14-08-2010 13:31

Kur`an`ın korunmuşluğu bir kez daha tescillendi

Dr. Tayyar Altıkulaç, 10 yıllık çalışma sonucunda orijinal 4 mushaf ile günümüz Kur`an-ı Kerim arasında herhangi bir değişikliğin olmadığını kanıtladı.

Kur`an`ın korunmuşluğu bir kez daha tescillendi

Kur'an-ı Kerim'in değişmediği Eski Diyanet İşleri Başkanı Dr. Tayyar Altıkulaç, 10 yıllık çalışma sonucunda orijinal 4 mushaf ile günümüz Kur'an-ı Kerim'ini kelime kelime ve harf harf kontrol ederek, aralarında herhangi bir değişikliğin olmadığını kanıtladığını söyledi.

Altıkulaç, Kur'an-ı Kerim'i ile dünyadaki 4 orijinal mushaf üzerinde IRCICA ve Türkiye Diyanet Vakfı'nın katkılarıyla yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi verdi. Yıllardır "Kur'an-ı Kerim'in hiç değişmediği, tahrife uğramadığı"nın ifade edildiğini ancak kanıtlanamadığını dile getiren Altıkulaç, IRCICA ve Türkiye Diyanet Vakfı'nca basılan orijinal mushafların özel faksimile nüshalarının, Kur'an-ı Kerim'in herhangi bir değişikliğe uğramadan günümüze ulaşmış bir kitap olmasıyla ilgili olduğunu söyledi.

Mushafların en eski belgelerinin kütüphanelerde saklı bulunduğunu ve kimsenin bunların kapağını açıp inceleme fırsatı bulamadığını anlatan Altıkulaç, teknolojik gelişmelerin sonucu dijital çekim sayesinde kütüphanelerdeki mushafları dijital ortama aktardıklarını ve kitap haline getirdiklerini kaydetti.

Orijinali Topkapı Sarayı Müzesi'nde bulunan ve Halife Hz. Osman'a izafe edilen Mushaf-ı Şerif'in IRCICA tarafından hazırlanan özel faksimile nüshası ile bugün dünyanın her yerinde okunmakta olan Kur'an-ı Kerim'i kelime kelime, harf harf, hatta diş diş kontrol ettiğini ve arada herhangi bir değişikliğin olmadığını tespit ettiğini anlatan Altıkulaç, aynı çalışmayı Kahire'de bulunan ve yine Hz. Osman'a ait olduğu söylenen El-Meşhedü'l-Hüseyni mushafı üzerinde de yaptığını kaydetti.

"İMLA FARKLILIKLARI VAR AMA..."

Taşkent, Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nde bulunan mushaflar üzerinde de aynı çalışmayı yürüttüğünü belirten Altıkulaç, "Bunlar hep ayrı ayrı coğrafyalarda henüz hicretin birinci asrı içinde yazılmış mushaflar. Mushaflar birbirleriyle tam bir paralellik içinde oldukları gibi, dünyanın her yerinde okunan Kur'an-ı Kerim'lerle de aynı paralelliği gösteriyorlar. Küçük, basit esasıyla ilgisi olmayan imla farklılıkları var ama esası ilgilendiren hiçbir şey yok. Ne fazla, ne eksik. Bu çok muhteşem ve huzur verici... Müslümanlar için çok önemli bir sonuç olarak değerlendiriyorum" dedi.

Altıkulaç, çalışmalarının San'a mushafı üzerinde devam ettiğini belirterek, "O da bitmek üzere, yakında matbaaya göndereceğiz" diye konuştu. Tayyar Altıkulaç, çalışmalarının 10 yıldır devam ettiğini ifade etti.

İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, çalışmanın çok önemli sonuçlar ortaya çıkardığını belirterek, "Çalışmalar sonucunda Kur'an-ı Kerim'in vahyedildiği andan bugüne olduğu gibi ulaştığı, bir harfinin, bir kelimesinin ne fazla ne az olduğu tespit edildi" diye konuştu.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Türkiye'de Hz. Osman dönemine ait 3 önemli mushaf bulunduğunu, bunların birini Diyanet Vakfı'nın, diğer ikisini de IRCICA'nın neşrettiğini belirterek, 'San'a Mushafı'nın da yakında neşredileceğini bildirdi.

Mushaflar üzerindeki çalışmaları Tayyar Altıkulaç'ın yaptığını ifade eden Bardakoğlu, "4 neşir ortaya çıkardı ki, indirildiği andan bu yana Kur'an-ı Kerim mushafları arasında en küçük bir değişiklik yoktur ve Müslümanlar Allah'ın da bir korumasının sonucu olarak, Kur'an-ı Kerim'i gözleri gibi korumuşlardır" dedi.

(Kaynak: Haksöz Haber)

YORUMLAR
  • fatma   25-11-2011 14:47

    Şimdiye kadar niye dikkatimi çakmemiş ki?... Bu nasıl başlık? Ne yani "tescil" kelimesi burada kullanılır mı? Tescil etmeye ihtiyaç duyan veya duyulan şahıs için "iman" sözkonusu bile değilken, biz buna sadece "iman ederiz" deriz...

  • baryam kalkan   28-10-2010 00:22

    okuduğum kadarıyla Peygamberimizin 7 katibi vardı.Bunlardan biri de Hz.Ali.Hz.Ali'nin yazdığı mushaf'ın(Kur'anın)diğerlerinden farklı bir özelliği vardı,o nüzul sırasına göre yazılmıştı.Kur'anın daha iyi anlaşılması için bu mushafın incelenmesi konusunda müslümanlar neden araştırma gayreti içine girmiyorlar anlamıyorum.

  • ercan   05-10-2010 22:36

    eski diyanet isleri baskanimizin acaba bu konuda suphesimi vardi???

  • zülküf arslan   17-08-2010 15:28

    furkan süresi.. 30- Ve elçi dedi ki: "Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kur'an'ı terk edilmiş (bir Kitap) olarak bıraktılar." kullar rablerinin sözünü tescillemeye değil,iman etmeyle mükelleftirler. zikri[kuran] biz indirdik koruyucusuda biziz[hicr süresi 9] gerçi lafız olarak korunan kuran mana olarak ve yaşantıda tevil edilmiştir. yeri gelmiş Peygamberle,Allah ı çakıştıranlar,yeri gelmiş,alimlerinin sözlerini,kuranın vahiysinin önüne çıkarıp kuranı devre dışı bırakanlar olmuşsada ve halen oluyorsada RABBİMİZ RAHMAN MESAJI APAÇIK OLAN HİDAYET REHBERİ VE KİMİNİN HİDAYETİNİ KİMİNİNDE KÜFRÜNÜ ARTIRAN kuranınıN MESAJININ korumalığınıda insanlara değil kendinde bırakmıştır. ve bende iman ediyorum, bütün hidayet için kurana yönelen müslüman kardeşlerim gibi...