17-08-2023 21:23

Piyasa tanrısının unutturmaya çalıştığı şeyi hatırlamaya gayret etmeliyiz

Piyasa tanrısının tek çabası egosu yüksek, yalnızca kendi çıkarlarına tapan, kendi çıkarlarını korumak için tüm kutsallarını feda edebilecek bir nesil inşa etme gayretindedir. Zira bilmektedir ki eğer Kur’an’ın inşa etmeye çalıştığı müslüman nesil yetişecek olursa kendi düzeni alaşağı olacaktır.

Piyasa tanrısının unutturmaya çalıştığı şeyi hatırlamaya gayret etmeliyiz

İdeolojilerden arındırılmış bir dünyaya adım atalı epey olmuştu. Adına post-modernizm dedikleri yaşam Türkiye’de son yirmi yılda kendini epey hissettirdi. Artık dünyanın ideolojilerle yahut dini inanışlarla yapacağı kavgaya tahammülü kalmadığını yeni düzen ilan etti. Piyasa tanrısı, piyasa dinini icat etti. Hümanizm suyuyla yıkanmış, cinsiyet kavramının önemsizleştiği, kadının erkek, erkeğin kadın rolü oynayabildiği ve herkesin herşeye müsamaha gösterebileceği yeni bir din ihdas edildi. Herkesin herşeye müsamaha göstermesinin farzı ayn olduğu bir dünya! Farklılıklara karşı çıkan, yahut her şeye de müsamaha gösterilir mi canım dediğimiz bir durum karşısında yobazlıkla, irticacılıkla suçlandığımız yeni bir “çağdaş dünya” varedildi. Çıplaklığa ses çıkarılamayan, fuhşiyatın eleştirilmeyeceği ve piayasa tanrısının uzantıları putların sorgulanmayacağı bir yaşam dayatılmakta. Bu piyasa dininin içinde her türlü inanışa izin var ama sadece İslam’a yer yok. Adı İslam olan ama İslam’ın temel değerlerinden vazgeçmiş olan ve hümanizm putunun sahasında hareket edecek bir İslam’a müsaade vardır.

Eşcinsel bir bayan voleybolcuyu eleştirdiğinizde her yandan yaylım ateşine tutuşturulduğunuz piyasa dininin gazabını üzerinize çekersiniz. Bu dinin tek geçer akçesi paradır. İnsanları yalnız parasal konular ve hazlar ilgilendirmelidir. Tacirsen günlük ne kadar ciro yaptın, hangi yatırımları hedeflemektesin ve ticari kapasiten nedir? Memursan; ne kadar maaş alıyorsun, maaşınla ne kadar birikim yapabiliyorsun ve daha iyi maaş alabilmek için hedefin nedir? İşçiysen; mavi yakalıysan ne zaman beyaz yakalı olacaksın, olamıyorsan mavi yakalı olarak ev yahut araba alabilmek için ne yapmalısın? Öğrenciysen; hangi üniversiteyi tercih edersen kariyerin için iyi olur, yüksek maaşla iş yapabilirsin? Aileyseniz; en müreffeh yaşayacağınız sosyal alan, mahalle neresiyse orada yaşayacak birikimi nasıl elde edeceksiniz, çocuklarınızı en iyi hangi okullarda okutacaksınız, bunun için kadın ve erkek olarak çalışmalı mısınız? Gibi nice sorulardan oluşan bu tablo uzayıp gider. Dikkat edilirse piyasa tanrısının dilinde ister eğitim, ister işçi, ister memur, ister tacir olsun, isterse de aile olsun iman etmiş, ahireti düşünen ve salih bir kul inşa etme çabası asla yoktur.

Piyasa tanrısının tek çabası egosu yüksek, yalnızca kendi çıkarlarına tapan, kendi çıkarlarını korumak için tüm kutsallarını feda edebilecek bir nesil inşa etme gayretindedir. Zira bilmektedir ki eğer Kur’an’ın inşa etmeye çalıştığı müslüman nesil yetişecek olursa kendi düzeni alaşağı olacaktır. İnsanların önüne attığı uyuşturucularla insanların sağlıklı düşünmesinin önüne geçmektedir. Her türlü eğlence, fuhşiyat, dizi film, sinema, tiyatro, haberler, magazin, hiç bir sınır tanımamazlık, insanın kendisine sınır koyabilecek her türlü düşünceye, inanışa olabildiğince baskın bir şekilde taarruz piyasa dininin en belirgin özelliklerindendir. Bu dine inanan ve bu dinin büyüsüne kapılmış olanlar ahiret inancını bir kenara koyarak dünyadaki yaşamına odaklanmışlardır. Varsa yoksa bu dünyadaki şanları, şerefleri, hazlarıdır. Ahiret umurlarında olmayıp ölüm sanki kendilerine hiç gelmeyecekmiş gibi yaşarlar. Hangi günaha batarlarsa batsınlar Allah’ın kendilerini mutlaka bağışlayacaklarına olan inançları tamdır. Kendilerinden daha iyi bir adam/kadın olmadığına göre varsa eğer dedikleri gibi bir cennet zaten en layık olanlar da kendileridir. Narsisttirler, kendilerine ve kendi çıkarlarına taparlar. İşte piyasa tanrısının varetiği insan tipi budur. Önce aynaya sonra etrafımıza bir bakalım çok mu tanıdık geldi bu simalar, bu insan tiplemeleri!

Unuttuğumuzu hatırlayalım. Allah, bizleri ölümlü bir varlık olarak, kendisine karşı sorumlu bir varlık olarak ve verdiği her nimetten sorguya çekeceği bir varlık olarak yaratmıştır. Biz belli sınırlılıklar içinde ve bizim dışımızda bir dünyaya muhtaç olarak yaşayan aciz varlıklarız. Haddimizi bilmeye ve bizi yaratan, şekil veren, bize nasıl yaşayacağımızı öğreten ve sonra da bizleri öldürecek olan Allah’a hesap verici olduğumuzu hiç unutmadan yaşamak zorundayız. Yalnızca kendi çıkarları için değil kendi çıkarlarının ancak toplumun faydasına hareket ederek mümkün olduğunu farketmek zorundayız. Bu da ancak muttaki bir mümin olmakla mümkün olacağını bilerek yaşamak zorundayız. Belli ki bu değerler unutulalı çok oldu. Ama yaşıyorsak hala hatırlamaya imkanımız var demektir.

Venhar

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !