Şehadetinin 47. yılında Seyyid Kutub konuşuldu

Birr Nesil Derneğinin organize ettiği "Şehadetinin 47. yılında Seyyid Kutub ve Kur'an nesli projesi" adlı bir program Ahat Arpat Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.

09-09-2013


Sunuculuğunu Mahmut Karatay'ın yaptığı programda Mevlüt Akbal ve Hamza Er'de birer sunum gerçekleştirdiler. Mehmet Zeki Aras'ta bir selamlama konuşması yaptı.

Mevlüt Akbal'ın açış konuşması Kur'an'ı Kerim ve meali okuyarak başlanan programın sonunda ezgi sanatcısı genç yetenek Hüseyin Alp FERAH'ta sahne aldı.

Mevlüt Akbal yapmış olduğu açış konuşmasında, şahidliklerinin bedelini canları ile ödeyen nice şehidlerden biri olan Seyyid Kutub'un, fikirleri, eserleri ve eylemleri ile bugün hala insanlığın karanlıklardan aydınlığı çıkması için bir ışık bir umut olduğunu, yaptıklarının bereketinin hala varlığını sürdürdüğü ve sürdüreceğini belirtti. Ülkemizde Seyid Kutub'un eserlerinin yayınlanmaya başlamasından itibaren Kur'an merkezli şuurlanma sayısının arttığı ve büyük bir bölümünü tağuti Mısır zindanlarında kaleme aldığı Fizilal'il Kur'an ile dersler işleyen müslümanların sayılarının gittikçe arttığını belirterek sözlerini sürdürdü.

Konuşmasını tamamlayan Akbal'dan sonra Mehmet Zeki Aras, selamlama konuşması için davet edildi, Aras ise sözlerine şehid Seyyid Kutub'un eserleri ile bu eserlere nasıl ulaştığı hakkında kendi yaşantısından örnekler vererek başladı, salonda bulunan kız,erkek genç misafirlere atıfla Kutub'u sahiplenerek hayata yön verme gayret ve çabası içerisinde olan toplulukların yetişiyor olması gurur ve onur verici bir gelişme olduğunu vurguladı.

Aras, sağ-sol olaylarının tavan yaptığı 70'li yıllarda İslami bilinçlenmenin filizlenmeye başladığı, topluma mal olmuş birtakım kaanat ve cemaat önderlerinin islami camiaya pek katkı sağlayamadığı birilerinin, vatan millet Sakarya diye sözüm ona İslami bir dava uğruna gençleri feda edebildiği yıllarda birileride çıkıp Karl Marx'ı Lenin'i anlatıp insanları Ataizme uçuruma sürüklediği, Müslüman gençlerin ise örnek alacağı Kurani kimliğiyle İslamı temsil edecek önderlerin olmadığı dönemde arayışlar içinde olduğumuz yıllarda elimize geçen Kuveyt'te bir yayın evinin iletişim adresine gönderdiğimiz mektuba cevaben gelen ve o zamana kadar adını bile bilmediğimiz Seyyid Kutub, Hasan el Benna, Mevdudi ve Abdulkadir Udeh gibi önderlerin kitapları sayesinde fikri yönden üzerimizde varlık gösteren ufuk açıcı etkisini inanın hala görüyoruz dedi. İslamın hakikatini doğru yolu bulduğumuz o kitaplar bugün birçok kişinin bakış açısında farklı düşünceler açmaya devam ediyor diyerek sözlerini sürdürdü.

Daha sonra program Mahmut Karatay tarafından Kutub'un biyografisinin ve şehadetinden kısa bir süre önce söylediği bazı sözlerin okunmasının ardından sunumunu yapması için Hamza Er'i davet etmesiyle devam etti.

Hamza Er konuşmasına, "Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyin onlar diridirler" ayetinin bir yansıması olarak Seyyid Kutub'un fikirlerinin ölümsüzlüğüne dikkat çekerek başladı. Şehidin fikirlerinden 47 yıl sonra bile dünyanın her bölgesinde konuşuluyor olmasının, eserleriyle binlerce insanın hidayetine vesile olmasının O'nun diri olduğunun göstergesidir diyen Er, Seyyid Kutub denilince akla gelmesi gereken fikir ve düşünceleri maddeler halinde sıraladı.

İlk olarak, inandığı değelere hayatını feda etme pahasına sadakat göstermesinin, azimeti tercih etmesinin önemine dikkat çeken Er, Söz ve amelin bütünleştiği bir dava adamı olarak Şehidin şahitlik yönüne vurgu yaptı. Hamza Er, hayatında ve son anında bile ümmete Hakkın şahitliğinin nasıl üstlenilebileceğini göstermiş ve ölümünü de şehidlikle taçlandırmış üstad Kutub'un Eynesil'de konuşuluyor olmasının memnuniyetini dile getirdi.

İkinci olarak, Şehidin ümmetin yeniden ayağa kalkmasının Kur'an'la mümkün olduğu tesbitinin önemine işaret eden Er, Seyyid Kutub, "Kur'an'dan uzaklaşmış, kopmuş ve bu sebeple yenilmişlik hali içinde bulunan Müslümanlara çıkışın, kalkışın yeniden Kur'an'a dönüşle mümkün olabileceğini hatırlatmıştır. Akidesini, amellerini, önceliklerini, hedef ve yöntem tercihlerini Resulün vefatından yüzyıllar sonra üretilmiş olan fikirlerden değil, ashabın ilk ve temel eğitim kaynağı olan Kur'an'dan belirleyecek olan bir neslin önemine yönelik vurgular yapmıştır." dedi. 

Hamza Er, "Seyyid Kutub teferruatlar arasına sıkıştırılmış, insanın ömründe bir veya iki kez karşılaşacağı hususların asıllaştırılmasıyla bulandırılmış islam anlayışını Rabbani hedeflerle yeniden buluşturmuş olan Seyyid Kutub, Müslümanların çevresine, dünyaya söyleyecek sözlerinin olması gerektiğini, Tevhid akidesinin red ve inşa özelliğini taşıdığını, bugün barışık yaşanan tüm hayat görüşlerinin hevaya, zanna dayandığından cahiliye olarak değerlendirilip reddedilmesinin zorunluluğunu ve örnek bir Kur'an neslinin inşasının Rabbani, Nebevi bir proje olduğunu çağın Müslümanlarına hatırlatmıştır." hatırlatmasını yaptıktan sonra Şehidin en önemli projesi olan "Örnek Kur'an Neslinin" özelliklerini aktardı.

Kutub'un Resulullah(s)'ın yetiştirdiği sahabe neslini örnek göstererek bu nesli yetiştiren araç ve değerleri tespit ettiğine değinen Hamza Er, kalkışın da yeniden bu araç ve değerlerle mümkün olabileceğini ifade etti. Seyyid Kutub'un yılanlardan bir yılan, şerlerden bir şer seçme anlayışını yıkarak, Kur'an kalkışlı bir ıslah projesini savunması O'nu Müslüman düşünürler arasında ayrı bir yere oturtmuştur diyen Er bu neslin 3 özelliğini şöyle sıraladı: Beslenilecek tek kaynak Kur'an'dır, Kur'an bilgilenmek ve haz almak için değil anlamak ve yaşamak için okunmalıdır, Bu okuma ve anlamanın bir sonucu olarak içerisinde bulunulan tüm cahili tavır ve davranışlar sorgulamaya tabi tutularak terk edilmelidir.

Örnek Kur'an Neslinin 3 özelliği üzerinde uzun açıklamalar yapan Er, "Hamd olsun bugün Kur'an okunacak bir kitap olarak kabul gördü. Tefsir dersleri her yerde yapılmaktadır. Ama bu derslerin talebelerinde Kur'an dışı yönelişler ve eğilimler görülebilmektedir. Haram ve helal gözetmeksizin ayetlerin aksine fetva verebilecek kişiler aranmakta ve bulunabilmektedir." dedi. Böyle bir okunuşun kişileri ve dolayısıyla toplumu diriltemeyeceğini söyleyen Hamza Er,"Kur'an okuyup "La"'sız bir dini benimseyenler, tağuti sisteme eklemlenenler, onun anayasal değerlerine destek verenler, muhalif kimliğini yitirmiş kişi ve gruplar görülebilmektedir. Aynı zamanda Kur'an'i değerleri ileri bir tarihe erteleyerek, devletin uyguladığı yasalara sıkıştıranlar da bulunmakta, Kur'an'ın imani, ahlaki ve adil tutumlarını hayatlarında gösteremeyen kişi ve gruplarda bulunmaktadır." dedikten sonra, bu iki Kur'an yaklaşımının sorunlu olduğu, böyle yaklaşımların inşa edeceği toplumun çarpık yapılaşma gibi yıkılmaya mahkum kalacağını ifade etti.

Hamza Er konuşmasını şu ifadelerle özetledi:

"Komünizm tehlikesi ile korkutulan Müslümanlar kapitalist Batıya yaslanmış, onun ürettiği demokrasi, liberalizm, laiklik, ulusalcılık gibi değerlerle barışık yaşanabileceği anlayışına sahip olmuşlardı. Özellikle Türkiye’de Müslüman tanımı sağcı, devletçi, kavmiyetçi kirli kavramlarıyla izah edilir olmuştu. Böyle bir süreçte, kaynağı Allah’ın hükmüne, vahye dayanmayan, O’nun izin vermediği konular­da düşünce, değer, yasa, kanun, sistem koyma hak­kını kendinde gören tüm sistem ve görüşlerin cahiliye sistemi olarak tanımlanarak “La” diyerek reddedilmesinin zorunlu olduğu kolay bir tespit ve tercih değildi."

"Seyyid Kutub, Kur'an'dan beslenen neslin önemine işaret etmiştir. Toplumsal dönüşümün yol haritasının da Rabbimiz tarafından belirtildiğini Rabbani yöntem tanımıyla yapmıştır. Vahye dayanmayan düşüncenin cahili olduğunu reddedilmesinin zorunluluğu olduğunu söylemiştir. Medeni olmayı ilahi olan değerlerle bütünleşmekle eş tutmuştur. Hedef ve yöntem konusunda sapma yaşamadan bir hayatı inşa etmemizin zorunluluğunu belirterek, mücadelemizin, Nuh(s) gibi bir gemi dolduramadan sonuçlanabileceği gibi, Hz. Muhammed(s)'in fetihlerine benzer kazanımlara da ulaşabileceğinin unutulmaması gerektiğini hatırlatmıştır. Yani asıl olan istikamettir, Rabbani ilkelere sadakattir, sonuç Allah'a aittir."


Son olarak genç kardeşimiz Hüseyin Alp FERAH'ın ezgileriyle gece son buldu.

(Haber: Olcay Durgun/Küremedya)

 

İlgili Videolar

 


 



Etiketler : #Şehadetinin   #47.   #yılında   #Seyyid   #Kutub   #konuşuldu   
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !
İlginizi çekebilecek diğer haberler

Makaleler

Hava Durumu


VAN