Kayseri�de ikinci kitap paneli yap�ld�
�lim Hikmet Vakf� �niversite bayanlar komisyonu olarak ikinci kitap panelimizi de aln�m�z�n ak�yla ger�ekle�tirdik. Ki�ilikleri ve fikirleriyle toplumda �nemli bir yer tutmu� dava adamlar�n�n, zihin d�nyam�zda ufuklar a�an, �a�da� ve kitleler �zerinde derin etkiler b�rakm�� �stadlar�n birer eserini payla�t�k misafirlerimizle.

�lim Hikmet Vakf� gençleri, okuyarak k�yam etmenin niceli�ini ikinci kez gözler önüne serdi. Kitapla yo�rulmu� bir gençlik örne�i sunmak için, kitapla do�rulmak için, meclisleri her zaman kitap koksun diye s�vad� kollar�n�.
�lim Hikmet Vakf� üniversite bayanlar komisyonu olarak ikinci kitap panelimizi de aln�m�z�n ak�yla gerçekle�tirdik. Ki�ilikleri ve fikirleriyle toplumda önemli bir yer tutmu� dava adamlar�n�n, zihin dünyam�zda ufuklar açan, ça�da� ve kitleler üzerinde derin etkiler b�rakm�� üstadlar�n birer eserini payla�t�k misafirlerimizle.
Aliya �zzetbegoviç-�slam Deklarasyonu
Panelimizin moderatörü olan Hatice K�l�ç, tan�t�lacak ilk kitab�n yazar� Aliya �zzetbegoviç’in hayat�na dair k�sa bir bilgi verdikten sonra, panelimizin ilk kitab� olan �slam Deklarasyonu’nun mütaalas�n� yapmak üzere sözü E�fa Uzunçay�r’a b�rakt�.
�slam Deklarasyonu, �slamc� siyasetin ve �slam birli�inin modern dünyadaki dirili�ine hizmet edebilecek, ‘hedefimiz Müslümanlar�n �slamla�mas�’ sözü ile ahir zamana damgas�n� vuran bir kitap. Aliya’n�n özel olarak oturup yazd��� bir kitap de�il, çe�itli vesilelerle yapt��� konu�malardan derlenmi�. Kitap 3 bölümden olu�uyor. “Müslüman halklar�n geri kalm��l���” bölümünde Aliya, günümüz Müslümanlar�n�n durumunu gözler önüne seriyor. �slam birli�inin olmamas�ndan kaynaklanan sorunlar� dile getiriyor. Kitab�n ikinci bölümü “�slami düzen”. Yazar�m�z �slami düzen kurman�n imkâns�z de�il, mümkün oldu�una de�iniyor. Bu �slami düzeni kurmak için bize bir tak�m yollar çiziyor. Son olarak “�slami düzenin bugünkü sorunlar�” bölümünde ise �slami düzeni kurmadan önce bugün varolan bir tak�m sorunlardan bahsediyor. Bu sorunlar�n çözümünü bize sunuyor.
Kitaptaki bir di�er ba�l�k: “Muhafazakârlar ve Modernistler”. Aliya’ya göre �slami yenilenme fikrine her zaman iki tip insan taraf�ndan kar�� ç�k�lm��t�r. ��te bunlar yukarda zikretti�imiz iki grup. Bu iki kavram birbirine taban tabana z�t görünse de, Aliya bu iki grubun çok önemli bir noktada birle�tiklerini dile getirmi�. Her ikisi de �slam’� yaln�zca din olarak görmektedirler. Aliya’n�n deyimiyle bizim en büyük felaketimiz Bat�c�lar�m�z�n kulland�klar� yabanc� reçeteleri kullanmalar�nda de�il, bu reçeteleri nas�l kullanacaklar�n� bilmemelerinde yat�yor. Yazar, kendine benzemeyen ve kendi yolumu hissedemeyen, manevi aç�dan kafas� kar��m�� ülkeler aras�nda Türkiye’yi say�yor.
�slam çerçevesindeki sorunlar� s�ralad�ktan sonra bu sebeplerle �slam ve genel olarak dünya önünde kapitalizm veya sosyalizm ikileminin durmad���n� dile getiren Aliya, son olarak “As�l kar��m�za ç�kan sorun, sahiplik ve üretim ili�kilerini düzenleyen, toplumsal adalet hakk�ndaki �slami anlay��a uygun olarak üretim ve tekni�in kaç�n�lmaz geli�iminin zorunlu k�ld��� sorunlar� çözecek bir sistemin seçimi meselesidir.” diyor. Hakl�, masum ve güçlü olman�n en güzel örne�ini halk�yla birlikte veren bilge lider Aliya �zzetbegoviç’e de�erli örneklik ve ibretli sözleri için manevi �ahsiyetine �ükranlar�m�z� sunuyoruz.
Ebu’l Ala El-Mevdudi-Kur’an’a Göre Dört Terim
�kinci kitab�m�z�n yazar� olan Ebu’l Ala El-Mevdudi’yi anlatmak üzere söz yine K�l�ç’tayd�. Hatice K�l�ç, yazar� tan�tmas�n�n ard�ndan sözü Mevdudi’nin Kur’an’a Göre Dört Terim kitab�n� anlatacak olan Hicran Acar’a b�rakt�.
“�lah”, “Rab”, “�badet”, “Din”; bu dört terim Kur’anî kavramlar�n temelini olu�turmaktad�r. Kur’an-� Kerim’in hidayet ve ir�ad ad�na bize sundu�u her �ey as�l olarak bu dört terim ile �ekillenir. Kur’an’�n nüzulünü kapsayan devirlerde saf ve duru olu�undan dolay� bu kelimelerden neyin kast edildi�ini anl�yorlard�. Fakat sonraki as�rlarda bu kelimeler as�l manalar�ndan sapmaya, anlam de�i�mesine u�ramaya ba�lad�lar. Bunun iki sebebinin oldu�unu söylüyor Mevdudi. Birincisi, halis Arapçan�n ileriki as�rlarda yozla�mas� ve Arap zevk-i seliminin azalmas�; ikincisi ise, �slam toplumunda do�up yeti�enler aç�s�ndan bu kelimelerin Kur’an’�n nazil oldu�u zamanki cahiliye toplumunda ifade etti�i etkili anlam�n, o boyutta etkili olmaktan ç�km�� olmas�. Bu kelimelerin as�l anlamlar�n�n d���nda farkl� anlamlara da delalet etmi� olmas�.
Kur’an’�n hakiki gayesinin aç�kl��a kavu�mas� için bu dört terimin eksiksiz bir �ekilde aç�klanmas� ve kavranmas� gerekiyor. Mevdudi de kitab�nda bu terimleri tek tek aç�kl�yor. Kur’an’da Allah kendi nazar�nda arzu edilen do�ru nizam�n yaln�zca kendisine itaat ve kullu�a dayal� oldu�unu bildiriyor. Allah’�n �eriat�n�n mevcud olmad��� hiçbir nizam Allah kat�nda makbul say�lm�yor. Bu yüzden Allah müminlere fitne yok edilinceye kadar, bütün itaat ve kulluk nizam� s�rf Allah için oluncaya kadar yeryüzündekilerle sava�may� ve bundan hiçbir �ekilde kaç�nmamay� emretmektedir.
Celaleddin Vatanda�-Vahiyden Kültüre
Panel, üçüncü kitab�m�z�n tan�t�m�yla devam etti. S�radaki kitab�m�z�n yazar� olan Celaleddin Vatanda� hakk�nda da k�sa bilgi verildi. Celaleddin Vatanda�’�n Vahiyden Kültüre isimli kitab�n� ise Raziye Diken anlatt�.
Kitab�n konusu, �slam’�n olu�umu ve onu olu�turan �artlard�r. Yazar kitab�na vahiyden kültüre geçi�in �artlar� ile ba�lam��. �çinde ya�ad���m�z toplum ve inanc�n� ilgilendirmesi aç�s�ndan Türk ve buna yak�n özelliklere sahip Fars toplumlar�n�n �slam’a giri�lerini ve �slam anlay��lar�n� incelemi�. Türklerin �amanizm inanc�n�n yaln�zca bir san�dan ibaret oldu�unu söylüyor ve yanl�� alg�lar�m�z� yerlerine do�ru bilgiler koyarak düzeltiyor.
Ard�ndan yazar, kelam, felsefe ve tasavvuf ilimlerine genel bir bak��ta bulunuyor. Kitapta Gazali ve Muhiddin Arabi’ye de geni� yer verilmi� ve bu üstün �ahsiyetler benzerlikleri ve farkl�l�klar�yla kar��la�t�r�lm��. Fars kültüründen yola ç�karak tasavvuf konusunda uzun ç�kar�mlarda bulunmu�. Son olarak Vatanda�, �slam ve tasavvuf aras�ndaki ili�kiye de�iniyor. Tasavvufla; Kur’an ve sünnetin s�n�rlar�n� zorlamayan, naslarla emredilenin yap�ld��� ancak nafile olarak fazladan yap�lan ibadetler, helal ve harama dikkat edilip ikisi de yerine getirilmeye çal���l�yorsa bunda sak�nca yoktur diyor. Ve tasavvufu tek cümleyle aç�klayamayaca��m�z� dile getiriyor.
Atasoy Müftüo�lu-Rahman�n Ayetleri Kar��s�nda
Panelimizin son kitab�n�n yazar� Atasoy Müftüo�lu hakk�nda k�sa bir bilgi vermek için sözü yine Hatice K�l�ç ald�. Ard�ndan yazar�n Rahman�n Ayetleri Kar��s�nda kitab� hakk�nda konu�mak üzere son arkada��m�z Bü�ra Yel sözü ald�.
Dü�ünce gelene�imiz, evrensel bir içeri�i kapsama, anlam ve amac�na sahiptir. Rahman’�n ayetleri, evrensel insanl�k sorunlar�yla, evrensel anlam ve hakikatlerle ilgilenir. Bu anlam ve hakikatleri aç�klar. Müftüo�lu, Rahman�n Ayetleri Kar��s�nda isimli kitab�nda, modern dünyan�n gerçekleri kar��s�nda zor bir s�nav veren mazlum Müslüman vicdanlara tercüman oluyor. Modernli�e, emperyalizmin sömürücü güçlerine, güce ve statükoya ba�kald�r� niteli�i ta��yan kitap, güce tapanlara adeta bir tokat gibi çarp�yor. Yazar, içi bo�alt�lm�� ne kadar duygu, insan varsa onlar� hakikate ça��r�yor. “ABD, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birli�i ve �srail emperyalizminin ac�mas�z postallar� alt�nda ezilen �slam halklar�n� bir ba��ms�zl�k bilinci etraf�nda �slami kurtulu�a haz�rlayan, her düzeyden sorumluluk sahibi Müslümanlara” diyor Müftüo�lu kitab�n�n ba��nda.
Ona göre modern dünyada Müslümanlar�n yüz yüze geldi�i en önemli sorun, onlar�n ya�amaya ve ya�atmaya çal��t�klar� dini bütün boyutlar�yla ku�atacak imkanlara sahip olmamalar�d�r. Burada çok önemli bir noktaya de�inen yazar, tek boyutlu bir din anlay���n�n Müslümanlar� nas�l ikiyüzlü yapt���n� vurguluyor. �öyle ifade ediyor bunu: “Müslümanlar�n kimi durumlarda Allah’a açt�klar� bir yüzleri bulundu�u gibi kimi durumlarda da bask�c� düzenlere kar�� açt�klar� ayr� bir yüzleri bulunmaktad�r.”
Buradan sonra kitap bölümler halinde seyrediyor. �lk bölüm olan “bir ibadet hazz� duyarak” adl� bölümde yazar, “Tevhid yoluna koyulmu� her muvahhid, hayat�n her evresinde her türlü yükümlülü�ü bir ibadet hazz�yla ta��mak, bir ibadet hazz�yla yürütmek mevkiindedir.” diyor. Ard�ndan gelen bölüm; bir ibadet ahlak� içerisinde. Yazara göre tevhidî bir yap�lanma her �artta ancak nasslara dayal� bir çizgi üzerinde vücut bulacakt�r. Bir ibadet ak��� sa�layarak derken de bir ibadet ak��� gibi saf olmaktan, bir olmaktan bahseder. Daha sonraki bölümlerde, bir ibadet sorumlulu�u ta��maktan, ku�at�c� bir ibadet bilinci içinde olmaktan, direni�i ibadet bilmekten, yo�un bir ibadet içtenli�i ile davranmaktan, köklü bir de�i�im için gereken eylemlerden, köklü bir inanç çizgisinin niceli�inden, bilinç dönü�ümünün gereklili�inden, �slam’�n vicdan� olmaktan ve Rahman’�n ayetleriyle her alanda kar�� kar��ya oldu�undan bihaber olmamaktan bahsediyor.
�lim Hikmet Vakf�’nda düzenlenen panelimizi son olarak moderatörümüz Hatice K�l�ç k�sa kapan�� konu�mas�yla bitirdi.
Kitaplara kar�� az da olsa fark�ndal�k kazand�rabildiysek, her biri örnek �ahsiyetlerden olan yazarlar�m�z� da hakk�yla tan�tabildiysek amac�m�za yakla�m���z demektir. Panellerimiz ilerleyen zamanlarda farkl� yazarlar ve kitaplarla devam edecek. Hayat�na kitapla yön bulan genç neferler olarak yeti�me yolunda att���m�z ad�mlara Allah �ahid olsun. �slam’�n yard�mc�lar�na selam olsun.
(Haber: Emine Ate� / Dünya Bizim)
-
Ruhi ulusoy 09-09-2023 00:32
Sa;Yaz�y� okudum �ok be�endim te�ekk�r ederim Ben y�llar �nce merhum mevdudinin o kitaplar�n� okumu�tum bana �ok faydas� olmu�tu. Seyyit kutubu�da okumu�tum ve TEVH�D ilay� kelimetullah �er�evesinde bir dava adam� olmu�tuk. Ancak ama lakin ve fakat;Siyasal islam denilen s�re� bizi �ok savurdu diye d���n�yorum o zamanlarda suyu �fleyerek i�erken �imdilerde �.. �slam�n ve d�zeninin hakim olmas� i�in iktidar olunmas� gerekti�ine inanm��t�k ki bu �ok yanl�� bir inan�� de�ildi ama Refah yol h�k�meti ve sonras�nda akp ile bu g�nlere kadar gelen s�re� dava adam� m�sl�manlar� hakikaten �ok ama �ok savurdu. Bu siyasal islam diye tan�mlanan akp d�nemini (bende hem oy verdim hem destekledim) sil ba�tan �ok iyi bir analizini tahlilini yapmak laz�m neler getirdi neler g�t�rd�. Sayg�lar�mla Hollanda