Suriye'de tablo çok ağır

Suriye’de 27 gündür insanlar öldürülüyor. Ne kadar yaralı, ölü, tutuklu var, bunların kesin sayısı bilinmiyor. Suriye’de yüzde 10 Nusayri azınlık yüzde 70 Sünni çoğunluğa 48 yıldır maddi, manevi ve fiziki olarak işkence, baskı yapmaktadır.

14-04-2011


Suriye’de soykırım tehlikesi 

Osman atalay / Timetürk

15 Mart'ta Suriye’nin Deraa kentinde başlayan isyan ateşi, Suriye’nin bütün kentlerine yayılarak büyüyor. Beşşar Esad’ın, Suriye ye seslenişi maalesef ne halkını ne de dünyayı tatmin etmedi. Her cenaze sonrasında olaylar, ölümler yaralanmalar ve tutuklanmalar sürüp gidiyor. Suriye’nin Hama Halep Deraa Lazkiye Humus Kamışlı,Duma Banyas Şam kentlerinde üç haftadır Cuma namazlarından sonra göstericilere ateş açılıyor, cep telefonu ile internete gönderilen görüntüler Suriye de çok büyük katliamların yaşandığını gösteriyor.

Halepçe ve Srebrenitsa tehlikesi söz konusudur. Polis, asker ve sivil istihbarat görevlileri, çocuk yaşlı kadın ayrımı gözetmeden insanları öldürmeye devam ediyor. İnsanlar öldükçe gösteriler daha da kalabalıklaşıyor, Cuma gösterileri şehirlere yayıldıkça hükümet sertleşiyor.

Suriye İçişleri Bakanı, ulusal birliğin savunulması çerçevesinde yasaların verdiği yetkiler doğrultusunda artık müsamahakâr davranılmayacağını bildirdi. Bir gün sonra Banyas, Duma ve Deraa da en az 70 insan öldürüldü.

İnternete düşen görüntüler seyredilecek gibi değil. BM genel sekreteri Ban ki Moon üzüntü duyduğunu söyledi. AB yüksek temsilcisi Ashton, Suriye den şiddetten derhal kaçınılmasını istedi. Obama ise hem Beşşar dan hem de göstericilerden olayları tırmandırmamasını söyledi. İKÖ ve Arap birliğinden tek ses çıkmazken, Türkiye Beşşar a verdiği reform sözünde durmasını beklenen değişimi ne pahasına olursa olsun gerçekleştirmesini vurguluyor. Fakat Suriye hükümeti olaylardan belli dış güçleri, bazı medya organları, uydu kanalları ve internet sitelerini suçlamaya devam ediyor.

Suriye de neler olup bittiğini öğrenemiyoruz. Basın TV Radyo İnternet hiç bir iletişim araçları ve görevlileri Suriye den yayın yapamıyor.Ülke de tam bir karartma uygulanmaktadır. 1982 Hama katliamı sonrası 25 bin insanın mezarlarının hala bulunamaması, Nusayri azınlığın 28 yıl sonra tekrar bir soykırım gerçekleştirme korkusunu beraberinde getiriyor.

Duma ve Banyas şehri askerler tarafından kuşatıldığı, şehrin elektrik ve telefon bağlantılarının kesildiği haberi kaygıları tırmandırıyor. Uluslararası gözlemciler insan hakları görevlileri Suriye de neler olup bittiğini öğrenemiyor. UCM uluslar arası ceza mahkemesi, savaş suçları, insanlığa karşı işlenen suçlar, soykırım suçları ve saldırı suçları karşısında sesini çıkartması gerekirken, Suriye de dün ve bu gün yaşanan kapalı kapılar ardında insanlara uygulanan katliamlar karşısında susması utanç verici bir durumdur.

Suriye’de 27 gündür insanlar öldürülüyor. Ne kadar yaralı, ölü, tutuklu var, bunların kesin sayısı bilinmiyor. Suriye’de yüzde 10 Nusayri azınlık yüzde 70 Sünni çoğunluğa 48 yıldır maddi, manevi ve fiziki olarak işkence, baskı yapmaktadır. 2011 ocak ayında başlayan isyan rüzgarları Arap topraklarını öyle yada böyle etkilemektedir. 48 yıllık Baas diktatörlüğü değişimi kabullenmemekte direniyor. Arap dünyasının bu günkü jenerasyonu diktatörlerin ezberlerini bozuyor.

Suriye halkı canı ve kanı pahasına direniyor, direnmeğe devam edecek. Suriye üzerinde siyasi stratejik hesabı olan ülkeler ve komşuları halkın isyanı karşısında suskunluklarını sürdürmeye devam ediyorlar.Halkların kendi kaderlerini tayin etme noktasında halkın yanında değil de, diktatörlerin yanında duran iki yüzlü, siyasi çıkarcı pozisyonlara şahit olmak çok acı verici. Mısır, Yemen, Tunus, Bahreyn ve Libya da konuşan ülkeler, Suriye deki isyan ve katliamlar karşısında suskun kalmaları, İslam kardeşliğinin, dinin en temel buyruğu olan adalet ve merhametin, nasılda dünyevi siyasi çıkarlar karşısında boşluğa düştüğüne üzülerek şahit oluyoruz. Kendi siyasi çıkarlarımızın geleceği uğruna Suriye halkının özgürlük talebi ve mücadelesine ayar ve zaman biçme çıkarcılığına düşmek dinin ahlakın reel politika karşısında değersizleştiğini görmek çok acı.

İslam dünyasında Filistin davasını siyasi güç edinme aracı olarak kullanan ülkeler ve liderler için zor bir süreç başlamıştır. İslam topraklarında yaşanan olaylara farklı tavırların sergilenmesi İslam dünyasında birçok ülkenin ipliğini, gerçek yüzünü pazara çıkarmaktadır. Suriye halkı da, Yemen, Afgan, Bahreyn ve Çeçen halkı da, en az Filistin halkı kadar değerlidir Allah katında.
 

Etiketler : #Suriye'de   #tablo   #çok   #ağır   
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !
İlginizi çekebilecek diğer haberler

Makaleler

Hava Durumu


VAN