İslam ve Hayat

Türkiye 25 Kasım'daki greve hazırlanıken, Başbakan greve katılma kararı alan memurları üstü kapalı olarak tehdit ederken, Din-Bir-Sen olan Türkiye Diyanet ve Vakıf Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Lütfü Şenocak'ın çıkıp da "Din görevlisi mesaisi bitince işi biten devlet memuru değildir. 24 saat görevinin başındadır. Bu nedenle din görevlileri, mesai kavramına bakmadan toplumla iç içe yaşamak durumundadırlar. Böyle bir durumda bir din görevlisinin grev yapması düşünülemez. Din görevlisinin yaptığı görev telafisi imkansız bir hizmettir. Bir din görevlisinin görevinin başında olmaması toplumun birlik ve bütünlüğünü bozucu niteliktedir. Toplum olarak birlik ve beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyacımız olan bir dönemde din görevlisi ile cemaatin bölünmesini doğru bulmuyoruz. Bu nedenle, bizim eylemle, boykotla işimiz yoktur"  şeklinde konuşup, eyleme katılmayacaklarını bildirmesi, hükümetlerden bağımsız bir sendikal anlayışın önemini de bir kez daha ortaya koyuyor.

Resmi kurumların yaşanan sorunların tartışılmasını engellemek için sık başvurduğu "Toplum olarak birlik ve beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyacımız olan bir dönemde " diye başlayan ifadelerin bugüne kadar neye hizmet ettiği ise yeterince bilinmektedir. Camilere Kemalist hegemonyanın  tasallutu hakkında bir çift sözü olmayanların, grev kırıcı nitelikte bir tavır almaları ve greve katılacakları "bölücülük" gibi devlet ağzıyla itham etmeleri, Diyanet camiasındaki baskın yaklaşımın yeniden gözden geçirilmesini kaçınılmaz kılıyor.

"İmamların eylemle, boykotla işi olmaz" demek de ne oluyor? Grev olunca sanki namaz kılınmazmış gibi davranan bu sorunlu yaklaşım ibret vericidir. İmamlar da eylem yapar, haksızlığıa ve zulme karşı çıkar. Nedir bu ayrıcalık numaraları? Halka adalet ve özgürlük mücadelesinde imamlık yapmaktan kaçınıp, bir de grev kırıcılık pozisyonuna düşmek ne acıklı... Bugün, Hükümet'e yaranmak için şirinlik yapanlar, yarın hem kendi hakları ve özgürlükleri için, resmi ideolojiye karşı kendi hakkını koruyabilmek ve hem de herkes için adalet ve özgürlük talep edebilmek için meydanlara çıkılması gerektiği zaman yalnız kalmak istemiyorsa, hatasını gözden geçirmelidir. Tabi devlet memurluğunun dışında gerçekten "imamlık" yapma gibi esaslı bir iddiaları varsa...