GÜNCEL

Salih Tuna, her zamanki ironik üslubuyla laikçi jakobenlerle dalgasını geçti. İşte Tuna'nın bugünkü yazısı:

Türkiye, “üniversitede başörtüye saldırı”nın ilk somut örneğine 1964’te şahit oldu. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni birincilikle bitiren öğrenci, sırf başörtülü olduğu için kürsüye ç

Oskof Vicehnty, önceki gün verdiği bir radyo röportajında Ortodoks kilisesine mensup olan bazı kadınların başörtüsü kullanmaktan kaçınmalarını eleştirdi ve “Nasıl olur da Müslüman kadınlar ve hatta kü

Daha önce yaptığı bir açıklamada da Müslüman kadınlara "kara fatma" diye hakaret eden Denktaş, başörtü yasağının kaldırılmasının tehlike olduğunu savundu, "Kur'an-ı Kerim'de böyle bir şey yok" diye yu

Türkiye'deki "cahiliyye medyası"nı aratmayan İngiliz basını; ‘Müslümanların şeriat mahkemesi olmalı’ diyen Başpiskoposu, “çılgın” ilan etti.

TOKAD tarafından düzenlenen başörtüsü eyleminde, çözümün tek yolunun şartsız ve sınırsız özgürlükten geçtiği ifade edilirken, Allah’ın kamusal alanın da Rabb’i olduğu hatırlatıldı.

Eğitim-Bir-Sen Tokat Şubesi, başörtüsü yasağını yaptığı basın açıklamasıyla protesto edip, hafta boyu sürecek bir imza kampanyası başlattı.

Tüketiciler Birliği, Türkiye'de resmi yollarla kesilen domuz miktarı ile sığır miktarının neredeyse aynı olduğunu açıkladı. Peki, bu kadar domuzu kim, nerede tüketiyor?

Bu hadise, ırkçılığın insanlık için ne büyük bir tehdit ve tehlike olduğunu bir kere daha ortaya koymuştur. Başta dünya savaşları olmak üzere insanlığa büyük acılar yaşatan ırkçı ideolojilerin insanlı

Yeni Şafak'tan Tamer Korkmaz, laikçi kesimin düşen maskelerini konu ediniyor. İşte Korkmaz'ın "Bu kadar “kıvırtmaya” hangi arşiv dayanabilir ki?" başlıklı yazısı:

Başörtüsü yasağına karşı haftalardır mücadele eden ve yasağın çözümü noktasında kamuoyu baskısı oluşturarak sorunu sürekli gündemde tutan 8 platformun oluşturduğu Tüm Başörtüsü Platformları, başlattık

Baykal, tesettür konusunun büyük ve küçük günahlar arasında sayılmadığını ve bir tavsiye olduğunu ileri sürerek, rektörlere gülmekten kırılan kargalara fazla mesai yükü çıkardı.

Hayrettin Karaman’ın Yeni Şafak’taki yazısında ifade ettiği gibi acaba Ak Parti bu konuya hiç mi el atmasaydı? Ya da el atılacaksa komple bir özgürleşmenin sağlanması için mi çaba sarf etmeliydi? Nede

“Psikolojik bir işkence aracı olarak ‘İkna Odaları’ ” kitabının yazarı Demirkol: "İknacı ile işkenceci arasında, hedefler arasında çok fazla benzerlikler tespit ettim. Her ikisi de kurbandan teslimiye

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras'tan kargaları güldürecek sözler: " Türban farz değil. İslam dininde kaza uygulaması var. Bu kızlarımız bunu bir kaza olarak saymalıdırlar."

Aileleri tarafından satılan yüzlerce çocuğun, Afrika'dan kaçak yollarla İngiltere'ye getirildiği ve burada "modern köle" olarak çalıştırıldıkları ortaya çıktı...

DTP Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk, ‘Kemalist, sol, muhalif ve aydın çevreler’ olarak nitelediği kesimleri, ‘kendileriyle hesaplaşacağı aşikar ‘gerici güçlere’ karşı Kürtlerin desteğini aramaya’

Üniversite dışındaki kızlarımızın durumu ne olacak? Örtünme çağına gelen gençlerin problemi nasıl halledilecek? Üniversiteyi örtülü bitirdiniz, ondan sonraki yaşayışınız ev hanımlığı değil mi? Kamuda

"Okulumuzda başörtüsü konusunda çok dikkatli olmayan bir arkadaş vardı. O dönemde staj yapıyoruz. Kız başını açmaya karar vermiş. Okul yönetiminden bir sürü asistan ona pasta alıp parti verdiler, kutl

28 Şubat zorbalığının alamet-i farikası "ikna odaları"nda estirilen laikçi terörün öyküsü...