GÜNCEL

Her türlü “korkmacı ve korkutmacı” söylem gibi İslamofobia'nın da sonu faşizmdir ve Türkiye'de faşizm belki ilk defa bu kadar yakın bir tehlikedir.

Laikçi çağdaş yobazların kamusal (y)alan dayatmalarıyla sürdürülen başörtüsü yasağı zulmünü proteston eylemleri bu hafta da devam etti.

Vergi rokermeni patrona bu indirim yapılırken, üç kuruşluk vergi borcu yüzünden süründürülen binlerce esnaf ve vatandaşın suçunun ne olduğu merak konusu.

Cumhurbaşkanını Meclis'in seçmesini engelleyen '367 tezinin' en önemli savunucularından YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, 'halk seçsin' düzenlemesine de karşı çıktı.

Bursa'da Uludağ Üniversitesi'nde düzenlenen bir programda dinleyiciler arasında bulunan başörtülüler üniversite görevlileri tarafından apar topar salondan uzaklaştırıldı.

28 Şubat döneminin Müslümanlara yönelik baskı politikalarının uygulanmasında önemli roller üstlenen, zamanın İstanbul Valisi Erol Çakır, Nesrin Ünal’ın başını açtırdığı için Bahçeli’ye hayran olduğunu

Ankara Barosu'nda Hukuk Müşaviri olarak çalışan Avukat Kemal Vuraldoğan, Genelkurmay'ın yayımladığı 27 Nisan Bildirisine karşı tazminat davası açtığı için Baro tarafından işine son verildi.

Afganistan'daki işgalini sürdüren Büyük Şeytan ABD'nin, Adana'daki İncirlik Üssü'nü Afganistan'daki işgal karşıtı direnişe karşı kullandığı öğrenildi.

28 Şubat günlerinde sık sık gazete manşetlerinde rastladığımız "Üst düzey bir askeri yetkili" Hürriyet Gazetesi'nde ortaya çıktı.

Kocaeli, Van, Sakarya, Ankara ve Akyazı'da başörtüsüne özgürlük eylemleri bu hafta da devam etti. Eylemlerde Türkiye'deki politik ve hukuk sistemi orta oyununa benzetildi.

Muhtıradan güç alan İslam düşmanları, artık İslam'a olan kinlerini gizlemez oldular. Antalya Barosu'nun dergisinde, Kur'an-ı Kerim başta olmak üzere İslami değerlere kin kusuldu.

Önce “Artık çıkman şart olmuştur” diye gaz ver, ardından oligarşi muhtıra verince, “Keşke Vecdi Gönül’ü aday gösterseydiniz” diye kıvır ve Bülent Arınç'ı hedef tahtasına oturt... Eee, ne demişler: Kö

Bu kararda şaşılacak bir şey yok aslında, oligarşi, demokrasi adlı kendi putunu oturup afiyetle yemeyi alışkanlık haline getirmiş. Oligarşiye afiyet olsun, bu asırlık tiyatrodan medet uman Müslümanlar

Bugün Gazetesi yazarı Nuh Gönültaş'ın isim vermeden bazı tasvirlerle yetindiği, "Muhtıra zanlısının kimliği açıklandı" başlıklı yazısının verdiği tarif, bize Milli Gazete'de de yazan Hasan Ünal ismini

TOKAD'ın basın açıklamasında, Genelkurmay’ın bildirisinin toplumun taleplerine yönelik yeni bir müdahale olduğu belirtilerek, toplumun adalet ve özgürlük taleplerinin susturulmak istenmesi eleştirildi

28 Şubat zorbalığının yalana-dolana, andıçlara dayalı psikolojik savaş taktikleri yeniden hortladı. Gerçi Türkiye'de bunlar hiç eksik olmamıştı diyeceksiniz, ki haklısınız.

Çağlayan meydanında toplanan darbe yanlısı laikçiler çirkin yüzlerini bir kere daha gösterdiler. Katılımcılardan bir kısmı, İslami değerlere söven sloganlar atıp, Müslümanlara hakaret eden dövizler ta

Türkiye’de yaşadığımız gerçeği ile yüzleşmek zorundayız. İçki masalarından kalkan çirkin hezeyanların baş tacı edildiği, çürümenin ve süistimalin içselleştirildiği müfsit bir toplumda, darbeci, ikiyüz

Genelkurmay muhtırası İstanbul ve Diyarbakır'da Özgür-Der tarafından protesto edildi.

Genelkurmay açıklamasında, Hz. Peygamber'le ilgili etkinliklerden duyulan rahatsızlığın belirtilmesi dikkat çekti. Bu açıklama, Gültekin Avcı'nın "Türkiye'deki laiklik, resmi dinsizlik dogmasıdır" söz