"Kemalistlerin Cübbelisi" diye nam yapmış olan Yılmaz Özdil, muhafazakâr kesimdeki yozlaşmaya dair bir yazı yazdı.

 

Yazıda muhafazakâr kesimdeki yozlaşmanın temelinde "Allah ile aldatma" sorunu olduğunu dile getiriyor ve bu konuda Yaşar Nuri'nin "Allah İle Aldatmak" adlı kitabını referans veriyor, hem de "Nutuk'tan sonra en önemli eser" nitelemesi yaparak.

 

Fakat şunu unutuyor: "Allah İle Aldatmak" adıyla kitap yazıp muhafazakâr kesime yönelik bir kısmı haklı eleştiriler yapan Yaşar Nuri'nin kendisi de karısını sekreteri Şahane ile aldatmıştı.

 

Tüm bu yozlaşmanın temelinde de neticede bir asırlık bu fısk-fücur düzeninin olduğu hakikatini ve muhafazakâr kesimde kendini gösteren yozlaşmanın sebebinin de, Kemalist tuğyana olan mesafe ve muhalefetini yitirip onunla bütünleşmeye, entegrasyona yönelmesi olduğu gerçeğini ise görmezden geliyor.

 

Tabi yozlaşmadan söz eden bu kişinin, "Atatürk leblebiyi havaya atıp ağzıyla tutar öyle yerdi" diye yüksek bilgilerin yer aldığı kitabını (!) romantik Kemalistlere 2.500 TL'ye kakalayan, içtiği içkinin mezesi karşılığında Kıbrıs'ı Rumlara vermekten söz eden, kaçak olarak genişlettiği villasında sarhoş yaşayan ve sarhoşluğuyla da övünen biri olması da işin bir başka boyutu.

 

Ayrıca, yozlaşmadan söz edip, yozlaşmanın tabiri caizse kitabının yazıldığı 1923-38 arasını "saadet asrı" olarak görmesi de cabası.

 

Elhamdulillah biz Müslümanlar, Kemalizmden de muhafazakâr müşriklikten de beriyiz. 

 

Rabbimizin "elbisemizi temiz tutmak" ve "ruczdan hicret" emirleri (Bkz: Müddessir 4-5. ayetler) gereği, bu cahiliye bataklığından teberri bilinci üzere yaşamaya gayret ediyoruz.

 

Herkesi de bu tevhidi bilinç ve yönelime dâvet ediyoruz. Ki dünyada tertemiz ve izzetli bir hayat yaşamanın ve âhirette de rıza ve cennete ulaşmanın tek yolu budur.

 

(Şükrü Hüseyinoğlu / İslam ve Hayat)