28-09-2007 18:01

`T�rkiye`de as�l, din devlet bask�s� alt�nda`

T�rkiye`de �slam konusu, dinin devlet �zerinde etkisinden ziyade, devletin din �zerinde etkisi noktas�nda bir problemdir. Zira, devletin dine m�dahalesi, T�rkiye`de AB �lkelerinden daha fazlad�r

`T�rkiye`de as�l, din devlet bask�s� alt�nda`

TESEV taraf�ndan bas�lan ve yak�n bir tarihte kamuoyuna tan�t�lan, �� �lkedeki alan ara�t�rmalar�m�za dayal�, "Avrupa'da �slam, Demokrasi ve Laiklik: Fransa, Almanya ve Hollanda" ba�l�kl� �al��mam�z Avrupa'da din-devlet ili�kilerini masaya yat�rmakta ve Avrupa'n�n bu noktada T�rkiye'ye etkilerini tart��maya a�maktad�r. AB'nin T�rkiye'de din-devlet ili�kileri -veya daha do�ru ifadesiyle devletin dine y�nelik politikalar�- konusuna nas�l bir etkide bulunaca��n� anlamak i�in �ncelikle Avrupa'y� iyi okumak gerekmektedir.

Avrupa toplumlar� ne tamamen sek�lerle�mi�tir ne de tamamen H�ristiyan'd�r. Avrupa'ya tamamen sek�lermi� gibi bakmak So�uk Sava� y�llar�nda sosyal bilimcilerin pek �o�u aras�nda pop�ler olan "sek�lerle�me teorisi"nin bir sonucudur. Bu teoriye g�re din, modernle�en toplumlarda, gerek kamusal alanda gerekse �zel ya�amda etkisini yitirecekti. Sanayile�me, okur-yazarl�k, �ehirle�me gibi fakt�rlerin bile�iminden olu�an modernle�me, gelene�in temsilcisi olarak takdim edilen dine z�t olarak yorumlan�yordu. Bu z�tla�man�n neticesinde sek�lerle�me modernle�menin ka��n�lmaz sonucuydu. Sek�lerle�meden kastedilen, temel olarak �� e�ilimdi: Bireylerin din� inan�lar� terk etmeleri, inan�lar�n� korusalar bile din� ibadetleri b�rakmalar�, ibadet etseler bile dini kamusal alanda referans almamalar�. Bu a��dan bak�ld���nda sek�lerle�menin laiklikten farkl� ve ba��ms�z bir kavram oldu�u ortaya ��kmaktad�r. Laiklik, bir yandan devletin b�t�n dinlere kar�� anayasal tarafs�zl���n�, di�er yandan ise din� kurumlar�n yasama, y�r�tme ve yarg� s�re�lerine etki etmemelerini sa�layan siyasi bir rejimdir. Sek�lerle�me ise sosyal bir s�rece verilen add�r. So�uk Sava�'�n bitimini takip eden 1990'l� y�llarda bir�ok sosyal bilimci sek�lerle�me teorisini terk etmeye ve dinin y�kselen bir olgu oldu�unu kabul etmeye ba�lad�. Buna ra�men sek�lerle�me e�ilimi Avrupa toplumlar�n�n hepsinde istikrarl� bir �ekilde kendini g�stermektedir. Fransa, Almanya ve Hollanda gibi Avrupa �lkelerinde kiliseye haftada bir gitme oran�n�n y�zde 10'lara d��m�� olmas� bu e�ilimin bir g�stergesidir.

T�rkiye: Bask� dinden de�il, devletten geliyor

�te yandan, Avrupa'da gerek H�ristiyanl���n sosyal ya�amdaki yeri, gerek artan M�sl�man n�fus, gerekse yeni tarz inan�� bi�imlerinin yayg�nla�mas� sonucunda din, daha �o�ulcu bir yap�da, g�ndemdeki yerini korumaktad�r. Avrupa'da H�ristiyanl�k inan� ve ibadet noktalar�nda erozyona u�ram�� olsa da bir�ok Avrupal� i�in bir k�lt�rel aidiyet kayna�� ve �slam'a bak��ta tarih� haf�za i�in bir referans noktas� olarak h�l� etkili bir rol oynamaktad�r. Avrupa'da �slam'dan ve/veya M�sl�man g��menlerden rahats�z olanlar vard�r. Fakat bu rahats�zl�k ne sek�ler d�nya g�r���n�n ne de H�ristiyanl���n do�al ve ka��n�lmaz bir sonucudur. Dinler-aras� diyalo�a a��k olan H�ristiyan gruplar�, �slam'� �brahim� bir din olarak g�rmekte ve M�sl�manlara toleransl� yakla�maktad�r. �te yandan, �slam'� Avrupa'n�n H�ristiyan dokusuna tehlike olarak g�ren gruplar da bulunmaktad�r. Ayn� �ekilde, �okk�lt�rl�l��e a��k ve M�sl�manlara sempati ile bakan sek�ler gruplar�n yan� s�ra, buna z�t bir tutum i�inde �slam kar��tl���n� ("�slamofobi") k�r�kleyen sek�ler bir kesim de mevcuttur. Her iki grup da M�sl�man taraftarl��� veya kar��tl��� konusunda konjonkt�rel koalisyonlar kurabilmektedirler. Bir �rnek vermek gerekirse, Fransa'daki ba��rt�s� yasa��n�n siyasi ve toplumsal bir deste�e sahip olmas�n�n temel sebebi solcu (laik)-sa�c� (H�ristiyan e�ilimli) bir koalisyona dayan�yor olmas�d�r.

Gerek Avrupa genelinde, gerekse Fransa, Hollanda ve Almanya �zelinde yapt���m�z incelemenin ortaya koydu�u temel nokta, AB �lkelerinde din-devlet ili�kilerine dair tek bir model olmad��� ve devletlerin dine y�nelik olarak kendi tarih� birikimlerince �ekillenen politikalar �retti�idir. AB'nin T�rkiye'ye bir din-devlet ili�kileri modeli sunmas�, gerek AB Anayasa tasla��nda yer alan devletlerin kendi din-devlet modellerine sayg� prensibinden, gerekse Avrupa'da tek tip bir modelin var olmamas�ndan dolay� m�mk�n de�ildir. AB Anayasa tasla�� 2003'te tart��maya a��ld�. S�recin ba��ndan itibaren, Vatikan ve muhafazakar siyaset�iler tasla�a Tanr� ve H�ristiyanl��a at�flar�n eklenmesi i�in lobi �al��mas�na ba�lad�lar. Din� referansa kar�� ��kanlar�n ba��nda ise Fransa gelmekteydi. 29 Ekim 2004'te imzalanan anayasa metninde yer alan ifadeler, bu z�t gruplar�n �zerinde uzla�t��� kar��l�kl� tavizi yans�tmakta. Giri� b�l�m�nde, "Avrupa'n�n k�lt�rel, din� ve h�manist miras�ndan ilham" al�nd���na at�fta bulunuluyor. Kilise ve din� olmayan kurumlar�n stat�s� hakk�ndaki I-52 numaral� madde ise, �u h�k�mleri i�ermekte: Madde 1: "AB, �ye �lkelerdeki kiliseler ve din� kurumlar veya cemaatler hakk�ndaki milli kanunlara sayg� duyar ve onlara kar�� bir �nyarg� ta��maz." Madde 3: "AB, kiliseler ve [di�er din� ve din� olmayan] kurumlar�n kimliklerini ve �zel katk�lar�n� tan�r ve onlarla a��k, saydam ve d�zenli bir diyalog kurar."

Anayasa tasla��nda yer alan, �lkelerin kendilerine has din-devlet ili�ki modellerine kar��mama prensibinin alt�nda bu �lkeler aras�nda derin yakla��m farkl�l�klar�n�n bulunmas� yatmaktad�r. Zira, AB �yesi devletler birbirinden �ok farkl� din-devlet modellerine sahiptirler ve bu konuda standart bir Avrupa modeli bulunmamaktad�r. On be� AB �yesinden d�rd�nde resm� din bulunurken, �� tanesinde Katolik Kilisesi ile devlet aras�nda �zel anla�ma (konkorda) mevcuttur. Di�er sekiz �lkede ise anayasal olarak ilan edilmi� tek bir devlet dini yoktur. Devletlerin politikalar� da olduk�a karma��kt�r. Mesela, Katolik Kilisesi ile �zel anla�mas� olmas�na ra�men �talya'da devlet kiliselere para yard�m� yapmamaktad�r; Almanya, Bel�ika, �sve� ve L�ksemburg'da ise resm� din olmamas�na ra�men devlet, ya kilise vergisi toplamaktad�r ya da ba�ka kaynaklardan kiliselere para aktarmaktad�r. Din dersleri konusu da olduk�a karma��kt�r. Devlet okullar�nda din dersi olmayan tek �lke Fransa'd�r. Din derslerinin mecburi veya se�meli olmas� ise �lkelere g�re de�i�en bir konudur. Son olarak, Fransa dahil, t�m bu 15 �lkede, �zel din� okullar devletten para yard�m� almaktad�rlar.

T�m bu farkl�l�klara ra�men, Avrupa �lkelerinde din-devlet ili�kilerinde ortak noktalar da yok de�ildir. En �nemli ortak nokta, din� gruplar�n -az�nl�k olsun, �o�unluk olsun- �zel din e�itimi, ibadethane ve din� �rg�tlenme konular�nda �ok geni� h�rriyetlere sahip olmalar�d�r. AB �yelik s�recinde T�rkiye'nin, gerek M�sl�man gerekse gayrim�slim din� gruplar�n bu konudaki �zg�rl�k taleplerine kar�� ��kmas� durumunda, AB'nin devreye girmesi s�z konusudur. 2003 y�l�nda Avrupa Komisyonu'nun T�rkiye'ye y�neltti�i, din� gruplar�n t�zel ki�ilik, m�lkiyet, e�itim ve din adam� yeti�tirme haklar�n�n olmad��� noktas�ndaki ele�tirileri g�ncelli�ini korumaktad�r. Di�er yandan, A�HM'nin Leyla �ahin davas�nda ba��rt�s� konusunda verdi�i karar, T�rkiye'de t�rban taraftarl��� ve kar��tl��� noktas�na indirgenmi� olsa bile, son tahlilde devletin dine m�dahale hakk�yla do�rudan ilgilidir. A�HM, T�rkiye devletinin "kendi �zel �artlar�"ndan dolay� ba�ka AB �lkelerinde olmayan bir yasa�� �niversitelerde uygulama hakk� oldu�unu onaylayarak ileride kapanmas� zor bir kap� aralam��t�r. T�rkiye'nin kendine has �artlar�n�n gelecekte ba�ka devlet uygulamalar�n� me�rula�t�rma ad�na tekrar �ne s�r�lmesi �a��rt�c� olmayacakt�r.

AB b�rokratlar� T�rkiye ile m�zakerelere devam ederken, AB �yesi �lkelerdeki kurumlar da T�rkiye'yi mercek alt�na almaktad�rlar. Bu analizlerin son �rneklerden birisi Hollanda H�k�met Politikalar� Bilimsel Konseyi'nin haz�rlad��� AB, T�rkiye ve �slam ba�l�kl� rapordur. Bu rapora g�re, "AB perspektifinden bak�nca, T�rkiye'de �slam konusu, dinin devlet �zerinde etkisinden ziyade, devletin din �zerinde etkisi noktas�nda bir problemdir. Zira, devletin dine m�dahalesi, T�rkiye'de AB �lkelerinden daha fazlad�r". Rapor ayr�ca �u noktalara de�inmektedir: "[T�rkiye'de] laik devleti savunma amac�yla konulmu� olan, demokratik s�re� �zerindeki anayasal engeller AB prensiplerine terstir. Bu g�zlem ayn� �ekilde ordunun sistemin muhaf�z� olarak �stlendi�i rol i�in de ge�erlidir. Bu noktada Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Komisyonu �nemli reformlar g�rmek istemektedirler."

Laik�i �evrelerin g�rmesi gereken �ey...

T�rkiye'deki kat� laik�i uygulamalar� savunan �evreler bu tarz tenkitleri ya g�rmezden gelmekte, ya da �slam ile H�ristiyanl�k aras�ndaki farklara i�aret ederek, AB �lkelerindeki dini �zg�rl�klerin T�rkiye'ye �rnek olamayaca��n� �ne s�rmektedirler. T�rk Anayasa Mahkemesi'nin de baz� kararlar�nda at�fta bulundu�u bu g�r��e g�re, T�rkiye'de �o�unlu�un dini olan �slam, tabiat� gere�i siyasidir ve bu y�zden kat� laik�i politikalarla kontrol alt�nda tutulmal�d�r. H�ristiyanl�k ise, Sezar-Tanr� ay�r�m�n� kabul etti�i i�in bu tarz politikalara Avrupa �lkelerinde ihtiya� yoktur. Bu g�r���n yanl��l��� gerek �slam'� gerekse H�ristiyanl��� tek tip olarak alg�lamas�d�r. AB �yelerinin hepsinde H�ristiyanl�k �o�unluk dini olmas�na ra�men, bu �lkelerde �ok farkl� din-devlet ili�kilerinin bulunmas�, �stelik bug�nk� farkl�l�klar�n tarih boyu s�ren �e�itli �at��malar�n �r�n� olmas�, H�ristiyanl���n da siyasile�ebildi�ini ve bu noktada �slam'dan �ok da farkl� olmad���n� ortaya koymaktad�r. M�sl�man �lkelerdeki �e�itlilik de �slam'�n tek tip ve siyasi bir tabiat� oldu�u iddias�n� ��r�tmektedir. Amerikan Uluslararas� Din� �zg�rl�kler Komitesi'nin 44 M�sl�man �lkeyi i�eren ara�t�rmas� bu �e�itlili�e vurgu yapmaktad�r. Rapor sonu�lar�na g�re, M�sl�man �lkelerin sadece yar�s�nda �slam resm� dindir. Bu 44 �lkenin y�zde 23'�nde �slam devleti varken, y�zde 27'si �slam hukukunu yasal d�zenlemelerinde tek referans olarak kabul etmemelerine ra�men �slam'� resm� din olarak benimsemekte, y�zde 25'i �slam'� resm� din olarak kabul etmemekle birlikte anayasalar�nda laikli�e at�f da yapmamakta, kalan y�zde 25 ise anayasalar�nda devleti a��k�a laik olarak tan�mlamaktad�r. Bu �al��ma -T�rkiye'deki genel g�r���n aksine- �slam co�rafyas�nda T�rkiye d���nda 10 laik devlet daha bulundu�unu ortaya koymaktad�r. Bu �lkeler �unlard�r: Burkina Faso, �ad, Gine, Mali, Nijer, Senegal, Azerbaycan, K�rg�zistan, Tacikistan, T�rkmenistan.

Sonu� olarak, T�rkiye'de yayg�n olan dinin �slam, AB �lkelerinde ise H�ristiyanl�k olmas� T�rkiye'de din-devlet ili�kilerinin AB standartlar� �izgisinde yeniden g�zden ge�irilmesine mani de�ildir. T�rkiye'de ki�isel ve gruplar baz�nda din� hak ve h�rriyetlerin geli�mesi konusunda AB'ye �yelik s�recinin pozitif bir rol oynamas� uzun vadede ka��n�lmaz g�z�kmektedir. Bu beklenti, T�rkiye'deki muhafazakar kesimin AB �yeli�ine destek vermesinde de b�y�k rol oynam��t�r. �te yandan, AB'nin T�rkiye'den belirli bir din-devlet modeline ge�i�ini istemesi m�mk�n de�ildir, zira AB �yeleri �ok �e�itli din-devlet modellerine sahiptirler. T�rkiye'de �o�unlu�un M�sl�man olu�unun AB �yeli�ine negatif bir tesirinin olup olmayaca�� ise ba�l� ba��na bir ara�t�rma gerektirmektedir. Unutulmamas� gereken nokta, AB'nin tek tip bir yap� olmad���, i�inde hem sek�ler hem de H�ristiyan etki gruplar�n� bar�nd�rd��� ve bu iki grubun da M�sl�manlara ve �slam'a yakla��mlar�nda kendi aralar�nda m�cadele halinde olduklar� ger�e�idir.

(YARD. DO�. DR. AHMET T. KURU / Mississippi �niversitesi ��retim �yesi. / YARD. DO�. DR. AHMET Y�KLEYEN / San Diego Eyalet �niversitesi ��retim �yesi - Zaman)


 

YORUMLAR
Hen�z Yorum Yok !