08-02-2007 13:16

MESCİD-İ AKSA`YI YIKIYORLAR!

Harem-i Şerif’in dört bir yanında yüzlerce işgalci askeri konuşlandırılmış durumda. Bölgeye buldozer ve makineler gönderilmiş.

MESCİD-İ AKSA`YI YIKIYORLAR!

Mescid-i Aksa’yı yıkıyorlar!

 

Abdurrahman DİLİPAK

 

06 Şubat 2007’de, 14.41’de geldi bu haber!

Siyonist rejim, Mescid-i Aksa’nın iki odasını ve mescidin tarihi kapılarından birisi olan el-Mağarebe kapısının yolunu yıkmaya başlamış. Sabah saatlerinden itibaren Filistinlilerin Mescid-i Aksa yönüne gelmelerini engellediler ve Kudüs şehrinin giriş yollarını kapattılar. Harem-i Şerif’in dört bir yanında yüzlerce işgalci askeri konuşlandırılmış durumda. Bölgeye buldozer ve makineler gönderilmiş.

 

Bu haberin bana ulaştığı saatlerde Filistin’de Filistinliler arasında henüz bir uzlaşma sağlanamamıştı..

 

Bu haber dünyaya yayılırken ABD Kuzey Irak’tan çekiliyordu.. Kuzey Irak’ın güvenliği Barzani yönetimine bırakılıyordu..

 

Bu saatlerde Kıbrıs Rum yönetimi önümüzdeki günlerde Akdeniz’de petrol arama işi için petrol şirketleri ile anlaşma yapmak üzere görüşmelere başlayacaklarını duyuruyordu..

 

Gül ABD’de İran, terör, Irak konusunu konuşurken, Fransa’da PKK’ya yönelik olarak başlatılan operasyon Belçika ve Hollanda’ya doğru genişliyordu..

 

Öyle anlaşılıyor ki, Kürt hareketinin lideri artık PKK ve Apo değil Barzani idi. Liderlik sırası Gurmançolardan Soranilere geçiyordu.. Bana kalırsa birileri, Türkü Kürdü, Alevisi, Sünnisi ile hepimizi kötü bir şekilde kullanıyorlar..

 

Aynı din, dil, tarih, kültür, geleneğe sahip Araplardan 23 devlet icad edenler, stadyum kalabalığı topluluklara devlet bahşedenler bu işi çok iyi biliyorlar..

 

Abdullah Gül ABD’lilerin mahcubiyetinden söz etse de durumun bölgede hiç iç açıcı olmadığı ortada.

 

Irak Cumhurbaşkanı Talabani gelecekten kaygılı. Ülkede can güvenliği olmamasından ve Irak’ın bütünlüğünü korumanın güçlüğünden söz ediyor.

 

Eskiden Mescid-i Aksa deyince yürekleri çarpanlar, şimdi siyasi beklentiler ve hesaplarla İsraille işbirliğini bile düşünebiliyorlar..

 

Ankara terörden şikâyet ederken, silah üreticisi “dost ve müttefik ülkelerin” silahlarının nasıl olup da karşı tarafın elinde bol miktarda bulunduğunu düşünmesi gerekiyor.. Hoş, artık, “devlete ve millete hizmet sevdasındaki gençler”, kimi zaman ordu malı, kimi zaman bir başka ülke yapımı el bombaları, otomatik silahlarla yakalanıyorlar meyhanelerde, kız arkadaşlarına caka satarken..

 

Bu arada mesela Hacı Orman isimli bir STK önderi yolda giderken kaçırılıp, sorgulanıyor, ardından serbest bırakılıyor ve sonra tekrar hakkında tutuklama kararı veriliyor. Ama kimse gelişmeler hakkında bilgi sahibi olmadığı gibi, bir açıklama da yapılmıyor..

 

Aslında adının “Hacı” olması bile devrim yasalarına muhalefetten tutuklamak için yeter. Kendisi yetmez, ailesini de tutuklamalı.. Hatta o nüfus memurunu da! “Hacı” demek devrim yasalarına göre suç değil mi? Bana kalırsa asıl ve en tehlikeli yanı bu işin. Rejim, laiklik elden gidiyor kardeşim.. Adam “Biz hepimiz hacıyız!” demeye getiriyor işi..

 

Diyanet’e de iş düşüyor, hacca gitmeyene “hacı” denebilir mi? Hem zaten adam sosyalist ya hu!

 

Ankara da ABD’den, Kuzey Irak’ta PKK’nın engellenmesini istiyor..

 

Peki, ABD’nin Kuzey Irak’tan çekilerek asker ve polis denetimini Barzani kuvvetlerine bırakmasına karşı ne yapacaksınız? PKK’nın tasfiyesi tek başına sorunların sona erdirilmesi için yeterli mi?

 

Türkiye öyle anlaşılıyor ki, BM’de, AB’de, NATO’da müttefiklerine, ortaklarına kendini anlatamıyor..

 

Kıbrıs’ta bir diğer garantör ülke İngiltere.. Türkiye İngiltere ile hem NATO’da hem de AB’de beraber.. Irak konusunda olsun, Kıbrıs konusunda olsun, Ankara kendini bu ülkelere anlatamıyorsa kime anlatabilir..

 

Türkiye bu konuları neden AB ve NATO’ya, BM’ye götürmüyor, İKO’ya götürmüyor?. Öte yandan götürseniz ne çıkar.. İslâm ülkeleri ne kadar bağımsız? Hepsi gölgesinden korkuyor.. Hepsi gerçeği biliyor ama “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” diyor.. Kitap onları uyarsın dursun “zalimlere yardım etmeyin ateş size de dokunur, o zalimleri gün gelir başınıza bela eder” diye.. Saddam’ın idam sahneleri gözlerinin önünde durup dururken, hâlâ kendi cellatlarına alkış dağıtmaya devam ediyorlar..

 

Türkiye bu süreçte kimlerle birlikte hareket edecek.. ABD ve AB dışında kimse yok mu?

 

Demem o ki, ilk Kıblemiz yıkılıyor, biz birbirimizi yemeye devam ediyoruz..

 

Allah “Tefrikaya düşmeyin, sonra rüzgarınız kesilir” buyurmadı sanki.. Kimse iddiasından, inadından vazgeçmek niyetinde değil.. İnsanın gözünü kan bürümesin, öfke aklını zail etmesin. İnad ufkunu karartmasın..

 

Ama bütün bunlar olmadan nasıl imtihan olacağız ki! Gerçekten iman edenlerle iman etmeyenler nasıl ayrılacak.. Zulm ile abad olunmaz. Ellerinizde kardeş kanı ile çıkarsanız Allah sizi affetmez. Unutmayalım ancak, mü’minler kardeştir..

 

Ha! Size bir son dakika haberi daha: 47 üniversite incelendi, tamamında usulsüzlük çıktı. Yargıcı kerhane işletmecisi, alimi hırsız, siyasetçisi ajanlığa soyunan, halkı birbirinin kanına göz dikmiş insanlardan oluşan bir toplum iflah olmaz.. Çünkü “Allah cahil ve zalim bir kavme hidayet nasib etmez..” Aksine Allah (cc) “Sizin ellerinizle zalimleri cezalandırmak ve mazlumlara yardım etmek ister.” “Bir kavme olan düşmanlığınız sizi onlar hakkında adaletsizliğe sevketmesin” der.. “İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helak eder misin Allahım” diye sormamız gerekmez mi?

 

Kamu İhale Kurumu, üniversite ihalelerini mercek altına aldı. 4 yılda 690 ihaleye bakıldı. Her üç ihaleden birinde yolsuzluk tespit edildi. İncelenenler arasında usulsüzlük görülmeyen üniversite yok. En çok tıbbi malzeme alımlarında sorun yaşanırken, soruşturma izinleri YÖK’e takılmış iyi mi? Bu arada Ogün’le sadece resim çektirmemişler, çaycıda sohbet de etmişler. Jandarma haberini veren TGRT Genelkurmay’ın akreditasyon listesinden çıkarılmış, ama aynı haberi veren Milliyet için şimdilik bir işlem yok.. Anlayacağınız TGRT’ye hizmetçi muamelesi yapılıyor. Hani derler ya “Evin hanımı kırınca, hayırdır inşallah, hizmetçi kırarsa kör müsün?” diye, işte o hesap.

 

Sahi siz, Mescid-i Aksa yıkılırsa bu enkazın altında kalmayacağınızı mı, Allah’ın bunun hesabını sormayacağını mı sanıyorsunuz.. Anam babam, canım, malım, sevdiklerim Senin yolunda feda olsun diyen Müslümanlar neredesiniz? Neredesiniz adaleti savunanlar ve fitneyi yeryüzünden silmek için and içenler.. Yoksa Galu beladaki ahdinizi unuttunuz mu? Öyleyse bela bizi bulacak demektir!

 

Selâm ve dua ile...         

 

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !