İslam ve Hayat

Adeta bir heykel enflasyonunun yaşandığı Türkiye'de, Erzurumlu bir yaşlının dilinde "devletin putu" olarak nitelenen yaygın heykelin yanı sıra yeni yeni heykeller dikilmeye başlandı sağa sola. Heykelciliğe merak saran Muhafazakar Demokrat idareciler heykel dikmekte birbiriyle yarışır oldu. Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, geçtiğimiz yılın sonlarında Ankara'ya Taceddin Dergahı'nın bahçesindekinden başka yeni bir Mehmet Akif heykeli kazandıracaklarını açıklamıştı hatırlanacağı üzere. Oysa Kur'an Şairi Akif, “Zehirli ot gibi fışkırdı heykelin yer yer / Sulandı çünkü vâdi beşer kanıyla beşer” dizeleriyle heykelciliği ağır şekilde eleştirmişti.

Her alanda jakoben laik kesimle amansız bir yarışa giren Muhafazakar Demokrasi'nin "alternatif heykelciliği" de tam hız devam ediyor. Son olarak İstanbul Bahçelievler Belediyesi, Şirinevler'de küçük bir meydanı "Mevlana Meydanı" olarak düzenledi ve meydana bir de Celaleddin Rumi'nin heykelini dikti. Üstelik bu heykel sıradan bir heykel değil. Mevlevilerin sema ayinini temsil etmesi için sürekli döner şekilde yapılmış. Ayrıca akşamları aydınlatılarak heykelin "albenisi" artırılmaya çalışılmış. 

Samiri'nin buzağı heykeli böğürüyorduysa, bizim Muhafazakar Demokratların Celaleddin Rumi heykeli de sürekli dönüyor. Ondan aşağı mı kalacaktı yani!