�mam Humeyni, uzla�mac� anlay��� kesin olarak reddetti
�mam Humeyni`nin �a�da� �slami hareket tarihinde ortaya ��kan en belirgin yan�, uzla�mac� anlay��� kesin olarak reddetmesi, uzla�mac� tavr� her f�rsatta mahkum etmesidir. �slami m�cadele tarihinde iyi niyetler ve samimi gayretlerle ba�lay�p y�r�t�len fakat sonunda gelip `uzla�ma` denilen girdaba yuvarlanan ve nice M�sl�man�n kanlar� ve terlerinin heder olmas�yla sona eren onca sonu�suz �aba g�z �n�ne al�nacak olursa, �mam`�n i�birlik�i iktidarlarla, emperyalist g��lerle ve ��kar �evreleriyle uzla�mama noktas�nda geli�tirdi�i ve s�rd�rd��� kararl� ve ilkeli tutumdan ��kart�lmas� gereken �ok �nemli dersler vard�r.

�ran �slam Devrimi önderi �mam Humeyni'nin vefat�n�n 19. y�ldönümü… 3 Haziran 1989 ak�am� vefat eden �mam Humeyni'nin vefat�n� tüm dünya 4 Haziran'da duymu�tu. 24 Eylül 1902 do�umlu Ayetullah Seyyid Ruhullah Musavi Humeyni, hareketiyle, evrensel �slami harekete kal�c� bir miras b�rakm��; Siyonizme ve emperyalizme tarihlerinin en büyük darbesini vurmu�tu. Vefat�n�n y�ldönümünde kendisini bir kez daha rahmetle an�yoruz.
Bu vesileyle Dünya ve �slam dergisinin 11. say�s�nda (Yaz 1992) yay�nlanan ve �mam Humeyni'nin mücadelesini, mesaj�n� ve miras�n� de�erlendiren R�dvan Kaya'n�n "�mam Humeyni ve �slami Hareketin Seyri" ba�l�kl� makalesini sizlerle buradan payla��yoruz. Bu makale R�dvan Kaya'n�n Ekin Yay�nlar� taraf�ndan bas�lan �slami Kimlik: Mücadele ve Muhasebe adl� kitab�n 203-214. sayfalar�nda yay�nlanm��t�r.
�MAM HUMEYN� ve �SLAM� HAREKET�N SEYR�
�mam Humeyni adeta ismi �slam Devrimi ile özde�le�mi� bir �ahsiyettir. Humeyni'nin "imam" olu� süreci ile ona biat etmi� �ran halk�n�n "ümmet" olu�unu ça�da� �ran tarihinin ikiz süreçleri olarak yorumlarken Hamid Algar da bu duruma dikkat çekmektedir.1 Bununla birlikte �slam ümmetinin tarihsel ve sosyal planda tek bir canl� organizmay� temsil etti�i inanc�, farkl� zaman ve mekanda ortaya ç�km�� olsalar da �slami hareketlerin tümünü bir bütünlük zemininde ele almay� gerektirir. Bu durumda 1978-1979 y�llar�nda �ran �slam Devrimi'nin gerçekle�mesiyle zirvesine ç�kan �mam Humeyni'nin hareketi, ancak �slam ümmetinin tarihsel ve s�n�rlar üstü çerçevesi içinde konumland�r�ld���nda gerçek önemini ve anlam�n� kazanabilir.
Frans�z i�gal kuvvetlerinin 18. yüzy�l�n sonunda M�s�r'a ç�k���ndan itibaren �slam dünyas�n�n hemen her kar�� topra��nda adeta çekirge sürülerinin istilalar�n� hat�rlatacak �ekilde yayg�nl�k kazanan sömürgecilik olgusuna kar�� sürdürülen �slami direni� gelene�i, �mam Humeyni'nin yasland��� temel, üzerinde yükseldi�i kök olarak görülmelidir. Bu noktada emperyalizme ve sömürgecili�e kar�� verilen yayg�n ve kitlesel �slami mücadelelerin hemen hemen tümünde gördü�ümüz belirleyici birçok unsuru �mam Humeyni'nin hareketinde de görmekteyiz. En ba�ta, direni�i mümkün k�lacak �ekilde hem ahlaki, hem de politik güvenilirli�e sahip mutlak ve karizmatik bir liderin ortaya ç�kmas� ve halk�n büyük bir �evkle ona itaat etmesi �eklinde beliren tecdid hareketlerinin ortak karakteristi�i �mam Humeyni'nin hareketi için de geçerlidir. Bu yönüyle �mam Humeyni'nin hareketi; Hindistanl� Seyyid �smail �ehid, Cezayirli Emir Abdulkadir, Da��stanl� �eyh �amil hareketlerinin bir devam�d�r.2
Geleneksel Çizgi ve Tav�rdan Farkl�la�ma
Mamafih, �mam Humeyni'nin hareketi köksüz, nevzuhur bir hareket olmay�p ve son kertede geleneksel �slami direni�ler zincirin den bir halka olmakla birlikte, ay�r�c� baz� özelliklerinin de bulundu�u gayet aç�kt�r. 20. asr�n son çeyre�inde yo�unla�an Iran �slam Devrimi yakla��k son iki yüz y�ld�r �slam dünyas�n� bir uçtan di�erine süsleyen �slami k�yamlar zincirinden birtak�m sosyal, kültürel, siyasal yönleriyle farkl�la�maktad�r. Yine bu devrimin lideri olarak �mam Humeyni'nin di�er k�yam hareketlerinin liderliklerinden birçok aç�dan farkl� özellikler ta��d��� da bir gerçektir.
Mesaj�n Ku�at�c�l��� ve Derinli�i
�mam Humeyni'nin geleneksel hareketlerden farkl�la�t��� temel noktalardan biri geleneksel hareketlerin bir ço�unun yöreselli�e mahkum kalmalar�na kar��n �mam Humeyni'nin evrenselli�i yakalayabilmi� olmas�d�r.3 Gerçekten de �mam mesaj�n� co�rafik veya sosyal s�n�rlarla s�n�rlamam��, muhatap kitlesi olarak da yaln�zca �ranl� Müslümanlar� veya yaln�zca �ii Müslümanlar� veyahut da yaln�zca Ortado�ulu Müslümanlar� görmemi�tir. Daha, Amerikan kuklas� �ahl�k rejimine kar�� mücadelesinin en ba��ndan beri, �mam asla hareketini �ran ve �ranl�lara özgü unsurlarla kay�tl� tutmam��t�r. 1971 y�l�nda Hacc'da dünya Müslümanlar�na hitaben yay�nlad��� bildiri örne�inde oldu�u gibi, Pehlevi diktas�na kar�� muhalefetini yo�unla�t�rd��� temel odaklardan biri olarak �ahl�k rejimi ile Siyonist �srail aras�ndaki münasebetler konusunda oldu�u gibi, sürekli olarak �ran'daki �slami hareketi �slam ümmetinin evrensel dinamikleriyle iç içe bir biçimde ele alm��t�r.
�mam'�n bu yakla��m� Devrimin zafere ula��p �slam Cumhuriyeti kurulduktan sonra da devam etmi� ve �slam ümmeti her zaman bir bütün olarak �mam'�n mesaj�n�n muhatab� olagelmi�tir. Hatta �mam mesaj�n� �slam ümmeti ile de s�n�rlamam��t�r. "Dünyan�n yal�n ayakl�lar�", "dünyan�n müstezaf halklar�" kavramlar�nda ifadesini bulan klasik ve yeni sömürgecili�in kurbanlar�, bir bütün olarak �mam'�n mesaj�n�n muhataplar�n� te�kil etmektedirler. ��te bu mesaj�n s�cakl��� �rlandal� özgürlük sava�ç�s� Boby Sands'�n direni�ine, Nikaragua halk�n�n onurlu mücadelesine, Güney Afrikal� mazlumlar�n kararl� yürüyü�lerine evrensel �slami hareketin selam�n� iletmi�, ayn� zamanda evrensel �slami hareketin de gönlünü ve ufkunu geni�letmi�tir.
Allah'tan diledi�imiz, sadece Müslümanlar�n Kabesi'nden de�il, dünya kiliselerinden bile "Kahrolsun Amerika", "Kahrolsun Rusya" feryad�n�n yükselmesini sa�lamam�z için bize güç vermesidir.4
�mam Humeyni'nin ideal olarak ortaya koydu�u bu yakla��m�n ta��d��� evrensellik kayg�s�, geleneksel ve ça�da� bir çok �slami hareketin kendini co�rafik, kültürel, tarihsel kal�plarla s�n�rlamas� ile kar��la�t�r�ld���nda çok ileri bir ad�m olu�turmaktad�r.
Geleneksel �slami hareketlerin bir di�er yayg�n özelli�i (eksikli�i) de, bu hareketlerin sömürgecili�e, Bat�'ya, uluslararas� emperyalizme kar�� oldukça güçlü bir tepki göstermekle birlikte, bu kar�� koyman�n, tepkisellik boyutunu pek a�amamas�d�r. Bu duruma ba�l� olarak, ço�u zaman ya reddedilenin yerine neyin ikame edilece�i noktas�nda belirgin bir cevap sunulamam��, birçok durumda da reddedilen, farkl� k�l�k ve görüntülere bürünerek varl���n� sürdürmeyi ba�arabilmi�tir. Sömürgeciye, Bat�'ya kar�� gösterilen duyarl�l�k, sömürgecilerin yerli i�birlikçilerine, Bat�c�lara kar�� ayn� kararl�l�k ve netlikte gösterilememi�tir.
Bu noktada, �mam Humeyni'nin hareketi "�slahatç� gelenek" çizgisinin yetersizli�ini, eksikli�ini a�abilmi�tir. Pehlevi diktatörlü�ü nün Amerikan emperyalizminin bir kuklas� oldu�u gerçe�inin sürekli alt�n� çizmesi, yaln�z �ahl�k rejiminin y�k�lmas�n� de�il, ayn� zamanda Devrim'i de talep etmesiyle, �mam Humeyni'nin hareketi bir anlamda �slahatç� gelenek çizgisine devrimci bir dönü�üm geçirtmi�tir.5
Bugün dünyan�n çok de�i�ik bölgelerinden ve birbirlerinden çok farkl� etnik, mezhebi veya siyasi kökenden gelen Müslümanlar hakk�nda ço�u zaman bir suçlama, bir olumsuzluk ifadesi olarak "Humeynici" s�fat� yayg�n olarak kullan�lagelmektedir. �slam'�n tevhidi özünü kavram��, zulme ve istikbara kar�� duyarl� Müslümanlar hakk�nda özellikle �slam d��� çevrelerin bu nitelemeyi kullanmalar� pek de anlams�z de�ildir. �mam Humeyni'nin hareketinin içinde bulundu�umuz dönemde evrensel �slami mücadeleye kazand�rd��� aç�l�m ve derinlik, hatta �mam Humeyni ve hareketi hakk�nda olumsuz kanaat ve tutum sahibi Müslümanlar�n dahi, belli yakla��mlar� yüzünden "Humeynici" �eklinde nitelenmelerine yol açm��t�r.
Gerçekten de, emperyalizme kar�� ç�kan, i�birlikçi laik sistemlerle mücadele içinde olan tüm �slami olu�umlar�n "Humeynici" s�fat�yla nitelenmesi, �mam Humeyni'nin hareketinin evrensel �slami mücadele çizgisine etkileri ve kazand�rd�klar� ile ilgili bir konudur.
Uzla�mac�l���n Reddi
�mam Humeyni'nin ça�da� �slami hareket tarihinde ortaya ç�kan en belirgin yan�, uzla�mac� anlay��� kesin olarak reddetmesi, uzla�mac� tavr� her f�rsatta mahkum etmesidir. �slami mücadele tarihinde iyi niyetler ve samimi gayretlerle ba�lay�p yürütülen fakat sonunda gelip "uzla�ma" denilen girdaba yuvarlanan ve nice Müslüman�n kanlar� ve terlerinin heder olmas�yla sona eren onca sonuçsuz çaba göz önüne al�nacak olursa, �mam'�n i�birlikçi iktidarlarla, emperyalist güçlerle ve ç�kar çevreleriyle uzla�mama noktas�nda geli�tirdi�i ve sürdürdü�ü kararl� ve ilkeli tutumdan ç�kart�lmas� gereken çok önemli dersler vard�r. Mücadele çizgisi ve kararl�l���yla �mam, kendisinden önce hiçbir Müslüman liderin veya �slami hareketin hayal bile edemeyece�i bir sayg�nl��a eri�mi�tir. Devrim öncesi dönemde yaln�z Müslüman kitleler de�il, sol ve laik muhalefet güçleri dahi �mam'�n pe�ine tak�l�vermi�lerdir.
�mam Humeyni'nin uzla�maz bir devrimci ki�ili�e sahip oldu�u, daha mücadelesinin yo�unla�t��� dönemin ba��nda kendisini gösterir. 15 Hordad (5 Haziran 1963) k�yam�n�n ard�ndan idam istemiyle yarg�lanmak üzere tutuklan�r ve önde gelen bir grup ayetullah�n, onu Ayetullah el-Uzma ilan ederek idam�n� engellemesi üzerine serbest b�rak�l�r. Hapisli�i s�ras�nda rejim güçlerinin kas�tl� olarak ç�kartt���, içerdeyken rejimle uzla�t���na ili�kin söylentiler üzerine hemen bir konu�ma yaparak hiçbir �ekilde sindirilemeyece�ini vurgular. Serbest b�rak�lmas�n�n kendisini yumu�atabilece�ini sanan rejim güçleri çaresizlik içindedir. Ayn� konu�mas�nda �mam Humeyni, �ahl�k rejiminin �slam Üniversitesi kurma plan�n� alayc� bir dille ele�tirir ve bunu Muaviye'nin, askerlerinin m�zraklar�na Kur'an ayetlerini takt�rmas�na benzetir.6
En zor ve olumsuz görünen ko�ullarda dahi tak�n�lan bu kararl� ve ilkeli tutum Devrim'e giden yolun ba�ar�s�n�n ard�nda yatan temel noktay� te�kil etmektedir. �mam Humeyni'nin hareketi; bir çok �slami gayretin dü�tü�ü açmaza dü�memi�se, gündelik hesaplar�n, geçici ç�karlar�n anaforuna kap�lmam��sa, ço�u zaman bir ayak ba�� halini alan "maslahatç�l�k" aldatmacas�na sapmam��sa, bu belli ilkelerin önceli�ini esas alm�� olmas� nedeniyledir. �lkelerden taviz vermeme kararl�l���n�, ilkeleri önceleyi�ini, hareketinin hemen her noktas�nda çok aç�k olarak görmek mümkündür.
Devrim'in hemen akabinde, �ran'�n içinde bulundu�u karga�a ortam�ndan istifade ederek Irak sald�rd���nda, dönemin Cumhurba�kan� Beni Sadr, tutuklanan subaylar�n orduya dönmelerine izin verilmesini önermi�ti. �mam Humeyni, buna kesin olarak kar�� ç�kt�. Devrim'in ekonomik refah, yeni bir siyasi sistem denemesi veya �ran'�n toprak bütünlü�ünü sa�lamak için de�il, yaln�z ve yaln�z �slam için yap�ld���n� hat�rlatt� bir kez daha. E�er orduya, önceden halk� ezmek için kulland�klar� gücü vermeksizin ülke savunulamayacaksa �ran'�n kurtulu�unun hiçbir de�eri olmayaca��n� söylüyordu.7
�mam Humeyni; as�l belirleyici olan�n geçici kazan�mlar de�il, ilkeler oldu�u gerçe�ini ve pratik kayg�lar�n �slami netli�i gölgelememesi gerekti�ini Hazret-i Ali'den aktar�lan bir rivayetle vurgular:
(S�ffin'de) tam sava�a ba�layacaklar� s�rada birisi Emiri'l-Müminin'e tevhid hakk�nda bir soru sordu, o da soruyu cevaplamaya ba�lad�. "�imdi bunun s�ras� m�yd�?" diye itiraz edilince �öyle söyledi: "Biz bunun için Muaviye ile sava��yoruz, dünya menfaati için de�il. As�l amac�m�z Suriye'yi almak de�il, Suriye'nin de�eri nedir ki?" Peygamberin veya Emiri'l-Müminin'in amac� Suriye'yi veya Irak'� almak de�il, insanlar� hakiki birer insan k�lmak ve onlar� her türlü zulüm pençesinden kurtarmakt�.8
Tarih süreci içinde çe�itli sapmalara u�ram�� ve son iki yüz y�ld�r da do�rulma sanc�lar� içinde k�vranan �slami mücadele gelene�ini �mam Humeyni'nin devrimci bir çizgiye oturtmas� O'nun en özgün yan�n� olu�turmakla birlikte, evrensel �slami hareket gelene�ine kazand�rd�klar� yaln�z bununla s�n�rl� olmam��t�r. �mam Humeyni'nin hareketi �slami harekete çe�itli alanlarda ���k tutmu�tur. Belirtmek gerekir ki, bu noktalar ayn� zamanda �mam Humeyni'nin hareketinin nas�l ba�ar�ya ula�t���n�n k�smen de olsa bir aç�klamas�n� sunmaktad�r.
Uleman�n Harekete Geçirilmesi
�mam Humeyni her yönüyle mücadele, içinden gelen bir �ahsiyettir. Halka liderlik pozisyonuna geli�i de verdi�i mücadelenin bir sonucu olarak ortaya ç�km��t�r. Yoksa liderlik verili sosyal konumunun kendisini getirdi�i bir yer de�ildir. 1963 y�l�nda yönetim aleyhine ba�layan kitlesel gösterilerle birlikte �ran'daki �slami hareketin liderli�ine t�rmanm��t�r.9 Ve �ia tarihinde belki de ilk defa, ulema içinde birisi, kitleyi siyasi seferberli�e geçirebilmesine ba�l� olarak merce-i taklid konumuna gelmi�tir.
�mam Humeyni'yi taklid eden y���nlar aç�k bir tercih yapm��t�rlar. Denilebilir ki �mam Humeyni ile mukallitleri aras�ndaki ileti�im devrimci eylem zemininde do�mu� ve peki�mi�tir.
�mam Humeyni bu yönüyle bir anlamda laik bir anlay���n hüküm sürdü�ü, genel olarak cami-medrese çerçevesinin içine s�k��m�� olarak varl���n� idame ettiren ulema gelene�inin pasifist çizgisini y�karak ulemaya hayat�n içinde oynamas� gereken önemli rolünü hat�rlatm��t�r. Belki de mevcut iktidar�n y�k�lmas�ndan daha zorlu ve sanc�l� bir mücadeleyi gerektiren, ulema çevrelerinde hüküm süren bu pasifist tavr�n a��lmas�nda �mam Humeyni geleneksel anlay�� ve tutumlar�n olu�turdu�u engelleri Kur'an'�n hidayete ula�t�r�c� mesaj�yla a��p geçmi�tir. 8 Ocak 1978'de Kum'da yap�lan gösterilerde katledilenlerin �ehadetinin 40. günü münasebetiyle �mam Humeyni'nin 19 �ubat 1978 tarihinde, Necef'teki �eyh Ensari Camii'nde yapt��� konu�ma, �mam'�n bu soruna yakla��m�n� çok aç�k bir biçimde ortaya koymaktad�r:
… Fakat �imdi ulemadan birinin (Allah onu affetsin) [tutumunu] aç�klamak için �öyle dedi�ini duyuyoruz: "E�er Sahibu'z-Zaman (s) gerekti�ini dü�ünürse, gelecektir. Ben �slam'� ondan daha çok dü�ündü�ümü iddia edecek durumda de�ilim ya; öyleyse b�rakal�m �mam uygun gördü�ünde, gelsin ve bizi bu s�k�nt�lardan kurtars�n! Benim bir �ey yapmama ne gerek var?"
Bu mant�k sorumluluklar�ndan kaçmak isteyenlerin mant���d�r. Biraz �srarl� ara�t�rmalar sonucunda, böyleleri bize, örne�in ba��m�zdaki sultanlarla anla�mam�z gerekti�ini ya da onlar için dua etmemizi söyleyen birtak�m rivayetlerle gelirler. Fakat bu rivayetler Kur'an'a ayk�r�d�r. Hatta bu rivayetlerden yüzlercesini dahi bulsalar, ba�lar�n� duvarlara vurmaktan ba�ka bir i� yapm�� olmayacaklard�r. Çünkü bu rivayetler Peygamber'in sünnetine ayk�r�d�r. �slam bu tür rivayetleri kabul de etmez, de�er de vermez...10
Kavramlar�n Tecdidi
�mam Humeyni'nin hareketinin en çok dikkat çeken yönlerinden biri de zaman içinde asli içeriklerden yal�t�lm�� olan birçok �slami kavram�n yeniden sorgulanmas�na ve tevhidi içeri�ine tekrar kavu�turulmas�na yönelik çabalard�r. Bu çabalar sonucunda unutulmaya yüz tutmu�, Kur'an meallerinde dahi yanl�� yorumlanmaya ba�lanm�� birçok önemli kavram yeniden hayata döndürülmü�tür. Soyutlamalarla izah edilen birçok kavram�n somut kar��l�klar� ortaya konulmu�tur.* Bu meyanda Kur'an'�n bildirdi�i "ta�ut" kavram�, i�birlikçi zalim diktatörlüklerle; "istikbar" kavram�, emperyalist sulta ve yay�lmac�l�kla; "müstezaf" kavram� kurtulmalar� için mücadele edilmesi gereken yoksul ve mazlum kitlelerle somutla�m��t�r. "Cuma namazlar�", kitlesel e�itim odaklar� haline getirilmi�; "hacc", bilinçsizce bir turistik seyahat ve kal�pla�m�� bir menas�klar bütünü olmaktan kurtar�larak, yüzlerce �ehidin kan� pahas�na da olsa, yaln�zca Allah'a teslimiyetin ve �slam ümmetinin evrensel dayan��mas�n�n zirvesi olarak yeniden anlam kazanm��t�r.
�mam Humeyni'nin genelde Kur'ani kavramlara yeniden asli içeriklerini kazand�rma çabalar� yan�nda, özelde �ia mezhebine özgü bir çok kavram� yeniden yorumlama çabalar�na da de�inmek gerekir. Bu çabalarla "intizar" anlay���n�n sonucu olarak yüz y�llard�r Gaip �mam'�n dünyay� adaletle dolduraca�� zaman� bekleyeduran toplumu, beklemekten vazgeçmeye ve sorumluluklar�n� üstlenmeye ça��rm��t�r. Müslüman sorumlulu�u ve �ahsiyeti ile çeli�kiler ta��yan geleneksel "takiyye" anlay���n� "�slam'�n tehlikede oldu�u bir durumda asla caiz de�ildir" diyerek sarsm��t�r. Velayet-i Fakih kavram�n� yeniden yorumlayarak zalim iktidarlar�n ç�karlar�na i�leyen, intizar felsefesinin pasifist zincirlerini k�rm��t�r. Pratikte gerçekle�en, Gaip �mam'�n bulunmas�ndan ba�ka bir �ey de�ildir asl�nda.
Yine �mam Humeyni, Hüseyn ve A�ura kavramlar�n�n üzerin deki tarihsel örtüyü kald�rarak yüzy�llar boyunca sine dövüp, zincir sallayarak "Hüseyn'in hat�ras�n� canl� tutmaya çabalayan topluma, Hüseyn'in eyleminin gerçek anlam�n� yeniden ö�retmi�tir."11 "Kalk�n ve yeni bir A�ura meydana getirin"12 diyerek tüm Müslümanlara gerçekte Hüseyn'in hat�ras�n�n nas�l canl� tutulabilece�ini aç�k olarak göstermi�tir.13
Kad�n Erkek Birlikte Mücadele
�mam Humeyni'nin �slami mücadele anlay��� ve prati�ine önemli bir di�er katk�s� da kad�nlar�n da erkekler gibi mücadelenin as�l özneleri oldu�unun alt�n� çizmesidir. Hem bir cinse ait olmaktan önce bir Müslüman olarak üstlenilmesi gereken sorumlulu�un yüklenilebilmesi, hem de toplumun yakla��k yar�s�n� olu�turan bir kesiminin �slami bir hareketin ba�ar�s� için vazgeçilmez önemi dü�ünüldü�ünde kad�nlar�n mücadele içinde yerlerinin ne olmas� gerekti�i tart��mas� aç�kl��a kavu�ur. �slami hareketlerin bir ço�unun anlay���nda; mücadele içinde hemen hemen hiçbir fonksiyona sahip olmayan, en iyi ihtimalle ikincil planda kalan kad�nlar �mam Humeyni'nin hareketinde vakarla sahnedeki as�l yerlerini alm��lar ve hem devrim öncesinde, hem de sonras�nda aktif kat�l�mlar� ve fedakarl�klar�yla belirleyici bir rol oynam��lard�r.
Kad�nlar�n �mam Humeyni'nin hareketinde sahip olduklar� bu sorumluluk sahibi ve e�it konum ya kad�nlar� adeta sorumsuz varl�klar, bir e�ya, bir vazo gibi alg�layan ya da Bat�l� zihinsel kirlenmelerin de etkisiyle feminist tepkiselli�e varan yakla��mlar aras�nda bocalayan Müslümanlar için oldukça ö�retici ve ayd�nlat�c� bir örnek olu�turmu�tur.14
�mam Humeyni'nin Miras�
�mam Humeyni, hareketiyle, evrensel �slami harekete kal�c� bir miras b�rakt�. �mam tüm dünyan�n ezilmi� Müslüman halklar�na; Bat� ve Do�ulu süper güçlerin kendilerini her yönden bask� ve egemenlik alt�nda tuttuklar� bir zamanda, bir ümit, güven ve onur kayna�� oldu. Hatta sadece Müslümanlara de�il, istikbar�n sultas� alt�nda Müslümanlarla ayn� kaderi payla�t�klar�n� dü�ündü�ü tüm ezilenlere seslendi. Kendisinden önce hemen hemen hiçbir �slami hareketin gündeme bile almaya gerek duymad���, muhatap olarak görmedi�i müstezaf y���nlar� kucaklad�, içinde bulunduklar� ezilmi�lik ve sömürülmü�lük olgusunun ard�nda yatan as�l nedenleri hedef gösterdi. Kurtulu�lar�n�n �slam'da oldu�unu, buna ula�mak için de kendilerine ait sorumlulu�u bizzat kendilerinin yüklenmeleri gerekti�ini aç�kl�kla ortaya koydu. Böylelikle müstezaf kitlelerin sahip olduklar� devrimci potansiyelin aç��a ç�kar�lmas�nda belirleyici bir rol oynad�.
Birçok lider ve öncü, küfre ve zulme kar�� kitlelerin mücadele bilinci ve kararl�l��� hakk�nda son derece kötümser ve karamsar bir ruh hali içindeyken; o, halk�n iman�na ve ba�l�l���na güvendi. Ve halk da onun güvenini bo�a ç�karmad�. Bu halk, sadece ya�am�nda de�il, ölümünde dahi dost dü�man herkese onun ne kadar büyük oldu�unu gösterdi. Tarihin en yüksek kitle kat�l�ml� cenaze töreni; �mam Humeyni'nin ölümüyle �slam Devrimi'nin �ran'da çökece�i, hatta tüm dünyada �slami hareketlerin gerileyece�i propagandas�n� yayan emperyalist çevrelerin yüzünde bir �amar gibi patlad�. On y�l önce co�kulu halk�n �mam'� kar��larken izhar etti�i ba�l�l���n, on y�l sonra onu u�urlarken azalmad���, bilakis artt��� gözleniyordu. Gördükleri tablo kar��s�nda yeniden umutsuzlu�a kap�lan emperyalistler ve i�birlikçileri halk�n ç�ld�rd���na dair yorumlar yap�yorlard�. Kendilerinin bunca nefret ettikleri ve korktuklar� birine Müslüman halk�n bu derece ba�l�l�k göstermesi kar��s�nda �a�k�na dönmü�lerdi. Oysa onlar anlamasa da, her �ey gayet aç�kt�: O, �mam'd�!
Dipnotlar:
1- Hamid Algar, "�mam Humeyni 1902-1962: Devrim Öncesi Y�llar", Dünya ve �slam, Bahar 1991, s. 60.
2- Algar, a.g.m., s. 80.
3- Ali Bulaç, "Ulema Gelene�inin Devrimci �mam�", Kitap Dergisi, Temmuz 1989, s. 30.
4- �mam Humeyni'nin Tarihi Mesaj�, �ran �slam Cumhuriyeti Kültür Merkezi Yay�nlar�, Ankara, 1988, s. 18-19.
5- Kelim S�dd�ki, "�slam Devrimi: Kazan�mlar, Engeller ve Hedefler", Dünya ve �slam, Bahar 1991, s. 163.
6- Michael M. J. Fischer, "�mam Humeyni: Dört Anlama Düzeyi", J. L. Esposito'nun derledi�i Güçlenen �slam'�n Yank�lar� isimli kitab�n içinde, Yöneli� Yay�nlar�, �stanbul, 1989, s. 180.
7- Fischer, a.g.m., s. 193.
8- �mam Humeyni, "Fatiha Sûresi Üzerine Dersler", Hamid Algar'�n �ngilizce'ye çevirdi�i ve derledi�i Imam Khomeini-Islam and Revolution: Writings and Declarations isimli kitab�n içinde, Londra, 1981, s. 400-401.
9- Hamid Algar, "20. Yüzy�l �ran'�nda Uleman�n Muhalif Rolü", Ebubekir Bagader'in derledi�i Modern Ça�da Ulema adl� kitab�n içinde, �z Yay�nc�l�k, �stanbul, 1991, s. 295.
10- Algar, Islam and Revolution..., içinde, s. 220.
*- Yanl�� yorumlanan veya sapt�r�lan kavramlar�n yeniden tevhidi özlerine kavu�turulmas� konusunu ele al�rken, hakl� bir niteleme ile �ran �slam Devrimi'nin ideologu olarak tan�mlanan �ehid Ali �eriati'nin, bu alandaki son derece hayati katk�lar�n� da hat�rlamak gerekir.
11- Bkz.: Son Mesaj-�mam Humeyni'nin Vasiyetnamesi, �mam Humeyni Kültür Müessesesi, Tahran, 1991, s. 16.
12- �mam Humeyni, �slam'da Devlet, Objektif Yay., �stanbul, 1991, s. 188.
13- Geleneksel anlay���n efsanelerle örterek insanüstüle�tirdi�i, dolay�s�yla da s�radan insanlar için örnekli�ini imkans�z k�ld��� "Hüseyn" anlay���n�n yerli yerine oturtulmas� yolundaki önemli çabalar aras�nda merhum Nimetullah Salihi Necefabadi'ye de de�inmek gerekir. Merhum Necefabadi �ehid-i Cavid [Ölümsüz �ehid] adl� kitab�yla, Hüseyn'in k�yam�n�n hurafe ve menk�belerden ar�nd�r�lmas� ve do�ru bir biçimde anla��lmas�na çok önemli bir katk�da bulunmu�tur. Bkz.: Hamid �nayet, Ça�da� �slami Siyasi Dü�ünce, Yöneli� Yay�nlar�, �stanbul, 1988, s. 343-350.
14- Örne�in bkz.: �mam Humeyni'nin Kum'da yapt��� 6 Mart 1979 tarihli konu�mas�: "...Aziz ve cesur bac�lar�m! Siz erkeklerle omuz omuza mücadele ederek �slam'�n zaferini sa�lad�n�z... Kucaklar�n�zda bebekleriniz oldu�u halde sokaklar� doldurdunuz ve kararl� gösterilerinizle �slami savundunuz... Kad�nlar sadece kendi cesaretlerini ortaya koymakla kalmay�p, erkekleri de cesaretlendirmekle, bizim devrimci hareketimizde, erkeklerden bile daha önemli bir rol oynam��lard�r." Algar, Islam and Revolution..., s. 263.
(HAKSÖZ-HABER / Kaynak: R�dvan Kaya, �slami Kimlik: Mücadele ve Muhasebe, Ekin Yay�nlar�, �st. 2006)