"Kur'an meâli okuyucusu, pasif değil aktif okuyucu olmalı"

"Kur'an'ın Anlaşılmasında Meallerin Rolü" seminerinde konuşan Şükrü Hüseyinoğlu, herhangi bir Kur'an çevirisinin her konuda Kur'an'ın tam karşılığını vermesinin beklenemyeceğini belirterek, "Bunun için Kur'an meâlleri mutlaka karşılaştırmalı olarak okunmalı. Bunun yanında gerektiğinde kavram ve lügat kaynaklarına başvurulmalı. Kısacası Kur'an meâli okuyucusu pasif değil, aktif bir okuyucu olmalıdır." şeklinde konuştu.

11-10-2010


İslam ve Hayat

Kur'an Nesli Kültür Merkezi'nin "İslami Bilinç Seminerleri"nde bu hafta "Kur'an'ın Anlaşılmasında Meallerin Rolü" konusu ele alındı. Seminerin konuşmacısı olan Şükrü Hüseyinoğlu, Kur'an'ın Yüce Allah tarafından "dirileri uyarmak", hakla bâtılın arasını ayırıp insanlara kılavuzluk etmek üzere inzal olunduğunu kaydederek sözlerine başladı.

Kur'an'ın, insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarmak üzere iman esasları ve bu esaslara dayalı ferdi ve ictimai hükümler ihtiva eden bir hayat kılavuzu, bir hidayet rehberi olduğunu belirten Hüseyinoğlu, "Rabbimiz, insanlar öğüt alsınlar ve hayatlarını onunla inşa edebilsinler diye Kur'an'ı apaçık ve kolaylaştırılmış kıldığını beyan etmektedir. Demek ki Kur'an'ın anlaşılması bir seçenek değil, zarurettir. Şayet Kur'an bir yere asıldığında orayı muhafaza etmek, insanların üzerine asıldığında onları tehlikelerden korumak gibi amaçlarla indirilseydi o takdirde anlaşılması gerekmezdi. Fakat Kur'an indiriliş maksadını insanalra kılavuzluk yapmak olarak belirtmektedir ve bu da ancak mesajalrının anlaşılmasıyla mümkün olacaktır" diye konuştu.

Kur'an'ın belli bir toplumsal sınıfı değil, "Ey insanlar" ve "Ey iman edenler" hitaplarıyla genelde tüm insanları, özelde ise tüm Mü'minleri muhatap aldığını kaydeden Hüseyinoğlu, bu hitabın da, Kur'an'ı anlamaya yönelmenin her ferdin yükümlülüğü olduğunu gösterdiğini ifade etti.

Kur'an'ı anlamanın iki yolu bulunduğunu, bunların da ya Kur'an'ın dili olan Arapça bilmek yahut da Kur'an çevirilerine başvurmak olduğunu ifade eden konuşmacı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Arapça bilmeyenlerin, Kur'an'ın mesajalrına muttali olabilmek için Arapça bilenler tarafından yapılan Kur'an çevirilerine başvurmaları kaçınılmaz bir zorunluluktur. Bu zorunluluk sebebiyledir ki bugüne kadar birçok dilde Kur'an çevirileri yapılmış ve yayınlanmıştır. Türkçede de sayıları son dönemde giderek artan onlarca Kur'an çevirisi vardır."

Kur'an ayetlerinin başka dillere çevirilmesi faaliyetinin daha Hz. PEygamber döneminde başladığını, Selman Farisi'nin Hz. Peygamber'in onayıyla Fatiha Sûresi'ni Farsçaya çevirdiğini anlatan ve Kur'an çevirilerine, bir dilden başka bir dile motamot çeviri anlamındaki tercüme yerine, mümkün olduğunca çeviri anlamındaki meâl isminin verildiğini hatırlatan Hüseyinoğlu, "Meâller tercüme yrine geçmese de,tefsir gibi yoruma dayalı çalışmalar da değildir / olmamalıdır. Meâellerden beklenen, okuyucuyu Kur'an'daki lafızların ilk anlamlarıyla karşı karşıya bırakmaktır. Meâl yazarı, yorumun yapmak yerine, kelimelerin karşılıklarını vermek durumundadır. Son dönemde ortaya çıkan ve benim "yeni nesil meâller" diye nitelediğim bazı meâllerde bu noktaya dikat edilmediğini ve çeviride lafız önceliği yerine mâna ve maksat adı altında çevirenin yorumunun öne çıkarıldığını görmekteyiz. Bu da meâl okuyucusunu kelimelerin karşılıkları yerine, meâl yazarının yorumuyla karşı karşıya bırakmak anlamına gelmektedir." dedi.

Hüseyinoğlu, herhangi bir Kur'an çevirisinin her konuda Kur'an'ın tam karşılığını vermesinin beklenemyeceğini belirterek, "Bunun için Kur'an meâlleri mutlaka karşılaştırmalı olarak okunmalı. Bunun yanında gerektiğinde kavram ve lügat kaynaklarına başvurulmalı, özellikle çevirilerin ihtilaf ettiği ayetler üzerinde daha geniş bir araştırmaya yönelilmelidir. Kısacası Kur'an meâli okuyucusu pasif değil, aktif bir okuyucu olmalıdır." şeklinde konuştu.

Etiketler : #Kur'an   #meâli   #okuyucusu   #   #pasif   #değil   #aktif   #okuyucu   #olmalı   
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !
İlginizi çekebilecek diğer haberler

Makaleler

Hava Durumu


VAN