
Ahmed Turgut ULUCAK
�SLAM� HAREKET�N M�CADELE Y�NTEM� NASIL OLMALI
�slami mücadele yönteminin nas�l olmas� gerekti�i mevzusu tüm zamanlarda tart��mal� bir konu olup bu tart��ma hala devam etmektedir. Meseleye yakla��mdaki en temel sorunun; vahyin nas�l anla��l�p hayata yans�t�lmas� gerekti�i ve Resulün örnekli�inin mücadele boyutunda ya�ama nas�l uyarlanmas� gerekti�i sorunudur. Rabbani yöntem-Nebevi hareket metodu diye isimlendirmemiz gereken bu metodun gere�i gibi anla��lamamas�; hayat�n içindeki anlam�n�n sadece özlem ve temenninin ötesine geçememesi, büyük oranda meselenin hayata yans�yan sorunlu bir yönünü te�kil etmektedir.
Resullerin, insanlara Allah’�n dinini anlat�p ö�retmesindeki en temel özelli�in; tevhid eksenli sahih bir iman ile teslimiyet anlay���, beraberinde �irk ve zulümden insanlar� ar�nd�r�p kula kulluktan Allaha kullu�a ça��rmalar� en temel mesele olmu�tur. Her Resul’un hayat�nda öne ç�kan baz� yönleri olsa da hepsinde; tevhid merkezli sahih bir din anlay��� ile mü�rik, kâfir ve zalimlerden ayr��mayla ba�layan belirgin bir duru�un a�ikâr oldu�unu görmekteyiz.
Özelde ya�ad���m�z co�rafyada genelde halk� Müslüman olan tüm toplumlarda bu mesele hala çözümlenmemi�tir. Bu çözümlenmeyi� �slami hareketlerin hayat içinde hak etti�i yeri bulamamas�na neden olmu�tur. Bu yer edinemeyi� sorunun yönteminden mi yoksa yöntemi hayata uyarlayamamalardan m� kaynakland���na bakt���m�zda; sorunun kesinlikle yöntemin do�ru anla��lamamas�ndan kaynakland���n� görmekle birlikte pratik hayata gere�i gibi dönü�türememede öne ç�kan sorunlar�n da bu konuda önemli bir etken oldu�unu görmekteyiz.
Her toplumun temel karakteristik özelli�i, ya�an�lan toplumun demografik yap�s�, sosyal dokusu, insanlar�n din alg�s� do�ru tespit edilemez ise soruna çözüm üretebilmekte yetersiz olacakt�r. Bu topraklar�n insanlar� maalesef kendi �slami mücadele gelene�ini olu�turamam��t�r. Etkilenmeler daha çok M�s�r, Pakistan, �ran ve Afganistan’dan olmu�tur. Müslümanlar�n mücadele yöntemleri ya�ad���m�z toplum içinde özde� hale getirilmeye çal���lmal�yd�. Yöntem; meselenin do�ru okunamamas�ndan, süregelen hayat�n bu topluma uymamas�ndan, �artlar�n do�ru tahlil edilmemesinden kendi insan�n� üretememesinden ve kaynak sorununa siyasal bak�� aç�s�ndan, toplumun içindeki insanlar�n do�ru tahlil edilmemesi gibi birçok yönden de�erlendirmeye tabi tutulmal�d�r.
�slami hareketteki mücadele yönteminin temel umdeleri, bir anlamda yap� ta�lar� diyebilece�imiz ilkeler, �unlar olmal�d�r:
1. Kuran ve Sünnet:Vahyin do�ru anla��lmas�, Sünnetin Kuran�n hayata yans�yan boyutu olmas�
2. Ümmet bilinci as�l olmal�:Ümmetin her bir �ahsiyeti bu hareketin içinde yer bulmal�, etnik kavmi, cinsiyet, mezhepsel ve me�repsel tak�nt�lardan beri olmal�
3. Me�veret merkezli olmal� (�uraya dayal� sistem):�slami hareket ad�na ki�iler veya gruplar kendi statükosunu olu�turmamal�, �ah�s merkezli olmamal�d�r. Konuya vak�f olan her birey ciddiye al�nmal�d�r. Dü�ünce, insanlar� sürüklemelidir.
4. Evrensel olmal�:Yöresel pratiklerin neler ya�att��� malumdur. Tüm insanl��� ku�atarak örnek olma özelli�ini ku�anmas�; gücünün yetersizli�inden pratikte yerel çal��maya yönlendirmeye mecbur b�rakm�� olsa da ufkunu geni� tutmal�d�r. Her �slami hareketin önceli�i, kendi ya�am�� oldu�u co�rafya oldu�u malumdur. Bu yerel co�rafyan�n yan�nda �slami hareket; di�er co�rafyalardaki �slami mücadeleleri takip edebilmeli, ümmet sorumlulu�undan dolay� gerekti�inde etkilemeli ve etkilenmelidir.
Bu temel dört maddenin alt ba�l�klar�n�; hayat�n kendi ölçüsü içerisinde, Müslümanlar�n birikimi ve tecrübeleri niteli�inde geli�en �artlara göre olu�turmak mümkündür.
Ya�an�lan tecrübeler geçmi�e ait do�ru tahlillerde bulunmam�z� sa�lar. Di�er co�rafyalardaki süreçler, bizleri baz� özele�tirilere tabi tutmaktad�r. Durum tespitlerini do�ru yapabilmek için geçmi�i do�ru okuyabilmek, ya�an�lan an� do�ru de�erlendirebilmek ve gelece�e yönelik yol haritas�n�n belirlenmesinde çok büyük öneme haizdir. Durum tespiti aç�s�ndan gözlemleyebildi�imiz baz� sorunlar� dikkate almam�z gerekmektedir. Sorunlar�n azalt�lmas� veya ço�alt�lmas� bak�� aç�s�na göre de�i�mekle beraber tespit edebildiklerimiz �unlard�r:
1. Metodoloji sorunu:Ya�an�lan co�rafyada nas�l bir menhec olu�turulmal� ve usulü nas�l olmal�d�r. Bu anlamda çok büyük badireler ya�anm��t�r ve hala bu konu sa�l�kl� bir çözüme kavu�mam��t�r.
2. Kadro yetersizli�i:Özellikle öncü kadronun olu�mam�� olmas�, görev da��l�m�nda ehliyetin gözetilmemesi…
3. Ya�an�lan co�rafyan�n �artlar�n�n gere�i gibi tahlil edilememesi: Özellikle devak�a ile realitenin do�ru bir analize tabi tutulamamas�…
4. Kaynak sorunu:Gerek dü�ünce, gerekse insan merkezli olmas� hasebi ile elde var olan de�erlerin bu sorumlulu�u ta��maya yetmemesi; dü�ünce ve fikirde ihtisas sahibi insanlar�n azl��� veya yetersizli�i…
5. Güncel sorunlar�n tahlilindeki yetersizlik:Güncel sorunlar�n tahlilindeki yetersizlik, dinamik bir yap� ve hareketin olu�mamas�; süreç içinde insanlar� karamsarl��a itmesi, ya�am�n prati�inden kopu�lar� getirmesi…
6. Ya�an�lan co�rafyalar�n d���ndan yeterli ve sa�l�kl� bilgi ak��� eksikli�i:Geli�en olaylar�n seyrine kar�� yeterli bilgi ak���n�n olmamas� etkileme ve etkilenme boyutunun maksad�n d���nda �ekillenmesine sebep olmu�tur…
7. Sa�l�kl� bir mukavemet bilincinin olmamas�:Heyecan�n hakikatin önüne geçmesi, olumsuzluklara kar�� tav�r koymada ciddiyetin ve samimiyetin yetersizli�i…
8. Davetçi kimli�in yeterli donan�ma sahip olmamas�:�nsanlara davetin ula�t�r�lmas�nda davetin mahiyeti ve davetçi kimli�in yeterli donan�ma sahip olmamas�; kullan�lacak dil, bilgi, ku�at�c�l�k ve bütüncül bak�� aç�s� yerine parçac� yakla��mlar�n olmas�…
9. �ekilci ve me�repçi yakla��mlar:Yanl�� e�itimden kaynaklanan �ekilci ve me�repçi yakla��mlar, tekfircilik sorunu; ya�an�lan toplumun içinde davetin ula�t�r�lmad��� insanlara kar�� d��lay�c� yakla��mlar, ya�ad���m�z toplum içinde kendi elimizle insanlara kar�� örülen duvarlar…
10. Mevcut rejime sorunlu bak�� aç�s�:Mevcut rejime sorunlu bak�� aç�s�, yöreselli�in süreç içinde devletçi bir anlay��a dönmesi, maslahatc� yakla��mlar ile sorunlara yakla�ma problemi… Ta�ut kavram�n�n sadece mevcut sistemle de�il, Allah’�n koydu�u yasalara muhalif olanlar�n bütüncül bir gözleme ve tavra dönü�ememesi…
11. Güncel f�kh�n olu�amamas�:Güncel f�kh�n olu�amamas� yüzy�llar öncesinin f�kh�n�n günümüzde birçok soruna yeterli cevap bulamamas� bunlara ra�men geleneksel anlay��a kar�� sorunsuz bir teslimiyet duygusunun a��r basmas� hareket f�kh�n�n yeniden belirlenmesi aç�s�ndan mevcut �artlar�n yeniden gözden geçirilmesi
12. Ça�da� kavramlar�n olu�turdu�u tahribat:Ça�da� kavramlar�n dü�ünce yap�s�nda olu�turdu�u olumsuz ve sorunlu bir yöntemin konu�ulan dili ve dü�ünceyi anlams�zla�t�rmas� veya maksad�n anla��lamamas�… Özellikle son yüzy�l�n en büyük çözülmelerini ve sapmalar�n� olu�turan; demokrasi, sekülerizm, liberalizm, modernizm, ulusalc�l�k (asabiyet) gibi sadece toplumdaki insanlar� de�il Müslümanlar� bile nas�l bir deformasyona u�ratt���n�n a�ikâr olmas�. Bu a�ikârl��a ra�men yeterli çözüm üretememek ve bu tür sapmalara haz�rl�ks�z yakalanmak.
14. Sa�l�kl� bilgi ve güvenlik ak���n�n do�ru sa�lanamamas�:Bilgi ak���n�n do�ru sa�lanamamas�, istihbarat ve güvenli�in kendi de�erleri içinde do�ru bir mecrada olu�turulamamas�, güvenlik ve denetim ad�na rotadan ç�k��lar�n ya�anmas�…
15. �stihdam olu�turamama- Ki�ileri yanl�� yönlendirme: Hareketin kendi insan�na kar�� istihdam olu�turamamas�, yeti�me a�amas�nda olan birçok insan�n yanl�� yönlendirilmesi, sahipsiz b�rak�lmas�, gücü yetmedi�i halde alt�n� dolduramayaca�� iddialar�n�n pe�inden gidilmesi…
16. �nsanlara kendimizi anlatamama sorunu:Ya�an�lan toplumlar içinde gerekli misyon ve vizyonun yetersizli�i insanlara kendimizi anlatamama sorunu, mesaj� anlatmadan muhatab� dinlemeden yarg�lama, halk� ötekile�tirerek ili�kilerde mesafeli durma…
17. Öncü ve ku�at�c� âlim yoksunlu�u- De�erden istifade edememe: Toplumun içindeki birçok de�erden istifade edememe, özellikle hareketin âlim yoksunlu�undan topluma davas�n� anlatamamas�, davet insanlara ula�t�r�lmas� noktas�nda gerekli materyallerden istifade edememe… ( radyo tv gazete dergi vs)
18. �lkesellik ve strateji öncelli�in-Sabite ve de�i�kenliklerin belirlenememesi: Hayat�n içinde ilkesellik, prensip ve strateji noktas�nda önceli�in kar��t�r�lmas�; sabitelerin ve de�i�kenliklerin neler oldu�u konusundaki mu�lâk yakla��mlar…
19. Ekonomik alanda yeterli bir yap� ve gücün olu�turulmamas�:Ekonomik alanda yeterli bir yap� ve gücün olu�turulmamas�, maddi imkânlar�n denetim alt�nda tutulamamas� neticesinde insanlar�n imkânlar�n� hoyratça tüketmesi, zekât infak ve sadakan�n ki�ilerin vicdan�na b�rak�lmas�… Müslümanlar�n hayat standartlar�n makas�n aç�lmas� ve lüks bir hayat�n esas haline dönü�mesi.
20. Kurumsalla�ma üzerindeki rejimin kontrol mekanizmas�:Kurumsalla�ma üzerinde rejimin kontrol mekanizmas�n� elinde tuttu�u bilinmesine ra�men konjonktürden etkilenme hastal��� ad�na STK’la�malar, �slami hareket olmaktan ziyade kültürel ve yard�msever bir olu�uma meyil etmeleri iddialar�n� geri çekmelerine sebep vermi�tir. ( Her ne kadar ku�dili ile bunlar�n baz� iyi niyetli söylemleri olsa da maalesef vak�a budur .)
21. E�itim sorunun bütüncül ve ku�at�c� çözülememesi:E�itim tüm zamanlar�n en ciddi sorunlar�ndan biri olmu�tur. Özellikle �ahsiyet e�itimi, aile e�itimi, çocuk e�itimi ile ihtiyaca mebni olarak istihdam olu�turamama; bu anlamda kendini yenileyememe, ciddi anlamda tükeni�i beraberinde getirmi�tir.
22. A�amal� bir süreci do�ru takip edememe:Tedrici hareket etmeme, ifrat ve tefrit içindeki durumlara götürmü� bunun neticesinde hareketler sürekli akamete u�ram��t�r…
Maddeleri daha fazla art�rmak mümkündür. �slami hareket, var olan sebepler sonucundaki tepkisel olu�umlarda de�il; bilakis varl���n� Allah’a kul, ümmet ve cemaat olma sorumlulu�u olarak görmelidir. Birilerinin müsaade etti�i alana kadar de�il, s�n�rlar�n� ve ölçüsünü Allah’�n belirledi�i alanlara kadar mücadele esas olmal�d�r. Hareketin mahremiyeti her türlü olumsuzluklara ra�men korunabilmelidir.
�ah�slar gizemlili�e bürünmeden, ya�am�n içinde aktif bir misyonu ku�anmalar� gerekir. �slami hareketin her bir müntesibi Kuran talebesi olmak zorundad�r. Vahyin do�ru anla��lmas� ve takva merkezli bir toplumun in�as� için �slami hareket sadece Müslümanlar� de�il Müslüman olmayanlara bile çözüm önerileri olan; onlar� dahi hayat�n içinde ku�atan, adaleti merkeze alan, zulmün her çe�idine tav�r koyan, bat�lla uzla�mayan, hakk�n ikamesi ad�na kendi varl���n� olu�turan bir hareket olmal�d�r.
Ya�ad��� hayat�n içinde belirlenen suni gündemlere angaje olan de�il bilakis gündemi belirleyen, �ekillendiren olmal�d�r. Metodundaki ölçülerin hayatta hâkim olmamas� e�er metodun sorunu de�ilse; uzun soluklu, istikrarl� bir �ekilde istikamet üzere yoluna y�lg�nl��a dü�meden devam edebilmelidir. �slami hareketin mücadele metodunda bat�l ile uzla�ma ve hakk� ketmetme asla mümkün olmamal�d�r.
Her bir ideoloji göreceli olarak k�smen faydalar sunmu� olsa da �slami hareket kendi de�erlerinden taviz vermez. �dealleri ile vak�ay� göz ard� edemez. Alt�n� dolduramad��� iddialar ortaya koyamaz. Mücadele ve mücahedesinde mutlaka tedrici hareket etme zorunlulu�u vard�r. Ya�ad��� co�rafyan�n konumu önemli olmakla birlikte vahiy merkezli davetçi kimli�i as�l kabul ederek çizgisini sürdürmelidir. Mücadeleci yöntemde ne duygusall�k ne de hamaset hakikatin önüne geçirilmemelidir. Toplumun her kesimini memnun etmek zorunlulu�u yoktur. Önemli olan Kur’an’�n ölçüsünde Resulünün örnekli�inde sahih bir anlay�� ve duru� sergilemesi esas olmal�d�r. Kitleselle�me kayg�s� ta��madan, �slam’�n mesaj�n� her bireye ve topluma ula�t�rmada öncü kimli�i ku�anmak durumundad�r. Müslümanlara kar�� müsamahakâr yönü daha fazla öne ç�kmal�d�r. Bir hareketi �slami yapan ad�n�n �slami olmas� de�il varl���n�n �slami olmas�d�r. �slami hareketin hayata takdim ettiklerinin �slamla çat��mamas�; Allah’�n koydu�u yasalara uygunluk arz etmesi, bat�l�n her çe�idinden beri olmas� gerekmektedir.