19-03-2025 09:16

Kapitalist Sistemde M�sl�manlar ve Ramazan

Hep sorar�m neden bir �slam beldesinde ramazan ay� gelince fiyatlar hep tavan yapar? Merhametin ve adaletin kayna�� olan bir din Ramazan�da nerede? �slam��n ticaret ahlak�, t�ketim ahlak� oru�lu iken olmayacaksa ne zaman olacak? Neden? Neden? Neden? ��nk� i�imizde �slam��n �fledi�i ruh de�il, koku�mu� kapitalizmin daha �ok kazanma ruhu h�k�m s�r�yor. Hi� kusura bakmay�n sokakta ve al��veri�te g�rd���m�z manzara bu.

Kapitalist Sistemde Müslümanlar ve Ramazan

Kapitalizm mahiyeti gere�i maddeden ba�ka bir de�eri olmayan, ahireti yok say�p dünyay� önceleyen, insanl���n maneviyat�n� ikiyüzlü yakla��m�yla yerle bir edip kendi kutsal�n� idame ettirmeye çal��an, sapt�r�c�, ayart�c� ve çok sinsi bir ya�am biçimidir. Kapitalizmin ad� önceki as�rlarda konmam�� olsa da bu kapitalist meyil insanl�kla ya��tt�r asl�nda.

Fakat kapitalistlerin kapitalizmi doktrin olarak isimlendirmesi 18. yüzy�lla ba�lar. Kurucu babas� olarak da �skoç as�ll� Adam Smith gösterilir. Bu �ah�s Bat�’da ekonominin ve kapitalizmin kurucu babas� olarak tarihe geçmi�tir. Belki de Adam Smith insan�n kapitalizme olan yatk�nl���n�, meylini ke�fetmesiyle dünyada veya özellikle Bat�da me�hur olmu�tur. Smith, Bat� medeniyetinin o günkü ruh halini ve materyalist felsefenin maddeci ruhunu tüm insanl��a üflemeyi ve bela etmeyi ba�arm��t�r. Fakat konumuz ne Adam Smith’i ne de kapitalizmi bilimsel bir incelemeye tabi tutmak de�ildir.

Konumuz ve çabam�z �slam ümmeti olarak bu sapk�n ideolojiden, bu öldürücü ruh halinden (kapitalist zihniyetten) en az hasarla nas�l kurtulabiliriz sorusuna cevap aramakt�r. Ki bu u�urda nice kitaplar, nice makaleler kaleme al�nm��t�r. Fakat bu konu özellikle Müslüman camiada sürekli diri tutulmal�d�r. Bu yüzden acizane bir katk� sa�lamak istedik. �nsan�n dünya sevgisi, mala dü�künlü�ü, k�skançl���, nankörlü�ü, bencilli�i, h�rs�, kapitalizm olarak isimlendirilmeden as�rlar önce Kur’an taraf�ndan insana vahyedilmi� hakikatlerdir. “Hiç yaratan bilmez mi? O, en ince i�leri görüp bilmektedir ve her �eyden haberdard�r.” (Mülk: 14) �nsan melek de�il, onu melekle�meye zorlamak da haddimiz de�ildir. O do�ru ve yanl��lar�yla insand�r. Ancak insan f�trat� gere�i bât�la meyilli oldu�u gibi hak olana da meyillidir. Rabbimiz ise bu iki seçenekten biri olan hakikati seçmesini istiyor insandan. Yani Allah, kulunun hakk�n (Hizbullah) yan�nda durmas�n� ve cehenneme talip olmamas�n� istiyor. Bu anlamda insan irade sahibi, iyi ve kötüyü seçebilen, yanl�� ve do�ruyu ay�rt edebilecek donan�ma sahiptir. O halde �nsana bak���m�z Kur’an perspektifinden olmal�. Ve de ki “Hak, Rabbinizdendir. Öyle ise dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin…” (Kehf: 29). ��te Kur’an’�n çözümü bu kadar net ve basittir. Demek ki iman ve irade bir tercih i�idir. Ancak ahir hayatta insan�n bir tercih hakk� yoktur. Orada art�k yap�lan tercihlerin sonucu vard�r.

�nsan çift kutuplu bir varl�k olarak iyi ve kötünün, maruf ve münkerin, hak ve bat�l�n sava� alan�d�r. Yani iyi ve kötüden hangisi sizde galebe çalarsa, hangisi galip gelirse siz onu tercih ediyorsunuz. Önemli olan yapt���n�z bu tercihin sonunda nerede durdu�unuzun fark�nda olmakt�r. Tevhid mi �irk mi? Mümin mi münaf�k m�? Hak m� bat�l m�? �man m� küfür mü? Hangisine yak�n durdu�umuzu en iyi bilen elbette Allah’t�r. Fakat bu duru�un insan taraf�ndan görülmeyen ve görülmek istenmeyen tehlikesi �u; san�rs�n�z ki yapt���n�z bu tercih sonunda kimli�inizi, ki�ili�inizi ve ilkelerinizi hala koruyorsunuz ve tek ilaha, tek Allah’a olan ve âlemlerin Rabbine olan kullu�unuz aynen devam ediyor. Oysa çok sinsi ve amans�z bir dü�man olan kapitalizm t�pk� �eytan�n sa�dan yakla�mas� gibi sizin hiç fark�na varmad���n�z, varamad���n�z yönlerden çelmeyi takar ve sizi kendi tuza��na dü�ürür. ��te bugün Müslümanlar�n dü�tü�ü bu tuza�� görememeleri �eytan� ve �eytani ya�am biçimlerini do�ru okuyamamalar�ndan kaynaklanmaktad�r. Bu tuza�� görebilmek ise tamamen tevhid bilincine ba�l�d�r. Tevhid bilinci yoksa insan�n, kapitalizmden kaçar sosyalizmin tuza��na dü�er, sosyalizmden kaçar demokrasinin tuza��na dü�er. Asl�nda bu ya�murdan kaçarken doluya tutulmak gibi bir �eydir. Yani ister kapitalizm olsun ister demokrasi veya sosyalizm, bu ak�mlar, tabiri caizse ayn� annenin rahminde büyüyen ikiz, üçüz, be�iz karde� gibidir ve külliyen modernist, materyalist ve dünyac�d�r. Demek ki �slam’dan ba�ka insanl���n s���nabilece�i bir  liman ve  tutunabilece�i sa�lam bir kulp yoktur.

Emperyalistlerin dünyaya arma�an ve bela etti�i dünyac�, malc�, hazc�, konforcu ve doyumsuz olan kapitalizmin en büyük tuza�� ise ihtiyaç üzerinden tedavüle sokulmu�tur. Dola��ma ve kullan�ma sokulan ihtiyac�n ana sponsoru ise reklamc�l�k sektörüdür. Bu anlamda kapitalist sektörün ba�rahibi gerçekten reklamc�l�kt�r. Tüketim ise, i�leyen bu çark sayesinde dünyan�n her kö�esinde kendisine müritler bulmu�tur. Hâs�l� geleneksel toplumlarda daha rahat frenlenen dünya sevgisi, modernizmle beraber dizginlenemez, zapt edilemez bir boyut kazanm��t�r. Burada gözümüzün nuru Kur’an’�n Sebe suresindeki 20-21. ayetlerini hat�rlayacak olursak: Andolsun �blis, onlar hakk�ndaki tahminini do�ruya ç�kard�. �nanan bir zümrenin d���nda hepsi ona uydular. Hâlbuki �eytan�n onlar üzerinde hiçbir nüfuzu  yoktu. Ancak ahirete inanan�, �üphe içinde kalandan ay�rt edip bilelim diye (ona bu f�rsat� verdik). Rabbin gerçekten her �eyi koruyand�r. Ayeti kerimeler konumuzla alakal� de�il gibi görünebilir ama do�rudan alakal�d�r.

Kur’an’�n kast�n� daha iyi anlamam�z için be�eri ideolojileri de do�ru anlamal�y�z.  Çünkü söz konusu ideolojiler de t�pk� �eytan gibi insana bir �eyler vadediyor. Bu ideolojileri �eytan�n bir oyunu ve hilesi olarak anlamazsak �slam’� da do�ru anlayamay�z. Tabi hakikati anlamak yeryüzünden tüm kötülükleri silmek anlam�na gelmez, bu Allah isterse olur. Ama Müslümanlar olarak biz t�pk� Muhammed (sav) gibi onlar�n k�blesinden rahats�z olmam�z gerekir. ��te o zaman Allah bizim yönümüzü hakka çevirecektir. Çünkü Allah insan� inanç yönünden ayr��t�r�yor ve saflar� netle�tiriyor. Bu ayr��man�n genel anlam�yla iki ad� var, hak ve bat�l. Bunu tekfirci bir mant�kla ba�da�t�rmay�n bu sadece ilkesel bir duru�tur. Bu aç�k hakikate ra�men büyük ço�unlu�un bu materyalist dü�ünce ve kapitalist ya�am biçimine mü�teri olmak için yar��mas� insan� üzüyor gerçekten, ama Allah’�n insan� kendi iradesine b�rakmas� sünnetullah gere�i bunu gerektiriyor. �eytan�n ad�mlar�n� izleme konusunda Kur’an, Enam suresi 116. ayetiyle insan� uyar�yor: “Yeryüzünde insanlar�n ço�una uyacak olursan, seni Allah’�n yolundan sapt�r�rlar. Onlar zandan ba�ka bir �eye tabi olmaz, yalandan ba�ka söz de söylemezler.”

Peki, Sebe suresinde geçen �eytan�n öngörüsü nas�ld�, bir de ona bakal�m: “Sonra elbette onlara önlerinden, arkalar�ndan sa�lar�ndan, sollar�ndan sokulaca��m ve sen, onlar�n çoklar�n �ükredenlerden bulmayacaks�n!” dedi. (Araf: 17). Gerçekten de iblis atl�lar�yla, yayalar�yla, kapitalizmiyle, demokrasisiyle, teknolojisiyle insanl���n büyük bölümünü etkilemi� ve tuza��na dü�ürmü�tür. �blisin modern tuza��n�, tu�yan�n�, f�s�lt�lar�n�, sa�dan, soldan, önden ve arkadan yakla�t��� insan� ve üretti�i ideolojileri anlamaya çal��acak olursak, kapitalizm bunun neresinde?

Unutmayal�m ki Kapitalizm tek ba��na de�il. O liberalizmiyle, demokrasisiyle, hümanizmiyle, feminizmiyle hayat�n her yerinde insan� ve insanl��� ku�atm��t�r. Kapitalizm bugün �eytan�n planlad��� tuza��n ta��y�c� ta�eronlu�unu üstlenerek sapk�nl�k, dünyaperestlik, doyumsuzluk ve bencillik alan�nda zirveye t�rmanm��t�r diyebiliriz. Sapk�nl�kt�r çünkü insan�n tercihleri konusunda akl�yla oynayan kapitalizm insan� dünya hayat�n� tercih etmeye zorlar. Tercihler ise siz fark�na varmadan masum birer ihtiyaca dönü�ür. Ve kapitalizm dünyay� kal�c� bir cennete dönü�türme çabas� güder. Bu çaba ise hakikati sapt�rmakla e� anlaml�d�r. Dünyaperestliktir çünkü kapitalizm ölüm ve ötesiyle ilgilenmez. Onun tek derdi dünya hayat� ve daha çok kazanma, daha çok tüketim ve mal y��ma tutkusudur. Doyumsuz ve bencildir çünkü kapitalizm ne kazançta s�n�r tan�r ne de tüketimde dolay�s�yla her zaman ben, der. Ve kendi egoistli�iyle en yak�n yolda��n�, karde�ini, yan kom�usunu ve dostunu alt etmekten çekinmez. Çünkü ona göre ya�amak için h�rsl� ve güçlü olmak ana hedeftir.

O halde kapitalizm bir zehirse bu zehrin panzehiri nedir? Cevap olarak akl�m�za merhametin ve rahmetin kayna�� �slam’dan ba�kas� gelmiyor. Çünkü �slam’dan ba�ka hiçbir din, (Ali �mran: 19) hiçbir ideoloji dünya ve ahiret dengesini kuram�yor ve kuramaz da. Bakars�n bir dü�ünce sadece dünyay� öne ç�kar�rken bir di�eri dünyadan elini ete�ini çekmeyi ö�ütler oysa �slam: “Allah’�n sana verdi�inden ahiret yurdunu kazanmaya bak ve dünyadan da nasibini unutma! Allah‘�n sana ihsan etti�i gibi, sen de insanlara ihsanda bulun, yeryüzünde bozgunculuk ç�karmaya çal��ma! �üphesiz Allah bozguncular� sevmez.” (Kasas: 77) diyerek dünya ve ahir hayat aras�nda bir denge kurar, fakat Allah ihsan sahibi oldu�u için özellikle ahiretin kazan�lmas�n� ister. Çünkü biri geçici di�eri ise kal�c� oland�r.

Bu hakikati anlad���m�za göre Müslümanlar olarak bugün kapitalizm kar��s�nda nas�l duruyoruz veya durmal�y�z diye bir iki soru sorsak, sicilimiz maalesef çok parlak gözükmüyor. �u günlerde içerisinde bulundu�umuz mübarek Ramazan ay�nda bile Müslümanlar�n kahir ekseriyetinin ayart�c� olarak tabir etti�imiz kapitalist reklam a��n�n ad�mlar�n� izledi�ini görebiliyoruz. Hâlbuki �eytan�n ad�mlar�n� izlemeyin (Nur: 21) diyen Kur’an bu ayda indirildi. Tüm haram ve helaller bu ayda belirlenmeye ba�lad�. Yani bu ayda gerçekten bir özellik aranacaksa, gerçekten hayat�m�zda bir dönüm noktas� olacaksa o da Kur’an’da aranmal�. Zaten Ramazan ay�nda sayg�yla and���m�z Kadir gecesi de Kur’an’�n insanl�kla bulu�maya ba�lad��� gece de�il mi? Öyleyse Müslümanlar�n kapitalizme (mal ve dünya sevgisi) bak��lar�, ona kar�� duru�lar� vahyin ilk ö�retmeni Hz. Muhammed’i (Allah’�n selam� onun üzerine olsun) örnek alarak in�a edilmelidir de�il mi?

Ya�ad���m�z dünyada etraf�n�z� sarm�� büyük bir tüketim a��na kar�� ciddi bir duru� sergilemek çok ta kolay yap�lacak bir eylem de�il elbette. Ancak asla yap�lamaz bir �ey de de�il. Bu cesareti nereden buluyoruz dersek cevab�m�z yine Kur’an’dan olacak; “�nanan bir zümrenin d���nda hepsi ona uydular.” Demek ki �eytan�n ad�mlar�n� takip etmeyen Allah’�n ve Resulünün ça�r�s�na kulak veren bir zümre var. ��te yapmam�z gereken �ey bu zümreye kat�lmak için çaba sarf etmektir. Aksi halde �slam’�n bize ö�retti�i tüketim ahlak�n� ve nebevi terbiyeyi hiçe saym�� oluruz. Yirmi üç y�ll�k risaleti boyunca ümmetini önceleyen ve onlar� kendi nefsine tercih (Tevbe: 128) eden, bencillikten uzak bir Nebi’nin ümmeti olarak kapitalizmle bar���k olabilir miyiz? Veya Rasulün gösterdi�i bu di�erkâml��� göstermeden �slam’�n istedi�i bir ümmet olabilir miyiz?

Elbette olamay�z, ama bu cevab�n arkas�nda durmam�z gerekiyor. Hep sorar�m neden bir �slam beldesinde ramazan ay� gelince fiyatlar hep tavan yapar? Merhametin ve adaletin kayna�� olan bir din Ramazan’da nerede? �slam’�n ticaret ahlak�, tüketim ahlak� oruçlu iken olmayacaksa ne zaman olacak? Neden? Neden? Neden? Çünkü içimizde �slam’�n üfledi�i ruh de�il, koku�mu� kapitalizmin daha çok kazanma ruhu hüküm sürüyor. Hiç kusura bakmay�n sokakta ve al��veri�te gördü�ümüz manzara bu. Kapitalizmin kaleleri diyebilece�imiz TV kanallar�nda verilen haberler bu yönde. Di�er tarafta Ramazan’� bir �ölen ve e�lence ay�na dönü�türen Müslümanlar, orucun vakar�n�, onun insan üzerindeki deruni e�itimini maalesef gölgelemi�lerdir. Yemek ve tüketim sektörü kapitalist mant�kla ve bütün azg�nl���yla mazlumlar�n ve ma�durlar�n görseline sunulmu�tur. Bu nas�l oruç ahlak�, bu nas�l Müslüman ahlak� insan�n akl� alm�yor.

Ramazan ay� gelince insanlar neden AVM ve marketlere ak�n eder bunu anlamakta zorlan�yoruz. Ramazan orucu tutmak tüketim anlam�na m� geliyor? Yoksa ar�nman�n, �slam’a tutunman�n, nefsi terbiye etmenin, sabr�n ve Allah’la olan ba��n güçlendirilmesi anlam�na m� geliyor. Marketlerdeki al��veri� kültürüne tüketim ahlak�na bir bak�n �slam’�n de�il, kapitalizmin ahlak�n� rahatl�kla göreceksiniz. Biz elbette ki Allah’�n helal k�ld��� bir �eyi haram k�lacak de�iliz. Bundan Allah’a s���n�r�z. Zaten kastetti�imiz de bu de�il. Kast�m�z bir y�l boyunca pisli�in içerisine dalm�� olan biz Müslümanlar�n bari Kur’an’�n indi�i bu Ramazan’da oruçla temizlenip ar�nmam�zd�r. Kald� ki Kur’an’�n ve �slam’�n bizden istedi�i her günü Ramazan ve her günü oruçluymu� gibi ya�amakt�r. Hâs�l� kelam �slam belirli günlerin dini de�il O, Müslüman’dan her gün ayn� teslimiyeti ve ayn� ubudiyeti ister.

Kötülüklerden ar�nmam�z�n önündeki en büyük engellerden birisi inan�n kapitalist mant�kt�r. Bu mant���n kendine göre tüketim ve ihtiyaç do�rular� vard�r. Hiç ihtiyac�n�z olmayan �eyi size sadece f�s�ldar. Neyin ihtiyaç oldu�unu, neyin tüketilmesi gerekti�ini �ah�s de�il söz konusu mant�k belirler. Sosyolojik arka plan� çok güçlü olan bu mant�kla sava�mak, ba�a ç�kmak çok basite al�nacak bir duru� de�il elbette. Ama az say�da da olsa yeryüzünde �eytan�n hükmedemeyece�i insanlar�n oldu�unu Kur’an bize söylüyor: “�uras� muhakkak ki, benim (ihlâsl�) kullar�m üzerinde senin hiçbir a��rl���n olmayacakt�r. (Onlar�) koruyucu olarak Rabbin yeter.” (�sra: 65).  Art�k bize dü�en, muhlis kullar�n, tevhid ehlinin ve �slam’� yeryüzünde hayat nizam� olarak kabullenen ve buna iman edenlerin saf�na kat�lmaya çal��makt�r. Kapitalizmin ve �eytan�n gücünü ancak ve ancak ümmet olarak, Kur’an’� ve Nebevi risaleti do�ru anlayarak k�rabiliriz. Mutlak do�ru Allah’a aittir.

Ahmet Durmu� / Venhar

YORUMLAR
Hen�z Yorum Yok !