Hızır YILDIRIM

30 Nisan 2025

DEĞİŞKEN FIKIH -||-

Eğitimde birçok değişiklik yapılabilir; önceki ümmetlerden faydalanabiliriz.

Misal: Endülüs’de Müslüman âlimler, yedi yıl boyunca çocuklara Kur'an tefsiri ve ilmihal öğretirlermiş. Sonra ise isteğe göre sosyoloji, fıkıh, mantık, tıp, astroloji, fizik, kimya, felsefe vs. diğer ilimleri öğretiyorlar. Gerçek manada kafa adamları yetiştirmişler. Batılılar bunlardan çok faydalandı. Yetişen bu alimlerin yazdıkları Arapça birçok eserleri kendi dillerine çevirdiler. Çocuklarını bile İslâm medreselerinde okuttular. Ne kadar önemli bilgi varsa aldılar. Batı zihniyeti ahlâklı olmadıkları için çoğu İslâm medeniyetine ait olan kitapları yaktılar ve yağmaladılar.

Biz ise Batı'nın ahlaksız çalışmalarına talip olduk. Misal: giyim kuşam, dans vb. yani batı kültürü. Onunla da kalmadık birçok kanunlarında ihraç ettik.

Bizlerde İmam Hatipler elimizden gitmesin diye birçok mücadele verildi. Halbuki İslâm'ın tüm öğretilerine talip olsaydık belki birçok kazanım elde edecektik. Okul, çocuklara ekol olmalıydı. Sabahtan akşama okulda tıkılı kalmak zordur.

Halbuki görsel ve laboratuvar ortamında çalışma daha faydalı olabilirdi.

Medrese çalışmaları, Kur'an Kursları, cemaat çalışmaları olumlu ama yeterli değildir. Dünya hayatını çok iyi öğrenecekleri ilmî çalışmalara ağırlık verilmelidir. Gündemi ve değişimleri çok iyi kavramalı yani iyice fıkıh edebilmelidirler.

Bizden önceki ümmetler de çocuklar öncelikle öğrenimini evde, ana-baba ve dededen öğrenirlerdi. Baba hangi mesleğe mensupsa çocuğuna da onu öğretirdi. Marangozsa marangoz, ilim erbabı ise alim yetişirdi. Aile bağları güçlü bir aidiyet duygusu ile birlikte iyi ve model bir aile olarak yetişirlerdi. Şimdiki ailenin altına dinamit konulmuş gibi her an patlamaya hazırdır. Aile bağları tümüyle zayıfladı, modern kültür aile yapısını bozdu.

Batı’dan alınan kültür, aile yapısını bozmaya yöneliktir. Aile bireyleri birbirlerine yabancılaştılar. Anne ve baba yakın zamanda olmayacak gibi duruyor. Bu alanda çalışma yok denilecek kadar azdır. Alimler güncel hayatı gerçek manada okuyamadıkları müddetçe bu sıkıntı artarak devam edecek.

Günümüz batı dünyası teknoloji alanında bizlerden bayağı ileridedir. İletişim araçları ve sosyal medya bizde bile değildir. Birçok çalışmaları rafa kaldırdık, batı denilen zalim uygarlık insanlığı nasıl ifsad ettiği apaçık ortadadır. Çözüm odaklı hizmet anlayışı doğrultusunda hareket etme maalesef artık yok.

Mazlum ve mustazaf halk kene gibi sömürülmekte, modern kölelik düzeni zalimler tarafından hep revaçtadır.

Batıl sistemler adil olmayanlar için bulunmaz nimettir. Avam ise hizmet etmek için mahrum bırakılmış, düşünme ve akletme kabiliyeti ellerinden alınmış bir konuma sürüklenmiş.

Bu zalimlerin adaleti, helvadan puta benzer; sürekli açlar ve sürekli yerler.

Katletmek, kazanmak ve sömürmek bunların doğasında vardır. Vicdanlı şahsiyetler sesleri kısılmış vaziyette.

Fıkıh geliştirmek demek, çalışmak ve çabalamak demektir. Pandemi sonrası hayat bir öncekine hiç benzemediği gibi hayatın seyri bir anda değişti. Hazırlıklı olmayan İslâm âlemi ise geride kaldı. İfsadçı batıl zihniyette olanlar zahiri kazanmış gibi görülseler bile hep kaybedenler olacak. Bunların düzeni su üzerindeki köpük gibidir. Köpük ise yok olmaya mahkûmdur.

İslâm âlemi Kur'an'ı mehcûr (terk edilmiş) bıraktı. Hayat kitabımız Kur'an ile bağı kuramadık ki güncel fıkhı oluşturalım. İnsanlığın kurtuluşu Kur'an ile yeniden dirilmekti. Bugün insanlık karanlık girdabın içinde çıkış bulamıyor. Batıl sistemde kurtuluşu aramak beyhude bir çabadır.

Kur'an'ı şartsız bir şekilde bütüncül okuyan kimse Allah'ın bizden ne istediğini anlar ve hayata Kur'an penceresinden bakar. Kâinatın meşhud ayetleri okursak, hayatın yaşam alanını bizlere sunar. İklim yasası, yapay et, klonlama, cinsel sapkınlık ve daha niceleri için tedbir alınırdı. Yapmadık ve sadece seyreytik.

Seyretmeyen bir topluluk vardı.

"Gazze halkı" karanlık güçlerin yok edemediği örnek ümmet. Dünyanın vicdanlı, yürekli insanları uyandırdılar. "Bize ölüm ne yapar ki! Biz dirilmeyi seçtik, bir ölür, bin diriliriz!.."

"Ey Rabbimiz bize katından güç ver, gönderdiğin hayat kitabını anlamayı, Resulün güzel örnekliğini yaşamayı biz iman eden kullarına nasip eyle. İnsanlığın kurtuluşu için çalışan erdemli bir nesil nasip eyle. Bizleri de bu işin memuru ve hadimi eyle, ey yüce Rabbimiz!"