, puta sayg� duymak haramd�r. Puta tapmak; �slam’�n yasaklad���, �irki mucip k�lan, affedilmeyen, cehenneme duçar k�lan en büyük günaht�r. Puta tapan, onu ta’zim eden ki�inin niyeti ne olursa olsun bu tap�nma i�ini �irk olmaktan beri k�lamaz. Yap�lan fiili masum ve günahs�z gösteremez.Ç�plakl�k da böyledir. Ç�plaklar kamp�na dönen sahillerde bulunmak ki�iyi temize ç�karmaz. O ortamda bulunmay� Rahim olan Allah: “Mü’min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sak�ns�nlar, �rzlar�n� korusunlar. Bu davran�� onlar için daha nezihtir. �üphe yok ki, Allah onlar�n yapt�klar�ndan hakk�yla haberdard�r.” (Nur/30) Bakman�n haram oldu�u bir ortamda aç�lmak ne kadar do�ru olur var�n onu da siz dü�ünün.�imdiye kadar anlatt�klar�m�zdan tatmin olmayan, “Böyle bir �ey olabilir mi?” diyen karde�lerimiz için itiraz etmeyecekleri son bir örnek daha vermek istiyorum.Bu konuda verece�imiz son örne�imiz zina olsun.Ki�i hangi niyete sahip olursa olsun i�ledi�i zina fiilinin cezas�ndan kurtulamaz. Niyet, haram olan bu fiili haram olmaktan kurtaramaz, zinâkar ki�iyi masum gösteremez.Sahi hangi niyet bu fiili temize ç�karabilir, masum gösterebilir ki?Bu fiili i�leyen ki�ileri sahip olduklar� hangi niyet paklayabilir ki? Zira i�lenen zina fiili haramd�r. “Zinaya yakla�may�n. Çünkü o, son derece çirkin bir i�tir ve çok kötü bir yoldur.” (�sra/32)Bir ibadeti yerine getirirken niyet son derece önemlidir. Niyet olmadan yerine getirilen ibadetlerin de�er kazanmad���n� biliyoruz. Ancak sahip olunan iyi niyet, bir haram� helal k�lmayaca��n� da bilmemiz gerekmektedir. Hatta haramlar�n i�lendi�i ortamlarda, haram� i�lemiyor olsak dahi o ortamlarda bulunman�n haraml���n� da bilmemiz kaç�n�lmaz bir görevdir.�unu bir kez daha vurgulamakta fayda umuyorum: Haram k�l�nm�� bir fiili terk etti�inde ki�inin sahip oldu�u niyet son derece önemlidir ve gereklidir. �çki, kumar, faiz, zina ve rü�vet gibi haramlar terk edildi�inde ki�inin sahip oldu�u niyete göre sevap kazanma durumu da söz konusu olacakt�r.Ki�i bu haramlar� niçin terk etti? ��leyemedi mi? Gücü mü yetmedi?Ki�i midesine dokundu�u için mi içki içmiyor yoksa Yüce Allah (c.c.) bu mereti yasaklad� diye mi bu pisli�e yana�m�yor?Haram ve günahlardan uzak duran ki�inin bu davran���n�n sevaba dönü�mesi için sahip oldu�u niyet son derece önemlidir ve gereklidir dedik. Mesela içki içmeyen birisi, haram oldu�u için de�il de midesine dokundu�u, paras� yetmedi�i ya da a��z tad�na al��amad��� için içki içmiyorsa, içki içmemesi kendisi için sevap olarak yaz�lmayacakt�r hanesine. Ancak bir ki�i içkiyi Rahim olan Allah (c.c.) haram k�ld��� için terk ediyorsa, i�te o zaman sevap kazanacakt�r terk etti�i bu fiilinden dolay�. Faizde de durum böyledir, kumarda da durum böyledir, puta tapmaktan uzak durmakta da durum böyledir. Zinaya yakla�mamak da böyledir. Tesettüre riayet etmek de böyledir.�slam dininin en fazla de�er verdi�i ye�ane ibadet namazd�r. Bunda ku�ku yoktur. Namaz k�lan bir insan�n niyetinde Yüce Allah (c.c.)’�n emirlerine riayet ederek r�zas�n� kazanmak yoksa sevap almas� dü�ünülemez. Çünkü Yüce Allah: “Yaz�klar olsun o namaz k�lanlara ki, onlar namazlar�n� ciddiye almazlar.” (Maun/4-5) Ki�i ciddi bir �ekilde namaz k�lm�yorsa veya Rahman olan Allah’�n r�zas�na ermek ad�na secdeye kapanm�yorsa orada sevaptan bahsetmek mümkün de�ildir. Hatta azaba bile sebebiyet verebilir.Unutmay�n�z Peygamber Efendimiz (s.a.v.) zaman�nda münaf�klar da namaz k�l�yorlard�. Kimi zaman günde be� vakit camiye gelerek cemaate i�tirak da ediyorlard�. �imdi münaf�klar�n Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in arkas�nda k�ld�klar� namazlar�n�n kendilerini cennete götürece�ine inanabilir miyiz? Böyle bir durum mümkün mü sizce?�ayet ki�i Allah (c.c.) r�zas� için dokunmad� harama, yana�mad� isyana, tevessül etmedi �irke, zulme ve isyana. ��te bu da büyük bir sevapt�r. Yüce Allah (c.c.): “Rabbinin huzurunda (hesap vermek üzere) duraca��ndan korkan kimseye iki cennet vard�r.” (Rahman/46) O halde Rahman olan Allah’tan korkarak hayat�m�za bir çeki düzen vermemiz gerekmektedir.Hz. Muhammed (s.a.v.)’in ashab�na bildirdi�i �u hususlarda hesaba çekilmekten dolay� çokça korkaca��z. Gerekiyorsa titreyece�iz: “Helak edici yedi �eyden kaç�n�n�z.” buyurdu. Sahabiler: “Onlar nelerdir ya Rasulüllah?” diye sordular. Rasulüllah (s.a.v.): “Allah’a ortak ko�mak, sihir yapmak, Allah’�n haram k�ld��� cana haks�z yere k�ymak, faiz yemek, yetim mal� yemek, sava� günü kaçmak, hiçbir �eyden haberdar olmayan mümin han�mlara iftira etmektir.” buyurdu.” (Buhari, Vesaya 23, T�p 48, Hudud 44; Müslim, �man 144)Bu ve di�er haramlar�n tamam�ndan seçmece yapmadan kaç�naca��z. Ebu Hureyre (r.a.)’den rivâyet edildi�ine göre, Resulüllah (s.a.v.) �öyle buyurdu: “Herhangi bir konuyu size emredip yasaklamad���m sürece, siz de beni kendi halime b�rak�n�z. Sizden önceki ümmetleri çok sual sormalar� ve peygamberlerine kar�� münaka�aya dalmalar� helâk etti. Size herhangi bir �eyi yasaklad���m zaman ondan kesinlikle sak�n�n�z, bir �eyi emretti�imde de onu, gücünüz yetti�i ölçüde yerine getiriniz.” (Buhari, �’tisam 2; Müslim, Hac 412, Fezail 130-131) Namaz, oruç, zekât, hacc ve tesettür gibi emredilen ibadetleri elimizden geldi�i kadar yerine getirmek durumunday�z. Ancak ç�plakl�k, içki, kumar ve faiz gibi haram k�l�nan ve men edilen davran��lara (niyete bak�lmaks�z�n) yakla�mak yok bizim için.Haramlardan kesinkes, ne ad alt�nda olursa olsun uzak durmak durumunday�z ki cehennemden azade olmu� bir �ekilde cennete ula�al�m.Müslüman her nereye giderse gitsin Müslüman olarak gider, Müslüman olarak o ortamda bulunur ve Müslüman olarak da o ortamdan ayr�l�r. �ayet Müslüman olarak bir ortama gider de Müslüman olarak o ortamda bar�nam�yorsa bu durum büyük bir sorunun varl���na i�arettir. Müslüman olarak orada bulunur da Müslüman olarak oradan ç�kam�yorsa yine büyük bir soruna i�arettir bu durum. Müslüman her daim Müslümand�r, her yerde Müslümand�r, her yere Müslüman olarak gider ve her yerden Müslüman olarak döner.Bundan ba�ka bir �ans� yoktur Müslüman�n. Cenneti kazanmak ve cehennemden azade olmak bunu gerekli k�lmaktad�r.Biz; giyimden ku�ama, dü�ünceden davran��a, sosyal, siyasal ve ekonomik hayat�n her alan�nda Yüce �slam Dininin �ekillendirdi�i bir hayata raz�y�z ve talibiz. O yüzden her �eyin �slam’i olan�n� isteriz, uygulanmas� için de çaba sarf ederiz. �slam’�n emrettiklerini elimizden geldi�i ölçüde ya�amak ve anlatmak durumunday�z. Çünkü biz Müslüman�z, Yüce Allah (c.c.)’a teslim olmu� insanlar�z.Müslüman olarak dünyaya gözlerimizi açt�k, Müslüman olarak hayat�m�z� sürdürmekle beraber Müslüman olarak son nefesimizi vermek zorunday�z. Fiillerimizi sergilerken, dü�üncelerimizi �ekillendirirken, giyeceklerimiz seçerken, d��ar�da cadde ve sokaklarda yürürken sahip olmam�z gereken niyet de bu minvalde cereyan etmelidir.Yönetimin �slami olan�n� isteriz. Sistemin de devletin de �slami olan�na talibiz. E�itimin de ticaretin de muhakemenin de bireyin de toplumun da kural�n da kanunun da �slami olan�n� diliyoruz. Gönlümüz kazan�rken de kaybederken de �slam’dan yanad�r.Müslüman olarak ölmek en büyük arzumuzdur, �iar�m�zd�r, hedefimizdir.Niyetimiz ve sahip oldu�umuz çabam�z bu yöndedir. Bu dü�ünceye ihlas ve samimiyetle ba�l�y�z. Yüce Allah: “Ey iman edenler! Allah’a kar�� gelmekten nas�l sak�nmak gerekiyorsa, öylece sak�n�n ve siz ancak müslümanlar olarak ölün.” (Al-i �mran/102) �man etti�imize göre Yüce Allah (c.c.)’a kar�� gelmekten de sak�nmam�z birinci ve öncelikli görevimizdir.Haram k�l�nan i� ve i�lemlerden uzak durmay� bu minvalde de�erlendirmemiz gerekmektedir.�slam, inans�n inanmas�n her insana, haramlar� alenile�tirmekten uzak durdu�u müddetçe insanca ya�ama hakk� tan�yan yegane dindir. Gayr-i Müslimler Müslümanlar�n ahlak�n� bozmad�klar� müddetçe serbesttirler. Aç�l�p saç�lmad�klar� müddetçe kendi giysilerini giymekte özgürdürler. Ancak bilerek yanl�� yapanlara, toplumun huzurunu bozanlara, ahlaks�zl��a pirim verenlere, haramdan para kazanmak isteyenlere, ç�plakl��� te�vik ederek tesettüre riayet etmeyi küçümseyenlere de gerekli cezay� gözünün ya��na bakmadan veren yüce bir dindir.O yüzden sütü bozuk olan, ahlaks�zl�ktan kazanan, bozgunculuk ç�kararak fitne ve fesattan nemalanan, harama dalan ki�iler �slam’�n devlet baz�nda hükümran olmas�n�, insanlar� sevk ve idare etmesini, niyetlerinin �slamî olmas�n� istemezler.�slam sisteminde ahlaks�zlara, hukuksuzlu�a yer yoktur. Ancak be�eri sistemler içki, kumar, ç�plakl�k gibi kötülükleri s�radanla�t�rmak, s�radanla�an kötülükleri de me�rula�t�rarak ço�altmak için vard�rlar. Kötülük ile mücadele etti�ini dile getiren �aytanla�m�� insanlardan geçilmez ortal�k. Hamiyetperver, iyilikperver bir dil kullanmaktan da çekinmezler.S�radanla�an kötülükler canavarla�arak her taraf� istila eder. Yeri ve zaman� geldi�inde s�radanla�t�r�lan her kötülük hem koruyucular�n� hem de savunucular�n� yutacakt�r.Gün gelecek hesab� olacak her �eyin. Yapt�klar�m�z�n da dü�ündüklerimizin de. Sahip olmam�z gereken niyetin de…Gün gelecek, gerçek ortaya dökülecek yapt���m�z tüm i� ve i�lemlerin.Gün gelecek gizli kapakl� bir �ey kalmayacak ortada. Kimin hangi i�e hangi amaçla, hangi niyetle el att���, kar�� ç�kt��� veya can� pahas�na da olsa savundu�u ortaya ç�kacak.Gün gelecek kimin, neyi, niçin yapt���, amac�n�n ve niyetinin ne oldu�u, neye matuf oldu�u aç�kl��a kavu�acak. Ben ve sen bilmezsek de bu gerçek, günün birinde mutlaka ortaya ç�kacakt�r. Çünkü iyiliklerin günün birinde ortaya ç�kma gibi bir huyu vard�r.Sen, yanl�� yapma yeter.Sen, yanl��� dü�ünme, yanl�� bir niyete sahip olma, teammüden haramlar� ileri sürme yeter.Sen, yanl��a sahip ç�kma, iyi niyetini her daim koru yeter.Sen do�ru ol, do�rular ile beraber ol yeter.Dünya bir imtihan alan�d�r. Bu imtihan her an bitebilir.Haz�r m�s�n? Haz�rl���n ne a�amada?Kimisi imtihan� kazanmak için çal���r kimisi de imtihan� umursamadan bir hayat sürdürür. Kimisi Yüce Allah (c.c.)’�n istedi�i bir tesettür içinde ya�ar kimisi de sürü psikolojisi gere�i çevresinde ya�ayan insanlara özenerek bir elbise tercihinde bulunur. Kimisi Rahman olan Allah (c.c.)’� memnun etme derdi ile dertlenir kimisi de �eytan ile el ele tutu�arak bir yol edinir.Sen kimlerdensin?Kimden yanas�n?Kimin yolundas�n?Kime benziyor, kime özeniyorsun?